13 Nisan 2007 Sayı: 2007/14(14)

  Kızıl Bayrak'tan
   Burjuva gericiliği Kürt halkına düşmanlıkta sınır tanımıyor...
Şovenist kudurganlığa karşı Kürt halkıyla omuz omuza!
  Ordu-hükümet çatışması sertleşirken düzenin ipliği de pazara çıkıyor!
14 Nisan mitingi sadece cumhurbaşkanlığı için mi?
1 Mayıs çalışmalarından...
1 Mayıs 2007’yi kaybetmek herşeyi kaybetmek gibidir!.. - Yüksel Akkaya
 DİSK/Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 3 No’lu Bölge Başkanı Veysel Demir ile 1 Mayıs üzerine konuştuk…
  Tekstilde ihanet sözleşmesine geçit vermeyelim!
  “Büyüyen ekonomi” canımız ve kanımız
üzerinde yükseliyor!
  “Sözleşmeli köle olmayacağız!”
  NATO: Bir saldırı, savaş ve iç savaş örgütü - H. Fırat
  Gençlik hareketinden...
  İşçi-emekçi hareketinden...
  Türk ordusu bir kez daha Afganistan’daki işgal güçlerinin komutasını üstlendi!
  Siyonistlerin derdi barış değil yeni
toprak ilhakları!
  Dünyadan...
  GOP’ta cezalandırma!
  ÖSS’ye, paralı eğitime ve geleceksizliğe karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız!
  Bültenlerden...
  Ömer, Ramazan, Erdoğan ve Mehmet’in hikayesi
  13-14 Nisan’da gerçekleşecek “GATS, AB Uyum Sürecinde Meslekler Nereye?” sempozyumuna çağrı!
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

1 Mayıs çalışmalarından...

Birleşik, kitlesel ve devrimci 1 Mayıs için!


Kartal’da 1 Mayıs’a hazırlık toplantısı

Son haftalarda toplumsal muhalefetin gündemine giren ve önceki yıllara göre daha geniş bir yelpazede çeşitli tartışmaların yürüdüğü 1 Mayıs gündemi daha da ısınmaya başlıyor. İstanbul’da yaklaşık bir aydır hazırlıklarını sürdürdüğümüz 1 Mayıs çalışmasını başlattık.

Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak ‘77 1 Mayıs katliamının 30. yıldönümü olması ve 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmak istenmesi vb. nedenlerle de ayrıca gündemleşen 1 Mayıs tartışmaları ve hazırlıkları bölgemizde de yoğun bir biçimde yaşanıyor. Çeşitli sendikaların temsilciler kurulunda ve kimi örgütlü fabrikalarda da 1 Mayıs gündeme girmiş ve bu yönde hazırlıklar başlamış bulunuyor.

Kendi cephemizden ise yaklaşık iki hafta önce bölgemizdeki güçlerimizle yapılan 1 Mayıs hazırlık toplantısıyla çalışmalarımız başlamış oldu. 22 Nisan günü gerçekleştirilecek 1 Mayıs Şenliği’nden yapılacak ara etkinliklere, İstanbul’da yürüyen ortak çalışmalardan diğer kurumlarla ortaklaşma girişimlerine kadar oldukça ayrıntılı sayılabilecek bir tartışma ve planlama toplantısı gerçekleştirildi. 

Bu toplantıda alınan kararlar gereği faaliyetin yerellerde daha özgün biçim ve yöntemlerle örgütlenebilmesi için alanlarda 8 Nisan günü “İşçiler 1 Mayıs’ı tartışıyor” başlıklı toplantılar düzenlendi. Bunlardan birini de Kartal yerelinde gerçekleştirdik. Toplantı öncesi çıkarılan el ilanlarının çeşitli fabrikalara dağıtımı yapıldı ve çevre-çeper güçlerimiz yine davetiyelerle toplantıdan haberdar edildi. Toplantıda kısaca Türkiye’de 1 Mayıs’ın tarihçesi, ‘77 1 Mayıs katliamının yıldönümü olması ve genel bir 1 Mayıs havasının bugünden oluşmasının önemi anlatıldı. Ortak yürüyen çalışmalar ile sendika ve kitle örgütlerinin 1 Mayıs hazırlıklarına değinildi. Bu yılki 1 Mayıs’a kitlesel katılımın özel önemine dikkat çekildi.

Sunumun ardından ise işçi sınıfının mirasına sahip çıkmak, 1 Mayıs’ın özüne uygun ve kitlesel kutlanması konular tartışmaların ortak noktasıydı. Tartışmalara paralel olarak kitlesel bir katılım için yapılması gerekenler belirlendi. Bölgemizde yapılabilecekler konusunda çeşitli düşünce ve öneriler sunuldu. Yine 22 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek etkinliğe hazırlık ve 1 Mayıs çalışmasının bölgemizde güçlü bir biçimde hissedilmesini sağlayabilmek ve 1 Mayıs’a güçlü bir katılım örgütlemek için ev ve fabrika toplantıları ile yerel piknik önerileri üzerinden çeşitli planlamalar yapıldı.

Kartal’dan BDSP’liler


Ümraniye: İşçiler 1 Mayıs’ı tartıştı

OSİM-DER’de “İşçiler 1 Mayıs’ı tartışıyor” toplantısı 8 Nisan günü gerçekleşti. Toplantıda 1 Mayıs üzerine iki ayrı sunum gerçekleştirildi. İlk sunum 1 Mayıs’ın tarihi üzerine yapıldı. 1 Mayıs’ın ortaya çıkışı ile birlikte dünyada ve Türkiye’de kutlanışı anlatıldı. Sunumda ‘77 katliamına özel vurgu yapıldı. Katillerin hala açığa çıkartılmadığı ve kontgerilladan hesap sormanın gerekliliği vurgulandı.

İkinci sunum ise 1 Mayıs’ın güncel anlamı üzerine gerçekleşti. Sınıfa yönelik saldırılar, emperyalist saldırganlık ve şovenizm anlatıldı ve 2007 1 Mayıs’ının Taksim’de kutlanmasının gerekliliği dile getirildi. Ardından 1 Mayıs’ın güncel ve tarihsel önemine ilişkin tartışmalar yapıldı. 1 Mayıs ön hazırlık çalışması, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması ve 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi üzerine canlı tartışmalar gerçekleşti. Aynı zamanda tüm çalışmaların 1 Mayıs alanına katılımla birleşmesi gerektiği vurgulandı. Kitlesel bir 1 Mayıs için işçi ve emekçilere iş bırakma çağrısının bugünden yapılması gerekliliği dile getirildi. Toplantının ilerleyen aşamalarında bir dönem önce işten atılan ve OSİM-DER’in hukuki süreçlerini takip ettiği Star Çuval işçilerinin de toplantıya topluca katılımı üzerine 1 Mayıs’ın güncel ve tarihsel önemine ilişkin sunum yeniden özetlendi.

Toplantıda Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun “Taksim’de 1 Mayıs yasağına son!”, “1 Mayıs resmi tatil ilan edilsin!” ve “’77 katliamcıları yargılansın!” talebiyle örgütlediği imza kampanyasının etkin bir şekilde yürütülmesi ve 22 Nisan’da Kartal’da gerçekleşecek geceye etkin katılım alınan kararların başında geliyordu.

Ümraniye’den sınıf devrimcileri


Anadolu Yakası 1 Mayıs çalışmalarından...

1 Mayıs’a yaklaşık üç hafta kala Anadolu Yakası BDSP olarak 1 Mayıs’ın mücadele çağrısını işçi ve emekçilere taşımaya devam ediyoruz. Geçen hafta üç bölgede gerçekleştirilen toplantıların ardından bu hafta propaganda-ajitasyon faaliyetine ağırlık verildi. 1 Mayıs çağrı bildirilerimizi Tersane işçilerinin yoğun olarak geçtiği Aydıntepe İstasyonu, İçmeler köprüsü mevkinde dağıttık. Ajitasyon konuşmaları eşliğinde dağıtım işçilerin ilgisini çekti. Ayrıca Kartal’da ABB, Kartal Belediyesi, Adel, Modital, Yakacık Klinger, Mimaysan, Aldağ, Euronoks fabrikalarına da dağıtımlar gerçekleştirildi.

İşçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya çağıran afişlerimizi ise Pendik-Aydos, Sülüntepe semtlerine ve Kurtköy Sanayii’ne, Kartal fabrikalar bölgesine ve Gebze Ulaştepe, Çayırova, Mudurnutepe semtlerine yaptık.

Ayrıca ayın 22’sinde düzenlenecek 1 Mayıs şenliği hazırlıkları da devam ediyor. Bu kapsamda birçok fabrikaya davetiyeler ulaştırıldı, ev ziyaretleri gerçekleştirildi.

Anadolu Yakası BDSP


Maltepe’de 1 Mayıs paneli

Maltepe BDSP 8 Nisan günü “İşçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı tartışıyor” başlıklı bir panel düzenlendi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Maltepe Şubesi’nde düzenlenen panele yaklaşık 50 kişi katıldı.

İlk olarak BDSP temsilcisi 1 Mayıs’ın çıkışını ve Türkiye’deki 1 Mayıs kutlamalarının tarihsel gelişimini anlattı. 1 Mayıs günü neden işçi ve emekçilerin alanlara çıkması gerektiğini açıklayan BDSP temsilcisi; o gün iki sınıfın karşı karşıya geldiğini ve bunun bir hesaplaşma günü olduğunu vurguladı.

Panelin ikinci bölümünde ise Gülsuyu Mahallesi emekçilerinden olan, ‘77 1 Mayıs katliamında Taksim’de bulunan bir devrimci işçi o gün yaşanan katliamı anlattı. ‘77 katliamı öncesinde Maraş ve Çorum katliamlarının yapıldığını, bu katliamların her gün daha da güçlenmekte olan işçi sınıfı hareketini ezmek amacını taşıdığını vurguladı. Tüm katliamlara rağmen işçi sınıfının ve devrimcilerin mücadeleden geri adım atmadığını söyledi.

Bu anlatımların sonunda dinleyiciler söz alarak 1 Mayıs’a ilişkin düşüncelerini belirttiler. Panel 1 Mayıs’ı örgütleme çalşmalarına destek olma ve  alanlara çıkma çağrısı ile son buldu.

Kızıl Bayrak/Kartal


Tersane işçisi 1 Mayıs’a hazırlanıyor!

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşırken Tersane İşçileri Birliği olarak toplantılarımızı yoğunlaştırmış bulunuyoruz. Bugüne kadar üç ayrı toplantı gerçekleştirdik. Toplantılarda 1 Mayıs’ı nasıl örgütleyeceğimizi tartıştık.

Bu toplantıların bir parçası olarak, 1 Mayıs’ın tarihsel anlamının anlatılacağı bir panel örgütleme kararı almıştık. Çalıştığımız işyerlerinde, evlerde pek çok işçi arkadaşa sözlü olarak çağrı yaptık. Tersaneler Caddesi, İçmeler ve Aydıntepe İstasyonu’na panele çağrı yapan ozalitler astık. İçmeler ve Aydıntepe’de sözlü ajitasyon eşliğinde bin bildiri dağıttık.

Paneli 7 Nisan günü saat 18:00’de Tersane İşçileri Birliği Derneği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdik. Panele 20 tersane işçisi katıldı. İki ayrı işyerinden bir grup işçi arkadaşımız telefonla arayarak zorunlu mesaiye bırakıldıklarını, panele katılamayacaklarını belirttiler.

Panelde işçi sınıfının can bedeli kazanmış olduğu 1 Mayıs’ın tarihsel anlamı ve önemi ele alındı. Katliamın 30. yılında Taksim vurgusu yapıldı. Ardından 1 Mayıs çalışmalarında hangi araç, yol ve yöntemlerin kullanılacağı tartışıldı. İşyerlerinde ve işçilerin yoğun olarak oturduğu semtlerde “1 Mayıs komiteleri” oluşturma kararı alındı. Daha somut ve pratik bir planlama yapılması fikriyle başka bir toplantı günü kararlaştırıldı. Bunun için TİB-DER’de gerçekleşen Cumartesi toplantılarının güçlü tutulması gerektiği vurgulandı. İlk elden yapılacaklar işyerlerinde ve semtlerde imza kampanyasının yaygınlaştırılması, tersanelerde açılacak imza stantlarının güçlü tutulması, Tersane İşçileri Bülteni’nin çıkarılması ve etkili kullanılması şeklinde kararlaştırıldı. Tüm bu çalışmaların ardından 22 Nisan günü gerçekleştirilecek şenliğe etkin katılım hedeflendi.

Tersane İşçileri Birliği

Esenyurt’ta 1 Mayıs hazırlıkları

Sınıf devrimcileri olarak 1 Mayıs gündemli siyasal sınıf çalışmamızı yoğun bir tempoyla sürdürüyoruz. İki sınıfın karşı karşıya geldiği ve birbirlerini sınadıkları bu tarihsel günde, biz de sınıf devrimcileri olarak 1 Mayıs’a güçlü bir biçimde hazırlanmak için çeşitli planlar yaptık.

Bu planlar çerçevesinde 8 Nisan günü, Esenyurt İşçi Kültür Evi’nde 1 Mayıs etkinliği gerçekleştirdik. Etkinliğimiz kısa bir sunumun ardından, tüm devrim ve sosyalizm kavgasında şehit düşenlerin anısına saygı duruşuyla başladı. Ardından Tez Koop-İş’in hazırlamış olduğu dünyada ve Türkiye’de 1 Mayıslar’ı anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon ilgiyle izlendi. Mavi Dersim Müzik Grubu devrimci marşlardan oluşan parçalarını Türkçe ve Zazaca seslendirdi.

İkinci bölümde ise 1 Mayıs’ın güncel anlamı, çağrısı ve talepleri üzerinden tartışmalar gerçekleştirildi. 1 Mayıs’ın önemi vurgulandı. Bu yılki 1 Mayıs’ın politik içeriği anlatıldı. Etkinliğe katılan işçi ve emekçilerin tartışmalara katılması ve öneri sunması tartışmayı zenginleştirdi. 50’yi aşkın işçi ve emekçinin katıldığı etkinliğimizin sonunda 1 Mayıs’a katılımı güçlendirmek için seferberlik çağrısı yaptık.

BDSP Esenyurt

KİP’ten basın açıklaması

Küçükçekmece İşçi Platformu 1 Mayıs çalışmaları kapsamında 8 Nisan günü İnönü Mahallesi postanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Kölece çalışma koşullarına, emperyalist işgale ve faşist saldırılara karşı 1 Mayıs’ta iş bırak alanlara çık! /Küçükçekmece İşçi Platformu” pankartının açıldığı eylemde, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm!”, “İşçiler birlik, halklar kardeş olmalı!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!” sloganları atıldı.

2007 1 Mayısı’nın öneminin ve Taksim’de kutlanmasının anlamının vurgulandığı açıklamada, “Emperyalist saldırganlığa faşist-şoven kudurganlığa karşı işçi sınıfının devrimci birliği için, devletin baskı, yasak ve terörüne karşı çıkmak için, katliamın 30. yılında kontrgerilladan hesap sormak için, eşit ve özgür bir dünya özlemini haykırmak için, 1 Mayıs’ta alanlara, 1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanına çıkalım!” çağrısı yapıldı.

Çevrede toplanan emekçilerin de ilgiyle izlediği eylem açıklamanın okunmasının ardından sloganlar ve alkışlarla son buldu.

Kızıl Bayrak/İstanbul

Sanayi işçileri 1 Mayıs’ı tartıştı

İşçiden İşçiye Ankara İşçi Bülteni olarak 8 Nisan günü bir piknik gerçekleştirdik. 1 Mayıs hazırlıkları çerçevesinde düzenlediğimiz pikniğin çalışmasına öncelikle sanayide çalışan işçileri davet ederek başladık.

Pikniğimiz hep birlikte hazırladığımız kahvaltı ile başladı. Daha sonra işçi sınıfının güncel sorunlarının tartışıldığı sohbet gerçekleştirildi. İşçi sınıfının mevcut örgütsüzlük tablosuna ve güvensizliğine değinildi. Diğer illerde yaşanan dernek deneyimleri tartışıldı. İşçiler ise temel sorun olarak fabrikalarda işçilerin birbirlerine karşı duydukları güvensizliğe vurgu yaptılar.

Sohbetin ardından sportif faaliyetler ve öğle yemeği hazırlıkları başladı. Birlikte türküler söylendi. Pikniğin ikinci bölümüne ise ağırlıklı olarak 1 Mayıs gündemi tartışıldı. Bülten çalışanı bir arkadaşımız 1 Mayıs’ın tarihsel sürecini anlatan bir konuşma yaptı. İşçilerin 1 Mayıs’a nasıl hazırlanması gerektiğini ifade etti. Buna yönelik somut öneriler sundu. Yanısıra dernekleşme tartışması sohbette belirgin bir yer tuttu. Sohbetin sonunda 1 Mayıs hazırlıkları çerçevesinde 1 Mayıs’ın gündemleştirileceği bir etkinlik yapma kararı alındı. Etkinliğin çalışmasının sanayide yürütülmesi kararlaştırıldı. Buna yönelik bir işbölümü yapıldı.

1 Mayıs hazırlıkları çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz piknik sürecin ilk etkinliği oldu. Bu çerçevede sanayi işçileri ile birlikte somut bir takım kararlar alınmış olması pikniğin en anlamlı tarafı oldu.

İşçiden İşçiye Bülteni çalışanları


İMES’te 1 Mayıs çalışmaları

Sömürülen milyonlarca işçinin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı işçilerin çalıştığı alanlara taşıyoruz.

10 Nisan sabahı, İMES A kapısı önünde sabah giriş sırasında bildiri dağıtımı gerçekleştirdik, beraberinde imza topladık. Sabahları binlerce işçinin geçtiği kapıdan ajitasyon konuşmaları eşliğinde 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi, 77 katliamının sorumlularının yargılanması ve Taksim alanındaki yasağın sona erdirilmesi doğrultusunda taleplerimizi haykırdık.

Aynı zamanda sanayi bölgesi çevresi ve Sarıgazi’de de 1 Mayıs çağrı afişlerimiz yapıldı.

Ümraniye/BDSP


1 Mayıs çalışmasına gözaltı terörü...

Geniş kitlelerin ‘77 katliamının faillerinin yargılanmasını dile getirmesi, yıllardır en yoz etkinliklere ev sahipliği yapan ancak sadece işçi ve emekçi kitlelere kapatılan Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs eylemine açılmasının istenmesi sermaye devletini telaşlandırıyor.

Her yıl olduğu gibi bu yılda 1 Mayıs hazırlıklarını erken bir tarihte başlatan biz BDSP’li güçler, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da devlet terörüne maruz kalıyoruz.

9 Nisan günü Anadolu Yakası E-5 yoluna işçi ve emekçileri 1 Mayıs’a çağıran afiş asan iki çalışanımız gözaltına alındı. ‘İzinsiz afiş’ yaptıkları gerekçesiyle keyfi olarak gözaltına alınan çalışanlarımız yaklaşık 5 saat Erenköy Polis Merkezi’nde alıkonuldular. Çalışanlarımızı baskı altına almaya ve aşağılamaya çalışan polise hakettiği yanıt verildi. Çalışanlarımız hiçbir belge imzalamadılar ve kendilerine kesilen “çevreyi kirletme” cezasını kabul etmediler.

1 Mayıs hazırlıklarını sınırlandırmaya ve etkisizleştirmeye yönelik bu saldırıların çalışmalarımızı engellemeyeceği açıktır. Gözaltılar ve yasaklamalar devrimci faaliyeti engelleyemez. Hem Anadolu Yakası E-5’inde hem de onlarca emekçi semti ile sanayi havzasında işçi ve emekçiler afişlerimizi, bildirilerimizi ve pankartlarımızı görmeye devam edeceklerdir.

Kartal BDSP


1 Mayıs çalışmasına saldırı!

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede yürüttüğümüz afiş çalışması 9 Nisan günü jandarma tarafından engellenmeye çalışıldı. 1 Mayıs’a çağrı afişlerini yapan 2 BDSP çalışanı jandarmanın gözaltı terörüne maruz kalarak 1.5 saat keyfi biçimde karakolda tutuldular.

Faaliyetimizi hiçbir şekilde engelleyemeyecekler. Çalışmamızı daha bir kararlılıkla sürdüreceğiz.

Esenyurt BDSP


 

Kapitalist sömürüye ve soyguna, Emperyalist saldırganlığa ve savaşa, Şovenist kudurganlığa ve gericiliğin karanlığına karşı,

Birlik, mücadele ve dayanışma için 1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!


İşçiler, emekçiler, kardeşler!

Dünya işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın öngünlerindeyiz. Kapitalist düzenin çıkarları uzlaşmaz iki temel sınıfı, proleterler ve burjuvalar, yüzyılı aşkın bir süredir her 1 Mayıs’ta karşı karşıya geliyorlar. Bu 1 Mayıs’ta iki karşıt dünya, işçi sınıfı ve emekçiler dünyası ile kapitalist asalaklar dünyası, bir kez daha karşı karşıya gelecek.

Dünya işçi sınıfı ve emekçileri için apayrı bir önem taşıyan şanlı 1 Mayıs geleneği, burjuvazinin tüm oyunlarına, baskı, zorbalık ve katliamlarına rağmen, öneminden hiçbir şey yitirmeden günümüze kadar yaşatılmıştır. Asalak burjuvazinin ve onun silahlı bekçilerinin gücü, şimdiye kadar bu şanlı geleneği engellemeye yetmediği gibi bundan sonra da yetmeyecektir.

Yüzyılı aşkın bir süreden beri dünyanın dört bir yanından milyonlarca işçi ve emekçinin özverili mücadelesiyle ve ağır bedeller ödenerek günümüze kadar yaşatılan bu şanlı geleneğin önemi bugün her zamankinden daha büyüktür. Çünkü kapitalist barbarlığın bugün emekçileri düşürdüğü durum her zamankinden daha ağır, bir bütün olarak insan soyunu karşı karşıya bıraktığı sorunlar ve felaketler her zamankinden daha büyüktür.

Servet/sefalet kutuplaşmasının vardığı boyut milyarlarca insanın işsizlik, açlık, yokluk, yoksunluk, sefalet ve salgın hastalıkların pençesine itilmesi anlamına gelirken, emperyalist saldırı, savaş ve işgallerle ülkeler yakılıp/yıkılıyor, halklar ileri teknoloji ürünü silahlarla katliamlardan geçiriliyor. Kapitalist emperyalizmin sınırsız ve kuralsız sömürü, soygun ve talana dayalı mekanizmaları, yolaçtıkları çevre felaketleriyle emekçilerden öteye insanlığı, insanlıktan öteye tüm canlılar dünyasını, bir bütün olarak gezegenimizi tehdit ediyor.

Bütün bunlardan kurtulmak için tek çıkış yolu sosyalizmdir! “Ya barbarlık içinde yokoluş, ya sosyalizm!” şiarı mevcut durumun en iyi ifadesidir ve bu şiar bugün her zamankinden daha günceldir. Bugün dünyamızda emekçilerin ve insanlığın tüm sorunlarına çözüm sağlayabilecek zenginlik, bilgi ve teknolojik birikim fazlasıyla vardır. Fakat bütün bunlar üzerindeki kapitalist mülkiyet tekeli, bu birikimi emekçiler ve bir bütün olarak insanlık için kullanmanın önündeki en temel engeldir. Emekçilerin, insanlığın ve gezegenimizin kurtuluşu bu engelin aşılmasına, kapitalist mülkiyet tekelinin parçalanmasına, kapitalist-emperyalist düzenin yıkılmasına bağlıdır.


İşçi ve emekçi kardeşler!

Türkiye’de durum farklı olmak bir yana birçok bakımından daha da kötüdür. Bugünün Türkiye’sinde dolar milyarderlerinin sayısındaki sürekli artışa, çalışma ve yaşam koşullarının milyonlarca emekçi için günden güne daha çekilmez hale gelmesi eşlik ediyor. Açlık, yoksulluk ve işsizlik daha geniş emekçi katmanlara yayılarak sürekli büyüyor. İşçilere kölece çalışma koşulları dayatılıyor, 12 saatlik işgünü fiili uygulama haline getiriliyor. Sendikal örgütlenme zora dayalı olarak engellenirken, zaten son derece sınırlı ve güdük olan sosyal haklar sistemli biçimde gaspediliyor.

Bu onur kırıcı köleliğe karşı isyanı engellemek için seferber olan sermaye düzeninin bekçileri, bir yandan baskı ve terörün dozunu artırırken, öte yandan emekçilerin bilincini ırkçı-şovenist zehirle felç etmek, şeriat karanlığı ile körleştirmek için her türlü yola ve yönteme, hileye ve araca başvuruyorlar.

İşçi sınıfının örgütlü devrimci bir güç olarak davranamadığı bu koşullarda, işbirlikçi burjuvazi meydanı boş sayıyor ve emekçilere karşı pervasızlıkta sınır tanımıyor. Demokratik hak ve özgürlükler ortadan kaldırılıyor, devlet terörü azgınlaştırılıyor. Şovenizm azdırılarak öteki halklara düşmanlık körükleniyor, faşist çeteler kullanılarak linç kültürü meşrulaştırılıyor. Özgürlük ve eşitlik isteyen kardeş Kürt halkına karşı kirli savaş tırmandırılıyor.

Ve elbette bütün bunlara, Türkiye’yi bölge halklarına karşı emperyalizmin ve siyonizmin saldırı ve savaş üssü haline getirmek eşlik ediyor. Türk burjuvazisi emperyalizmin ve siyonizmin hizmetinde, Ortadoğu halklarına karşı yeni suçlar işlemeye hazırlanıyor.


Emekçi kardeşler!

Tüm bunlara seyirci kalamayız, tüm bunlara katlanmak zorunda değiliz. Sınıflar mücadelesi tarihinin ve şanlı 1 Mayıs geleneğinin sayısız kere gösterdiği gibi, sömürü ve yağma düzeninin her gün yeniden ürettiği hiçbir felaket kader değildir. Yeter ki, işçi sınıfı 1 Mayıs’ın birlik, dayanışma ve direniş ruhu ile kapitalistlerin karşısına dikilebilsin.

Hiçbir onurlu işçi ve emekçi, günümüzü ya da geleceğimizi emekçiye ve halklara düşman ellere terk etme hakkını kendinde göremez. Bu nedenle, 1 Mayıs’ın direnme ruhunu kuşanarak kavga alanlarına inmeli, sömürü ve yağma dünyasına karşı devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütüp güçlendirmeliyiz.


Kuşaklar boyu yaşatılan şanlı 1 Mayıs geleneğini bugün de yaşatmak,

1 Mayıs 1977 katliamının hesabını sormak,

1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesini sağlamak,

Emperyalist saldırganlık ve savaşa hayır demek,

Irkçı-faşist histerinin yaydığı karanlık sisi dağıtmak,

İMF-TÜSİAD saldırılarını püskürtmek,

İşçilerin birliği, halkların kardeşliği şiarını haykırmak için,

1 Mayıs’ta kavga alanlarında olalım!


Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!

İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!

Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP)

Nisan 2007