27 Ekim 2006 Sayı: 2006/42 (42)
  Kızıl Bayrak'tan
   Kimliksizleştirilme saldırısına karşı
“Sınıfa karşı sınıf!” çizgisi
  İMF yine bütçemizi belirledi ve kaçıp gitti!
  Beklenen oldu, Türk Metal satış sözleşmesini imzaladı... Sömürü ve
ihanete geçit vermemek için bu sözleşme
yırtılmalıdır!
  Kapitalist toplumu şiddet yönetiyor
6 Kasım tartışmaları ve İstanbul Ekim Gençliği’nin çağrısı
İLGP: “Ortadoğu’da işgalci, okulda müşteri olmayacağız!”
İÜ Rektörlüğü'nden “Parlak” soruşturmalar!
 Kapitalizmde özgürlük ve eşitlik üzerine/ Yüksel Akkaya
  Bütçe soygununa ve yeni hak gasplarına
karşı mücadeleyi yükseltelim! (Orta sayfa)
  Sınıf hareketinin sorunları ve İstanbul İşçi
Kurultayı üzerine işçilerle konuştuk
  Sendikalaştıkları için işten atılan AL-CO
Tencere işçileri ile direnişin deneyimleri
üzerine konuştuk
  Dünyadan
  Almanya'da güçlü ama yaptırımdan yoksun eylemler... Sosyal yıkım
saldırılarına karşı öfke büyüyor
  Leyla hasta, tabibi ortada yok... Ortadoğu halkları birbirine kırdırılmak isteniyor
  İşçi sınıfının ruhu: Sovyetler / Volkan Yaraşır
  Köln'de “21. Yüzyılda Yeni Ekimlere” gecesi
  Eylemlerden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Sınıf hareketinin sorunları ve İstanbul İşçi Kurultayı hakkında işçilerle konuştuk...

“Güncel talepler uğruna yükseltilecek mücadele önemli”

- İşçi sınıfının bugünkü tablosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Selçuk Çelebi (metal işçisi): İşçi sınıfı bugün bilinçli politikalarla sindiriliyor. Bugün işçi sınıfına işsizlik sopası göstererek onu her türlü uygulamaya razı ettiriyorlar. İşçi sınıfı örgütsüz olduğu için kendisine yönelik her türlü saldırı kolay bir şekilde hayat bulmakta. Türkiye'de bir takım sendikalar var. Bunların çoğu da patron yanlısı sendikalar. Sendikalı bir işyerinde çalışan bir işçi olarak, bugünkü sendikaların içler acısı halini çıplak bir şekilde görüyor ve yaşıyorum. Bunlar bugün işçi sınıfının mücadelesini engelleyici bir yerde durmaktadır. İşçi sınıfı için durum her geçen gün daha da kötüye gitmekte. İşsizlik, geçim derdi vs. gibi sorunlar işçi sınıfının elini-kolunu bağlamış durumda. Bugün ne yazık ki işçi sınıfının tek düşündüğü şey geçim derdi ve işini koruma kaygısı.

Ama buna rağmen işçi sınıfının mücadelesinin önünü tıkayan, belirleyici öneme sahip bir takım engellerden söz edebiliriz. Ben bu engellerden birini medya kültürü olarak görüyorum. Medyada, işçi sınıfının sorunları hiçbir şekilde yer bulmuyor. İşçi ve emekçiler magazin kültürüyle uyuşturulmaya çalışılıyor. Bir yandan da devlet, Kürt düşmanlığı üzerinden ırkçılığı ve milliyetçiliği kışkırtarak, işçi ve emekçileri bölmeye ve parçalamaya çalışıyor. İşçi sınıfı da bugünkü bilinç düzeyinin geriliğinden kaynaklı kolayca bu oyuna geliyor. Bütün sorunlar gibi bu sorun da işçilerin sınıf bilinciyle hareket ederek, bir sınıf olarak kapitalistlere ve her türden gericiliğe karşı mücadele etmesiyle aşılabilir.

A. B. (metal işçisi): Bugün işçi sınıfının içinde bulunduğu durum gerçekten içler acısı. %90'ı örgütsüz, korkak ve pasif.

- Bütün bu saydığınız sorunları aşmak ve işçi sınıfının mücadelesini geliştirebilmek için neler yapmak gerekir?

Selçuk Çelebi (metal işçisi): İşçi sınıfının daha bilinçli davranması gerekiyor. Bu konuda öncü işçilere daha çok görev düşmektedir. Öncü işçiler bulundukları fabrikalarda daha özverili davranarak, daha yoğun çaba harcayarak hareket etmeliler. Bugün ne yazık ki; işçilerin büyük çoğunluğu mücadele etmeye çekiniyor. Bu noktada bir güven sorunu da var. Bu sorunun aşılması gerekir. Ben bu sorunların aşılması için işçilerin fabrikalarda yaşadığı düşük ücret, uzun çalışma saatleri vb. sorunlara karşı mücadeleye çekilmesi ve buradan doğru bir sınıf bilincinin oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Bunu, bu sorunlardan kurtulmamızın, bu sorunları aşmamızın bir ilk adımı olarak görüyorum. Çünkü çalıştığı fabrikasında kendi sorunuyla ilgilenmeyen bir işçinin, toplumsal sorunlarla ilgilenmesinin zor olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bu sorunları aşmanın ilk adımı işçi sınıfının güncel talepleri uğruna mücadelesinin örgütlenmesi olduğunu düşünüyorum.

A. B. (metal işçisi): İşçi sınıfının içerisinde devrimci bir çizgide örgütlenme çalışmasının yoğunlaştırılması gerekir. Tabii burada öncü işçilere çok önemli görevler düşüyor. Sınıfı mücadeleden alıkoyan nedenlerin öncüler tarafından iyi kavranması gerekir. Bizzat fabrikalarda işçileri aydınlatmak, fabrikalardaki güncel sorunlardan yola çıkarak hareket etmek gerekir.

- 12 Kasım'da işçi sınıfının tıkanan mücadele kanallarının ve çözüm yollarının tartışılacağı İstanbul İşçi Kurultayı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Selçuk Çelebi (metal işçisi): Kurultayın işçi sınıfının mücadelesi açısından anlamlı bir adım olduğunu düşünüyorum. İçinde yaşadığımız koşulların, sorunların ve aşma yollarının netleşmesinin günümüz koşullarında ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Sizlere de kurultayı örgütleme çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

A. B. (metal işçisi): Bugünkü süreçte bu gibi organizasyonların yapılmasını çok önemli buluyorum. Kurultaya katılacak olan işçi arkadaşların biraz olsun aydınlatılması, yaşanan sorunların tartışılması ve çözüm noktasında önerilerin sunulması son derece önemli. Kurultayın kitlesel ve coşkulu geçmesi katılanlara ve bu kurultayı örgütleyenlere büyük moral verecektir. Bence bugünkü durağan süreçte bu da son derece önemli.

Kızıl Bayrak/Büyükçekmece

--------------------------------------------------------------------------------------

Küçükçekmece: “İstanbul İşçi Kurultayı'na hazırlanıyoruz!”

İstanbul İşçi Kurultayı yaklaşırken bizler de hazırlık çalışmalarına hız verdik. Kurultaya çağrı yapan bildirilerimizi emekçi semtlerine ulaştırdık. Sefaköy İnönü Mahallesi ve Şahintepe'de 3 bin bildiri dağıttık. Zaman zaman emekçilerle birebir sohbet ederek kurultaya çağırdık.

Bu arada Aksaray-Mecidiyeköy hattına kurultay afişlerimizi astık.

Önümüzdeki süreçte ise fabrika dağıtımları, toplantılar, basın açıklamalarıyla çalışmalarımızı sürdürüceğiz.

Küçükçekmece İşçi Platformu

----------------------------------------------------------------------------------------

Büyükçekmece İşçi Platformu'nun İstanbul İşçi Kurultayı çalışmalarından...

Planlı bir çalışma ile azami başarıyı hedefliyoruz!..

İstanbul İşçi Kurultayı'nın toplanma tarihi yaklaşırken kurultaya yönelik çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırmış durumdayız. Propaganda araçlarını daha yaygın ve etkin kullanarak, güçlü bir ön hazırlık çalışması yürütmek gayretindeyiz.

İstanbul İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi'nin hazırlamış olduğu afişleri bölgemizin her köşesini donatacak yaygınlıkta yapmayı, kurultay çağrı bildirisini bölgemizin tüm fabrikalarına ve işçi-emekçilere ulaştırmayı hedefliyoruz. Afiş ve bildiriyi planladığımız çerçevede devreye sokmuş durumdayız.

Genel seslenişin yanısıra özel seslenmenin önemini gözeterek hazırlanmış kurultay hazırlık dosyamızı, kurultaya çağrı davetiyesini ve kurultay bültenimizi kurultayımızla ilişkilendirmeyi düşündüğümüz tüm kişilere ve kurumlara ulaştırmayı planladık.

Bölgelerde oluşturulmuş Hazırlık Komiteleri tanıtım toplantılarına devam etmekte. Yapılan her yeni toplantı yeni işçilere ulaşmamızı ve kurultaya daha emin adımlarla yürümemizi sağlıyor. Semtlerde ve fabrikalarda yaptığımız kurultay gündemli özel toplantıların çalışmamızı olumlu yönde etkilediğini görüyoruz. Bu toplantılarla hem Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı'nın amaç ve hedeflerini anlatarak kurultay çalışmasının bugünkü süreçte nasıl bir gereklilik olduğunu dile getiriyoruz; ve hem de her yaptığımız toplantıda önümüze bir takım işler koyarak yeni arkadaşların sürece katılmalarını sağlıyoruz.

Önümüzde 29 Ekim Pazar günü yapacağımız bölge merkezli geniş katılımlı kurultay tanıtım toplantısı var. Tanıtım toplantısı ardından Volkan Yaraşır'ın katılımıyla “Sınıf Kimliği ve Sınıf Bilinci” başlıklı seminer toplantısı ile çalışmalarımız devam edecek.

Daha sonraki süreçte ise kalan kısa zamanı en verimli biçimde değerlendirerek kurultaya bölgemizden mümkün olan en geniş katılımı sağlamayı hedefliyoruz.

Büyükçekmece İşçi Platformu