27 Ekim 2006 Sayı: 2006/42 (42)
  Kızıl Bayrak'tan
   Kimliksizleştirilme saldırısına karşı
“Sınıfa karşı sınıf!” çizgisi
  İMF yine bütçemizi belirledi ve kaçıp gitti!
  Beklenen oldu, Türk Metal satış sözleşmesini imzaladı... Sömürü ve
ihanete geçit vermemek için bu sözleşme
yırtılmalıdır!
  Kapitalist toplumu şiddet yönetiyor
6 Kasım tartışmaları ve İstanbul Ekim Gençliği’nin çağrısı
İLGP: “Ortadoğu’da işgalci, okulda müşteri olmayacağız!”
İÜ Rektörlüğü'nden “Parlak” soruşturmalar!
 Kapitalizmde özgürlük ve eşitlik üzerine/ Yüksel Akkaya
  Bütçe soygununa ve yeni hak gasplarına
karşı mücadeleyi yükseltelim! (Orta sayfa)
  Sınıf hareketinin sorunları ve İstanbul İşçi
Kurultayı üzerine işçilerle konuştuk
  Sendikalaştıkları için işten atılan AL-CO
Tencere işçileri ile direnişin deneyimleri
üzerine konuştuk
  Dünyadan
  Almanya'da güçlü ama yaptırımdan yoksun eylemler... Sosyal yıkım
saldırılarına karşı öfke büyüyor
  Leyla hasta, tabibi ortada yok... Ortadoğu halkları birbirine kırdırılmak isteniyor
  İşçi sınıfının ruhu: Sovyetler / Volkan Yaraşır
  Köln'de “21. Yüzyılda Yeni Ekimlere” gecesi
  Eylemlerden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

İÜ Rektörlüğü'nden “Parlak” soruşturmalar!

Hakları için mücadele eden üniversite gençliğini sindirmek için açılan soruşturmalarla okuldan uzaklaştırılan ve atılan öğrenciler bir süredir yaptıkları eylemlerle “Baskılar, soruşturmalar, cezalar bizi yıldıramaz!” diyorlar.

Soruşturmaların gerekçeleri ise kimi zaman komik, kimi zaman ise ilginç olabiliyor. Ancak hepsinin ortak paydası aynı. Soruşturmalar öğrenci gençliği sindirmek için açılıyor. “İdeolojik halay çekmek”ten “slogan atma”ya, “afiş asmak”tan “içeri ayran sokma”ya kadar türlü gerekçeler Rektörlük için soruşturma açmak için yeterli olabiliyor. İÜ Rektörü Parlak bu gerekçelere yenilerini ekledi. Rektörlük iki öğrenciye, “kampüs kapısını sökme” ve “şüpheli bir şekilde karnını tutup okuldan çıkma” gerekçeleriyle soruşturma açtı.

Sermayenin üniversitelerdeki sözcüleri olan rektörler devrimci, demokrat, ilerici gençlik kitlelerini okullardan “temizlemek”, devrimci siyasal faaliyeti bitirmek için binbir türlü bahaneyle öğrencilere saldırıyorlar.

İÜ'de okuyan Didem Işın'a, “Güvenlik görevlileri ve çevik kuvvet personeline mukavemet ederek bir polisin yaralanmasına sebep olan grubun içinde bulunmak”tan soruşturma açıldı. Edebiyat Fakültesi öğrencisi Meltem Aydın için açılan soruşturmanın bahanesi daha ilginç. “Şüpheli bir şekilde karnını tutarak okuldan çıkmak”! Midesi ağrıdığı için karnını tutarak okuldan çıkan Aydın'ın görüntüleri “güvenlik” kamerasına takılınca Rektörlük bu “suçu” yakalamış!

Soruşturma ve cezalarla okuldaki muhalif kesimleri sindirmek isteyen İÜ Rektörlüğü üniversitedeki eğitimcileri de unutmadı. İÜ'de Eğitim-Sen üyesi iki araştırma görevlisine “3 yıl boyunca kademe yükseltmeme” cezası verildi. Doğan Çetinkaya ve Ahmet Berkmen adlı araştırma görevlilerinin “suçu” ise büyük. Polisin saldırısına uğrayan öğrencilere sahip çıkmak! Eğitimin parasız, bilimsel, demokratik olmasını isteyen öğrencilere saldıran çevik kuvvet polisinin kapalı mekanda biber gazı kullanmasını protesto etmek için basın açıklaması yapan iki araştırma görevlisi de Rektörlüğün “adalet”inden payını aldı.

Rektörlüğün Hukuk Fakültesi öğrencisi Emre Öztürk'ü soruşturmak için gösterdiği bahane ise ibretlik. Okul yönetimi gönderdiği dilekçede, Öztürk'ü İÜ Beyazıt Kampüsü'nün tarihi kapısını sökmekle “suç”ladı.

Ancak baskıları, soruşturmaları, “ceza”ları işe yaramayacak, öğrenci gençlik sorunlarına karşı mücadele etmeye, hakkını aramaya devam edecek.

--------------------------------------------------------------------------------------

Ankara'da soruşturma terörü protesto edildi...

“Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”

Üniversitelerde yeni dönemin açılmasıyla beraber baskı ve terör de yeni soruşturmalar ile devam ediyor. Her türlü muhalefet bastırılarak, eğitimi ticarileştirmenin, üniversiteleri birer ticarethaneye dönüştürmenin önündeki her türlü engel kaldırılmaya çalışılıyor.

İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, ODTÜ ve daha birçok üniversitede gerçekleştirilen soruşturma terörünü protesto etmek için Ankara Gençlik Derneği, Demokratik Gençlik Hareketi, Ekim Gençliği, Emekçi Hareket Partisi Gençliği, Kurtuluş Partisi Gençliği, Marksist Bakış, Özgür Eğitim Platformu, Sosyalist Gençlik Derneği, Tüm İlerici Gençlik Derneği ve TKP'li Öğrenciler tarafından 19 Ekim günü saat 17.00'de bir basın açıklaması gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

Sakarya Caddesi'nde toplanan üniversite öğrencileri, Gima önüne yürümek için harekete geçti. Kitlenin önüne barikat kuran polis ise kesinlikle yürütmeyeceğini, açıklamanın burada yapılması gerektiğini, aksi takdirde müdahale edileceğini söyledi. Net bir tutum alınarak polisin talebi kabul edilmedi. Yarım saati aşan pazarlıklar sırasında polislerle öğrenciler arasında çeşitli sürtüşmeler yaşandı. Kitlenin kararlı bir tavır takındığı bekleyiş boyunca hep bir ağızdan marşlar söylendi, sloganlar atıldı.

Pazarlıkların ardından polis barikatı kaldırıldı. Önce üst geçit kullanılarak Yüksel Caddesi'ne yüründü, oradan Gima önüne gelinerek basın açıklaması gerçekleştirildi. Yaklaşık 80 kişiyle başlayan eylem, basın açıklaması okunurken 130 kişilik bir katılıma ulaştı.

Eylem boyunca “Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!”, “YÖK, polis, medya, bu abluka dağıtılacak!” sloganları atıldı.

Ankara Ekim Gençliği

----------------------------------------------------------------------------------------

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde faaliyet...

Savaşa değil eğitime bütçe!

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde bir ay önce emperyalist savaş gündemiyle anket çalışması başlatmıştık. Anket, bir yandan emperyalist savaşa karşı duyarlılık oluşturmak için anlamlı bir araç olurken, diğer yandan üniversite gençliğinin emperyalizme karşı düşüncelerini, savaşa karşı tutumlarını öğrenmiş olduk.

Yaklaşık olarak 120 kişiyle anket yaptık. Ancak daha fazla kişiyle anket üzerinden sohbetler gerçekleştirdik. Anket sorularından ortaya şöyle bir tablo çıktı: KTÜ'deki üniversite gençliğinin birçoğunun ABD'nin BOP planlarıyla ilgili bir bilgisi yok. Ancak 5 Eylül'de Lübnan'a asker gönderme tezkeresine karşı tepkililer. Emperyalizmin hem dünyada yaşanan haksız savaşların hem de üniversitelerde yaşanan sorunların ve YÖK sisteminin kaynağı olduğu konusunda bir fikre sahipler. Ancak tepkilerini göstermekten korkan, yılgın ve umutsuz bir gençlik kitlesiyle karşılaştık.

Savaş ve saldırganlığı gündemde tutmak için 18 Ekim günü Trabzon Gençlik Kültür ve Sanat Evi'nde bir etkinlik düzenledik. Etkinliğin çağrısını üniversite içinde ve dışında çeşitli materyallerle ve ayrıca sözlü olarak yaptık. Etkinlikte yapılan konuşmalarda ağırlıklı olarak emperyalist savaşı işledik. Programı şiir dinletisi, tiyatro oyunu ve müzikle zenginleştirdik.

Emperyalist savaşa ve ticari eğitime karşı gençliği bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetimiz bir ay sürdü. Çalışmalarımız KTÜ'de anlamlı bir etki yarattı. Etkinliğimizde çalışmalarımızın verimini aldık.

Ekim Gençliği/Trabzon

-----------------------------------------------------------------------------------------

Ege Üniversitesi: “Faşist örgütlenmelere izin vermeyeceğiz!”

17 Ekim günü “Ege Üniversitesi Ülkücüleri” imzalı afişler okulun çeşitli yerlerine asıldı. Ermeni sorunu üzerine olan ve Edebiyat Fakültesi'ne asılan afiş “Allah Türk'ü korusun ve yüceltsin!” cümlesiyle bitiyordu. Afişin arka fonunda Kürt resmi yer alıyordu.

Devrimci-demokrat öğrencilerin afişlere müdahale etmesinin ardından aynı gün içerisinde bir kafeye yeniden afiş yapıldı. Bunun üzerine yaklaşık 10 kişilik bir grup tüm fakülteleri gezdi ve yapılan tüm afişlere müdahale etti. Bu sırada meslek yüksek okulu binalarının içine yine Ülkücüler'in yaptığı “Gıda Kafe'deki iftar yemeğine tüm dinini sevenler gelsin” çağrılı afişler üzerine Gıda Kafe'ye gidildi. Kafe'nin sahipleri ile görüşüldü. Görüşmede ülkücülerin kafe sahiplerine bir yardım yemeği vereceklerini söylediklerini, fakat olayın iç yüzünün açığa çıkmasıyla beraber kafe sahiplerinin bir muhatap bulamadığını öğrendik. Devrimci, demokrat öğrenciler iftar yemeğine müdahale edilmemesi gerektiği konusunda hemfikir oldu. Ancak iftar yemeğini önlemek için Gıda Kafe'nin saat 16:00'da kapanması istendi. Kafe saat 15.30'da kapandı. Muhatap bulamayan kafe sahibi, iftar yemeğinin iptal edildiğini ülkücülere bir sivil polis aracılığıyla ulaştırdı.

Daha sonra toparlanan 70 kişiyle Edebiyat Fakültesi'nde iftar saatini bekleyen devrimci, demokrat öğrenciler birleşik hareket etme kararını da somutlamış oldu. 4-5 kişilik bir grup ana kapıya giderek üniversiteye yemek kamyonunun sokulmaması görevini aldı. Diğer bir grup Gıda Kafe'de gözcü olarak görevlendirildi. ÖGB'yle yapılan görüşme esnasında içeri giren yemek kamyonunun önü kesilemedi. Kovalanan kamyon Gıda Kafe'ye uğrayamadan gözden kayboldu. Gıda Kafe'de bulunan diğer arkadaşlar ise kafeye otomobille yaklaşan ülkücülere müdahale etti. Ülkücüler bellerindeki silahları göstererek devrimci, demokrat öğrencileri tehdit etti. İftar saatine yakın Gıda Kafe'de toplanan devrimci-demokrat öğrenciler ülkücülerin gelmemesi üzerine iftar saatinde dağıldı.

Daha önce Dokuz Eylül Üniversitesi yurtlarından Ahmet Yesevi Yurdu'nda odaları toplu olarak gezen ve zorla dergi satmaya çalışan faşistlere müdahale edilmişti. Fakat faşistler daha sonra durakta sıkıştırdıkları bir devrimci öğrenciyi dövmüş ve kafasını kırmışlardı.

Tüm bu olayların 6 Kasım öncesi polis tarafından planlanması elbette tesadüf değildir. 6 Kasım'a hazırlanan devrimci-demokrat öğrencilerin gündemini bu tür faşist saldırılarla doldurarak 6 Kasım faaliyetini zayıflatmaya çalışıyorlar. Buna karşı Ege Üniversitesi öğrencileri ise ertesi gün geniş kitle toplantısı gerçekleştirerek bu saldırıyı yanıtladılar.

Üniversitelerimizde islami öğeleri kullanarak gençliği örgütlenmeye çalışan faşistlerin örgütlenmesine izin vermeyeceğiz. Üniversiteler kokuşmuş zihniyetlerin at koşuşturduğu, eğitimin bilimsellikten uzak ve tümüyle sermayenin elinde olduğu yerler olmayacak. Üniversitelerimiz bilim, eşitlik ve özgürlüklerin yurdu olacaktır. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Ege Üniversitesi/Ekim Gençliği