Emperyalist işgal altındaki Irak'ta 2005 yılında “seçim enflasyonu” yaşanmıştı. Ocak ayında geçici parlamento, Ekim ayında anayasa referandumu, 15 Aralık'ta ise “geçici olmayan” yeni bir kukla hükümetin kurulması için yılın üçüncü seçimine gidilmişti. 15 günde açıklanacağı söylenen seçim sonuçları bir aya yakın gecikmenin ardından ilan edildi.

Irak Seçim Komisyonu, seçimlerin galibinin meclisteki 275 sandalyeden 128'ini kazanan Birleşik Irak İttifakı olduğunu açıkladı. Ancak Şii Araplar'ın mecliste çoğunluğu sağlamaları için 138 sandalyeye sahip olmaları gerekiyordu. Kürt İttifakının 53 sandalye elde ettiği seçimlerde, ilk kez bu seçimlere katılan Sünni Arap Irak Milli Uyum Cephesi 44, Sünni Arap Ulusal Diyalog Cephesi de 11 sandalye kazandı. CİA ajanı eski Başbakan İyad Allavi'nin Laik Koalisyonu 25 sandalye alırken, Irak Türkmen Cephesi sadece bir sandalye kazanabildi. 3 milyon Türkmen'in yaşadığı sanılan Irak'ta Türkmen cephesinin oylarının bu kadar düşük olması, özellikle Şii Türkmenler'in oylarını Birleşik Irak İttifakı'na vermesine bağlanıyor.

Seçimlere binlerce itiraz yapılmasına rağmen, yeni bir kukla hükümetin kurulması, bir cumhurbaşkanı seçilmesi, bir başbakanın ve bakanlar kurulunun belirlenmesi için pazarlıkların başladığı bildiriliyor. Sömürge valisi Zalmay Halilzad'ın da fiili katılımıyla devam eden pazarlıkların, haftalar, hatta aylar sürebileceği söyleniyor.

Bush liderliğindeki neo-faşist çetenin Irak'taki temsilcileri, geniş tabanlı bir kukla koalisyon hükümeti kurdurmaya çalışıyor. Sünni Araplar'ın etkin katılımı ile direnişi etkisizleştirmeyi uman işgalci zorbalar, Amerikan ordusunun bir kısmını Irak'tan çekip yeni saldırılar için hazır bekletme hesabı içindeler. Ancak kukla bir hükümetin kurulmasıyla direnişin etkisizleştirilebileceğine pek ihtimal verilmiyor.

Irak'taki etnik ve mezhepsel bölünmenin yarattığı kaos işgal ordularının bataklık içine saplanmasına kısmen katkıda bulunmuştu. Şimdi ise ABD emperyalizmi, bu bölünmeyi halkları birbirine karşı kullanmanın olanağı olarak değerlendirmeye çalışıyor. Bunun somut göstergelerinden biri, Amerikan kuklası Ürdün krallığının da katkılarıyla Sünni Araplar'ın temsilcileriyle Amman'da gizli olarak biraraya gelen sömürge valisi Halilzad'ın, “milis gücü kurmanıza karşı değiliz” mesajı vermiş olmasıdır.

Sünni Araplar'ın ağırlıkta olduğu Ramadi, Havice gibi kentlerde yerel grupların silahlandırılmasına katkı sunan işgalciler, Şii Araplar'ın artan etkinliğini dengeleme çabası içindeler. Zira Irak'ın Güney bölgelerindeki silahlı güçlerin (Irak Ulusal Muhafızları) tümü, Bağdat'takilerin ise yüzde 90 Şii Araplar'dan oluşuyor. Şii Araplar üzerinde kontrol kurabileceğini varsayan ABD emperyalizmi, gelinen yerde tam tersi bir durumla karşı karşıya bulunuyor. Çünkü Iraklı Şii Araplar'ın en yakın olduğu ülke ABD değil İran'dır. Yani neo-faşist çetenin hedef listesinin başındaki ülkedir. İşgal ordularının katkısıyla silahlandırılan Şii Arap milislerin, İran'ı hedef alan olası bir saldırı durumunda, elindeki silahları ABD ordusuna çevirmesi hiç de sürpriz olmayacak. Savaş kundakçılarının işgale karşı direnen Sünni Araplar'a yanaşmak zorunda kalmasının altında yatan da bu korkudur.

Uzun sürecek pazarlıklar sonunda, büyük ihtimalle “geniş tabanlı koalisyon” sağlanacak. Dört yıl görevde kalması beklenen yeni kukla hükümet kurulsa da, emperyalist işgal vahşetinin Irak halklarına dayattığı cehennemi ortamda bir değişiklik olmayacak. Kurulacak hükümetin işsizlik, yoksulluk, açlık ile kimi günler yüzlerce insanın hayatına malolan ölüm gibi sorunlara bir çözüm üretemeyeceği biliniyor. Irak halklarının onurlu bir geleceğe ulaşabilmesinin yolu anti-emperyalist direnişi büyütmekten geçiyor.

-----------------------------------------------------------------------------------------

Emperyalist işgaller için asker bulunamıyor...

ABD askere alma yaşını 40'a yükseltti

İşgalci ordularını dünyanın dört bir yanına konuşlandıran Amerikan emperyalizmi asker bulmakta güçlük çekmeye başladı. Irak bataklığının derinleşmesiyle gündeme gelen bu sorun artık yeni önlemler almayı zorunlu kılacak noktaya varmıştır. ABD Kara Kuvvetleri, hedeflediği sayıda asker toplayabilmek için askere almada azami yaş uygulamasını 35'ten 40'a yükseltti.

Emperyalist barbarlığın hedefinde bulunan ülkelere saldırabilmek için 80 bin yeni askere ihtiyaç duyan ABD ordusu, istediği sayıda asker toplayamadı. Askere alma yaşını yükselten Amerikan Kara Kuvvetleri, yeni askere alınacaklara verilecek primleri arttırdı. Özellikle Irak işgalinde görevlendirilecekler için prim tutarı yıllık 40 bin dolara yakın seviyeye çekildi.

Kara Kuvvetleri'nden yapılan açıklamada, asker sayısının arttırılacağı, asker olmak isteyenlere fırsat sağlanacağı ve silahlı kuvvetlerin hazırlık durumunun güçlendirileceği belirtildi. Emperyalist orduların böylece yeni saldırılara hazırlandığı sinyali verilmiş oldu.

------------------------------------------------------------------------------------------

Pakistan'da ABD karşıtı gösteriler

Yeni yılın ilk haftasında, Pakistan'ın Afganistan sınırındaki Damadola köyüne düzenlenen hava saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 18 köylü katledilmişti.

Saldırının CİA'ya bağlı iki insansız helikopter tarafından yapıldığı Amerikan basını tarafından da itiraf edildi. Pakistan ordusundan yapılan açıklamada ise, ABD helikopterleri tarafından hava saldırısı düzenlenip düzenlenmediği konusunda bilgilerinin olmadığı iddia edildi. Oysa köylüler saldırının ardından Pakistan ordusunun da evlere hava saldırısı düzenlediğini dile getirdiler.

İşgalci ABD ordusu, saldırının El Kaide'nin iki numaralı ismi Eyman el Zevahiri'yi hedef aldığını iddia etti. Buna karşın Amerikancı Pakistan rejimi sözü edilen kişinin Damadola köyünde bulunmadığını açıkladı. ABD uşağı diktatör Pervez Müşerref yönetimi, saldırıdan dolayı Washington'u resmen protesto etmek üzere ABD Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı.

Bölge halkı ise tepkisini binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen Amerikan karşıtı gösterilerle ortaya koydu.“Amerika'ya ölüm!” sloganları eşliğinde yapılan gösterilerde, haydutbaşı Bush'un kuklaları yakıldı ve ABD'ye “cihad'” ilan eden sloganlar atıldı. Masum insanların katledilmesini protesto eden göstericiler, Pakistan hükümetinden “Amerikalı gangsterlere kendi anladıkları dilden cevap vermesini” talep ettiler.

Bu arada Pakistanlı muhalifler Amerikan karşıtlığını merkeze alan ve farklı grupları birleştirecek bir kampanya başlatmayı planlıyor. Altı partiden oluşan Müttehid Meclis-i Emel tarafından yapılan açıklamada, ABD karşıtı bir platform kurulmasının amaçlandığı vurgulandı.