28Ocak 2006 Sayı: 2006/03 (03)
  Kızıl Bayrak'tan
   ABD emperyalizminin değişmeyen savaş senaryosu
  Emperyalist-siyonist saldırganlar İran
seferine hazırlanıyor
  Derin devlet tartışmaları ve devrimci tutum
  Tekel direnişi, özelleştirme politikası
ve CHP
Deri patronlarının saldırılarına deri işçileri kararlılıkla yanıt veriyor!
  “Sosyal Güvenlik Reformu” saldırısında sona gelindi
“Sosyal Güvenlik Reformu”u saldırısı
Sosyal güvenlikte reform mu, karşı devrim mi?
  İşçilerden Maltepe-Kartal-Pendik İşçi Kurultayı’na katılma çağrısı...
  Çifte sömürüye, eşitsizliğe, baskılara
karşı çıkmak için ellerimizi birleştirelim!
Tekelci kapitalizm faşizmin anasıdır!
2005’te sınıf hareketi2: Alınan yenilgiler, büyüyen ihanet ve filizlenen çıkış arayışları
  Yeni bir yılın başında dünyada durum (Orta sayfa)
  Latin Amerika’da “sol dalga”nın yükselişi sürüyor
   Liman işçileri AB şeflerine geri
adım attırdı
   Irak’ta yeni kurulacak kukla hükümet için pazarlıklar başladı
  Filistin’de seçimler 25 Ocak’ta... Bağımsız Filistin mücadeleyle kazanılacak!
  Tehcir, göçertme hareketi ve Kürdistan
toplum yapısına etkileri-1
  Bültenlerden...
  Batı’nın İran'a karşı ittifakı
  İran’a karşı nükleer savaş
  Chomsky: Nükleer savaş tehdidi arttı
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Çifte sömürüye, eşitsizliğe, baskılara karşı çıkmak için ellerimizi birleştirelim!

Bugün kaçımız sorunsuz, dertsiz bir yaşamımız olduğundan bahsedebilir? Ya da kaçımız çalıştığı işte emeğinin karşılığını aldığını, işte ve toplumsal hayatın her alanında insanca bir yaşam sürdüğünü söyleyebilir?

Sorunlarımız, karşı karşıya kaldığımız baskı ve saldırılar o kadar çok ki!

Herşeyin başında işçiyiz. Günde 10-12 saat çalışıyoruz. Emeğimizle, alınterimizle patronlara büyük bir servet kazandırırken aldığımız ücret ise en temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya bile yetmiyor. Açlık sınırı 523 YTL, yoksulluk sınırı 1.590 YTL iken 2006 yılında geçerli olacak asgari ücret ise 380 YTL. Bu ücretle kira vb. giderler dışında 4 kişilik bir ailenin tüm harcamalarını karşılamamız isteniyor.

Büyük çoğunluğumuz sosyal hak ve güvenceden yoksun bir şekilde çalışıyoruz. En doğal hakkımız olan sigorta bile göz göre gaspediliyor. Kimimizin sigortası hiç yok, kimimizin primleri doğru düzgün yatırılmıyor. Bugün, bu şekilde kısmen bu hakkı kullanabilsek bile hazırlıkları devam eden GSS (Genel Sağlık Sigortası) yasa tasarısı ile sağlık hakkımız tümüyle gaspedilecek.

Bu saydığımız temel sorunlarımıza iş güvencesinin olmamasını, esnek çalışmayı, kölelik yasası uygulamalarını, işçi sağlığı ve güvenliğinin dikkate alınmamasını ve daha birçok sorunu ekleyebiliriz. Saydığımız bu sorunların hepsinin ise kaynağı çok açıktır. Sadece kâr hırsına dayanan ve sömürü üzerine kurulu sistemin kendisi.

İşçi olduğumuz gibi aynı zamanda kadınız! Bu durum eşitsizliği, baskıyı, sömürüyü bir kat daha ağır yaşamamıza yolaçıyor. Kimi yerde aynı iş yaptığımız erkek arka-daşlarımızdan daha düşük ücret alıyoruz. Kimi yerde ise erkek arkadaşlarımıza oranla sigortalarımız daha az ödeniyor. Birçok yerde kadın kimliğine yönelik baskı, aşağılama, hakaretler ile karşı karşıya kalıyoruz.

Ev işlerinin ve çocuk bakımı-nın değişmez kölesi olarak görülüyoruz. Bugün birçok kadın gerek çocukların bakımı yüzünden, gerekse de geleneksel değer yargıları yüzünden, çalışma yaşamının dışına itiliyor. Ev işle-rine mahkum edilmesi, sadece dört duvar arasında çalışmasına yolaçmıyor, aynı zamanda dünyasının da evin dört duvarlarından ibaret olmasına yolaçıyor. Aynı zamanda işte,evde, sokakta şiddetin her türü ile karşı karşıya kalıyoruz. Hem işçi hem kadın olarak karşı karşıya kaldıklarımız kaderimiz, değişmez alınyazımız olarak görülüyor. Ancak işçi sınıfının mücadele tarihi bize kadın işçilerin, başlarını doğrulttuklarında, ayakları üzerine dikildiklerinde gerçekleştirdikleri sayısız mücadele deneyi-mi ve bunların sonrasında elde edilen tarihsel kaza-nımları gösteriyor. Tıpkı 8 saatlik işgünü, eşit işe eşit ücret uygulaması gibi, tıpkı genel oy hakkı gibi... Kuşkusuz kadın işçilerin işçi sınıfının mücadedelesinde ön saflarda yer aldığı günlerin başında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü geliyor. Bundan tam 149 yıl önce 8 Mart 1857'de New Yorklu 40 bin dokuma işçisi kadın, uzun çalışma saatleri ve kötü çalışma koşullarına başkaldılar. Yine 1886 yılında Amerika'da dokuma işçisi kadınlar, 8 saatlik işgü-nü, eşit işe eşit ücret, sendikalaşma ve oy hakkı için mücadeleyi yükselttiler. Direniş sırasında polisin çıkardığı yangında 118 kadın işçi yaşamını yitirdi. 1 910 yılında 2. Enternasyonal'e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kabul edildi. O günden beri tüm dünyada kadın-erkek işçi ve emekçi-ler tarafından bir mücadele günü olarak kutlanmaktadır. 8 Mart, başta kadın işçiler olmak üzere tüm işçi ve emekçilerin birleştiğinde, örgütlü mücadele verdiğinde patronlar sınıfına nasıl diz çöktürüleceğinin somut göster-gesidir. Aynı zamanda ‘saçı uzun aklı kısa' denilen, değer verilmeyen, ikinci cins olarak görülen, horlanan kadının, nasıl bir potansiyale ve mücadele gücüne sahip olduğunu göstermiştir. Yeni 8 Martlar'ı yaratmak, kadın işçile-rin sahip oldukları bu gücün farkın varmaları ve kadın-erkek birarada verecek-leri örgütlü mücadele sonucu olacaktır. Öyleyse tüm kadın işçileri, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için bu gücü büyütmeye çağırıyoruz.

OBS-İMES İşçileri Derneği Kadın İşçi Komisyonu

-------------------------------------------------------------------------------------

BDSP'den 8 Mart için imza kampanyası

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na.../Ankara

İşçiler ve emekçiler olarak ağır sömürü ve baskı koşulları altında yaşamaktayız. Yaşam koşullarımız çok yönlü olarak günden güne ağırlaşmaktadır. İçimizden kadın işçiler ve emekçiler ise fazladan çifte sömürünün, baskının ve eşitsizliğin ezici baskısı ve ağırlığı altındadırlar.

Kadın işçilerin yaşadığı bu sorunlar karşısında;

- Toplumsal hayatın tüm alanlarında kadın-erkek eşitliği!

- Eşit işe eşit ücret!

- Kadınlar için doğumdan önce ve sonra 3'er aylık ücretli izin, tıbbi bakım ve yardım!

- Kadın işçilerin kadın, ana ve çocuk sağlığına zararlı işlerde çalıştırılmasının yasaklanması!

- Kadınların çalıştığı tüm işyerlerinde kreş ve emzirme odalarının açılması!

acil talepleri başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçilerin acil ve temel taleplerini dile getireceği günlerden biri de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'dür. On yıllardır tüm dünyada kutlanan 8 Mart, ülkemizde halen de resmi tatil günü değildir.

Biz aşağıda imzası bulunanlar, işçi sınıfının ve kadın emekçilerin büyük mücadeleler sonucu kazandıkları 8 Mart üzerindeki yasağın kaldırılmasını, kadın işçi ve emekçilerin kendilerini ve taleplerini uygun bir ortamda gereğince ifade edebilmeleri için, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olan 8 Mart'ın resmi tatil günü ilan edilmesini talep ediyoruz.

1- .........................................................................................................

2- .........................................................................................................

3- .........................................................................................................

4- .........................................................................................................

5- .........................................................................................................

6- .........................................................................................................

7- ..........................................................................................................

8- .........................................................................................................

9- ..........................................................................................................

10- .........................................................................................................

11- .........................................................................................................

12- ........................................................................................................

13- ........................................................................................................

14- ........................................................................................................

15- ........................................................................................................