15 Mayıs'04
Sayı: 2004/19 (11)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalist NATO Zirvesi'ne geçit vermeyelim!
  Genelkurmay, NATO'dan gelecek taleplere karşılık verebilmek için yeni düzenlemelere başladı...
  Emperyalist NATO Zirvesi'ne karşı etkin ve başarılı bir kampanya için!
  Fason YÖK yasası meclisten geçti...
  İşbirlikçilerin yanında yeralanlar "Denizler'in mirasını" sahiplenemezler!
  1 Mayıs'ın aynasından dayanaksız hayaller
  Belediye toplusözleşmelerinde esnek çalışma dayatması...
  Emperyalist NATO müdahalesi için hazırlanan zemin... "Bosna trajedisi" nasıl yaratıldı?
  Irak'ta dünyaya sırıtan emperyalizmin kanlı dişleridir!
  Küstah haydut takımı Iraklılar'dan özür diliyor...i
  Irak'ta işkence yaygın ve sistematik...
  Diyarbakır, Guantanamo ve Ebu Garip...
  SHP solculuğu
  Küba'ya karşı yeni provokasyon
  Dünya Bankası Kongo'da yağmur ormanlarını yağmalıyor
  Fransa'da büyüyen sözde "anti-semitizm"!..
  Ekim Gençliği'nden...
  Bültenlerden...
  Kürdistan'daki siyasal akımlar-2
  Ya dünyamız dev bir çöplüğe dönüşecek, ya da kapitalizm tarihin çöplüğüne gömülecek!
  Direniş: Yaşama sanatı!
  Emperyalist saldırı, BOP ve NATO Zirvesi
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Ya dünyamız dev bir çöplüğe dönüşecek,
ya da kapitalizm tarihin çöplüğüne gömülecek!

“Satın alın, hızlı bir şekilde eskitin, tüketin ve yenisini alın!”... Kapitalizmin parolası bu. “Bu model yeni çıktı, siz hala almadınız mı?”, “Canınız mı sıkılıyor, kendinize şık bir kıyafet alın ve mutlu olun!”, “Can sıkıntınızın ilacı; alışveriş!”, “Sevgilinize pahalı bir hediye alarak, ona ne kadar değer verdiğinizi gösterin!”, “Anneler günü yaklaşıyor, hediye alın ve onu sevindirin!”, “Tasarruflarınızı değerlendirin, gelin ev alın!”, “Tüketin, tüketin, yine tüketin”!!!

Kapitalizmin parolası bu: “Tüketin”!!! Mutlu olmak için, sevdiklerimizi mutlu etmek, dostluğumuzu, sevgimizi göstermek için, hatta tasarruflarımızı bile değerlendirirken artık “Tüketiyoruz”!!!!

Etrafımızda süper marketler, hiper marketler, alışveriş merkezleri çoğaldıkça ihtiyacımız olsun olmasın daha fazla tüketmeye başladık. Bunun promosyonu var dedik, satın aldık; bu indirimli dedik, aldık; bir başkasının reklamını beğendik, aldık; bir diğerinin nasıl bir ürün olduğunu merak ettik, aldık; her alışveriş merkezine girişimizde kendimizi ışıltılı vitrinlerin, güzel ambalajların, çekici reklamların “büyü”sünden kurtaramayarak birşeyler satın aldık.

Ülkemizde her dört kişiden birisi yoksulluk sınırının altında yaşarken ve yemek, içmek, giyinmek, barınmak gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak bir durumdayken; insanlarımızın bir kısmı pazar artıklarıyla beslenip, çöpten ekmek-yemek toplayarak yaşarken, çocuklarımızın bir kısmı pahalı çikolataların, dondurmaların adını reklamlarda duyup, tadını bilmezken üstelik... Kapitalizmin “tüketin” çağrısı daha baskın çıktı ve tükettik, tüketiyoruz... 

Tüketim çılgınlığı dünyamızı
dev bir çöplük haline getiriyor

İster istemez kendimizi tüketim çılgınlığının içinde bulmaya başladık. Ancak gelişmiş kapitalist ülkelerde çok daha ileri boyutlarda yaşanıyor bu çılgınlık.

Dünyanın içinde bulunduğu durumla ilgili çeşitli araştırmalar yapan Worldwatch Institute”nün 2004 yılı durum raporu tüketim konusuna ayrılmış bulunuyor.

Rapordaki en çarpıcı örneklerden birisi, ABD’de otomobil sayısının ehliyetli sürücü sayısından çok daha fazla olması. Bir diğeriyse Çin’in büyük bir hızla büyümesi sonucu 2015 yılında 150 milyonluk bir otomobil parkına sahip olabileceği.

Kapitalizmin kâr hırsının sonucu olarak insanların nasıl tüketmek için yaşayan zombiler haline getirildiğini, dünyanın doğal kaynaklarının, sermayenin hoyratça kullanması sonucu tükenmeye yüz tuttuğunu ve aşırı-gereksiz tüketim sonucu dünyanın atık ve çöplerle boğulmaya başladığı rapordaki verilerle bir kez daha kanıtlanmış durumda.

Milyarlarca insan günde iki doların altında bir gelirle yaşayıp, açlıkla ve yoksullukla boğuşurken, senede milyarlarca dolar kozmetik malzemelerine, parfüme, evcil hayvan mamalarına, Atlantik ötesi seyahatlere, dondurma tüketimine harcanıyor. Dünyanın kimi yerlerinde milyonlarca insan cep telefonunun çevir sesini bile duymamışken, bilgisayar ekranını dahi görmemişken, bunlar gelişmiş kapitalist ülkelerde korkunç boyutlarda tekrar tekrar tüketiliyor. Tüm bu aşırı tüketimin sonucu olarak dünyamız çöpe boğulmuş durumda. 2005 yılında 500 milyon civarında cep telefonunun atılması sonucunda, yüzbinlerce litrelik atık oluşturacağı tahmin ediliyor. 1998-2002 yılları arasında ABD’de kişisel bilgisayar kullanımı da tam 5 kat artmış durumda. Herbir bilgisayarda 6.3 kiloluk plastik bulunuyor ve PVC’nin dönüşümü de son derece zor.

Yine rapordan birkaç çarpıcı örnekle devam edelim. 1970-2001 yılları arasında ABD’de kolalı içecek tüketimi iki katına çıkarak kişi başına 180 litreye ulaştı. Süt tüketimi %30 oranında azalırken, obez nüfusun oranı da üç kat arttı. Yalnızca 2001 yılında dünya çapında 159 milyar plastik şişe, 112 milyar teneke kutu, 70 milyar cam şişe çöpe atıldı. Yine yirminci yüzyılın ikinci yarısında kağıt tüketimi de altı kat arttı. Dünya kağıt tüketiminin %93’ü ağaçlardan sağlanıyor ve bu da gezegenimizdeki ormanlardan elde edilen malzemenin beşte birine eşit.

Kapitalizm kendi ömrünü tüketiyor!

Kapitalizm bir yandan dünyanın doğal kaynaklarını hızlı bir şekilde tüketir ve tükettirirken, bunun sonucunda meydana gelen atıklardaki devasa artış dünyamızı dev bir çöplüğe dönüştürüyor. Doğaya bırakılan çöpler çevreyi iyice kirletiyor. Fabrika atıkları, kimyasal madde ve gazlar nedeniyle yaşanan küresel ısınma sonucu dünyanın doğal dengesi bozuluyor, ekosistemler zarar görüyor, binlerce canlı türü yok olmak tehdidiyle karşı karşıya. Yine küresel ısınma nedeniyle insanlığında önümüzdeki yıllarda ciddi beslenme, su bulma sorunlarıyla karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Ve kapitalizm, tarihin çöplüğünde yerini alıncaya kadar da, kapitalizmin doğa ve insanlık üzerindeki yıkımı, tahribatı devam edecektir. 

Komünistler bundan yüzyıl kadar önce “Ya barbarlık, ya sosyalizm!” şiarını haykırmışlardı. Şimdi bu şiar çok daha yakıcı bir şekilde hissettiriyor kendini.
Ya kapitalist barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!

Yıllık harcamalar (dolar)

Kozmetik Parfüm Evcil hayvan maması Dondurma Tüketimi Atlantik ötesi seyahatler

18 milyar 15 milyar 17milyar 11 milyar 14 milyar

Temel ihtiyaçlar için gerekli bütçe (dolar)

Kötü beslenme ve Dünyada okuma-yazma Herkes için Dünya çocuklarının
açlık yardımları çalışmaları içecek su bulunması aşılanması

19 milyar 5 milyar 10 milyar 1.3 milyar

(Milliyet, 25 Nisan 2004)