Bush yönetiminin saldırgan tutumuna, yalan kampanyası ve provokasyonlarına karşın Kübanın bölge halkları nezdindeki etkisi giderek artıyor. Bölgede askeri faşist diktatörlüklerin ardarda çözülmeleri, sivil yönetimler altında uygulanan ekonomik gelişme modellerinin İMF ve Dünya Bankasının direktiflerini yerine getirmekten öte bir sonuç yaratmaması nedeniyle, bölge halkları nezdinde Küba, emperyalist abluka ve teröre rağmen, bir umut adasına dönüşmüştür.
Sovyetler Birliği ve Doğu Blokunun çökmesi sonucu dağılması kaçınılmaz görülen Küba her türlü beklentiyi tersyüz etmiş, halkın devrimin kazanımları etrafında kenetlenmesiyle bugüne kadar ayakta kalmayı başarabilmiştir.
Öte yandan, düşük yoğunluklu demokrasi konsepti temelinde bölgede yönetime getirilenler tüm meşruiyetlerini yitirmişlerdir. Bölgenin birçok gerici yönetimi bugün Fidel Kastro ve Kübaya düşmanlık yapıp ABDden destek alarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bunların başında Peru ve Meksika gelmektedir.
Küba Komünist Partisi, devrimi savunmayı, emperyalist gericiliği ve uşaklarını teşhir etmeyi sürekli gündemde tutuyor. 1 Mayıs günü Meksika hükümetini ABDye uşaklık yapmakla suçlayan Fidel Kastro, BM İnsan Hakları Komisyonunun karar çıkartmasına destek sunmasını teşhir etti. Küba elçisini yurtdışı eden ve kendi temsilcisini geri çeken Meksika hükümetine anlamlı bir yanıt verdi.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Küba dışişleri bakanı Perez Rogne, 42 ülkeden 164 muhabiri Havanaya davet ederek Kübanın izlediği politikayı yeniden anlattı. İki ülke arasında artan gerginliğin önemli bir nedeni, Meksikanın istemi olmadan Kübada bulunan büyük işveren Ahumadaın geri gönderilmesi. Fox hükümeti bu adımı, Kübanın Meksikada politik kriz yaratmak istemesi biçiminde değerlendirdi. Zira kaçak işadamı Meksika şehrinde önemli politik etkisi olan bir kişi ve hükümetin 2006 yılındaki seçimlere yönelik planlarını altüst etmesinden kaygılanılıyor. Küba dışişleri bakanı ise basına yaptığı açıklamada, devlet başkanı Foxun, Meksikanın başka ülkelerin içişlerine karışmama politikasını bir kenara iterek, Bush yönetimine adepte olduğunu belirttive bu politikasını terk etmesini istedi.
Bush yönetiminin Kübaya karşı bir yeni saldırı kampanyası başlatması raslantı değil. Colin Powel ve Florida valisi Jeb Bush ayrı ayrı açıklamalar yaparak, Meksikanın tutumunu örnek alacak başka ülkeleri de umduklarını belirterek sevinçlerini gizlemiyorlar. Colin Powel yönetiminde bir hükümet komisyonu, Kübaya karşı yeni bir programı kamuoyuna resmi olarak duyurdu.
Program, Floridada yaşayan anti-komünist kaçak Kübalıların desteklenerek örgütlenmesi, karşı-devrimci inisiyatiflerin güçlendirilmesi, Kübaya karşı uluslararası bir kampanyanın örgütlenmesi, sistematik bir dezenformasyon yürütülmesi ve Kübanın ekonomisini çökertmek için bütün maddi ilişkilerin yasaklanmasını içeriyor. Program ABDdeki Kübalıların akrabalarına para yollamasını yasaklamaya kadar varıyor. Bu, Kübada özgürlüğün gelmesi için bekleme stratejisi değil, tersine Kübada özgürlük günü için çalışmaktır diyor Powel. ABD kongresinden bu karşı-devrimci programı uygulamak için 59 milyon doların istenileceğini, özellikle turistlerin Kübaya gitmesini caydırmak için radyo ve televizyon yayınlarına ağırlık verleceğini söylüyor.
Küba dışişleri bakanı yaptığı basın toplantısında, bu yeni saldırgan politikanın tutmayacağını, Kübanın bu krizden de zaferle çıkacağını söyledi. Emperyalist saldırganlık bölgede her gün teşhir olurken, Küba halkı onurlu yaşamla özdeşleşiyor.
Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi, yaptığı son açıklamada, ABDnin yeni saldırı programını halka açıklayarak teşhir etti ve devrimi savunma kararlılığını vurguladı:
Halkımız tarafından zor bedeller ödenerek elde edilen kazanımlar, eğitim, sağlık ve kültür alanındaki tüm gelişmeler -ki yakında bu alanda Küba dünyada birinci sırada yer alacaktır- ABD yöneticilerini çıldırtıyor. Halkın bütün kesimleri tarafından büyük bir bilinçle desteklenen devrimimiz, onu sayın Bushun ideolojisi karşısında dirençli kılıyor. Küba örneğinin haritadan silinmesi gerekiyor... Evet, Küba haritadan silinebilinir. Fakat hiçbir tehdit, sayın Bushun hiçbir saçma fikri onu yıldıramaz. Sayın Bushun insanlık dışı ve korkak önlemleri tabii ki halkımızdan yeni bedeller isteyecektir. Ama o insani ve sosyal amaçlarını gerçekleştirmek için bu yolda tek bir saniye kaybetmeyecektir... Küba hiçbir zaman ABD egemenliği altında acımasız ve insanlık dışı sömürü koşullarına geri dönmeyecektir.&148;