Gazetemizin içeriğine ilişkin bir eleştiri
28 Martın yaklaşmasıyla birlikte seçimlere yönelik politik platformumuzu en geniş işçi ve emekçilere taşımak için bir çalışma içerisindeyiz. Seçimlerde işçi sınıfının Bağımsız Devrimci Sınıf Platformunun bayraktarlığını yapıyoruz. Bununla birlikte temsil ettiğimiz platforma yakın her tür oluşumu destekleriz. Fakat gerici, kitleleri aldatıcı, boş vaatlerle sahte umutlar yayan her oluşuma karşı gereken mücadeleyi de veririz. Onları sadece yerel seçimlerdeki boş vaatleri üzerinden, bugünkü düzen ve Türkiye gerçekliğinden hareketle teşhir etmek için elimizde yeterince malzeme var.
Nitekim liberal-reformist Güçbirliği üzerinden gazetemizde orta sayfada yayımlanmaya devam eden Liberal solun yerel seçim perişanlığı yazı dizisi, bu platformu bileşenleriyle birlikte anlamlı ve sade bir dille ele alıyor. Aynı zamanda bize, işçi ve emekçilerle yüzyüze geldiğimizde kullanacağımız dil için de bir örnek oluyor.
Gazetemizde seçimler vesilesiyle birçok teşhir yazısı yayınlanıyor. Dikkat çekmek istediğim bu yazıların işlevi ve dilidir. Örneğin 13 Mart tarihli sayımızda Yerel seçimler ve EMEPin devrimci imaj çabası başlıklı yazı bir ölçüde orta sayfanın tekrarı niteliği taşıyor. Bu durumda bir ölçüde gereksizleşiyor. Bu, yazının önemsiz olduğu anlamına gelmiyor elbette. Fakat dikkat edilirse son süreçte çıkan yazılar bu konuya fazlasıyla yer vermişti.
İkincisi, gazetenin önemli bir bölümü seçim gündemi ve çalışmalarına ayrılıyor. Bu da bir ölçüde gündemdeki bazı gelişmeleri yeterince işleyememe sorunu yaratıyor. Bu sorun elbette bizlerin gündemle ilgili düzenli yazı yazmasıyla da bağlantılı ve ancak böyle çözülür. Önemli bulduğum için bu eleştiriyi aktarmayı yararlı buluyorum. Hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Seçim faaliyetimiz sürüyor
Düzenin seçim oyununu bozmak için bölgemizde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir hafta gibi kısa bir sürede 5 bine yakın seçim bildirgesi dağıttık. Dağıtımı sabah işçi servislerinin yoğun olduğu bölgelerde ve sözlü ajitasyon eşliğinde yaptık. Faaliyetimiz sırasında emekçilerden olumlu tepkiler aldık. Düzen partilerinden bir şey beklemediklerini, seçimin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini dile getirdiler. Çözümün seçim sandıklarında olmadığını, çözümün işçi-emekçilerin örgütlü mücadelesinde olduğunu dile getirdik.
Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde Çiğli İşçi Bülteni ile seçim bidirgemizi dağıttık. Bülten ve bildirge dağıtımımız akşam saatlerinde daha da yoğunlaştı. Bu sefer fabrika çıkışlarında işçi-emekçilere materyallerimizi ulaştırdık. Çiğli Organizede çoğu tekstil ve metal olmak üzere 60 fabrikaya bülten ve bildirge dağıttık.
Ayrıca semtlerde gazete satışı gerçekleştiriyoruz. Bu vesilesiyle tanıştığımız emekçilerden de olumlu tepkiler alıyoruz. Bizi evlerine davet ediyorlar. Aldığımız tepkiler emekçilerin devrimcilere hiç de uzak olmadığını gösteriyor. Bu bize düşen sorumluluğu daha da artırıyor. İşçi ve emekçileri mücadeleye kazanmak için planlı ve sürekli bir müdahaleyi önümüze görev olarak koyduk.
İzmir İHDden hak gaspları ve
katliamlara karşı eylem
12 Martta İHD İzmir Şubesi, İHD binası önünde hak gasplarına ve son dönemde gerçekleştirilen katliamlara karşı bir eylem yaptı. Eyleme 40 kişi katıldı. İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!, Yargılı-yargısız infazlara hayır! sloganları atıldı.
Bir diğer eylem ise 13 Martta yapıldı. 12 Mart 1971 darbesi başta olmak üzere Mart ayına denk düşen katliam, infaz, işkence ve baskılara karşı yapılan eylem kitlenin Gümrük Türk Telekomun önünde toplanmasıyla başladı. Buradan Konak Sümerbank önüne yüründü. Eylemde Beyazıt, Gazi, 19 Aralık, Halepçe; Unutmadık!, Failler bulunsun, hesap sorulsun!, Yargılı-yargısız infazlara son!, Faşizme karşı omuz omuza! sloganları atıldı.
|