11 Mart İstanbul...
Sistem çürüyor, emekçiler yürüyor!
İstanbul Sağlık Platformunun almış olduğu karar gereği sağlık emekçileri 10-11 Mart tarihlerinde iş bıraktılar.
11 Martta Cerrahpaşa Hastanesinde toplanan emekçiler önce hastane bahçesini slogan atarak dolaştılar. Emekçiler, hasta ve hasta yakınlarından da destek aldılar. Bin kişinin katıldığı eylemde İstanbul Tabip Odası, SES, İşgüvencemiz, ücretimiz, halkın sağlığı için 10-11 Martta görevdeyiz/İstanbul Sağlık Platformu, Kamu yönetimi aldatmacasına hayır/SES Şişli ve SES Bakırköy pankartları taşındı.
İTO Başkanı Gencay Gürsoyun konuşmasının ardından SES Aksaray Şb. Başkanı ortak basın metnini okudu. Açıklamada Biz sağlık çalışanları: İş güvencemiz, insanca yaşayacak ücret, çalışma koşullarımızın düzeltilmesi için, halkın sağlık hakkına sahip çıkıp, eşit, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti sunmak için mücadele ediyoruz. Tüm vatandaşlarımızın desteğini bekliyoruz dedi.
Eylemde Herkese eşit, parasız sağlık!, Kölelik yasası geri çekilsin!, Sağlık haktır satılamaz!, Yaşasın sınıf dayanışması!, Sistem çürüyor, emekçiler yürüyor!, İşçi-memur elele, genel greve! sloganları atıldı.
Sosyalist Kamu Emekçileri eylemde Kamu Emekçileri Bülteni dağıttılar.
Ücretli köle olmayacağız!
10 Martta iş bırakan sağlık emekçileri 11 Martta saat 12:00de Konaktaki SES sendika binasının önünde toplanarak Alsancak Sağlık Müdürlüğüne yürüdüler. Eyleme yüzlerce kişi katıldı.
Emekçilerin taleplerini dile getiren pankart ve dövizlerin taşındığı eylemde Hastaneler halkındır satılamaz!, Sözleşmeli köle olmayacağız!, İMF defol bu memeleket bizim!, Katil ABD, işbirlikçi AKP!, Sağlıkta tasarruf yapılamaz!, Ücretli köle olmayacağız!, Üreten biziz yöneten de biz olacağız! sloganları atıldı. Eyleme KESKe bağlı diğer sendikalar temsili düzeyde bir destek sundular. Emekli-Sen ise kitlesel bir katılımla anlamlı bir destek verdi.
Alandaki sağlık emekçileri ve yöneticiler il genelinde iş bırakma eylemine katılımın % 80 dolayında olduğunu bildirdiler.
10 Martta bir sağlık emekçisiyle konuştuk...
Eylemler etkin ve sürekli olmalı!
- Kölelik yasalarına ve onun bir parçası olan sağlıkta dönüşüm yasasına karşı alanlardasınız. Bu yasa ne getiriyor ve eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ege Doğum Evi Hastanesi SES işyeri temsilcisi: Sağlıkta dönüşüm projesi saldırısı sağlık emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırarak sözleşmeli personel uygulamasını getiriyor. Bu yasa ile zaten yoğun olan iş yoğunluğu daha da artacak. Mevcut haliyle iş yüküne göre personel yetersizken yeni uygulama ile daha da artacak, sağlık hizmetinden yararlanan halk ile sağlık çalışanları karşı karşıya getirilecek. Bu saldırı sadece sağlıkçılara değil sağlık hizmeti alan herkese yöneliktir. Bir yanı ile performansa dayalı ücretlendirme sistemi de getiriliyor. Bunun anlamı ise yaptığın hizmet veya harcadığın emeğin hiçbir değeri yoktur. Şirketleştirilen sağlık kurumuna ne kadar para kazandırdığın önemli olacaktır. Genel sağlık sigortası ile de maliyeti ucuz olan hizmetlerden yararlanacaksın, maliyeti yüksek hizmetler için cebinden ekstra para harcayacaksn. Kısacası halk parası kadar sağlık hizmeti alacak. Hastaneler işletmeye, hastalar da müşteriye dönüştürülecek.
Aslında saldırının kapsamı bununla da sınırlı değil. İşte yaptığımız eylem, bu kapsamlı saldırıya karşıdır ve bence çok anlamlıdır. Katılım açısından ne kadar başarılı olup olmayacağımızdan bağımsız olarak bunu söylüyorum. Çünkü katılımı birimlerden ve diğer illerden alacağımız bilgilerden sonra değerlendirmek mümkün olacak. Ancak başarılı olacağına inanıyorum. Bu eylemde en önemli noktalardan biri de saldırılara karşı alınan tutumdur. Üretimden gelen gücün kullanılmasıdır. Belli bir program çerçevesinde iş bırakmanın bir günden iki güne çıkarılarak geliştirilmesidir. Saldırıya karşı sözle değil üretimden gelen güçle yanıt verilmesidir.
- Sizce mevcut eylemlilikler yasayı geri çektirmeye yeterli mi?
Şu anki haliyle hayır. Bugüne kadar kamu emekçileri bütün işkollarıyla yüzlerce kez alanlara çıktı. Ama protestoculuğu aşmayan eylemlerin bir yaptırım gücü olmadı. Bir kere bu yönüyle bile bugünkü eylem farklılık taşıyor. Kuşkusuz bir etki yaratacaktır. Ancak iktidarın bir eylemle dize getirileceğine inanmıyorum. Gittikçe bu eylemlerin daha uzun süreli ve etkin örgütlenmesi gerekmektedir. Ayrıca bu sorun sadece sağlık emekçilerinin sorunu değil. İş bırakmaları diğer işkollarıyla beraber örgütlemek gerekiyor. İşçi sınıfının ve hizmetten yararlanan halkın desteğini örgütlememiz gerekiyor.
- Sizce başta KESK olmak üzere diğer konfederasyonlar da iş bırakma kararı almalı mıydı? Parasız eğitim ve sağlık talebi ile iş güvencesi ve insanca yaşamaya yeten bir ücret talebi tüm işçi ve emekçilerin ortak talebi değil mi?
Elbette talepler aynı. KESK ve diğer konfederasyonlar da bu talepler çerçevesinde iş bırakma kararı almalıydı. Bunun için de çabalarımız oldu ve ortaklaştırılması başarılamadı. Ancak onlar karar almadı, ortaklaşmadı diye biz de kayıtsız kalamazdık. Bu sorumlulukla hareket ederek eylemi ortaklaştıran Tabipler Birliği ve SES örnek alınmalıdır bence.
Herkese eşit, ücretsiz sağlık!
10 Mart Çarşamba günü Ankara Tabib Odasının çağrısıyla gerçekleştiren iş bırakma eylemi sabah saatlerinde Numune Hastanesinin önünde sağlık emekçilerinin biraraya gelmesi ve bildiri dağıtmasıyla başladı. İş bırakma eylemi Ankara İbn-i Sina, Hacettepe gibi hastanelerde büyük oranda başarıyla gerçekleştirildi.
Öğleden sonra yeniden Numune Hastanesinde toplanan sağlık emekçileri, Hacettepe Hastanesinde forum yaptıktan sonra Abdi İpekçi Parkına doğru sloganlarla yürüdüler. Yürüyüşe yaklaşık 200 kişi katıldı. Abdi İpekçi Parkında yapılan açıklamayla eylem sona erdirildi.
11 Mart Perşembe günü ise sağlık emekçileri saat 12:00de Hacettepe Hastanesi kampüsünde biraraya geldiler. Yaklaşık 1200 sağlık emekçisi çoşkulu sloganlar eşliğinde Abdi İpekçi Parkına yürüdü. Yürüyüş sırasında Sağlık haktır satılamaz!, Susma, sustukça sıra sana gelecek!, Hastan hastane kapısında ölecek!, Sağlıkta tasarruf ölüm demektir!, Herkese eşit, ücretsiz sağlık!, AKP sağlığa zararlıdır!, İnsanca yaşamak istiyoruz! ve Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! sloganları atıldı. Abdi İpekçi Parkında ATO ile SES Ankara Şubesi adına ortak bir basın açıklaması okundu. Açıklamayı ATO Ankara Şube Başkanı Sinan Adıyaman okudu. Adıyaman, Sağlık Bakanının eylem ideolojiktir a¸ıklamasına karşın; Evet eylemimiz ideolojiktir, halktan emekçiden yana bir ideolojidir; ama onlarınki de ideolojiktir, bir avuç rantiyeciden, İMFden Dünya Bankasından yana bir ideolojidir sözleriyle cevap verdi. SES Genel Başkanı ise Kamu Yönetim Reformunun sağlıktaki yansıması olan Sağlıkta Dönüşüm Projesini eleştirdi.
Basın açıklaması saat 13:00te sona erdi. TTB tarafından gerçekleştirilen eylemin SES ve KESK tarafından yeterince sahiplenilmediği gözlendi.
Sosyalist Kamu Emekçileri/Ankara
10 Mart İzmir:
Herkese parasız sağlık hizmeti!
Sağlık emekçileri İş güvencemiz, ücretlerimiz, sağlık hakkı talebiyle 5 Kasım ve 24 Aralık 2003te bir günlük iş bırakarak hükümeti uyarmışlardı. Hükümetin taleplerini dikkate almaması üzerine SES ve TTB, 10-11 Mart tarihinde iki günlük iş bırakma kararı aldı.
10 Martta, saat 11:00de SSK Tepecik Eğitim Hastanesinde, saat 12:00de Uzundere Sağlık Ocağında, saat 13:00te İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi ve Ege Üniversitesinde yüzlerce emekçi iş bırakarak basın açıklaması yaptılar.
Sağlık emekçileri açıklamalarda Herkese eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık ve sosyal hizmet hakkı, iş güvencesi ve insanca yaşanacak bir ücret taleplerini yinelediler. Sağlıkta dönüşüm projesinin geri çekilmesini isteyen sağlık emekçileri eylemlerinde Herkese parasız sağlık hizmeti!, Kölelik yasasına hayır!, Direne direne kazanacağız! sloganlarını haykırdılar.
İzmirde 10 Mart iş bırakma eylemi %70-80 oranında bir katılımla gerçekleşti. Sağlık emekçilerinin eylemine halktan ve hastalardan da destek geldi.
Haklarımız için eylemdeyiz!
SES ve TTBnin aldığı karar doğrultusunda sağlık emekçileri 10-11 Mart tarihlerinde iki gün iş bıraktı. İzmir genelinde katılımın yüksek olduğu eylemde hastalar da hastanelere gelmeyerek eyleme destek verdiler.
Dokuz Eylül Tıp Fakültesinde 10 Mart sabahı hastane kapısı girişinde toplanan sağlık emekçileri ve öğrenciler burada gelen hastalarla konuşarak eylem hakkında bilgi verdiler. Emekçiler, eylemi, özellikle sermaye medyasında yansıtıldığı gibi daha fazla ücret için yapmadıklarını belirttiler. Asıl amaçlarının Herkese eşit, ücretsiz ve kolay ulaşılabilir bir sağlık hizmeti olduğunu vurguladılar.
Sağlık kampüsü öğrencileri ise yüzlerce hastayla konuşarak, uygulanan politikalarla paran kadar sağlık, paran kadar eğitim anlayışının hayata geçirilmeye çalışıldığını, bu saldırılara karşı yapılması gerekenin birlikte mücadele etmek olduğunu anlattılar.
Sağlık Kampüsü öğrencileri/İzmir
|