Sosyal yıkıma, sendikal ihanete ve emperyalist savaşa karşı
1 Mayısta iş bırakarak alanlara!.. İMF-TÜSİAD yıkım programlarına karşı 1 Mayısta iş bırakarak Alanlara! Yıllardır uyguladıkları IMF-TÜSİAD programlarıyla işçi ve emekçileri ağır bir yıkımla karşı karşıya getiren sermaye iktidarları, bir bir çöken programların ağır faturasını da her defasında biz işçi ve emekçilere kestiler. Şubat krizinin ardından ise işçi ve emekçiler son yılların en kapsamlı saldırılarıyla yüz yüze kaldılar. Son bir yılda bir avuç tekelci-holding sermayesinin kârı uğruna milyonlarca işçi işten çıkartıldı, ücretler düşürüldü ve milyonlarca emekçi sefalet koşullarında yaşamaya mahkum edildi. Bu saldırılara her gün yenileri ekleniyor. Emeklilik hakkının gaspından sonra şimdi de kıdem tazminatları kaldırılmak isteniyor. Çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaştırılıyor. Fazla mesai ücretleri kaldırılıyor, çalışma saatleri uzatılıyor. Girdi-çıktı yapılarak ücretler asgari ücret seviyesine çekiliyor. Eğitimden sağlığa tüm kamu kurumlarının tasfiyesi ve yüzbinlerce işçinin kapı dışarı konulması amaçlanıyor. Resen emeklilik yaygın bir şekilde uygulanıyor. Azgın bir sömürü anlamına gelen esnek çalışma yasalaştırılmak isteniyor. Bir yandan işçi ve emekçiler derin bir sefalet batağına itilirken, bir yandan da ülkemiz, yerli ve yabancı tekelci sermayenin açık pazarı haline getiriliyor. Yeni yasal düzenlemelerle ülkenin tarımı çökertiliyor, şeker, tütün gibi tarımsal üretim alanları, ülkemizin enerji, iletişim, maden gibi zenginlikleri emperyalistlerin yağmasına açılıyor. Saldırılar bunlarla da sınırlı kalmıyor. İşçi sınıfı ve emekçilerin hak ve özgürlükleri giderek daha fazla kısıtlanıyor. Grevler yasaklanıyor, taşeronlaştırma-sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor ve milyonlarca işçi sendikal haklardan faydalanamıyor. Kısacası bu saldırılarla işsizlik, sefalet ve kölece çalışma dayatılıyor. Sermaye sınıfı tüm bu saldırılarla boynumuzdaki ücretli kölelik zincirini kalınlaştırmak istiyor. Ama işçi sınıfının kölelik zincirlerini parçalamak için meydanları dolduracakları gün geliyor. Koyu bir sefalete mahkum edilen yoksul emekçi yığınların öfkesini kusacakları gün geliyor. Yüzbinlerce işçi ve emekçinin taleplerini haykıracakları, birlik ve dayanışma içerisinde mücadele bayrağını dalgalandıracakları gün geliyor. 1 MAYIS GELİYOR!.. - 1 Mayıs yasal tatil ilan edilsin! *** Sendikal ihanet barikatını parçalamak için; 1 Mayısta iş bırakarak Alanlara! Sermaye sınıfı ve onun iktidarının işçi ve emekçilere yönelttiği saldırıların hayat bulmasında aslan payı sendika ağalarınındır. Sendikalarımızın başına çöreklenmiş bu ihanet çeteleri, işçi ve emekçilerin sefalete mahkum edilmesinde sermaye sınıfına uşakça sadakat göstermektedirler. Bu ihanet çeteleri sermayenin sendikalarımız içerisindeki uzantılarıdırlar. Bu ağalar, milyonlarca işçi işten çıkartılırken, kamu kurumları kapatılır ve onbinlerce işçi sokağa atılırken, milyonlarcamız asgari ücretle çalışmaya mahkum edilirken, sözleşme haklarımız gasp edilirken, şeker, tütün yasası gibi emperyalizme köleliği derinleştiren yasalar çıkartılırken kıllarını bile kıpırdatmamışlar; tersine, işçi sınıfının mücadele azmini salon toplantıları ve hava boşaltma eylemleri içerisinde kırmaya çalışmışlardır. Bu ihanet çetelei bugün de bizi mücadeleden uzak alıkoymaya ve genel grev, genel direniş talebimizi salonlarda boğmaya çalışmaktadırlar. Sendikalarımızı bu ihanet çetelerinden arındırmak ve birleşik-militan bir mücadeleyi örgütlemek için 1 Mayısta mücadele alanlarını dolduralım. Bize alanları yasak eden, işçi sınıfının birliğinin önüne set çeken hain barikatları parçalamak için 1 Mayıs alanlarına akalım. Yıllardır bizi sahte vaatlerle oyalayan sendika ağalarına alanları dar etmek, genel grev, genel direniş talebini haykırmak ve sendikal hak ve özgürlüklerimizi genişletmek için 1 Mayısta mücadeleyi yükseltelim. - Kahrolsun sendika ağaları! *** Emperyalist savaşa hayır demek, Filistin ve Ortadoğu halklarıyla dayanışmayı yükseltmek için; 1 Mayısta iş bırakarak alanlara! 11 Eylül sonrasında emperyalistler tüm dünyayı kana bulamak için harekete geçtiler. Terör bahanesiyle dünyanın her yerinde işçi-emekçi sınıfların hak ve özgürlükleri kısıtlanıyor, savaş bahane edilerek silahlanma yarışı hızlandırılıyor. Ortadoğunun enerji kaynaklarına göz diken ABD emperyalizmi, Afganistandan sonra şimdi de Iraka saldırmaya hazırlanıyor. Bunun için de öncelikle Ortadoğuda anti-emperyalist direnişin bayraktarlığını yapan Filistin halkının direnişini bastırmak istiyor. 11 Eylül olaylarını fırsat bilen siyonist İsrail, ABDnin de büyük desteğiyle, Filistin halkını katliamdan geçiriyor. Kasap Şaron, katliamın direnen tek bir Filistinli kalmayıncaya kadar süreceğini ilan ediyor. Her gün onlarca Filistinli katlediliyor, onlarcası toplama kamplarına götürülüp kurşuna diziliyor. Kundaktaki bebekler bile direnişçi olarak yetişecekleri düşünülerek kurşunlanıyor. Kasap Şaron, Filistinlilerin kökünü kazımak istiyor. Filistin halkı onurluca ABD emperyalizmine ve İsrail siyonizmine kafa tutarken, ülkemizi emperyalistlere kölece bir bağımlılığın içine iten işbirlikçi sermaye iktidarı, ABDnin Iraka müdahalesinde piyon rolü oynamaya hazırlanıyor. Asker gençlere baktıkça dolar ($) hayali kuran bu işbirlikçi-gerici iktidarın karşıyız, çekincelerimiz var demesi hiçbir anlam ifade etmiyor. Emperyalizm uşağı sermaye iktidarı eliyle ülkemiz adım adım savaşa sürülüyor. Sermaye iktidarı Filistin halkının katledilmesi karşısında ise sahte gözyaşları döküyor. İsraile işgale son verin ve Filistin topraklarını terk edin demek yerine, her iki tarafa şiddeti durdurun çağrısı yapıyor ve Filistinlilere teröre son verin diye sesleniyorlar. Modern savaş aletlerine karşı taşlarla ve bedenleriyle direnen Filistin halkına teröre son verin diyorlar! Böyle diyorlar, çünkü, gerici sermaye iktidarı İsrail siyonizmini destekliyor. İsraili destekledikleri içindir ki, tank ihalesini İsraile veriyorlar ve İsrail ile ortak tatbikatlar yapıyorlar. Katledilen her Filistinlinin kanında emperyalizm uşağı sermaye iktidarının payı vardır. Ülkemiz işçi ve emekçileri emperyalist savaşa karşıdırlar ve Filistin halkının yanındadırlar. İşçi sınıfı ve emekçilerin önünde, emperyalist savaşa karşı mücadeleyi yükseltecekleri, ülkemizin savaşa sürülmesine dur diyecekleri, Filistin ve Ortadoğu halklarıyla dayanışmayı yükselterek gerici sermaye iktidarından hesap soracakları bir gün durmaktadır. O gün, yani 1 Mayısta yüz binler halinde alanları dolduralım! Ortadoğu ve Filistin halklarıyla dayanışmayı yükseltelim! - Emperyalist savaşa hayır! Anadolu Yakası |
|||||