15 Eylül '01
Sayı: 26


  Kızıl Bayrak'tan
 "Emperyalist gericilik dizginlerinden boşalmaya hazırlanıyor

  "Tanrı Amerika'yı korusun"

  Dünya çapında devrimcilere ve halklara karşı yeni bir terör dalgası!..

  Yeni saldırılar kapıda

  Sendika ağaları işçi sınıfına ihaneti doruk noktasına ulaştırdılar
  Devletin has partisi "vurgun" yedi!
  Emperyalist borç düzeni

  Sınıf çalışmasının güncel sorunları/1

  Sınıf hareketi
  Devrimci tutsaklardan ortak açıklama...
  "Gülay Kavak ölümsüzdür!"
  ABD Balkanlar'da hakimiyetini pekiştiriyor

  Meksika'daki Volkswagen grevinin ardıdan

  Ölüm Orucu direnişçilerinden bazılarının sağlık durumu
  OSB'lerde nasıl bir perspektifle çalışılmalıdır?
  Faaliyetlerimizden...
  Mücadele Postasi

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Aktif Dağıtım işçilerinin direnişi sürüyor

Daha önce kendilerine imzalattırılan istifa dilekçelerinin iptali için eyleme geçen Aktif Dağıtım işçilerinin eylemi üçüncü haftasına girdi. İstanbul'daki ana firmada da sendikalaştıkları için atılan işçilerin başlatmış olduğu eylemde TÜMTİS yöneticileri ve Aktif Dağıtım işçileri keyfi olarak gözaltına alındılar. Gözaltı süresinin uzatılmasıyla Aktif Dağıtım'da sürmekte olan eylem yeni bir boyut kazandı. İstanbul'da sendikacıları şikayet ederek gözaltına aldıran işveren, burada da müdürleri aracılığıyla yeni komplolar tezgahlıyor.

Çalışmakta olan bir işçinin eylemde olan işçilere bıçakla saldırmaya çalışması ve polisin suç delilini ortadan kaldırarak olayın üstünü örtmeye çalışması eylemci işçilerin tepkisine yolaçtı. 26 işçinin devam ettirdiği eylemin İstanbul'daki gözaltıların akibetine bağlı olarak devam edeceği belirtiliyor. Aktif Dağıtıma sendikanın girebilmesi için çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Başka illerde de şubeleri bulunan Aktif Dağıtım'da işçilerinin kazanabilmeleri için kararlı bir mücadele sürdürmeleri gerekiyor.

SY Kızıl Bayrak/İzmir

 


 

Direnişteki Aktif Dağıtım işçileriyle konuştuk...

"Asıl terörist onlar..."

- Eyleminizin amacını anlatır mısınız?

1. işçi: Burada beklememizin amacı sigortalı arkadaşlarımıza gereksiz yere imzalattırılan istifa dilekçilerinin geri alınmasıydı. Tabii direnişimizin başka amaçları da vardı. Sendika olayı vardı. Buradaki arkadaşlarımızın hepsi TÜMTİS'e üye oldu. İşveren bizi haksız yere sömürdüğü için direnişteyiz. Gelişmeleri takip ediyoruz. Bir gözümüz İstanbul'da. Burada bir şey yapamıyoruz. Tek amacımız İstanbul'daki arkadaşlarımıza destek vermek. İstanbul'daki temsilci arkadaşlarımızın sigortalı arkadaşlarımıza destek vermesini bekliyoruz. Onların da vergi mükellefi olduğu için borçları çok, buradaki arkadaşlarımızla aynı durumda. Devlet bizi sömürüyor, işveren sömürüyor. Bu yüzden artık çalışmamızın bir anlamı kalmadığını anladık. Bir de buradaki arkadaşlarımızın işten atılması bizim zorumuza gitti. Bizim yüzümüzden oldu diye düşündük. Buradaki arkadaşlarımıza destek olmak amacıyla ben buraya çıktım.

- Geçenlerde bıçak çekme olayı yaşanmış...

1. işçi: 2-3 gün önce yaşandı, olayda arkadaşımız da vardı. Burada çalışan arkadaşla sendikadan arkadaşlarımız görüşmek istedi. Biz onlara iyiniyetle, konuşmak amacıyla yanaştık. Onlar bize bıçak çektiler, arkadaşlarımıza saldırdılar. Olayın içinde polis de vardı. Polis bizi dışladı. Biz eline bıçağı verdiğimiz halde bıçak çıkmadığını söyledi. Polis tek taraflı oynuyor, hep bizi dışlıyor. Bizim burada beklememizin bir amacı olmadığını söylüyor. Ama biz buna inanmıyoruz. Bizim amacımız işyerine TÜMTİS Sendikası'nı sokmak ve rahat bir çalışma ortamı sağlamak.

2. işçi: Burada diyorlar ki, bu sendikacılar mafya, bu sendikacılar terörist, bu sendikacılar adam kaçırıyor, dövüyor vb. Hepimiz işçiyiz. Sendikacı da bir işçi. Yani bunlar terörist mi oldu işçi olunca? Biz o gün konuşmaya gittik. Aramızda 5 metre bir mesafe varken hiç beklenmedik bir anda bıçağı çekti, direkt üstüme yürüdü. Ben düştüm, her tarafım yara oldu. Asıl terörist onlar. Biz terörist değiliz. Sendikacılar terörist değil.

1. işçi: Terörist asıl kendileri, yani işveren.

2. işçi: Camı kendisi kırıyor burada, ondan sonra da sendikacıların üstüne atın diyor. Polis de ona göre müdahale etsin, kovalasın diye. Polisin eline kendimiz verdik koca kasap bıçağını. Polis burada yok etti o bıçağı.

Karakoldan buraya 3 polis getirdik, ama sivil polis onu yoketmişti. Yasalar tabii kendi çıkarları için. Burada terörist hep biz oluyoruz. Belki orada vurulsaydım ben, sendikacıların üstüne kalacaktı. Diyeceklerdi ki, sendika kendi adamlarını vurdu. Basında da böyle açıklanacaktı. Kendi kafalarına göre basını çağırıp, onlara da o şekilde bir açıklama vereceklerdi. Hak ve adalet yok artık. 15-20 gündür kapıdayız, hiç mi hiç ellerini vicdanlarına koymuyorlar. Arkadaşlara da sesleniyorum buradan. Çalışan arkadaşlar hiç mi düşünmüyorlar olup biten olayları?

 


 

Beşer Balata'da işçi kıyımı

Beşer Holding bünyesinde kurulu olan Beşer Balata, iç ve dış piyasaya balata imalatı yapan bir metal fabrikası. Bu holdinge ait aynı alanda üretim yapan birden fazla işletme var. Şu an işçi kıyımının yapılmış olduğu fabrika, Gaziemir Serbest Bölgede kurulu ve yaklaşık 80 işçiyle üretime devam ediyor. Serbest bölgede olması nedeniyle sadece yurtdışına imalat yapıyor.
Buradaki sendikal çalışma, Birleşik Metal Sendikası'nın yetki kazanması için 2001 Temmuz'unda başlamış. Fabrikasını daha da büyütmeyi hedefleyen işveren, bitmek üzere olan bu sendikalaşma sürecini baltalamak için iki hafta önce 10 işçiyi işten çıkarmış.

Metal sektöründeki çalışma koşullarının ağırlığı Beşer Balata fabrikalarında da fazlasıyla yaşanıyor. Son derece sağlıksız koşullarda üretim yapan işçiler çok az bir ücretle çalışmaya mahkum ediliyor. Bu nedenle Birleşik Metal'de örgütlenmeye başlayan Beşer Balata işçileri, kararlılıklarını Beşer Balata'nın merkezi konumundaki Pınarbaşı yolu üzerinde kurulu olan fabrikasının önünde iki haftadır bekleyerek gösteriyorlar. Birleşik Metal'in örgütlü olduğu bu fabrikada da 60'ı taşeron olmak üzere yaklaşık 150 işçi çalışıyor.

İşlerine geri dönmek ve sendikal örgütlülüğün kabul edilmesi amacıyla iki haftadır fabrika önünde bekleyen Beşer Balata işçilerinin en önemli avantajı, şu an çalışmakta olan işçi arkadaşlarının hem sendikal örgütlülüğü devam ettirmeye çalışmaları, hem de diğer bir işletmede çalışan işçilerin Birleşik Metal üyesi olmaları.

Fabrika önünde süren inatçı bekleyişin kendi başına bir eylem olmasından yola çıkarak, çeşitli eylemliliklerle güçlendirilmesi gerekiyor. Beşer Balata işçileri ortaklaşa sürdürecekleri bir eylemlilikle, sergileyecekleri sınıf dayanışmasıyla kazanmanın yolunu açacaklardır.

Yaşasın sınıf dayanışması!

SY Kızıl Bayrak/İzmir

 


 

Beşer Balata işçileriyle konuştuk...

"Sendikalaştığımız için işten atıldık"

- Eyleminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?

İşçi: Buradaki eylemimiz sendikamızın öngördüğü doğrultuda devam ediyor. Sonuna kadar da devam edecek. Sendikamız da bu işte çok başarılı.

- Yani sendikalaştığınız için işten atıldınız?

İşçi: Evet sendikalaştığımız için işten atıldık.

- Kaç kişi işten çıkarıldı?

İşçi: 10 işçi var burada.

- Fabrikada kaç kişi çalışıyor?

İşçi: 80 kişi çalışıyor.

- Sendika hakkının kabulüne yönelik prosedür tamamlanmış mıydı?

İşçi: Tabii prosedür bitmişti. Yasal başvurularımızı yapmıştık. Ondan sonra atıldık. Yetkimiz geldi. Çalışma Bakanlığı'ndan müfettişler de onayladılar sendikadan dolayı atıldığımızı.

- Şimdi ne olacak?

İşçi: Sendika kabul edilecek, bizi de alacaklar. Çabamız bizi geri almalarına yönelik.

- Beşer Balata'da çalışan diğer işçiler sizlere destek veriyor mu?

İşçi: Hem oradan, hem buradan, iki taraftan da desteğimiz var.

- Şu an önünde beklediğiniz fabrikada kaç kişi sendikalı?

İşçi: Burada da 80 kişi sendika üyesi.

- Bundan sonra ne yapmayı hedefliyorsunuz?

İşçi: İki haftadır burada bekliyoruz. Yakında sendika konfederasyonumuz DİSK Ankara yürüyüşü planlıyor. Kasım ayında ona katılacağız.

2. işçi: Şu an eylemimiz bu dozda. Ama yarın olmadı, görüşmelerden bir şeyler çıkmadı, bu eylemlerin dozu artarak devam edecek.

- Beşer Balata'da çalışmakta olan işçiler ne düşünüyorlar?

İşçi: Tabii ki onlar da sendikalarına son derece bağlı, sendikalarından yeni bir öneri geldiğinde istenileni yapacaklardır, ki yaptılar da. İlk günlerde burada da, orada da yemek boykotu yapıldı. Oradaki arkadaşlar açken bizim yemek yememiz doğru olmaz dediler ve yemek yemediler. Talebimizi kabul ettirene kadar basamak basamak eylemlerimizi arttıracağız. Bireysel değil tabii, sendikamızın öngördüğünce.

- Çalışan işçilerin yaş ortalaması kaç?

İşçi: Yaş ortalaması genelde 25.

- Beşer Balata hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

İşçi: Burası iç piyasaya çalışıyor. Ama bizim çalıştığımız fabrika serbest bölgede, tamamen yurtdışına üretim yapıyor. Krizden hiç etkilenmedi. Bize, sizi sendikadan dolayı atmadık, kriz var, o yüzden attık dediler. 14-15 aydır hiç zam yapmadılar. Ondan sonra anayasal hakkımızı kullandık diye bizi attılar.