15 Eylül '01
Sayı: 26


  Kızıl Bayrak'tan
 "Emperyalist gericilik dizginlerinden boşalmaya hazırlanıyor

  "Tanrı Amerika'yı korusun"

  Dünya çapında devrimcilere ve halklara karşı yeni bir terör dalgası!..

  Yeni saldırılar kapıda

  Sendika ağaları işçi sınıfına ihaneti doruk noktasına ulaştırdılar
  Devletin has partisi "vurgun" yedi!
  Emperyalist borç düzeni

  Sınıf çalışmasının güncel sorunları/1

  Sınıf hareketi
  Devrimci tutsaklardan ortak açıklama...
  "Gülay Kavak ölümsüzdür!"
  ABD Balkanlar'da hakimiyetini pekiştiriyor

  Meksika'daki Volkswagen grevinin ardıdan

  Ölüm Orucu direnişçilerinden bazılarının sağlık durumu
  OSB'lerde nasıl bir perspektifle çalışılmalıdır?
  Faaliyetlerimizden...
  Mücadele Postasi

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İMF heyeti Türkiye'de...

Yeni saldırılar kapıda

İMF yetkilileri bir kez daha Türkiye'de. Gelmelerinin iki amacı var.

Bunlardan birincisi rutin denetleme çalışmalarıdır. İşçi sınıfı ve emekçi yığınlara dönük saldırı politikalarının gerektiği gibi uygulanıp uygulanmadığını yerinde denetlemektir. Ne var ki, bu giderek işin tali yanını oluşturmaktadır. Çünkü işbaşındaki hükümet emperyalizme uşaklıkta artık her türlü sınırın ötesine geçmiştir. Bir saldırının uygulamaya sokulması için sayısı unutulan o niyet mektuplarından birinin yazılmış olması bile artık gerekmemekte, emperyalizmin sözcülerinden herhangi birinin yapılması gerekeni ima yoluyla söylemesi dahi yeterli olmaktadır. Hükümet derhal harekete geçmekte ve kendisinden istenileni yerine getirmektedir. Dolayısıyla kraldan çok kralcı kesilen hükümetin denetlenmesi ve bir takım şeylerin ona zorla yaptırılması işi eski önemini yitirmiştir.

İMF ziyaretinin ikinci ve asıl önemli nedeni ise, iflas eden istikrar programını yeniden elden geçirme ihtiyacıdır. Zira peşpeşe açıklanan tüm istatistikler, Şubat krizinden sonra uygulamaya konulan son İMF programının da tıpkı öncekiler gibi çöktüğünü göstermektedir. Şimdi İMF heyetinin yeni telkinleri doğrultusunda programın hedefleri bir kez daha "gözden geçirilecek", gerekli değişiklikler yapılacak ve yeni bir saldırı dalgası başlatılacaktır. 2002 yılı bütçesinin İMF heyetiyle yapılacak görüşmelerde en önemli gündem maddelerinden biri olması da bunu göstermektedir.

İflas eden Derviş programı

Şubat krizinden sonra uygulamaya konan İMF patentli Derviş programı daha 7. ayını bile doldurmadan çöktü. Programda ne söylendiyse, ne hedeflendiyse tersi oldu. Örneğin yıllık enflasyon hedefi en başta yüzde 45 olarak belirlendi. Ama ekonomideki çöküntünün çok daha derin olduğu ve hedefin tutmasının imkansız olduğu bir ay içinde anlaşılınca, İMF'ye verilen niyet mektubunda enflasyon hedefi yüzde 58 olarak yazıldı. Fakat geçen günlerde açıklanan Ağustos ayı fiyat artış rakamları yüzde 58'lik hedefin de tutmasının mümkün olmadığını gösterdi.

Gene aynı programda yılın ikinci çeyreğinde, yani Nisan, Mayıs, Haziran aylarında ekonomi sadece yüzde 6 oranında küçülecek deniliyordu. Bunu bizzat Derviş her gün televizyonlara çıkarak söylüyor, "Yaz ortalarından sonra durum düzelmeye başlayacak" diye de işçi ve emekçileri fedakarlığa razı etmeye çalışıyordu. Fakat yaşananlar bir kez daha Derviş'in söylediklerini doğrulamadı. Ekonomi yüzde 6 değil yüzde 11.8 oranında küçüldü.

Program hedeflerinin tutmadığını gösteren daha bir çok rakam var. Ve bugün artık sermaye gruplarının sözcüleri ve burjuva ekonomi yazarları da dahil herkes Derviş programının başarılı olamadığını, hiçbir hedefine ulaşamadığını söylemek zorunda kalıyor.

Yeni bir saldırı kampanyasına
hazır olmalıyız

Son yıllarda çöken her saldırı programını öncekilerden daha ağır yeni bir saldırı programı izliyor. Şimdi de yeni ve kapsamlı bir saldırı programının üzerinde çalışıyorlar. Emperyalizmin ve sermayenin sözcüleri sanki iflas etmiş bir ekonomik program yokmuş gibi davranıyorlar, işçi ve emekçileri biraz daha fedakarlık yaparlarsa herşeyin düzeleceği yalanıyla kandırmaya uğraşıyorlar.

İMF Dış İlişkiler Direktörü Tom Dawson düzenlediği basın toplantısında; ''Türkiye'de işler iyi gidiyor ve ekonomik program başarıyla uygulanıyor. Son zamanlarda cesaret verici gelişmeler oldu. Bu eğilim devam ederse, Türkiye'nin sıkıntıları aşacağına inanmamız için her türlü neden mevcut'' diyor. Ve tabii ki tüm bunların gerçekleşmesi için programın sıkı şekilde uygulanmasına devam edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Maliye Bakanı Sümer Oral ise, "Her şey planlandığı gibi yürüyor. Programda önemli bir sapma yok" diyerek herkesin gözünün içine baka baka yalan söylüyor.

Yeni saldırı politikalarının neler olacağı İMF heyetinin yapacağı görüşmelerden sonra netleşecek. Borç ödemelerini güvenceye alacak, sömürü ve yağmayı sürdürmeye yarayacak politikalar bir kez daha "niyet mektubu" haline getirilip İMF yönetiminin onayına sunulacak.

Fakat şurası şimdiden kesin. İlk yapılacak işlerden biri emekçilerin sırtındaki vergi yükünün artırılması ve temel tüketim maddelerine yapılan yeni zamlar olacak. Zira ekonomideki durgunluk artarak devam ediyor. Bu yüzden hem üretim ve hem de tüketim azalmış durumda. Devlet hedeflediği oranda vergi toplayamıyor. Diğer gelirleri de hedeflenenin altında kalıyor. Bu da devlet borçlarının geri ödenmesi açısından tehlike oluşturuyor. Bu basit denklem bile önümüzdeki aylarda yeni vergiler konacağını, bazı vergilerin oranlarının artırılacağını, yanısıra herşeye fahiş zamlar yapılacağını gösteriyor.

Bir diğer saldırı başlığı ise her zaman olduğu gibi devlet bütçesi olacak. Henüz bütçe rakamları belirlenmedi. Ama ödenmesi gereken iç ve dış borç yükünün sürekli olarak artması, askere ve polise bütçeden ayrılan payın düzenli olarak büyümesi vb. gözönüne alındığında, 2002 yılı bütçesinin de bir borç ve faiz bütçesi olacağı görülüyor. Neredeyse tüm bütçenin borç ve faiz ödemelerine ayrılması demek, kamuda çalışan işçi ve emekçilerin ücretlerinin daha da düşürülmesi, eğitim ve sağlık gibi alanlara yapılan harcamaların daha da kısılması demektir. Bu da yaşanan ekonomik ve sosyal yıkımı derinleştirip hızlandıran bir etkendir.

Saldırı dalgasının gerçek boyutları ise yeni niyet mektubu hazırlandığında ortaya çıkacaktır.

Fakat deneyimlerden de biliniyor ki, sermaye içinde debelendiği yapısal krizin, peşpeşe çöken ekonomik istikrar programlarının giderek kabaran faturasını işçi ve emekçilere ödetmek için her zamankinden daha kararlı davranmaya hazırlanmaktadır. İMF heyetinin son ziyareti yeni saldırıların planlama aşamasını oluşturmaktadır.

Sendikal ihanet çeteleri bu yeni saldırı döneminde de sermayenin işini kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Sendikal ihanetin kurumlaştırılması için peşpeşe adımlar atılmaktadır. Sermaye bu tür kurumlaşmaları geliştirmek için çok özel bir çaba sarfetmektedir. 5 Eylül ve 11 Eylül toplantıları bunu göstermektedir.

Diğer yandan, devletin baskı ve zor aygıtları muhtemel bir toplumsal hareketliliği ezmeye dönük olarak sürekli tahkim edilmektedir.

Bu genel tablo bile, önümüzdeki ayların ve 2002 yılının sermayenin yoğun saldırılarına sahne olacağını göstermektedir. Özellikle kış aylarında yoğunlaşacak saldırılara karşı direnişi örebilmek için daha fazla zaman yitirmeden harekete geçilmelidir.

Her alanda sınıfın taban örgütlenmelerini yaratmanın önemi bugün kat kat artmıştır. Her fabrikada bir komite, her fabrika bölgesinde bir öncü işçi platformu; işçilerin ve emekçilerin yaşadığı bütün alanlarda mümkün olan her aracı kullanarak örgütlenmek. Sermayenin saldırılarına direnmenin başka yolu yoktur.

 


Direnişi büyütmek için Aymasan Direnişiyle
Dayanışma Gecesi'nde buluşalım!

Program

Erdal Erzincan
Bilgesu Erenus
Grup Güneşe Türkü
Serhat Tunç
Süpriz sanatçılar
Ekrem Ataer
Vardiya Müzik Grubu
Skeçler
Halkoyunları

Tarih: 22 Eylül
Saat: 19:00-23:00
Adres: Başak 5 Düğün Salonu, Topselvi Caddesi,
Budak İşhanı: No:22 Topselvi-Kartal/İstanbul

Tertip Komitesi