AÜ Cebeci Kampüsünde
anma..
Devrim şehitleri ölümsüzdür!
Sermaye devleti katliamcı geleneğini 30 Mart 1972'de Kızıldere'de,
THKP-C ve THKO önder ve kadrolarını katlederek de göstermişti. Mahirler
siper yoldaşlığının bir göstergesi olarak Denizlerin idamını önlemeye
çalışmış, ancak kendileri de katledilmişlerdir. Aynı devlet şimdi Ölüm
Orucu direnişçilerine saldırıyor, bir kez daha devrimci hareketi tasfiyeye
girişiyor. Biz de gerek Kızıldere şehitlerini anmak, gerekse Ölüm Orucu
Direnişini sahiplenmek için Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde
bir anma düzenledik. Anmayı Ekim Gençliği, Özgür Gençlik, TÖDEF, Yeni Demokrat Gençlik ve
Kaldıraç düzenledi. Duyuru amacıyla hazırlanan afişler okullara asıldı.
Devrim şehitleri ölümsüzdür! yazılı pankartın arkasında
yerimizi alıp sloganlarla yürüyüşe başladık. Eğitim Fakültesi önüne
geldiğimizde kalabalık bir polis grubunun bizi beklediğini gördük. Oraya
vardığımızda çok sayıda kamerayla çekim yapmaya başladılar. Biz planladığımız şekilde saygı duruşuyla eyleme başladık. Ardından
Kızıldereyi anlatan bir oyun oynandı. Marşların söylenmesinin
ardından sloganlarla Hukuk Fakültesine yürünerek eylem bitirildi.
Daha sonra Hukuk Fakültesinde geniş katılımlı bir tartışma ve
süreç değerlendirmesi yapıldı. Anma sırasında, Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!, Devrim
şehitleri ölümsüzdür!, Cengiz Soydaş ölümsüzdür!,
Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!, Yaşasın siper yoldaşlığı!,
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! sloganları
atıldı. Gerek polisin yoğun baskısı gerekse bazı devrimci, reformist ve yurtseverler
güçlerin anmaya ve sürece duyarsız kalmaları katılımı azalttı. Bu çevreler
sağda solda oturup bizi izlemeyi tercih ettiler. Yapılan eylem, süreci
karşılamaktan uzak olsa da, ileri doğru atılmış bir adım olması ve polisin
ortamı terörize etmesine karşın kararlı bir duruş sergilenmesi bakımından
olumluydu. Ekim Gençliği/Ankara
ALGPnin 14 Nisan eylemine
çağrı bildirisi: Kaybedecek neyin kaldı!
Bir avuç azınlığın elinde olan ülkemizde insanlarımız açlık ve sefalet
içinde yaşıyorken, bir de sırtımıza kendi yarattıkları krizin faturası
yükleniyor. Kapitalizm son kriz batağından, daha da ağır koşulları işçi,
emekçilere dayatarak çıkmaya çalışıyor. Susuyorsun! Şu anda lisedesin, belki herşeyden uzak görüyorsun kendini. Sadece
üniversite, aşk ve gezmek önemli senin için. Oysa sen bunlarla uğraşırken
çevrende neler oluyor haberdar mısın? Onurumuz olan devrimci tutsaklar
insanlık dışı uygulamalar sonucu yine insanlık dışı yerlere (F tipi
denilen ölüm odalarına) kapatılıyorlar. Onlar sen biraz daha rahat okuyasın,
düşünesin ve yaşayasın diye oradalar. Bütün bu olumsuzlukları değiştirmek senin elinde. Üzerine sımsıkı örülen
duvarları yıkmak, yarınlara sahip çıkmak seninle mümkün. Haklısın, içinde
yaşadığımız, yetiştirildiğimiz bireyci düşünce ortamı seni
insanca bir yaşam idealinden uzaklaştırdı. Kişisel çıkar çemberlerinin
ötesindeki idealler seni fazla ilgilendirmiyor. Ama unutma ki, bana
dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyeti kalkıyor ortadan. Artık düzenin
dokunmadığı, olumsuz varlığını hissettirmediği bir şey yok. Unutma,
sorunlardan kaçarak kur-tu-la-maz-sın! Gün artık susmayı kabul etmeyecek kadar hızlı ve zorlu geçiyor. Bulunduğun
yerden bunları, yapılan bu haksızlıkları düzeltmen mümkün olamaz. Çözümün
bir parçası olmak için örgütlü mücadelede birleşmen şart. Başka bir
ülke bulamazsın. Zaman hızlı akıyor, her geçen gün senin yarınlarından,
o güvenle baktığın yarınlardan bir şeyler alıp götürüyor. Geç kalmış
değilsin, gel sahip çık geleceğine. İzin verme aydınlık yarınlarının
karartılmasına. Gördük ki, ertelenen sevdaların bedelini ödemiyor yaşam.
O zaman; şimdi sımsıkı tutup yüreğimizi bir kez daha, kaybetmemek için
geleceğimizi, suskunluğumuzu bozmanın zamanı gelmedi mi? Geleceğimize sahip çıkmak için sokağa, eyleme! Ankara Liseli Gençlik Platformu
Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde
Eyleme yaklaşık 150 kişi katıldı. Bu beklentimizin üzerinde idi. ZKÜ
yıllar sonra ilk kez böyle bir eyleme sahne oldu. ZKÜden bir EG okuru Boykota çağrı metninden... Sensiz bir kişi eksiğiz! Hepinizin bildiği gibi, yemekhanemizde çıkan yemeklerin kalitesinin
düşük olmasının yanında yemekhane temizliğine özen gösterilmemektedir.
Tüm bunlar yemekhanemizin 4 yıl önce özelleştirilmesinin bir sonucudur.
Yemekhanemizin özelleştirilmesi, sorunlarımızı çözmekten öte daha da
ağırlaştırmıştır. Yemekhane ile ilgili taleplerimizin yer aldığı 800 kadar dilekçeyi
Sağlık Kültür Daire Başkanlığına iletmemize rağmen, bu konuda
herhangi bir adım atılmamıştır. Farklı üniversitelerdeki yemek fiyatlarının
da yer aldığı yazılar okulumuza asılarak yemek fiyatları meşru gösterilmeye
çalışılmıştır. Yazıyı hazırlayanlar diğer üniversitelerdeki yemek fiyatlarının
yeni uygulamaya konulduğunu ve buna karşı öğrencilerin halen yemek boykotu
yaptığını sanırız gözden kaçırıyorlar. (...) |
|||||