İTÜ’de öğrenciler ve eğitim emekçilerinin yemek fiyatlarındaki fahiş artış karşısında başlatmış oldukları ve genel olarak üniversitenin ticarileştirilmesine, eğitimin adım adım özelleştirilmesine karşı yürüttükleri yemekhane boykotu 5. haftasını doldurdu.

Bu hafta yemek masası açmamız dışında yine çeşitli etkinlikler düşünmüştük. Çarşamba günü için “Eğitimde özelleştirme” konulu bir panel, Perşembe günü için Grup Yorum ve Haluk Levent’in katılacağı bir şenlik düzenleyecektik.

Ancak Çarşamba günkü panele katılacak ÖES’li eğitim emekçilerinin rektör yardımcısı Ekrem Ekinci tarafından “gelseniz de almayız” şeklinde tehdit edilmesi sonucu paneli gerçekleştiremedik. Perşembe günü Grup Yorum, kapılardaki sıkı güvenlik aramasına rağmen içeri girebildi. Böylece şenliğimizi gerçekleştirebildik.

Boykotumuzun 5. haftasında Ayazağa Kampüsü’nde düzenlediğimiz şenliğin konuğu, yıllardır mücadelesini dirençle sürdüren Grup Yorum oldu. Güvenlik güçlerinin kapılarda arabaların bagajlarına varıncaya kadar yaptıkları aramalara, estirdikleri teröre rağmen Grup Yorum elemanları içeri girmeyi başardılar. Şenliğimiz 13:15 civarında başladı.

Bir kez daha kapıdan arabasıyla girmeye çalışırken polis tarafından engellenen Haluk Levent ise bu haksız uygulamayı protesto etti.

Grup Yorum’un verdiği dinleti yaklaşık 200 kişinin katılımıyla sürerken, henüz ilk parçanın ortalarında “alternatif süpriz isimler” sahneye çıktı. Bunlar, bütün güvenlik önlemlerine rağmen Grup Yorum’un içeriye girmesi engellenemediğinden dolayı deliye dönen rektör yardımcılarından başkaları değildi. Ortalığı provoke etmek için tam kadro halinde gelmişlerdi. “Bu yapılanın izinsiz olduğu” vb. üzerine tartışmaya giriştiler. Bunun üzerine tüm kitle, parçanın bitiminin ardından alkış, ıslık ve zılgıtlarla başlayan bir protestoyla rektör yardımcılarını dışarı davet etti. “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Dışarı, dışarı!”, “Türküler susmaz, halaylar sürer!”

Daha sonra Grup Yorum’un türküleri hep bir ağızdan söylenmeye başlandı. Kitlenin ortasında kalan ve dinleti sonuna kadar ikili tartışmaları sürdüren rektör yardımcılarının etrafında halaylar çekildi, eller patlayıncaya kadar alkışlı protestolar sürdü, yuhalamalar eşliğinde rektör yardımcıları defalarca dışarı davet edildi. “Müşteri değil, öğrenciyiz!”, “Öğrenciyiz, haklıyız, kazanacağız!” sloganları yemekhane binasının her yanını sardı. Grup Yorum en son olarak “Haklıyız, kazanacağız!” parçasını söylerken sol yumruklar havaya kalktı. Dinleti planlandığı şekilde gerçekleştirildi.

Rektörlüğün planları bir kez daha tutmadı, bir kez daha biz kazandık. Boykotu da kazanacağız! Üniversitesine sahip çıkma, özelleştirmeyi durdurma kararlılığındaki boykotumuz, 5. haftasını geride bıraktığı şu günlerde yoğun kitle desteğiyle sürüyor. Suskunluk fesadına, yalan ve iftira kampanyalarına, polis terörüne, ekmeklerimize el konulmasına, arkadaşlarımızın gözaltına alınmasına, yemekhanelerin ve kantinlerin kapatılmasına, masaların kaldırılmasına, provokasyon girişimlerine rağmen sürüyor. Sermayeyi (özelde İş Bankası’nı) İTÜ’den kovana kadar da sürecek!

İTÜ Ayazağa Kampüsü’nden
bir Ekim Gençliği okuru

---

İkinci ayına girmiş bulunan yemek boykotunda, çoğunlukla pratik zorlanmadan dolayı, işin bilinçlendirme yönüne istediğimiz gibi eğilememiştik. Kısmen afişlerimizle bunu gidermeye çalıştık. Sınıf konuşmalarını çok az gerçekleştirebildik. Planladığımız boykot bültenini henüz çıkartamadık... Ama boykotumuz sürüyordu ve eksik bıraktığımız yönlerini tamamlamak kalıyordu geriye. Bunun ayaklarından biri olarak “Eğitimde özelleştirme” konulu bir panel gerçekleştirmeyi önümüze koyduk. Bunun için ÖES’ten Prof. Dr. İzzettin Önder ve Prof. Dr. Fuat Ercan’ı konuşmacı olarak çağırdık. Panelin bir gün öncesinde bize Oditoryum’u tahsis edebileceğini söyleyen rektör yardımcısı Ekrem Ekinci, aynı gün Fuat Ercan’ı arayıp, “Gelseniz de içeriye almayız sizi, zaten daha önce de snatçıları almamıştık.” diye küstahlaşmış, İzzettin Önder’e ise bir takım bürokratik engeller çıkartmıştır. Bu nedenle panelimizi iptal etmek zorunda kaldık.

---

28 Mart günü İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde şu duyuruyla karşılaştı öğrenciler:

“06.04.2001 tarihine kadar, Ayazağa İş Bankası şubesindeki bilgisayardan, kart tanıtım işleminin yaptırılması gerekmektedir.

Yaptırılacak olan bu tanıtım işlemi, yemekhane dışında, araç giriş/çıkışı ve turnike giriş/çıkışı için zorunludur.”

Yani özcesi, artık İTÜ sınırlarından içeriye girebilmek için İş Bankası müşterisi olduğunuzu tescilletmeniz gerekecek.

Müşteri değil öğrenciyiz!

---

Eğitim-Sen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi, KESK Genel Merkezi’nde 28 Mart tarihinde, İTÜ’deki yemek zamları ve boykotla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Boykotun 19 Şubat’tan bu yana sürdüğüne dikkat çeken sendika, öğrenci ve çalışanlara yemek parayla satılırken polislere ücretsiz verildiğine de dikkat çekti.

---

İÜ’de formasyon saldırısına karşı eylemler sürüyor...

İÜ Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin formasyon haklarının gaspedilmesine karşı verdikleri mücadele devam ediyor. Son olarak 27 Mart günü fakültenin Büyük Meydanı’nda toplanan öğrenciler Rektör Kemal Alemdaroğlu’nu protesto ettiler. Eyleme yaklaşık bin öğrenci katıldı.

Protesto eylemi, üniversitenin genel kurul toplantısı öncesine denk getirilmişti. Genel kurul toplantısına katılmak için Edebiyat Fakültesi’ne gelen Kemal Alemdaroğlu, alkışlanarak ve yuhalanarak protesto edildi.

Eylemde bir kez daha taleplerini dile getiren öğrenciler; “Formasyon hakkımız engellenemez!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız!” sloganlarını attılar.

Eylemin bitimine doğru aralarında bir toplantı yapan öğrenciler, önümüzdeki günlerde yapacakları eylemleri tartıştılar. Toplantı sonunda, izleyen Perşembe günü bir basın açıklaması yapma kararı aldılar.

Perşembe günü yapılan eylemde ise, öğrencilerin gelecekleri için giriştikleri bu mücadeleye çevik postalları ve cop sesleri karıştı. Edebiyat Fakültesi’nden çıkan öğrenciler, “Diplomalı işsiz olmayacağız” pankartıyla Merkez Kampüs’e doğru yürüdüler. Ancak kapılar açılmayınca, kendi üniversitelerine girebilmek için kapıya yüklenmek zorunda kaldılar. Bu arada çevik kuvvet müdahalesi yaşandı. Ardından rektörlükten bir yetkili gelerek sorunu kendilerinin çözemeyeceğini belirten bir konuşmayla eylemin sonlandırılmasını istedi. Buna rağmen öğrenciler mücadelelerinde kararlı olduklarını belirttiler ve diğer kapıya yürüdüler. Burada bir basın açıklaması yaptıktan sonra dağıldılar.