31 Mart '01
Sayı: 02


  Kızıl Bayrak'tan
  Örgütlü birlik tehditleri boşa çıkarmanın biricik yoludur!
  Ölüm Orucu Direnişi'nin yeni evresi...
  DHKP-C, TKP(ML), TKİP dava tutsalarının açıklaması: Taleplerimiz değişmedi!..
  Ölüm Orucu Direniş'i sürüyor!
  Sınıf hareketi
  Hükümet, TÜSİAD ve Genelkurmay Washington'da!
  Düzenin krizi'in liberal sol reçeteler/1
  Yeni bir hayat"a işçi sınıfının devrimci programıyla ulaşılacak!
  Sınıf hareketi ve görevlerimiz
  Newroz etkinlikleri...
  Uluslararası hareket
  Yurtdışında ÖO'yla dayanışma faaliyetleri...
  "Direnişin zerresine bile gölge düşürmemek boynumuzun borucudur"
  Düş yola...
  Gençlik
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

  Yurtdışında ÖO’yla dayanışma faaliyetleri...

 

ÖO Direnişi zafer kazanana dek
eylemlerimizi sürdüreceğiz!


Yurtseverlerin de içinde yer aldığı birlikteliğin dağıtılmasıyla, yurtdışında Ölüm Orucu Direnişi’ni destekleme amaçlı eylemlilikler kesintiye uğradı. Ancak bu kısa sürdü. Sürecin kritik karakterini ve hapishanelerdeki devrimci tutsakların destansı direnişlerine karşı sorumluluklarımızı düşünerek DETUDAK’ın (Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Komitesi) asli bileşenleri olarak biraraya geldik.Toplantıda yurtseverlerle yaşadığımız birlikte iş yapmanın ortaya çıkardığı sorunlar değerlendirildi, her yapı buna belli bir tanım getirdi. Fakat esas olarak sürece daha hızlı ve daha etkin müdahale etmenin sorunlarını, bu çerçevede DETUDAK’ı nasıl daha işlevli hale getireceğimizi tartıştık. Önceki süreçlerde DETUDAK faaliyetini tıkayan kimi sorunları aşmamızı kolaylaştıracak bir takım kurallar belirledik. Sonuç olarak, faaliyetimize kaldığımız yrden devam etmemiz gerektiği, bunun zorunlu olduğu yönünde ortak bir irade koyduk.

Bu çerçevede, acilen hayata geçirilmek üzere bir dizi eylem kararı aldık. Avrupa’nın hemen tüm ülkelerinde ve temel alanlarında gerçekleştireceğimiz bu eylemlere ilişkin somut bir eylem takvimi belirledik. Bir plan dahilinde belirlediğimiz bu eylemlerin bir kısmını gerçekleştirdik. 21 Mart’ta Almanya’nın Düsseldorf kentindeki TC Konsolosluğu önünde bir protesto gösterisi yaptık. Bu gösterinin, Ölüm Orucu’nun 153. gününde Sincan hücrelerinde Cengiz SOYDAŞ’ın ölümsüzlüğe ulaştığı günün akabinde gerçekleştirilmesi anlamlı oldu. Katılımın yetersizliğine karşın protesto gösterimiz canlıydı, öfke doluydu.

Yine planlama çerçevesinde 24 Mart’ta Berlin, Stuttgart ve Köln’de cezaevi eksenli yürüyüş ve mitingler gerçekleştirildi. Aynı gün Türkiyenin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Stuttgart’a gelmişti. Yürüyüş öncesinde Sezer’in şahsında faşist devleti protesto ettik.

Önümüzdeki dönemi kapsayan bir dizi eylemlilik kararımız var. Hapishanelerdeki direniş zafere ulaşıncaya dek eylemlerimizi ara vermeden sürdüreceğiz. 7 Nisan’da, Hollanda ve Belçika’daki güçlerin de katılacağı, Almanya çapında merkezi bir yürüyüş ve miting yapacağız. Şimdi tüm çabalarımızı Köln’de gerçekleştireceğimiz bu yürüyüş ve mitingin güçlü ve kitlesel geçmesi için yoğunlaştırmış bulunuyoruz.



DETUDAK’ın 7 Nisan Köln mitingine çağrısından...

“Tutsakları öldürtme, sahip çık!” yürüyüşüne katıl!


Emekçiler, devrimciler, yurtseverler!

7 Nisan’da yeri göğü sarsalım.

7 Nisan’da devrimci tutsakların yanında olduğumuzu bir kez daha haykıralım.

Türkiye zindanlarında 500 devrimci açlık grevi, 319 devrimci de ölüm orucu eylemini devam ettiriyor. 19 Aralık 2000 tarihinde faşizm 20 cezaevine birden saldırarak 28 devrimciyi katletti, yüzlercesini ise ağır biçimde yaraladı. Devrimci tutsaklar başından itibaren F tipi hücre zindanlarını kabul etmeyeceklerini kararlılıkla belirtmişlerdi. Devrimci tutsakların zulüm ve işkenceyle F tipi zindanlara götürülmeleri, onların bu uygulamayı kabul ettikleri anlamına gelmiyor. Egemen sınıfların uzun süredir basına uyguladıkları sansürden dolayı kamuoyu olup bitenden haberdar değildi. Ve bu sessizlik 22 Mart 2001 tarihinde Sincan F tipi Cezaevi’nde Ölüm Orucu’nun 153. gününde yaşamını yitiren Cengiz Soydaş’la bir kez daha bozuldu. (...)

İşçiler, emekçiler!

“Sesimizi duyun!” Bu çağrı zindanlarda evlatları olan analarımızın sesidir. Bu sese kulak verin. İçerdekiler bizim yoldaşımız, kardeşimiz, bacımız, anamızdır. Onları en kritik günlerinde yalnız bırakmayalım. Unutmayalım ki, bu kavga ezenle ezilenler arasındaki kavgadır. Sen de omuz ver, bu kavgayı birlikte kazanalım. Devrimci tutsakları yalnız bırakmayalım. Egemen sınıfların emperyalist efendilerinden aldıkları destekle yaptıkları topyekûn saldırıyı boşa çıkaralım. Devrimci tutsaklara sahip çıkalım. Unutmayınız, bu bir insanlık görevidir. 7 Nisan’da tutsaklara sahip çıkan güçlerle birlikte meydanlarda, alanlardayız.

Tüm duyarlı çevreleri, kurum ve kuruluşları yürüyüş ve mitingimize katılmaya çağırıyoruz.

Tarih: 7 Nisan 2001 Saat: 13.00 Yer: Ebertplatz
Miting Alanı: DOM Meydanı
Düzenleyen: DETUDAK (Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Komitesi)




Devrimci grupların yurtdışında yayınladığı ortak bildiriden...

Ölüm Orucu Direnişi’nin 153. gününde Cengiz Soydaş şehit düştü!

Ölüm Orucu Direnişi yeni şehitlerle zafere yürüyor!


Sincan hücrelerinde, Ölüm Orucu’nun 153. gününde, Ölüm Orucu direnişçisi Cengiz Soydaş ölümsüzlüğe ulaştı. Böylece faşist devletin işkence ve unutturma politikalarıyla ördüğü sessizlik duvarları yıkıldı.
Devrimci tutsaklar daha direnişin başında, hiçbir koşulda hücrelere girmeyeceklerini ilen etmişlerdi. Ölüme yatırdıklar bedenleriyle, zulmün ve teslimiyetin önüne barikat olmuşlardı. Onları ne açlık, ne katliam ve ne de bitmek bilmeyen işkenceler teslim aldı. Her defasında verdikleri sözleri yerine getirdiler, onurlarına her koşulda sahip çıktılar.
Ölüm Orucu yok dediler, bitti dediler, iğrenç propagandalarıyla devrimci onuru kirletebileceklerini ve umudu tükeceklerini sandılar. Fakat her defasında tüm kirli yalan ve demagojileri paramparça oldu. Zorla tedavi işkencesiyle, tutsakları sakat bırakarak direnişi bitirmeye çalıştılar, ama başaramadılar. Ne suskunluk fesadı, ne yalanlar ne demagoji ve ne de zorla tedavi işkencesi Ölüm Orucu Direnişini kıramadı-kıramayacak. Direniş yeni şehitlerle sürüyor. Tecrit ve işkencelere son verilinceye kadar da devam edecek. Ölümsüzleşen her direnişçi tutsak faşist devletin suratına bir tokat gibi inecek.
Türkiye daha önce 19 Aralık katliamı ve bu katliam sırasında uygulanan akılalmaz vahşete rağmen kırılmayan, tam tersine büyüyüp yayılan devrimci direnişle sarsılmıştı. Önümüzdeki günlerde bu kez kitlesel ölüm dalgasıyla sarsılacaktır. (...)
Gün durma, gün susma günü değil. Duyarsızlık, tepkisizlik tutsaklar için, hepimiz için ölüm demektir. Şimdi haykırma, şimdi sokağa çıkma, derhal harekete geçme ve eylemli tepkiler ortaya koyma zamanıdır. Bu yapılmazsa şehitler kervanına her gün yenileri eklenecektir. Buna izin vermeyelim. Devrimci tutsaklara sahip çıkalım, yaşamlarını kurtarmak için her türlü tepkimizi ortaya koyalım. (...)



Sezer Stuttgart gezisinde protesto edildi


Cumhurbaşkanı Sezer, 16 Mart’ta bir açılış vesilesiyle Almanya’nın Stuttgart kentine geldi. Alman Cumhurbaşkanı Rau ve üst düzey bürokratların da katıldığı açılış olaylı geçti. Sezer’in bu kente geleceği iki hafta öncesinden biliniyordu. Ancak, nerede kalacağı, hangi temaslarda bulunacağı bilinmiyordu. Son bir-iki gün içerisinde netleşen bilgilerden sonra harekete geçildi.
17 Mart günü saat 14.00’te Alman solcularının geleneksel olarak düzenledikleri “Dünya politik tutsaklarıyla dayanışma günü” yürüyüşü vardı. Ancak Form’un açılışı ve Sezer’in gelişi saat 10:00’daydı. Bundan dolayı önce korsan bir gösteri yapılması planlandı. 30 civarında insan toplandı ve “Katil Sezer defol!” pankartı açıldı. Coşkulu bir şekilde Almanca-Türkçe sloganlar atılmaya başlandı. Polis etrafımızı kuşattı, saldırıya geçerek bizi uzaklaştırmaya çalıştı. Saldırıya direnerek sloganlarımızı daha gür atmaya başladık. Ancak kalabalık kolluk güçleri bizi bir köşeye sıkıştırdı. Burada bir saat beklettikten sonra, saat 14.00’te başlayacak olan yürüyüş alanına götürdü. Stuttgart o gün adeta polis işgali altındaydı. Sezer’i korumak için binlerce polis gücü harekete geçirilmişti.

Saat 14.00’te başlayan yürüyüşe 600 civarında bir kitle katıldı. Yarısını Almanlar oluşturuyordu. Ses cihazlarıyla Ölüm Orucu Direnişi anlatıldı, 19 Aralık katliamı teşhir edildi.

BİR-KAR /Stuttgart



Köln’de devrimci tutsaklarla dayanışma yürüyüşü


24 Mart günü Köln’de devrimci tutsaklarla dayanışma yürüyüşü gerçekleştirildi. Binlerce kişinin katıldığı bu yürüyüşle, faşizmin Sincan hücrelerinde şehit düşen siper yoldaşımız, Cengiz Soydaş anıldı.

Yürüyüş çağrısı DETUTAK tarafından yapıldı.

“Cengiz yoldaş ölümsüzdür!”, “Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!”, “Faşist devlet hesap verecek!” sloganlarının sık sık atıldığı yürüyüş, oldukça canlı bir atmosferde geçti.
Yürüyüş, 19 Aralık katliamını izleyen günlerdeki eylemli protestolardan sonra gerçekleşen ilk eylem oldu. Aradaki süreç politik propagandaların yapıldığı geceler ve toplantılar ile devam etti.