İki tane gözün varsa senin
Binlerce gözü var partinin
Her yoldaşın bildiği kendi kenti
Beş kıtanın beşini de biliyor parti
Her yoldaşın bir vakti saati var
Partinin ise tarih saati
Her yoldaşı yokedebilirler her an
Parti ise yedi değil binlerce can
Yığınların öncüsü o çünkü
Ve o yönetiyor cengi
Gerçeğin bilinciyle kuşanmış olan
Başyapıtlarının kılıncıyla
Tarihe kızıl bir armağan olarak bırakıp Ekimi işçi sınıfının öncüsü olarak kurulan Partimizin, TKİPnin kuruluşunun 2. yıldönümünde bizler tutsak yoldaşlar olarak zindanda da Partinin Kuruluşu ve Ekim Devriminin yıldönümü etkinliği düzenledik.
İşe öncelikle dostlarımıza, yoldaşlarımıza ve çeşitli kitle örgütlerine göndereceğimiz kart yapımından başladık. Daha sonra gerçekleştireceğimiz program için hazırlıklarımızı yaptık. Elimizdeki materyallerin sınırlı oluşundan ve iki yoldaş olmamızdan kaynaklı geniş bir program yapamasak da dolu dolu bir program yapacaktık.
Bir hafta öncesinden program hazırlıklarına başladık. Bir yandan da, Parti ve Devrim haftası olan 1-7 Kasım boyunca asılı duracak olan panomuzla uğraşıyorduk. Panomuzda iki yazı vardı. Biri Ekim Devriminin öğreticiliğine, partimizin kimliğinin şekillenişindeki yerine, dünya devrimleri içerisindeki özel konumuna değinirken, diğer yazımız ise Devrim tarihimizde bir kilometre taşı: Türkiye Komünist İşçi Partisi kuruldu başlıklı partimizin kuruluş ilanı olan bildirgeydi. Bunun dışında panomuzu resim ve şiirlerle donattık. Ve tabii ki uğruna tereddütsüzce ölünecek dava uğruna tereddütsüzce ölümü kucaklayan Habip ve Ümit yoldaşlarımızı burada da yaşattık. Panomuzun üzerine ise işçi sınıfının ve tüm ezilen halkların kurtuluşunu simgeleyen, şehitlerimizin kanıyla daha da kızıllaşan bayrağımzı astık. Panomuz bittiğinde tam anlamıyla göz dolduruyordu.
Programımızı Ekim Devriminin yıldönümü olan 7 Kasım tarihinde yaptık. Önce Habip ve Ümit yoldaşların nezdinde tüm devrim şehitleri için saygı duruşuna davet ettik dostlarımızı. Ardından hep bir ağızdan Enternasyonali söyledik ve sloganlarımız: Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!, Marks, Engels, Lenin, yaşasın devrim ve sosyalizm!, Yaşasın proletarya enternasyonalizmi! Ardından B. Brechtin Büyük Ekimini ve Parti şiirini okuyoruz. Bunun ardından ise partimizi, Ekim Devrimini ve zindanlardaki yeni dönemi konu alan metnimizi sunuyoruz.
Programımızın son bölümünü Ümit ve Habip yoldaşlara ayırdık. Ümit yoldaşın anısına, Nazım ustanın yazdığı ve bir Fransız devrimcisi olan Gabriel Periyi anlattığı şiiri, Habip yoldaşın anısına da E. C. Ergun yoldaşın yazdığı Onlara, Ümitlere, Habiplere adlı oyunu okuyoruz. Bu oyunu, özünde şehit yoldaşlarımızı ve partimizi içiçe geçirerek verdiği ve Habip demenin parti demek olduğunu anlattığı için özellikle tercih ettik. Başta da belirttiğimiz gibi iki yoldaş olmamızdan kaynaklı oyun olarak oynayabilmemizin olanakları yoktu. Bunun için de dostlarımızı oyunu okuyarak sunduk. Sonuçta bizce, okumak veya oynamak çok da önemli değildi. Bizim için aslolan Partimizi en iyi nasıl anlatabiliriz sorunuydu ve bu soruna en iyi yanıtı verebilmekti. Varolan sınırlı imkanlar çerçevesinde de Partimizi anlatma sorumluluğunun hakkını vererek yerine getirdiğimize inanıyoruz.
Ve etkinliğimizi, Partimizi anlatabilmenin, zindan cephesinden de kuruluşunu selamlamanın verdiği coşkuyla bitiriyoruz.
Çürümüş ve kokuşmuş kapitalist sömürü düzenine karşı bir savaş ilanı olan Partimizin kuruluşunun 2. yıldönümünde bir yanda zindanda olmanın burukluğunu yaşarken, diğer yanda da direnişin içinde olmanın verdiği coşkuyu yaşıyorduk, yaşıyoruz. Evet, zindanlarda SAG direnişi başlatılarak yeni bir döneme adım atıldı. Bizler, komünist partinin militanları, hücreleri kapattırmakta kararlı olduğumuzu faşist rejime bir kez daha bedeller pahasına kanıtlayacağız, hücrelere girmeyeceğiz! Ve şehitlerimize verdiğimiz sözü tutacak, partimizin bayrağına leke sürmeyeceğiz! Zafer bizimdir!
Yaşasın direniş, yaşasın zafer!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!
Merhaba dostlar, yoldaşlar;
20. yüzyılın başında proleter devrimleri çağını başlatan Büyük Sosyalist Ekim Devrimi ve devrimde proletaryaya önderlik eden Bolşevik Partisi, bugün de bize rehber olmaya devam ediyor. Bolşevik Partisinin mücadele ve örgütlenme geleneğinin bu coğrafyada ileri taşınması iddiası ve pratiğinin sahibi oan Partimiz, kuruluşun 2. yılını geride bırakmış bulunuyor. Partimiz 2. yılını geride bırakırken, kendi onüç yıllık ve bilimsel sosyalizmin yüzelli yıllık birikiminden aldığı güç ve kararlılıkla devrim yolunda yürüyor.
Yeni Ekimler İçin! şiarıyla yola çıkan komünistler, parti silahını kuşanarak ve işçi sınıfını parti bayrağı altında savaştırarak Ekim Davasını zaferle taçlandıracaklardır. Buna sarsılmaz bir inanç duyuyor, bunun için yaşıyor, bunun için savaşıyor ve gerektiğinde bunun için ölüyoruz, öleceğiz!
Şan olsun Büyük Sosyalist Ekim Devrimine!
Şan olsun partimiz TKİPye!
Yaşasın Marksizm-Leninizm!
Yaşasın proletarya devrimi!
Merhaba yoldaşlar;
Bu ülke toprakları yeni bir zindan direnişleri sürecine daha sahne oluyor. Onca süre ezilmişlerin davasının tarihsel haklılığının ve temel çıkarlarının temsilcisi olmanın ve en çetin dönemlerde bunu ölümüne bir direnişle ortaya koymanın onurunu daha şimdiden yaşıyoruz.
Daha şimdiden diyoruz, yolun henüz başında olmamıza rağmen, zaferin mutlak bizim olacağı inancıyla hareket ediyoruz. Direnişimizin bu coşkusu, ayrıca, bizim için daha özel bir önemi olan Büyük Sosyalist Ekim Devriminin yıldönümü ve Partimizin ikinci yıldönümünden geçiyor oluşumuz gücümüze güç katıyor, bilincimizi ışık, yüreğimizi heyecanla dolduruyor.
Evet, direnme gücümüzü en temel değerlerimizden alıyoruz. Ekim Devriminin deneyimi ve partimizin yol göstericiliğinden. Bolşevik Partisi 20. yya damgasını vurdu ve bugüne kadar aşılamadı. 21. yyda ise, emperyalizmi Türkiye cephesinden yaracak olan yeni bir proleter devrim ve onun hazırlayıcısı Partimiz damgasını vuracak, bundan hiç kuşku duymuyoruz. Tarihin diyalektik akışı, gerçek bir sınıfsal hesaplaşmaya doğrudur. Programında bunu bilimsel kanıtlarıyla ortaya koyan Partimiz, aynı zamanda, bizlere tereddütsüz ölme bilincini, daha ileri düzeyden kuşandırmış oldu. Artık tereddütsüz öleceğiz! Çünkü biliyoruz ki, 21. yya Partimizin önderliğinde savaşan proletarya damgasını vuracak. Sosyalizm kazanacak!
Hepinizi direnişimizin coşkusu ve zaferin kaçınılmazlığına olan inancımızla selamlıyor, yoldaşça sımsıkı kucaklıyoruz.
Yaşasın direniş, yaşasın zafer!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!