Sermaye devleti iş yasası ile işçi sınıfına, personel rejimi tasarısı ile emekçilere, YÖK aracılığı ile de öğrencilere saldırılarını arttırıyor. Geçtiğimiz yıllarda eğitime küçük bir katkı adı verilerek toplanmaya başlayan har(a)çlar bugün işçi-emekçi çocuklarının ödeyemeyeceği miktarlara yükseltilmiştir.
Son olarak YÖK üniversite öğrencilerinin ödedikleri harçlara 2003-2004 eğitim-öğretim yılı için mevcut gelişmelere göre alternatifleri olan zamlar önerdi. Buna göre, ilk alternatifte mevcut harçlara bu yıl gerçekleşmesi hedeflenen yüzde 20 enflasyon oranında zam yapılması öngörüldü. Eğer öneri kabul edilirse, harç miktarları 42 milyon ile 372 milyon lira arasında artacak. En yüksek harçlar Devlet Konservatuvarı ile Tıp, Diş Hekimliği ve Eczacılık fakülteleri öğrencilerinden alınacak. Tıp Fakültesi ve Devlet Konservatuvarı öğrencileri 372 milyon, Diş Hekimliği ve Eczacılık Fakülteleri öğrencileri 312 milyon, Veterinerlik, Mühendislik, Mimarlık, İnşaat, Makina, Maden, Elektrik Elektronik, Kimya Metalürji, Uçak ve Uzay Bilimleri, Ziraat ve Orman fakülteleri öğrencileri 246milyon, Gemi İnşaatı, Deniz Bilimleri, Su Ürünleri, Güzel Sanatlar, Hukuk, İktisat, İşletme, Siyasal Bilgiler, İktisadi ve İdari Bilimler fakülteleri öğrencileri 198 milyon, Eğitim Bilimleri, Fen-Edebiyat, İlahiyat, Mesleki Eğitim ve İletişim fakülteleri öğrencileri 180 milyon lira ödeyecek. İkinci öğretime devam eden öğrencilerin ödeyeceği harçlar da 492 milyon lira ile 3 milyar 804 milyon lira arsında değişecek. YÖKün hazırladığı diğer seçeneklerin arasında yüzde 25 ve yüzde 35 artış oranları da yer aldı.
Geçen yıl gerçekleşen enflasyon oranı ve devletin öğrenci başına ödediği cari ödenek baz alınarak hesaplanan alternatifte de fakültelere göre farklılaşan oranlarda artış önerildi.
YÖKün raporu, Milli Eğitim Bakanlığının incelemesinin ardından Bakanlar Kuruluna sunulacak. Bakanlar Kurulu da YÖKün önerilerini gözönünde bulundurarak harç miktarlarındaki artışı belirleyecek.
İşçi ve emekçilere, onların çocuklarına geleceksizlik sunmak için var gücü ile çalışan sermaye ve kurumları, bu saldırıları gerçekleştirirken fütursuzca davranmaktadır. Kapitalizmin eğitim anlayışının para olduğu bir yerde, bunun kitleler içinde teşirini yapacak olanaklar fazlasıyla mevcuttur. Tek sorun saldırıları iddialı ve sistemli bir kitle çalışmasına konu etmektir.