26 Mayıs 2017
Sayı: KB 2017/20

Zorbalara karşı direniş ateşini harlayalım!
Düzen siyasetinin sürdürülemez OHAL’i
Yüksel’de polis terör estirdi, direniş ateşini söndüremedi
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek eylemleri
Mevsimlik tarım işçilerinin bitmeyen çilesi
Grev ve direnişler sürüyor
Geleceği kazanmak için Metal Fırtına’yı ve bugünü anlamak!
ABD, Suriye’ye karşı savaşı kızıştırıyor
Trump’ın Ortadoğu gezisi
ABD’nin YPG ile ilişkileri ve Kürt halkını bekleyen tehlikeler
İran’da seçim tiyatrosu ve İran halkının mesajı
“Türkiye, YPG’ye karşı 10 bin kişilik ÖSO ordusu kuruyor”
İşyerinde taciz/tecavüz, sömürü politikasının parçasıdır!
“Ben çabalayacağım, siz de çabalayın!”
Meslek Liseliler Birliği İstanbul Meclisi toplandı
“Bir insanın nefesi kesilirse o insan yaşayabilir mi?”
Güzel günler göreceğiz çocuklar…
Sadece devrimci kimliğin değil, yaşamın da temel taşıdır özgüven
“Böyle kalır sanma devran”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Grev ve direnişler sürüyor

 

İşçi sınıfı kendisine dayatılan sefalet ve kölelik koşullarına karşı grev ve direnişlerini devam ettiriyor. Patronların imdadına yetişen sermaye devleti ise grev yasaklarını sürdürerek patronların çıkarlarını korumaya devam ediyor.

Şişecam grevi yasaklandı, işçiler öfkeli!

Patronlara her türlü teşvik, destek ve hizmette sınır tanımayan Erdoğan AKP’si işçilere karşı her türlü saldırıyı hayata geçirmekten de geri durmuyor. Son olarak da Şişecam fabrikasında 24 Mayıs’ta başlayacak grev “milli güvenlik” bahanesiyle yasaklandı.

Grev “60 gün erteleme” adı altında, Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla fiilen yasaklanırken, gerekçe olarak da “Milli güvenliği bozacağı” iddiası öne sürüldü.

İşçilere karşı demir yumruk olarak sermayeye hizmet eden Erdoğan’ın imzaladığı “60 gün erteleme” kararı, bu sürecin sonunda işçilerin grev yapma hakkını elinden alarak fiilen yasaklama anlamına geliyor.

Grev yasağı; Trakya Cam San. A.Ş., Paşabahçe Cam San. ve Tic. A.Ş., Anadolu Cam San. A.Ş., Cam Elyaf  San. A.Ş., Anadolu Cam Yenişehir San. A.Ş., Trakya Yenişehir Cam San. A.Ş. ve Şişecam Otomotiv A.Ş ile bunlara bağlı işyerlerini kapsıyor.

Şişecam fabrikalarında, işçilerin örgütlü olduğu Kristal-İş Sendikası ile yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde, işçilerin taleplerinin kabul edilmemesi sonucu, sendika tarafından 24 Mayıs’ta greve çıkma kararı alınmıştı.

Grev yasağına karşı 24 Mayıs’tan itibaren, cam işçileri fabrikalarda eylemlere başladı. Dönüşümlü olarak yapılan eylemlerde, en az iki vardiya işçileri fabrikayı terk etmiyor.

Eskişehir Şişecam fabrikasında yapılan açıklamanın ardından “Grev hakkımız engellenemez!” sloganıyla fabrikaya giren işçiler, gece vardiyasındaki işçilerle birlikte idari bina önünde oturma eylemi yaptı.

Yıldız Sunta’da grev anlaşmayla sona erdi

Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki Yıldız Sunta fabrikasında çalışan 436 işçiyi ilgilendiren toplu sözleşmede Ağaç-İş Sendikası ile patron arasında yapılan son görüşmede anlaşmaya varılmasıyla; 11 Mayıs’ta başlayan grev 20 Mayıs’ta sona erdi.

Basına yansıyan anlaşmaya göre; operatörlere yüzde 18, operatör yardımcılarına da yüzde 19 zam verildi, sosyal haklarda ortalama yüzde 20’lik artış, bayram mesaileri yüzde 100’den yüzde 200’e çıkartıldı. 3 yıllık sözleşmede ayrıca, önümüzdeki yıl enflasyon +1 puan, 2019 yılında ise enflasyon +2 puan zam yapılacak.

Anlaşma öncesinde ise işçiler ve Ağaç-İş Sendikası, patronun yüzde 12 zam dayatmasına karşı yüzde 30 zam istiyordu.

Form Koruyucu Ambalaj’da grev başladı

İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Ayrancılar’da bulunan Form Koruyucu Ambalaj fabrikasında bir süredir devam eden 3. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlandı. 43 işçinin çalıştığı ve Selüloz-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada 25 Mayıs’ta grev başladı.

Grevin ilk gününde fabrika bahçesinde yapılan eylemde konuşan Selüloz-İş Genel Başkanı Ergin Alşan, “Fabrikada ortalama maaşlar 1500 lira. Biz 450’şer lira zam istiyoruz. İşverenler 175 liraya kadar çıktı. Ayrıca fazla mesaide yüzde 60 veriliyor. Yüzde yüz talebimiz var. İkramiye olarak da 120 gün talep ediyoruz ancak işveren bu taleplerimize yanıt vermiyor. Biz de bu yüzden greve çıktık. Grev her zaman son tercih ancak ara bir türlü bulunamadı. Fabrikada çalışan 43 işçimizin 40’ı bu sabah itibari ile greve çıktı. 3 işçimiz de yasal zorunluluk nedeniyle fabrikada. Üretim tamamen durmuş durumda” dedi. Alşan, grevi kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti.

Petkim’de “FETÖ” iddiasıyla işten atılan Onur Ulu’dan eylem

İzmir Aliağa’da kurulu olan Petkim fabrikasında 11 Mayıs günü işten çıkarılan Onur Ulu 23 Mayıs’ta Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamasına hukuksuzca işten atılması sürecini özetleyerek başlayan Ulu, mücadeleyi sürdüreceğini belirtti. İş arkadaşlarını, kendisini ve atılan arkadaşlarını sahiplenmeye çağıran Ulu, bu hukuksuz işten atmalara karşı mücadele edilmezse, altında mücadele edebilecekleri bir bayrağın kalmayacağını vurguladı.

Sendikal bürokrasiye de dikkat çeken Ulu, yanı başında kurulan Star’daki iş cinayetlerine karşı hiçbir şey yapılmadığını, sendikacıların üye aidatları üzerinden zenginleştiğini ve koltuklarını korumak adına işçiyi yalnız bıraktıklarını ifade etti. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişini selamlayarak herkesi dayanışmaya çağıran Ulu, sonuna kadar mücadele edeceğini, sendikayı ve geleneğini savunacağını belirterek konuşmasını bitirdi.

Fabrikada bugüne kadar 80 civarı işçi “FETÖ” iddiasıyla işten atıldı.

Bu süreçte Petrol-İş Sendikası’nın da kararsız duruşu nedeniyle tasfiye süreci ilerici öncü işçilere yönelmiş oldu.

Nilüfer Belediyesi’nde grev kararı asıldı

Bursa’nın Nilüfer Belediyesi’nde, belediye yönetimi ve DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı.

128 işçiyi kapsayan görüşmelerin 9. oturumu da anlaşmazlıkla sonuçlanınca Genel-İş grev kararı aldı. Grev kararı 23 Mayıs’ta belediye binasına asıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Genel-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Selahattin Atak şunları söyledi: “Nilüfer Belediyesi’nde çalışan sendikalı üyelerimizin sosyal haklarını korumak amacıyla görüşmeler yaptık. Toplam 9 oturum sonucunda istediğimiz parasal 4 konuda anlaşma sağlayamadık. İsteğimiz ücretlerin yüzde 10 oranında arttırılması. Grev kararımızı astık. 60 günlük süreç içinde,  ilk 6 gün içinde İş-Kur’a grev eylemini bildireceğiz. Onların belirleyeceği bir yerde kurulacak sandıkta 128 sendikalı arkadaşımız ya grev, ya da Yüksek Hakem Kurulu’na gidilip gidilmemesi konusunda  oylama yapacağız.”

Coveris’te grev devam ediyor

Esenyurt-Kıraç sanayi sitesinde bulunan ve DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Coveris’te işçilerin grevi devam ediyor. 16 Mayıs’ta başlayan grev tüm işçilerin katılımıyla sürüyor.

Fabrikadaki toplu sözleşme görüşmelerinde, işçilerin taleplerinin kabul edilmemesi üzerine başlayan grevde, anlaşma sağlanamayan maddelerden öne çıkanları kıdem ve maaş zammı konusu oluşturuyor. İşçiler %9 ücret zammı ve %11 kıdem zammı isterken patron ise %5,75 ücret zammı ve %5,25 kıdem zammı dayatıyor.

İhracat ağırlıklı olarak çalışan fabrika aynı zamanda Pınar ve Sütaş gibi büyük firmalara da üretim yapıyor.

22 Mayıs’ta grev alanını ziyaret eden sınıf devrimcileri, şube başkanı, işyeri işçi temsilcisi ve işçilerle sohbet etti. Süreçle ilgili olarak bilgilendirmede bulunan baştemsilci, “Şirket Alman sermayeli. Toplu sözleşme sürecinde şu ana kadar kayda değer bir gelişme olmadı. Şirketin merkezi Almanya’da ve iş artık Türkiye’den çıktı. Türkiye’deki yöneticiler Almanya’dan gelecek kararlara göre hareket edecekler. Biz kararlıyız. Taleplerimiz karşılanana kadar burada tüm işçi arkadaşlarımızla grevimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

Nursan Demir Çelik’te direnen işçilere “söz” verildi

İskenderun’da bulunan Nursan Demir Çelik fabrikasında çalışan işçiler 20 Mart günü başladıkları direnişi sürdürüyor. Yaklaşık 900 işçinin çalıştığı fabrikada 9 Aralık 2015 tarihinde vergi cezaları nedeniyle üretim durmuştu.

İşçiler ise 18 aydır ücretlerini alamıyorlar. Aylardır yalnızca sigorta primleri yatırılan işçilere tazminatları da verilmemişti. İşçiler fabrika önünde ve 65 metre yükseklikteki, adına “Umut Kulesi” dedikleri oksijen kulesi üzerinde direnişi sürdürüyorlar.

Metal İşçileri Birliği (MİB) 19 Mayıs’ta işçilere ziyaret gerçekleştirdi. İşçiler temel taleplerinin fabrikanın açılması, iş başı yapmaları ve 18 aydır verilmeyen maaşlarının yatırılması olduğunu ifade ettiler. Şu ana kadar patron ve çeşitli yetkililerle görüşmeler yapıldığını söyleyen işçiler; gelecek hafta içerisinde fabrikanın açılacağı, 3 gün içerisinde de üretime gireceği ve iş başı yapıldıktan sonra 18 ay ödenmeyen ücretlerinin ödeneceği sözünü aldıklarını ifade ettiler. Bu sözün gerçekleşmemesi durumunda ise direnmeye devam edeceklerini belirttiler.

Teknorot’ta “telafi çalışması” dayatması

Düzce’de kurulu bulunan Teknorot fabrikasında Türk Metal’in satış sözleşmesini imzalamasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurmuş, Türk Metal’den istifa etmişti. İşçilerin patronla yaptığı görüşmenin ardından da fabrikada üretim yeniden başlamıştı.

Eylemin ardından Teknorot yönetimi işçileri adeta cezalandırmaya başladı. Üretimin durdurulduğu günleri gerekçe gösterip “telafi çalışması” dayatan yönetim, işçileri resmi tatil ve Pazar günü de tam zamanlı çalıştırdı.

Teknorot yönetiminin çalışanları cezalandırmaya başladığını belirten işçiler, bunun bir ‘bezdirme politikası’ olduğuna dikkat çekti.

TAT’ta adım adım greve doğru

Koç grubuna bağlı, bünyesinde SEK Süt, Pastavilla, TAT Konserve gibi fabrikaları barındıran TAT Gıda ile Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası arasında uzun süredir yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı.

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinde bulunan fabrikalardaki işçileri kapsayan görüşmelerde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alındı.

Geçtiğimiz günlerde fabrikaya giden Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mustafa Akyürek, Mustafakemalpaşa Şube Başkanı Engin Öz, işyeri baştemsilcisi ve temsilcilerle birlikte işçilere açıklamalarda bulundu.

 

 

 

 

DEV TEKSTİL’den kıdem tazminatı faaliyeti

 

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL), kıdem tazminatı hakkının gaspına karşı tekstil işçilerini mücadeleye çağırıyor.

Çeşitli araçlarla işçilere seslenen DEV TEKSTİL, Çalışma Bakanlığı’na gönderilmek üzere, kıdem tazminatının gasp edilmemesi ve güvenceli çalıma koşullarının sağlanması için imza kampanyası başlattı.

Bu nedenle sendika 22 Nisan sabah işe giriş saatinde İstanbul Sultanbeyli’deki Greif işçilerine seslendi. İşçilere kıdem tazminatı gündemiyle çıkan sendika bülteni ulaştırıldı. Dağıtım esnasında işçilerden imza kampanyasına destek sunmaları istendi.

Aynı gün İstanbul Esenyurt’ta “Kıdem tazminatını gasp ettirmeyelim. Emeğin, hakların için birlik ol, güçlü ol, sendikalı ol!” çağrılı stickerlar kullanıldı. Bağlarçeşme Mahallesi üzerinden Örnek Cemevi’ne kadar olan cadde üzerindeki durak ve işçi servis noktalarına yapılan stickerlar ve yazılamayla işçi ve emekçiler birlik olup haklarına sahip çıkmaya çağrıldı.

 

 

 

 

Kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkalım!

 

16 Nisan referandumunun ardından kıdem tazminatı tartışmaları yeniden gündeme geldi. Sermaye hükümeti işçilerin kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına bir kez daha göz dikti. Yaklaşık beş yıldır süren kıdem tazminatı tartışmalarını hükümet bu sefer daha kararlı bir şekilde işçi-emekçilerin karşısına çıkarmış durumda.

Şu anki 4857 sayılı iş kanununa göre her bir işçi çalıştığı her bir yıl için bir aylık brüt ücret üzerinden tazminat alıyor. Yeni yapılmak istenen yasal düzenleme için “Avusturya modeli” başta olmak üzere bir dizi model üzerinde duruluyor.

Avusturya modeline göre 3 yıldan önce tazminat almak mümkün değil. Ayrıca 5 yıl çalışmanın karşılığında 3 aylık, 10 yıl çalışma karşılığında ise 4 aylık maaşa tekabül eden tazminat veriliyor. Detayları çok önemli olmamakla beraber her halükarda işçi ve emekçilerin hakkı tırpanlanmış oluyor. Her koşulda patronların “yükleri” hafifletiliyor, patronları koruyan kollayan bir düzenleme hayata geçirilmek isteniyor.

Çok açıktır ki, kazanılmış haklarımızı gasp ettirmemek için mücadele etmeliyiz. Salt hukuki yollara mahkûm olmadan fiili-meşru mücadele zemininde sokaklarda, fabrikalarda, atölyelerde eylemler örgütlemeliyiz.

Hükümet kıdem tazminatı ile ilgili açıklamalarında işçilerin geri yönlerine seslenerek “bir gün dahi çalışsanız kıdem tazminatı alacaksınız” ya da “hak gasplarını ortadan kaldırıyoruz” diyerek işçilere pembe bir tablo sunmaktadır.

Ama bizler bu söylemlerin koca bir yalan olduğunu biliyoruz. Sermayenin ve hükümetin bizleri lime lime sömürmek istediğini çok iyi bilmekteyiz. Sömürülmemek ve kıdem tazminatımızı gasp ettirmemek için bütün gücümüzle mücadele etmeliyiz.

Sendikamız DEV TEKSTİL kıdem tazminatının gaspına karşı mücadeleyi temel gündem olarak önüne almış durumda. Sendikamız fabrika fabrika, komite komite örgütlenerek kıdem tazminatını gasp ettirmemek için mücadele edecektir. Sendikamız bu süreci bir kampanya dönemi olarak örgütleyecektir. Eğitim seminerleri, paneller, merkezi yerlerde standlar kurarak işçileri bilgilendirmek için elinden gelen çabayı ortaya koyacaktır. Asıl önemli olan ise fabrikalarda işçilerle kıdem tazminatı gündemli toplantılar yapmak, işçileri sürece aktif olarak dahil etmektir.

Kuracağımız fabrika komiteleriyle kıdem tazminatına karşı yapacağımız mücadele anlam kazanacaktır. Sendikamız bulunduğu her sanayi bölgesinde bu bilinçle hareket ederek işçi sınıfını kendi çıkarları için mücadeleye çekmeye çalışacaktır. Bu konuda biz öncü işçilere fazlasıyla görevler düşmektedir. Bütün öncü, ilerici işçileri işçi sınıfı davasına karşı görevlerine dört elle sarılmaya davet ediyorum.

Kıdem tazminatının gaspına karşı fabrika komitelerinde birleşelim

İşten atılan DEV TEKSTİL üyesi bir işçi


 
§