10 Ağustos 2007 Sayı: 2007/31(31)

  Kızıl Bayrak'tan
   Sandıktan çıkan başarının ve istikrar beklentisinin sınırları
  Cumhurbaşkanı seçememe krizi sürüyor
Anayasa değişikliği tartışmaları neyi gizliyor?
Meclise kapağı atan liberal solun burjuva siyasetinde konum arayışı
Sendika bürokratları sermaye hükümetinden umutlu!
Tekstil’de grev kapıda...
  THY çalışanları kazanacak!
  Telekom işçilerinden mücadele kararlılığı!
  İşçi-emekçi hareketinden...
  Seçimler ve yeni dönem - 1
  Bir yeni korku: Küresel ısınma ve susuzluk -
Yüksel Akkaya
  “Bilim üssü”mü, sermayenin arka bahçesi mi?
  İşgalci ordular Sudan’a gitme hazırlığına başladı!
  Ortadoğu halklarına saldırı hazırlığı
  Kasap Şaron’un hayali revaçta - Abu Şehmuz Demir
  Filistin, Irak ve Lübnan’da mikro ve kanton devletler kuruluyor... / 2 - Volkan Yaraşır
  Rejim, seçimler ve AKP… - M. Can Yüce
  24-25-26 Ağustos’ta Mamak 4. Kültür Sanat Festivali’nde buluşalım!
  Nagazaki ve Hiroşima’da ölen kimdi?
  Günlük Kızıl Bayrak sitesinin Temmuz ayı rakamları...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ÇHD: “Çeteciler görevden alınsın!”

Çağdaş Hukukçular Derneği, çetelerle bağlantılı olduğu ortaya çıkan 14. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi A.K, E.Y ile diğer üç hakimin görevden uzaklaştırılmaları için 6 Ağustos günü saat 13.00’te Sultanahmet Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, E.Y ve üç hakimin uyuşturu çeteleriyle bağlantılı olduğu, hakim A.K.’nın ise devrimcilerin, muhaliflerin yargılanmalarında ağır ceza vermekten çekinmediği, adil yargılama hakkını ihlal ettiği, muhalif yayın organlarına kapatma kararları verdiği ve işkence altında ifadesi alınan onlarca insanı tutukladığı ifade edildi. Hakimin görevden uzaklaştırılması gerekirken Erzurum’da görevlendirildiğine vurgu yapıldı.

Yapılan açıklamadan sonra hakim A.K’nın görevden uzaklaştırılması için şikayet dilekçesi verildi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Mevsimlik işçilerin kaderi değişmiyor

Bir yandan Kürt halkına yönelik imha ve inkar saldırıları sürerken diğer yandan Kürt emekçilerinin yaşadığı kader değişmiyor. Kürdistan’dan gelen ve kölece çalışma koşullarında fındık ve pamuk toplamaya giden emekçiler birçok kez trafikte can verdiler. Mevsimlik işçilerin çok kötü koşullarda, kamyon kasalarında veya tıka basa doldurulmuş araçlarda yaptıkları yolculuklar en ufak bir kazada dahi katliama dönüşüyor.

Geçtiğimiz günlerde benzer bir kaza yaşanmış, fındık toplamaya giden 12’si çocuk 23 mevsimlik tarım işçisi Malatya-Sivas karayolunda geçirdikleri kazada hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu kazada hayatını kaybedenler dün toprağa verildi.

Daha bu kazanın haberi gündemdeyken birçok yerden mevsimlik işçilerin kaza geçirdiğine dair haberler gelmeye devam etti. Şırnak’tan Adapazarı’na tarım işçilerini taşıyan minibüs bir yolcu otobüsüyle çarpıştı. Kazada minibüste bulunan tarım işçilerinden 15 yaşındaki Vahap Bingöl olay yerinde hayatını kaybetti ve 19 kişi yaralandı.

Kapitalizm öldürürken milliyet ayırt etmiyor. Kürt halkının ezilmişliğini kendine kazanç kapısı yapanlar bir yandan da Kürt ulusunu faşizmin çizmesi altında eziyor.


Hiroşima ve Nagazaki’yi unutma!

ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atmasının 62. yıldönümündeyiz. Katliamın etkileri günümüzde hala devam ediyor. Katil ABD bugün de Irak’ta katliamlarına devam ediyor, kimyasal silahları ve bombalarıyla binlerce insanın ölümüne neden oluyor.

İşçi Kültür Sanat Evi, Hiroşima ve Nagazaki katliamını lanetlemek amacıyla 4 Ağustos günü Çiğli Belediyesi önünde stand açarak bildiri dağıtımı yaptı. İşçi ve emekçilere seslenen bildiride Hiroşima ve Nagazaki katliamının bir avuç asalağın dünya egemenliğini güçlendirmek, tek süper güç olmak, zenginliklerine zenginlik katmak için yapıldığı söylendi. İkinci emperyalist paylaşım savaşında milyonlarca insanın öldüğü, Hiroşima’ya ve Nagazaki’ye atom bombası atanların nükleer silah devrini başlattığı vurgulandı. Emperyalistlerin bugün utanmadan “dünyayı nükleer tehdide karşı koruyacağız” söylemiyle başka ülkeleri işgal ettikleri dile getirildi. Başta İncirlik Üssü olmak üzere ülkede ve dünyada birçok Amerikan üssü bulunduğu, ülke topraklarının nükleer silah deposu haline getirildiği ifade edildi. Emperyalist-kapitalist sistemin yarattığı tüm eşitsizlikler ortadan kaldırılmadıkça, ne haksız savaşların sona ereceği ne de sömürünün son bulacağı dile getirildi. İnsanca yaşanacak bir dünyanın ancak sosyalizmde mümkün olduğu vurgulandı.

Bildiriler ajitasyon konuşmalarıyla dağıtıldı. Konuşmalarda ABD emperyalizmi teşhir edildi, işçi ve emekçiler mücadeleye çağrıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir

Zehir saçan santrallere onay!

Samsun’un Tekkeköy ilçesinde 2002 yılında Enerji Bakanlığı’nın %3-4 oranında kükürt içeren fuel oil ile çalışacak mobil santral kurma projesi halkı ayaklandırmıştı. Biri Aksa, diğeri Cengiz Enerji’ye ait iki mobil santrale Enerji Bakanı “çalıştırın” emri verdi.

O dönem halkı zehir saçan santrallere ikna etmek için kurbanlık koyun dağıtan Aksa firmasının bu rüşveti işe yaramamış, muhtarlıklar kurbanlık koyunları geri çevirmişti.

Tekkeköy ilçesi, Samsun’un su ihtiyacını karşılayan baraja üç, Hacı Osman Koruluğu’na ise iki kilometre mesafede. Samsun’un Çarşamba ve Bafra ilçelerinde dört hidroelektrik santralli baraj bulunuyor. Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin raporlarına göre mobil santral günde1080 ton fuel-oil tüketecek, her gün 4 ton kükürt yayılacak. Bu nedenle orman yok olacak, içme suyu da kalmayacak.

O dönem halkın tepkisi sonucu çalıştırılamayan santrallerin bugün devreye girmesi gündemde. Aksa ve Cengiz Enerji’nin kurduğu, çevreye zarar verdiği gerekçesiyle halkın taşladığı ve davalık olan iki santral için Enerji Bakanlığı “Elektrik sıkıntısı var, çalıştırın!” talimatı verdi. Üstelik Danıştay santrallerin çalıştırılmaması yönünde karar verdiği halde!


 

Sefaköy İşçi Kültür Evi’nde seminer

Kapitalist toplumda insanlık alabildiğine sınırlanmaktadır. Bu sınırlama kültür ve sanat alanında da yaşanmaktadır. İnsan, yaşamının her alanında müşteri konumuna getirildiğinden, kültür de alınıp-satılır ve pazarlanır bir metaya dönüştürülmüştür. Sınıfları ortadan kaldırmayı hedefleyen sosyalist toplumda ise kültür ve sanat, yeni toplumu ve yeni insanın dönüşümünde etkin bir araç olarak kullanılmıştır.

Bu ihtiyaç çerçevesinde “Toplumsal hayatta kültür-sanat ve sanatta sosyalist propaganda” konulu seminer Sefaköy İşçi Kültür Evi’nde 8 Ağustos günü gerçekleştirildi. Seramik sanatçısı Buket Acartürk’ün sunum yaptığı seminere 25 kişi katıldı. Sunumun yanısıra dia gösterimi yapıldı. Seminer ilgiyle izlendi.

Sefaköy İşçi Kültür Evi