28 Temmuz 2006 Sayı: 2006/29 (29)
  Kızıl Bayrak'tan
   Saldırıları devrimci sınıf cephesini örerek, halkların devrimci dayanışmasını yükselterek karşılayalım!
  "Yeni Ortadoğu" halkların anti-emperyalist anti-siyonist direnişiyle yaratılacaktır!
  Türk ordusu emperyalist ordulara piyonluğa hazırlanıyor
  Düzen kalemleri emperyalist savaşın gönüllü neferliğine soyunuyor
  Direnen Ortadoğu halklarıyla dayanışma eylemlerinden...
Çelebiler'in siyaseti ve sendikacılığı üzerine
Eylem ve etkinliklerden
Kapitalist hayata karşı koyuştan teslimiyete, teslimiyetten nereye? - V / Yüksel Akkaya
  Dünün devrimcileri ile dünün reformistlerinin bugün aynı safta buluşması / Orta sayfa
  Pamukova hızlı tren katliamının 2. yıldönümü
  Gizli anayasa ve devletin gizli "hukuk"u
  Emperyalistlerden medet umanların hüsranı
  Hahamlar ve hocalar aynı safta; Din adamları siyonist barbarlığa destek veriyor
  Emperyalist-siyonist barbarlık dünyanın dört bir yanında lanetleniyor
  Hatırlanan tek şey kızıl olacak!
  Burjuvazinin ÖSS sıfırları
  Bir metal işçisi ile İstanbul İşçi Kurultayı üzerine röportaj
  OSİM-DER'in kreş kampanyası sona erdi
  Direnişteki Akmercan işçisi ile röportaj
  Yılmaz Erdoğan'a açık mektup; "Genç ölümlerden" sen de sorumlusun!
  Hürriyet "Aile içi şiddeti" önleyecekmiş!
  İsrail'in gerçek amacı / Uri Avnery
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Direnişteki Akmercan işçisi Abidin Ateşoğlu ile konuştuk...

“Kazanana kadar direnişi sürdüreceğiz!”

- 10 Temmuz tarihinden beri direniştesiniz. Sorunlarınız ve talepleriniz nelerdir?

Abidin Ateşoğlu: Çalışma süremizin 8 saat olmasına rağmen bizler 12 saat çalışıyoruz. Mesai ücretlerimizi alamıyoruz. 12 saat çalışmamıza rağmen bize verilen ücret 450 Ytl. Yemek yok. Aldığımız para zaten hiçbir ihtiyacımızı karşılamaya yetmiyor. Birçok arkadaşımızın evinde oturacak kanepesi bile yok. 450 Ytl içinden bir de yemek ihtiyacımızı karşılamaya kalktığımızda ay sonunu getiremiyoruz. Aldığımız ücret yetmediği için birçok arkadaşımız esnaftan ekmek, su vb. rica ediyor. Birçoğu da ‘ne biçim insansınız, çalışmıyor musunuz, dilenci misiniz siz?' diye hakaret ediyor. Yemeği birkaç bisküvi ile geçiştiriyoruz.

Hiçbirimizin can güvenliği yok. Birçok arkadaş çöp aracına vücudunun herhangi bir yerini kaptırarak sakat kaldı. İş kazası ile her an karşı karşıyayız. Bizler sürekli çöplerle içiçeyiz. Kuş gribi vakası çıktığında bez maskelerle korunabileceğimizi söylediler ve dalga geçer gibi hepimize bez maske dağıttılar. Bize çöpleri toplamamız için verdikleri bölgenin bitmesini istiyorlar. 3-4 kişilik ekiple normal çalışma saatinde bitemeyecek iş istiyorlar. Mesai ücretine gelince yok. Patronların, müdürlerin, şeflerin hakaret ve küfürlerine maruz kalıyoruz. Bunlar gibi birçok sorunumuz var. Bu sorunlarımızın düzeltilmesi ve daha iyi bir ücret alabilmek için birçok kez müdürlerle ve işyeri sahibi Veysel Akmercan ile görüştük ama her seferinde bize olumsuz yanıt verdiler. Bu sorunların böyle çözülemeyeceğini anladık ve örgütlü bir güç olarak, hep beraber bir şeyler yapmak gerektiğinin farkına vardık.

- Örgütlenme sürecinizi anlatır mısınız?

Daha önce iş bırakma eylemleri gerçekleştirmiştik. Bu eylemin öncülüğünü gece vardiyası amiri Bayram Aslan yapıyordu. Daha sonra araştırdık, bu adamın niyeti işçilerin haklarını savunmak değil, işçilere iş bıraktırarak işten kovulmalarını, patronun bizi tazminatsız işten çıkararak yerimize daha düşük ücretle işçi alınmasını sağlamakmış. Yani patrona çalışıyormuş. Zaten işyerinde işçilere esrar ve içki içirttirerek gruplaşma yaratırıyordu. Durumu öğrenince Bayram Aslan'ın kim olduğunu anlatmaya başladık. Bunun üzerine güvendiğimiz arkadaşlarla bölümlerde komiteler oluşturduk. Direnişe çıkmadan önce 300 kişilik bir toplantı gerçekleştirdik, ancak toplantıya katılanlardan patrona muhbirlik yapanlar çıkınca toplantımız sekteye uğradı. Bunun ardından tekrar toplandık ve patronla görüşecek bir komite oluşturduk. Ancak patron bu komiteyi tanımadığını söyleyerek yine sorunlarımızı dinlemedi. Biz de bunun üzerine vardiya bitimi eylem yapma kararı aldık ve 10 Temmuz Pazartesi günü 02:30'da Sanko Sanayi Sitesi'nde toplanarak işyeri önüne yürüme ve taleplerimiz kabul edilene kadar iş bırakma kararı aldık.

İşyeri önüne geldikten kısa bir süre sonra çevik kuvvet etrafımızı sardı. Binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirilmişti. 7 saat boyunca patronun ve polisin fiziksel ve psikolojik saldırısına uğradık. Beni ve birkaç arkadaşımızı gözaltına almak istediler ama alamadılar. Kararlıydık, ne olursa olsun geri adım atmayacaktık. 7 saat boyunca patronla ara ara yaptığımız pazarlık sonuçsuz kaldı ve patron hepimizi işten attı.

Genel-İş ile görüşerek hukuki yardım talep etmiştik. Yardım yapacaklarını, avukat göndereceklerini söylediler ama avukat gelmedi. Bizler de oturma eylemini sonlandırarak Gaziosmanpaşa Belediyesi'ne doğru yürüyüşe geçtik. Eyleme belediye önünde devam ettik. Belediye Başkan yardımcısı Soner Ekinci bizimle görüşmek istedi. Sıkıntımızı anlattık, yanımızda emniyet amiri de vardı. Soner Ekinci “ben temizliğe bakarım, işçiler beni ilgilendirmez” deyince, protesto ederek çıktık. Belediye önünde slogan atarak eyleme devam ettik. Çevreden destek gördük, bu da bize güç verdi. Hergün onlarca destek mektubu alıyoruz. Direnişe katılmayan arkadaşlara “siz niye ekmeğinize, onurunuza sahip çıkmıyorsunuz?” diye tepkiler geliyor.

- Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

10 Temmuz tarinden beri işyerinde oturma eylemi yapıyoruz. Bugün Eyüp İş Mahkemesi'nde 200 kişi işe iade davası açarak, hukuki süreci başlattık. Sorunların böyle çözülemeyeceğini biliyoruz. Bu yüzden işyeri önünde çadır kurarak direnişimizi sürdüreceğiz.

- Son olarak ne söylemek istersiniz?

Biz kararlıyız, kazanana kadar direnişi sürdüreceğiz. Buradaki birçok arkadaş AKP'ye oy verdi ama AKP'nin ve devletin ne olduğunu gördük. Devrimci kişi ve kurumlardan da destek istedik. Şu ana kadar Mücadele Birliği desteğini sundu. Böyle desteklere ihtiyacımız var. Direnişi başından sonuna kameraya aldık, eylem programımızda görüntüleri kamuoyuna sunmak da var. Direnişimiz ancak diğer işçilerden ve devrimcilerden göreceğimiz destek ile başarılı olabilir. Biz bunu istiyoruz. Ben de bugünden (20 Temmuz) itibaren açlık grevine başlıyorum. Dışarıdan destek bekliyoruz.

- Teşekkür ederiz. Bizler de imkanlarımız doğrultusunda desteğimizi sunacağız. Direnişinizde başarılar diliyoruz...

Kızıl Bayrak/GOP

---------------------------------------------------------------------------------------

GOP İşçi Platformu'ndan Akmercan işçilerine destek ziyareti...

Yaşasın sınıf dayanışması!

Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde taşeron olarak çalışan Akmercan işçileri 10 Temmuz tarihinden bu yana direnişlerine devam ediyorlar. İnsanca yaşamaya yetecek ücret, öğle yemeği, mesailerin son bulması ve mesai ücretlerinin ödenmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle direnişe geçen Akmercan işçilerini Gaziosmanpaşa İşçi Platformu olarak 21 Temmuz günü grev çadırlarında ziyaret ettik.

GOP İşçi Platformu olarak Akmercan işçileri işe iade davası açtıkları ve grev çadırı kurdukları sırada da yanlarında bulunarak destek olmaya çalışmış ve kendilerini yeniden ziyaret edeceğimizi söylemiştik. Ziyaret günü “Akmercan işçisi yalnız değildir!/GOP İşçi Platformu” imzalı pankartımız ve sloganlarımızla grev çadırına yürüyüş gerçekleştirdik. Çadıra geldiğimizde işçiler yürüyüşümüzün canlı ve güzel olduğunu ve böyle bir şey beklemediklerini söylediler.

Akmercan A.Ş.'nin bulunduğu Sanko Sanayi Sitesi ve Elma Bahçesi fabrikaların yoğun olduğu ve çok sayıda işçinin çalıştığı bir bölge. Direnişteki işçiler, eylemlerinin çevredeki fabrikaları etkilemesini, bölgedeki diğer işçilere örnek olmayı temenni ediyorlar.

Akmercan işçileri direnişlerinin önemini biliyorlar. Direniş süresince polisten belediye ve mahkemeye kadar gördükleri saldırılar devletin ve kurumlarının kimin çıkarlarını kolladıklarını açık bir şekilde Akmercan işçilerine de göstermiş oldu. İşçiler tek desteği işçi ve emekçilerden gördüklerini söylediler. Sınıf dayanışmasının, örgütlülüğün ve birlikteliğin önemine vurgu yaptığımız ziyaretimiz gece saatlerine kadar sloganlar ve halaylar eşliğinde sürdü.

İşçilerden biri seslerini duyurmak, taleplerini kazanmak için açlık grevine başladı.

Hakları için direnen Akmercan işçileriyle dayanışmaya devam edeceğiz.

Yaşasın sınıf dayanışması!

GOP İşçi Platformu