Süleyman Çelebi, DİSK/Tekstil MYK üyeleri ile şube başkanlarının almış olduğu karar doğrultusunda dün MENSA Fabrikası önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına demokratik kitle örgütleri, partiler ve işten atlan MENSA işçileri katıldı.

Basın açıklamasından önce aralarında sendika yöneticileri ve işyeri temsilcilerinin de bulunduğu işten atılan işçilerin geri alınması için patronla yapılan görüşmenin olumsuz olduğu açıklandı. Dahası işten çıkartmaların devam edeceği dile getirildi. MENSA'nın önemli sanayi kuruluşlarından biri olduğu ve yıllardır işçilerin özveri ile çalışmaları sonucu bu konuma geldiği ifade edildi. Patronun yaşadığı kriz dönemlerinde işçilerin, ücretlerinin, vergi iadelerinin, çeşitli sosyal haklarının aylarca ödenmemesine rağmen iyi niyet ve sağduyu ile hareket ederek özveri ile çalıştığı dile getirildi. Ancak patronun bu iyi niyeti suistimal ettiği, işten atma tehdidiyle sendikasızlaştırma politikasını adım adım uyguladığı vurgulandı. Bu nedenlerle Başkanlar Kurulu'nun yaptığı toplantıda yapılan haksız uygulamaları değerlendirerek, işten çıkarılan işçilerin geri alınması, içerdeki işçilerin mağduriyetlerine son verilmesi, protokol ve toplu sözleşme hükümlerinin uygulanması için bu sorun çözülene kadar eyleme devam edileceği dile getirildi.

İşten atılan işçilere içerden destek verilmemesi, vardiyadan çıkan ve vardiyaya girecek olan işçilerin duyarsızlığı dikkat çekiciydi.

Eylemde “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!” sloganları atıldı.

BDSP/Mersin

-----------------------------------------------------------------------------------------

İzmir'de Nakliyat-İş'in açıklamasına polis saldırısı

Tansaş'ta çalışan 350 işçiden 35'i sendikalaştıkları için işten çıkarıldı. İşten atmaları protesto etmek için Pınarbaşı'ndaki Tanşas deposu önünde basın açıklaması yapmak isteyen işçilere ve Nakliyat-İş yöneticilerine kolluk güçleri azgınca saldırdı.

Saldırıda gaz bombası kullanan çevik kuvvet aralarında sendika yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda işçiyi yaraladı. Saldırı üzerine yazılı açıklama yapan Nakliyat-İş Sendikası Genel Merkezi olayı kınadı. Açıklamada şunlar söylendi:

“Koç Holding'in satın aldığı Tansaş A-Lojistik'te 330 işçinin Nakliyat İş Sendikası'na üye olmasının ardından 35 işçi işten atılmıştı.

İşçiler, işyerinin önünde bekleyişe geçerken, patron, MİGROS depodan getirdiği yaklaşık 200 işçiyi, işçilerin yerine çalıştırmak istedi. Nakliyat-İş Sendikası üyelerinin MİGROS işçileriyle konuşmasının ardından işçiler çalışmaktan vazgeçti.

Bu gelişmeler üzerine bugün Tansaş deposunun önünde basın açıklaması yapmak isteyen Nakliyat İş Sendikası üyelerine polis gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale sonucu sendika yöneticilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi yaralandı.”

----------------------------------------------------------------------------------------

BTS üyeleri eylem yaptı

24 Temmuz günü Ankara'da Ulaştırma Bakanlığı önünde eylem yapan BTS üyesi emekçiler hükümeti ve Ulaştırma Bakanlığı'nı toplusözleşme yapmaya çağırdı. Eyleme KESK'e bağlı diğer sendika üyeleri de destek verdi.

Basın açıklamasını BTS Genel Başkanı Fehmi Kutan okudu. Bakanlık ve hükümeti toplusözleşme masasına oturmaya çağırarak, çalışma şartlarının tek yanlı belirlenmesine sesiz kalmayacaklarını vurgulayan Kutan, bir karikatür haline gelen toplusözleşme oyununu bozacaklarını ifade etti.

BTS yöneticileri, TİS çağrısı içeren dilekçeyi Bakanlığa verdiler. Eylemde “Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Toplugörüşme değil toplusözleşme!” sloganları atıldı.

----------------------------------------------------------------------------------------

Hatay Eğitim-Sen: “Hak gasplarına karşı mücadeleyi sürdüreceğiz!”

22 Temmuz günü yazılı bir açıklama yapan Hatay Eğitim-Sen Şube Başkanı Kasım Birtek, yıllardır kamu çalışanlarından “mutemetlik” adı altında belli oranlarda para kesildiğini ifade etti.

Okullarda mutemetlik işini genellikle idare yapıyor. Müdür yardımcılarının bir diğer işi de bu oluyor. Ancak yasalara göre ücretsiz yapılmak zorunda olan bu işin karşılığında mutemetler öğretmenlerden para toplayarak ek bir gelir elde ediyorlar. Normalde angarya olan bu işi, bu nedenle çoğu zaman idari kesim ya da idareye yakın kişiler üstleniyor.

Bu konuyla ilgili yıllardır mücadele ettiklerini, sıcak paraya alışan bazı kişilerin alışkanlıklarından vazgeçmediğini, çalışanlardan mutemetlik adı altında elden para topladıklarını ifade eden Birtek şunları söyledi: “Uygulamaların yapıldığı yerlerden biri Reyhanlı ilçemizdir. Mutemetlik görevini yürüten şahıs sendikamız tarafından defalarca uyarılmasına rağmen Şubat 2006'ya kadar bordro üzerinden mutemetlik kesintisi yapmıştır. Sendika adına verdiğimiz 07.02.2006 tarihli şikayet dilekçesinden sonra bordro üzerinden kesinti yapılmamış ancak öğretmenlerden 25 YTL. elden alınmıştır. Bu durum yüz kızartıcı bir durumdur. Bu nedenle sendikamız 20.07.2006 tarihinde Hatay Valiliğine, 21.07.2006 tarihinde de Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Hatay Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştur. Sendikamız çalışanların hak gasplarına karşı mücadelesini dün olduğu gibi bugün de sürdürecektir.”

-----------------------------------------------------------------------------------------

Gaziantep'te sürgünler protesto edildi

Tüm Bel-Sen'e üye emekçiler 22 Temmuz günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi önünde sürgünlerle ilgili eylem yaptılar. KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Bozgeyik tarafından yapılan açıklamada Tüm Bel-Sen Şubesi Başkanı, şube sekreteri, işyeri temsilcisi ve birçok üyenin sürgün edildiğini dile getirdi.

Sürgünler üzerine Gaziantep İdare Mahkemesi'ne başvuru yapıldığına değinen Boygeyik, sürgün edilenlerin yeniden işlerine dönmeleri yönünde karar verilmesine rağmen bu karara uyulmadığını ifade etti. “Bu yargı kararları bir arkadaşımızın dışında diğerlerine uygulanmayarak suç işlenmiştir. Şimdi buradan son kez sesleniyoruz, özelde Tüm Bel-Sen, genelde KESK üyeleri, her türlü baskı, sürgün ve benzer olumsuzlukları, örgütlü gücüyle ve fiili meşru mücadelesiyle aşmıştır. Bu nedenle arkadaşlarımız adına verilen yargı kararlarının bir an önce uygulanmasını bekliyor ve istiyoruz'' dedi.

Eyleme KESK'e bağlı diğer sendika üyeleri de destek verdi.

----------------------------------------------------------------------------------------

BTS hızlı tren faciasını ve özelleştirmeleri protesto etti

22 Temmuz 2004 tarihinde gerçekleşen Pamukova hızlı tren faciasının yıldönümünde Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası'na (BTS) üye emekçiler bir basın açıklaması yaptılar. TCDD önünde yapılan açıklamada, ekspres trenlerin hızının artırılarak yolculuk süresinin kısaltılması çalışmalarına devam edilmesini protesto ettiler.

BTS Genel Başkanı Fehmi Kutan, Pamukova tren faciasının yanlış politikalar sonucu meydana geldiğini vurguladı. Hükümetin ve yöneticilerin teknik koşulları hiçe sayan maceracı anlayışlarının sürdüğünü ifade ederek, ‘'AKP iktidarının iş başına gelmesinden sonra teknik bir hizmet alanı olan kurumumuzda çalışmalar bilimsel verilere dayandırılarak sürdürülmek yerine ‘ben yaptım oldu' anlayışıyla yürütülmeye başlanmıştır'' dedi. Uyarılara kulak tıkanarak TCDD yönetiminin sefere koyduğu hızlandırılmış trenin iki yıl önce bugün Pamukova'nın Mekece istasyonu civarlarında raydan çıkarak devrildiğini, 42 kişinin öldüğünü, onlarcasının yaralandığını ifade eden Kutan, verilen emri yerine getiren çalışanların bunun bedelini ağır biçimde ödediklerini söyledi. Kazanın esas sorumlularının fiziki koşulları bilime ve tekniğe dayandırılmadan hızlandırılmış tren seferini başlatanlar olduğunu vurgulayarak, güvenliğin hiçe sayılmasını ve esnek çalışma koşullarıyla taşıma hizmetinin kalitesiz hale getirilmesini eleştirdi.

Eylem sloganlarla son buldu.