1 Temmuz 2006 Sayı: 2006/25
  Kızıl Bayrak'tan
   Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün İran ziyareti...
  Hükümetin ve Merkez Bankası’nın ekonomiye müdahale çabaları...
  İETT otobüs zammı geri alınsın!
  İğneden ipliğe her şey zamlanıyor... Sermaye faturayı emekçilere kesiyor!
  DTP 1. Kongresi… Seçim gündemli bir samimiyet sınavı!
  Devşirme yeni bir “sol” parti kuruluyor
Şeker özelleştirmeleri ertelendi...
HAS Alüminyum’da eylemli süreç devam ediyor
Direnişlerden
Bahçelievler Belediyesi işyeri temsilcisi Şenol Karakullukçu ile TİS süreci üzerine konuştuk...
10 Haziran tarihli BMİS Genel Temsilciler Kurulu Sonuç Bildirgesi’nin gösterdikleri…
  Kapitalist hayata karşı koyuştan teslimiyete, teslimiyetten nereye? - I - Yüksel Akkaya
  “Zeytin Dalı”: Ölü doğmuş politikanın aydınlattığı gerçekler
  ÖDP’nin “Bir arada yaşamı savunalım” kampanyası üzerine
  Halkevleri temsilcisi İlknur Birol ile sınıfın mücadelesi ve örgütlenmesinin önündeki engeller üzerine konuştuk...
  “Uygar batı”nın ikiyüzlülüğü!
  Sömürge valisinden suç itirafı: “Irak’ta durum vahim!”
  Engellemelere rağmen Küba BM İnsan Hakları Konseyi üyeliğine seçildi...
  Dünyadan...
  Sivas katliamının 13. yılında: Yine semahlar dönülüyor, yine türküler söyleniyor!
  Trabzon’da yeni bir linç girişimi daha...
  Ulus devlet üzerine kısa notlar -V-
M. Can Yüce .
  Yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı Mamak 3. Kültür-Sanat Festivali’ni birlikte örgütleyelim!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Şeker özelleştirmeleri ertelendi...

Daha zorlu bir mücadele için hazırlanmak gerekiyor!

Hükümet Mayıs ayında Bor, Ilgın ve Ereğli şeker fabrikalarının özelleştirilmesini planlıyordu. Fabrikalar için teklif verme süresi önce 31 Mayıs olarak belirlenmiş, şeker fabrikalarında özelleştirmeye karşı bir direnç oluşması ve eylemlere başlanması üzerine ihale tarihi bir ay ertelenmişti.

Şeker işçilerinin eylemleri Haziran ayında da devam etti. Birçok yerde mitingler düzenlendi. Özellikle AKP’nin oy tabanının güçlü olduğu bölgelerde milletvekillerini baskı altına almaya dönük girişimler yaşandı.

Hem yürütülen mücadelenin basıncı, hem de AKP’nin muhtemel bir seçime hazırlığı kapsamında bu üç fabrikanın özelleştirmesi son bir kararla sonbahara ertelendi. Demiryol-İş Sendikası’nın Başkanlar Kurulu toplantısına katılan başbakan bu kararı bizzat açıkladı. Karar sendikaya da resmen bildirildi.

Hükümetin bu kararıyla şeker işçisi özelleştirmeye karşı mücadelesinde önemli bir başarı elde etmiş oldu. Fakat hükümetin kararının sadece bir erteleme olduğu gözönüne alınacak olursa buna kesin ve kalıcı bir başarı demek yanlış olacaktır. Hükümetin şeker sezonunun açıldığı sonbahar aylarında yeniden özelleştirme girişimi başlatması son derece küçük bir ihtimal. Ama kampanya bittikten sonra, yani 2007’nin başlarında söz konusu şeker fabrikaları için yeniden özelleştirme ihalesine çıkılmaması için hiçbir neden yok. Zaten hükümet de fabrikaları özelleştirmeyeceğim demiyor, sadece özelleştirmeyi ertelediğini söylüyor.

İşçiler ve yerellerdeki sendika yöneticileri de bunun yarım bir başarı olduğunun farkındalar.

Örneğin Şeker-İş Afyonkarahisar Şube Başkanı Şükrü Balık yerel basında yayınlanan bir açıklamasında bu konuda şunları söylüyor:

“Şeker-İş Afyonkarahisar Şube Başkanı olarak biz katkı ve gayreti olan herkese teşekkür ediyoruz. Ancak bize göre büyük bir coşkuyla, sevinçle sanki bayram edasıyla karşılanacak bir durum değildir. Çünkü neticede yapılan ertelemedir. Sonbaharda ne olacak? Sonbahar bizim fabrikalarımızın kampanyaya başlama dönemidir. Kampanya sırasında bu ve benzeri sorunlar olmayacağını düşünüyorum. Kampanya bittikten hemen sonra 2007 yılında ne olacak? Bize göre sorunu ertelemek yerine kalıcı ve köklü çözüm için adım atmak daha uygundur diye düşünüyoruz.

Şeker-İş Genel Merkezi Temmuz ayında yapacağı Genel Kurul öncesi bu ertelemeyi büyük bir başarıymış gibi sunarsa yanılgıya düşeceğini düşünüyoruz. Bu gelişmelerle sonrası 2007 yılının çok daha sıkıntılı olacağını düşünüyoruz”

Şeker işçilerinin bu konudaki görüşlerini internette yer alan www.borseker.org adresli siteden takip etmek mümkün. Bu siteye yazı ya da yorum yazan işçilerin çoğunun da erteleme kararı hakkında aşağı yukarı aynı şeyleri düşündükleri görülüyor.

Şu an için yerel sendikacıların ve özelleştirmeye karşı mücadele eden işçilerin gündeminde meclisin tatile girmesiyle bölgelere dağılacak AKP milletvekillerinin yürütecekleri yalan kampanyaları var. Şeker fabrikalarının bulunduğu ve özelleştirmeye karşı belli bir duyarlılığın oluştuğu bölgelere gidecek milletvekillerinin yalan ve vaatlerle hem halkın hem de işçilerin kafasını karıştırabilecekleri düşünülüyor ve buna karşı bazı önlemler alınmaya çalışılıyor.

Bor Şeker-İş Başkanı Celal Tuğrul’un sözünü ettiğimiz sitede yer alan çağrısı bu konudaki durumu gözler önüne seriyor.

“Sizlerin de bildiği gibi Bor Şeker ve TurkŞeker sitelerimizden uzun zamandır vekile mektup köşesi oluşturmuş, bu köşeden, vekillerimize düşüncelerimizi iletmiştik. Bir çoğundan aldığımız olumlu yanıtlar bizleri mutlu etmişti. Benzeri yollar üzerinden diğer şubelerimiz ve genel Merkezimizde vekiller ile ilişkileri geliştirmiş ve vekillerimizden sorunumuza sahip çıkmalarını istemişlerdir.

Fakat biz bunları yaparken aklımızdan hiç çıkarmadığımız bir nokta vardı. O nokta da bu kararlara o vekillerin de taraf oldukları idi. Yani bizler, vekillerimize ‘tekrar sizleri seçmeyiz’ mesajları verip huzursuz edene kadar hiçbir vekilimiz hareket etmedi ve etmezdi de. Bir vekilimiz daha da dürüst davranarak ‘bakın başkanım, meclisde ne yaparsanız yapın başbakan ve yardımcılarının istemediği hiç bir oluşum yaşamaz’ diyerek içinde bulundukları açmazları açıklıyordu. Sonuç itibarı ile parti istemez ise bu vekiller tekrar aday gösterilmiyordu. ‘Bir şekilde milletin karşısına çıkar ıvır kıvır milleti yönlendirebilirsiniz ama partide durmak kayıtsız şartsız biat ister, ne derlerse evet demek ister’ diyerek durumu ortaya koyuyordu vekil.

Bu gerçeklikten hareketle tüm çalışanlarımızı ve pancar çiftçilerimizi uyarmak istiyorum. Meclis kapandığında vekillerin ilk işi, il ve ilçelere ve köylere giderek, yıpranan imajlarını tazelemek olacaktır. Bu gerçeğin görülüp hemen önlem alınması gerekmektedir. Bu vekillerin halkı yeniden yanlışa yönlendirmesi demek olacaktır. Her birimiz bilmeli ve çalışmalıyız. Vekillerin derdi yeniden seçilebilmek. Eğer dertleri, bizlere sahip çıkmak olsaydı bugün bizimle beraber olurlardı. Malesef bizlerde kendimizi kandırmayalım. Siyaset, sonuçta bizlerin aleyhine işleyecek, çünkü iktidarın avantajlarını koruyan ve kullanan bir yönetim ile karşı karşıyayız. Tüm teşkilatımızın bu karşı atak dalgasına karşı hazırlıklı olmasını ve programlarına bunu almasını istiyorum. Biz hali hazırda ‘karşıt görüş ve eylemleri pasifize etmek’ olarak yeni bir misyon koyduk programımıza. Bu misyon örgütlü bir şekilde yapılmalı ve aktif olarak hayata geçirilmelidir.”

Sonuç olarak şeker işçisi hükümetin özelleştirme saldırısını şimdilik püskürttü. Ancak bir dahaki saldırıyı püskürtmesi için şu anki duruma bakıp zafer sarhoşluğuna kapılmaması, her yönüyle daha sert bir mücadeleye bugünden başlayarak hazırlanması gerekiyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

Şişecam’da anlaşma

Şişecam’a bağlı 11 fabrikada 5 bin işçiyi kapsayan ve Ocak ayından bu yana süren 20. dönem toplu iş sözleşmesinde 21 Haziran günü anlaşma sağlandı. Görüşmeler Kristal-İş Sendikası ile Cam İşverenleri Sendikası arasında yürütülüyordu. Sözleşme 1 Ocak ‘06 ile 31 Aralık ‘07 tarihleri arasında geçerli olacak.

Anlaşmanın kapsadığı fabrikalar şunlar: Trakya Cam Sanayi A.Ş. (İşletme), Trakya Fabrikası, Trakya Mersin Fabrikası, Trakya Oto Cam Fabrikası, Cam İşleme ve Kaplamalı Camlar Fabrikası, Paşabahçe Cam Sanayi A.Ş. (İşletme), Mersin Fabrikası, Kırklareli Fabrikası, Anadolu Cam Sanayi A.Ş. (İşletme), Topkapı Fabrikası, Cam Elyaf Sanayi A.Ş, Cam Elyaf Fabrikası, Cam İş Madencilik A.Ş. İnce Öğütme Tesisi

Sendika tarafından yapılan açıklamaya göre, anlaşma ile işçilerin saat ücretlerine 2006 yılı için ortalama yüzde 10,5 oranında zam yapıldı.

Genel ücret zammına ek olarak, düşük ücretli ve önceki yıllarda kayıpları olan işçilerin ücretlerine de aşağıdaki zamlar yapıldı:

* 600’e yakın düşük ücretli işçinin ücreti ortalama yüzde 12 oranında iyileştirildi. Bu iyileştirmeden sonra bu işçilerin ücretlerine ortalama 10,5 oranında zam yapıldı.

* Ayrıca geçmişte yaşanan kayıpları telafi için 1600’e yakın işçinin saat ücretlerine 18 Yeni kuruş zam yapıldı.

* Sosyal haklara yüzde 12 ile yüzde 24 arasında değişen zamlar yapıldı.

* Geçmiş dönem toplu iş sözleşmesinde yer alan idari maddeler ve haklar tümüyle korundu.

* Sözleşmenin ikinci yılında (2007) ücretler ve sosyal haklar enflasyon oranında artırılacak.

İkinci grup işyerleri ve Paşabahçe Beykoz’dan nakledilen işçiler için öngörülen iyileştirme ise şöyle; Geçmişte yaşanan kayıpları telafi amacıyla 1600’e yakın işçinin saat ücretlerine 18 Ykr zam yapıldı. 18. Dönem grup toplu iş sözleşmesinin imzası tarihinde bu toplu iş sözleşmesinde 2. grup işyerleri olarak belirlenen işyerlerinde çalışan üyelerle, Paşabahçe Beykoz Fabrikası’ndan bu toplu iş sözleşmesi kapsamına giren işyerlerine naklolan üyelerin ve Paşabahçe Kırklareli Fabrikası’nda çalışan 41 üyenin 1.1.2006 tarihindeki saat ücretlerine, 1.1.2006 tarihinden geçerli olmak üzere 8 Ykr/saat (sekiz yeni kuruş), yine bu üyelerin 1.1.2007 tarihindeki saat ücretlerine 1.1.2007 tarihinden geçerli olmak üzere 10 Ykr/saat (on yeni kuruş) eklenecek.