13 Mayıs 2006 Sayı: 2006/18 (18)
  Kızıl Bayrak'tan
   Çözümsüzlük, istikrarsızlık, bunalım içinde kısırdöngü!
  Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır konuşması üzerine...
  Şemdinli davası: İçeriye çekidüzen verme operasyonu!
  Sosyal yıkım yasasına Çankaya rötarı
  ATO Raporu üzerine; Yoksulluk ve açlık kader değildir, değiştirmek elimizdedir.
  ABD işbirlikçilerinin utanç verici taşeronluk misyonu
Beytepe'de jandarma terörüne karşı kitlesel öğrenci eylemi
"Toplumla Mücadele Yasası"na karşıyız!
Has Alüminyum Direnişi sürüyor!
OSB-İMES İşçileri Derneği Başkanı ile röportaj; Kadınlar mücadele ile özgürleşecek
  Gençlik Kurultayı'ndan Gençlik Kampı'na: Özgürlük ve gelecek için yürüyoruz / (Orta sayfa)
  2006 1 Mayıs'ı ve gençliğe düşen görevler
  1 Mayıs'tan aldığımız güçle birleşik bir gençlik kurultayı için yürüyoruz!
  6 Mayıs anmalarından : Denizler mücadelemizde yaşıyor!
  "Silahların zoru"na boyun eğmeyen Filistin halkı "açlık zoru"nun da üstesinden gelecektir.
  Bolivya'da petrol ve doğalgaz kaynakları kamulaştırıldı
  Savaş suçlusu Tony Blair'in koltuğu sallanıyor
  Enerjide özelleştirme; Yağma programına tüm hızıyla devam!
  20. İTÜ Şenliği çizgi halini almış zorbaca tehditlerin gölgesinde geçti
  HÖC'den saldırılara ilişkin açıklama
  Birlik çabaları / M. Can Yüce
  1 Mayıs ve "Uzun Dalga" / Ergin Yıldızoğlu
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

1 Mayıs'tan aldığımız güçle birleşik bir gençlik kurultayı için yürüyoruz!

İkinci dönemin henüz başlarında, bu dönemin lise çalışmamız açısından Türkiye genelinde bir sıçramayı beraberinde getireceğini söylemiştik. Bunu söylerken elbette dayanaksız bir öngörüde bulunmuyorduk. Hem elimizdeki imkanların farkındaydık, hem de Türkiye genelinde yaşanan saldırıların. Ama esas önemlisi lise çalışmasına dönük sistematik bir politik yaklaşımımız vardı. Ve bugün, kendi içinde zayıflıkları olmasına rağmen geçmiş yıllara oranla kat be kat güçlü bir lise çalışmasına sahip oluşumuzu da esasında politikamıza ve politik yaklaşımımızdaki ısrara borçluyuz.

Nisan ayı lise çalışmalarımız için oldukça hareketli geçti. Adana, Antakya, Mersin ve İstanbul il çalışmalarımız 15 Nisan'da gerçekleşen lise kurultaylarının yoğun çalışma temposu içerisindeyken, Bursa, İzmir, Zonguldak ve Ankara çalışmalarımız lise çalışmalarına örgütsel bir form kazandırmanın uğraşını veriyorlardı. Sonuç kimi illerimizde lise kurultayları aracılığıyla, kimi illerimizde ise 1 Mayıs alanında açığa çıkmış oldu.

İstanbul ve Güney lise kurultayları güçlü bir ön hazırlık süreci ile örgütlendi. Yaygın ve çeşitli materyal kullanımı tercih edildi. İmza kampanyasından ankete, afişten kuşa, yerel ve merkezi yayınlara kadar bir dizi materyal ardı ardına devreye sokuldu. Tek başına bunun kendisi bile, materyal kullanımının bütünüyle liseli güçler üzerinden planlandığı çalışmamızda büyük bir anlam ve birikim ifade etmektedir.

Yine Nisan ayı sıraladığımız tüm illerde liseli gençlikle buluşulan bir dizi etkinliğin örgütlendiği bir süreç oldu. İzmir'de yaşanan komisyonlaşma, Bursa'da LGP girişiminin kurulmuş olması, Ankara'da alınan toplantılar, İstanbul ve Güney kurultayına toplamda 170 kişilik liseli genç katılımı, olgunlaşmakta olan bir çalışma açısından anlamlı ve güçlü veriler oluşturuyor.

Aynı oranda önemli olan bir diğer nokta ise bütün bu yoğun ve yorucu tempoya rağmen 1 Mayıs çalışmalarında da aynı enerjinin açığa çıkabilmiş olmasıdır. Özellikle İstanbul çalışmamız bu noktada göz doldurucu bir başarı elde etmiştir. Zira dönemin başında İLGP önüne hedef olarak koyduğu tüm adımları atabilmiştir. Kadıköy'deki 1 Mayıs alanında 90 kişilik kortejiyle hem en güçlü lise kortejlerinden birini oluşturmuş, hem de açtığı okul pankartlarıyla en örgütlü lise çalışmalarından biri olduğunu da ifade etmiştir. Aynı zamanda İstanbul çalışmamızın 1 Mayıs öncesi çıkarttığı meslek lisesi bülteni de yıllardır adım atmak noktasındaki tüm ısrarcı vurgularımıza karşın somut sonuçlar üretmekte zorlandığımız bu temel önemdeki alanda atılmış güçlü bir adıma işaret etmektedir.

Türkiye genelinde 1 Mayıslar'ın açığa çıkarttığı tablo, liseli gençliğin bugüne dönük özel bir ilgi göstermiş olduğudur. Toplumsal sorunların ağırlaştığı, saldırıların süreklileştiği böylesi bir dönemde liselerin politize olması kaçınılmazdır. 1 Mayıs'taki tablo toplumsal muhalefet adına da bu yönden umut vericidir. Tüm mitinglerde katılım geçen senelere oranla düşüş yaşarken, liselilerde göze çarpan canlanma önümüzdeki seneler açısından üzerinde durulması gereken bir noktadır. Ancak 1 Mayıs'ta açığa çıkan tablo omuzlarımızdaki yükü ağırlaştırmaktadır. Politize olmaya başlamış bu alanda bugüne kadar gösterdiğimiz sistematik çabayı, bugünden sonra daha da artırarak sürdürmek zorundayız.

ÖSS'ye karşı tek seçenek mücadele

1 Mayıs'ın ardındansa önümüzde yine uzun soluklu bir kampanya süreci durmaktadır. Liseli gençliğin bütünü için geleceksizlik anlamına gelen Öğrenci Seçme Sınavı yaklaşıyor. Çürüyen eğitim sisteminin aynası olan ÖSS'ye karşı kampanya çalışmalarımız 1 Mayıs'ın hemen ardından başlayacak.

Öncelikle güçlü bir ÖSS teşhiri yapacağımız bu kampanyayı, kesinlikle eylemli bir hatta oturtacağız. Ve bugün geçmişe oranla daha da yakıcı bir ihtiyaca dönüşmüş olan birleşik mücadele hattını örebilmenin adımlarını da bu gündem üzerinden atmaya çalışacağız.

Kampanya çalışmamızı bugüne kadar kullandığımız kitle çalışması araçlarıyla örgütleyeceğiz. Yine elimizde anketlerimiz, broşürlerimiz ve yayınlarımız olacak. Okullarda ÖSS karşıtı toplantılar örgütleyecek, sorunu liselilerle derinlemesine tartışacağız.

Ancak dönem sonuna dek tek gündemimiz bu olmayacak. Mayıs ayı vesilesiyle, özellikle bugün devrimcileri hedef alan saldırıların daha da önemli kıldığı Mayıs şehitleri gündemini tüm yerellerimizde işleyeceğiz.

Birleşik mücadelenin ilk adımı:13 Mayıs'ta Ankara'dayız!

Sermaye iktidarının saldırıları karşısında birleşik bir mücadelenin önemine vurgu yaptıktan sonra, elbette dün nasıl 1 Mayıs'taysak, yarın da ticari eğitime karşı gençlik kurultayında olacağız. Örgütleyicilerinin ağırlıklı olarak üniversiteliler olduğu ticari eğitim karşıtı gençlik kurultayı, esas itibariyle özgürlük ve gelecek sorununun tartışılacağı bir alan olacaktır. Ve bu sorunlar, ticari eğitimin sonuçları olup, bizi de doğrudan kesmektedir. Bu yüzden Liselilerin Sesi olarak bu kurultayda yer alacağımız gibi, tüm gücümüzle kurultay çalışmalarını liselere taşımaya çalışacağız. Çünkü birleşik devrimci bir hareketin bugün gençlik hareketi açısından elzem bir ihtiyaç olduğunun bilincindeyiz.

Kurultayda Liselilerin Sesi olarak ÖSS sorununu dillendireceğiz. Üniversitelilerin ÖSS karşıtı mücadele içerisinde saf tutmalarını isteyeceğiz. ÖSS sorununun da ticari eğitimin bir alt başlığı olduğunu vurgulayacak ve liselerdeki diğer ticari eğitim uygulamalarından söz edeceğiz.

Eğitim sistemi bir bütün olarak çürümekte. Liseli, üniversiteli ayrımı olmaksızın saldırı her yaştan işçi-emekçi kesimlere mensup gençleri kesmekte. Bu yüzden birbirimize omuz vermek ve sorunlarımıza sahip çıkmak zorundayız!

13 Mayıs'ta Ankara'dayız!

Birleşik devrimci bir gençlik kurultayı için ileri!

Liselilerin Sesi

(Liselilerin Sesi'nin Mayıs 2006 tarihli son sayısından alınmıştır...)