26 Mart 2005
Sayı: 2005/12 (12)


  Kızıl Bayrak'tan
  Yaklaşan 1 Mayıs ve sınıf hareketine
devrimci müdahale
  Newroz eylemlerinin gösterdikleri
  Düzen cephesinde şovenist histeri
  Vatan haini arıyorsanız
aynaya bakın!
  İstanbul’da yerellerde Newroz kutlamaları
  Newroz kutlamalarından
  Kürt halkının Newroz çoşkusu
  İşgalin ikinci yılında protesto eylemleri

  Sermaye çevrelerinden hükümete balans ayarı!

  Mücadele bayrağı
TEKEL işçisinde!
  Ulusal sorun ve Kürt hareketi/7: Ortadoğu’da yeni “uygarlık sentezi”
  Irak tartışmaları ve gerçekler
 Halklar emperyalist saldırganlık ve
savaşı lanetledi
BM emperyalist saldırganların
“güvenliğini” sağlamaya hazırlanıyor
 Filistin; Barış değil toprak gaspı!
 Emperyalistlerin kanlı eli Kırgızistan’da!
 Dünyada yılda 1.2 milyon çocuk alınıp
satılıyor...
17 sendika şubesi Kadırga Kültür
Merkezi’nde toplandı
İÜ’de soruşturma saldırısı protesto edildi
İzmir; “Demokrasi”yi bayrak edinenler demokratik saygıyı
öğrenmek zorundadırlar!
Bültenlerden...
Irak'lı işçilerin açıklama ve çağrısı: Bütün uygar insanlığa!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 
Kızıl Bayrak'tan

Sermaye devleti Newroz kutlamalarına şovenist bir histeri dalgası yaratarak yanıt verdi. Sermaye devletinin tüm etkili ve yetkili kurum ve kişileri üzerine düşeni eksiksiz yerine getirdi. Saldırının işaretini Genelkurmay verdi, arkası geldi. Faşist çetelerden düzen soluna, gerici güruhtan liberal sola kadar tüm bir cephe “bayrağa sahip çıkalım” kampanyaları örgütlüyorlar. Gerici-faşist güruhlar günlerdir terör estiriyor. DEHAP binaları basılarak tahrip ediliyor. Newroz gösterilerine katılanlar tutuklanıyor. Bu gelişmeler saldırı ve yıldırma amaçlı harekatın önümüzdeki günlerde devam edeceğini gösteriyor.

Sermaye devletinin imha ve inkar politikasında en küçük bir değişiklik sözkonusu değildir. Bu son olaylar bunu bir kez daha tüm açıklığıyla göstermiştir. Düzenin icazetine sığınarak ve savunmaya geçerek, haklı ve meşru hakların elde edilmesi mümkün değildir. Son olay aynı zamanda bu gerçeği de göstermiştir.

Düzen güçlerine “sağduyu” çağrısı yapmak ve yöneltilen saldırı karşında geri çekilmek Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesine zarar vermekten başka bir sonuç yaratmıyor. “Ortak değer” adı altında bayrağın sahiplenmesi bu gerçeği değiştirmeyecektir. Bu “ortak değer” kavramı sadece Kürt teslimiyetçi platformunun temsilcilerini değil aynı zamanda liberal solun önemli bir kesimini de etkisi altına almış bulunuyor. “Ortak değer”leri savunmak sadece sermaye devletinin Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini tümüyle tasfiye etme ve ezme politikasının kolayca uygulanmasının önünü açacaktır.

Komünistler, mazlum Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesinin yanındadırlar. Kürt halkının meşru ve haklı taleplerinin kararlı savunucusudurlar. Bu nedenle “Kürt halkına özgürlük!” şiarını bugün daha gür ve güçlü haykırmak yakıcı ve güncel bir görev ve sorumluluktur.