15 Ocak 2005
Sayı: 2005/03(03)


  Kızıl Bayrak'tan
  CHP operasyonu ve yansımaları
  Sağlıkta özelleştirmenin ilk adımı atıldı
  İlaç üretiminde "veri imtiyazı" geliyor
  Afet bölgesine yardım sahtekarlığı
  Düzenin her kurumundan pis kokular yükseliyor
  İÜ'de iki kutup, iki farklı seçim
  Beytepe'de faşizme geçit yok!
  Sermayenin yeniden yapılanması ve "emeğin Avrupası"
  Fethullah Hoca'ya kulak verin!
  "İnsanlık için Küresel Kadın Şartı..."
  Sağlıkta tasarruf ölüm demektir
  Güvencesiz Çalışmaya Geleceksiz Yaşamaya Hayır Kampanyası
  Bilinç katliamının derinleştirilmesi
  Filistin; bölge barışı ve Mahmut Abbas
  Kirli savaş taktikleri işgalcileri kurtaramaz
  Kanlı pastadan beslenen leş kargaları
  Felaketin sorumluları bölgeye askeri yığınak yapıyor
  Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anıldı
  I. Ekim Gençliği kampı
  İLGP kampanyası
  Bültenlerden
  Düzenin yoz kültürü ve "Kurtlar Vadisi"
  Bir damlacık hayatlar...
  2005'te imparatorluk .
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

İLGP'den etkili bir kampanya, güçlü bir basın açıklaması eylemi...

"Gerici eğitim müfredatı kaldırılsın!"

İstanbul Liseli Gençlik Platformu (İLPG) olarak Aralık ayının ikinci haftasında başlatmış olduğumuz ‘Gerici eğitim müfredatı kaldırılsın!' kampanyamızı, 8 Ocak'ta gerçekleştirmiş olduğumuz basın açıklamasıyla sona erdirdik. Dönem sonu kampanyası olarak kurguladığımız bu süreç, kitle çalışması ayağına verdiğimiz özel ağırlığın sonucu olarak geride anlamlı bir deneyim bıraktı.
Bugüne dek planladığımız kampanyalarda yaşadığımız en temel sorun, sesimizi duyurduğumuz öğrencileri çalışmanın parçası yapamamamızdı. Bültenlerin örgütlenmesi sürecinde, katkı düzeyinde de olsa, bu sorun bir nebze aşılabiliyordu. Ancak öğrencilerin düzeyi, bültenin hacmi gibi sorunlardan kaynaklı dilediğimiz genişlikte insanı bülten çalışmasının bir parçası haline getiremiyorduk. Bu kampanyayı planlarken, liseli gençliğin çalışmaya aktif bileşen olarak katılma sorununa çözüm üretebilecek bir formülle hareket ettik. Planlamamızı bu doğrultuda gerçekleştirdik. Kampanyanın araçlarını belirlerken de özellikle bu perspektife uygun araçlar belirlemeye gayret ettik.

Kampanyanın araçları

Kampanyamız dönemin dördüncü ve son bülteni olarak bir ay önce çıkardığımız sayıyla başlamış oldu. Bültenimizin kapağı aracılığıyla 8 Ocak'ta gerici eğitim müfredatına karşı bir basın açıklaması gerçekleştireceğimizi duyurduk. ‘‘Liselilerin Sesi'nden kısmında ise, iki sayfayı bulan bir yazıyla soruna nasıl baktığımızı ve kampanyamızı nasıl şekillendireceğimizi anlattık. Bu açıdan kampanyanın güçlülüğü için bültenimizin yaygın kullanımı önceki süreçlerden daha da fazla önem taşıyordu. Bu ihtiyacın da etkili olduğu bir motivasyonla hızlı bir biçimde bülten dağıtımına başladık. Dağıtım sırasında gördük ki, artık birçok öğrenci arkadaşımız, bültenimizin çıkmasını bekliyor, düzenli birer okurumuz olarak bizimle ilişki kuruyorlardı. İki haftanın sonunda elimizdeki bütün bültenler tükenmişti. Dönem başından bu yana ilk kez elimizdeki bültenin tükenmesi sorununu yaşadık.
Kampanyayı başlattığımız ilk hafta boyunca yaygın bir biçimde bildiri dağıtımı gerçekleştirdik. Bu aşamada kampanya konusu olarak belirlediğimiz ‘eğitim müfredatının içeriği' konusunun öğrenciler cephesinden anlaşılabilmesi kaygısı ağır basıyordu. Liseli gençlik sorunları denildiğinde eğitim sisteminin sorunlarını temel önemde bir yerden algılıyorsak, buna uygun bir hat belirlemeliydik. Aynı zamanda merkezi yürüyen bir çalışma olduğu ölçüde tüm yerelleri kesen bir konu üretebilmek gerekiyordu. Ancak tüm bu gerekçelendirmelere rağmen, öğrenciler cephesinden anlaşılması güç bir kampanya konusuydu. Bu açıdan, eğitim müfredatının ne olduğunu ve bu müfredata neden karşı çıktığımızı ayrıntılı bir biçimde anlatan bildirilerle, sorunu öğrencilerin gündemine soktuk. Yaygın dağıtımları takip eden haftalar içerisinde, bu kez öğrencilerle birebir ilişkiye geçmemizi sağlayacak olan ve bu açıdan kampanyanın en önemli aracı diyebileceğimiz kartlarımızı devreye soktuk.
Kartlarımızın ön yüzünde, ‘Gerici eğitim müfredatı kaldırılsın' yazıyordu. Arka yüzünde ise ‘Nasıl bir eğitim müfredatı istiyoruz'' sorusu vardı. Okullarda tanıdığımız tanımadığımız onlarca öğrenciye bu kartlar aracılığıyla ulaşarak onların düşüncelerini aldık. Kampanya süresince 200'e yakın kart toplandı. Birçok öğrenci kendini ifade etmekte oldukça güçlük çektiğinden kart doldurmak istemedi. Ancak bizi şaşırtan oranda güçlü yorumlar içeren kartlarla da karşılaştık.
Kampanyanın başlangıcı dönem sonuna denk geldiği için kartları sadece iki hafta kullanabildik. Daha uzun bir zamanımız olsaydı çok daha fazla sayıya ulaşabilecektik. Daha iyisinin yapılabileceğini bilmekle beraber, şunu söylemek gerekiyor. Bu kampanya bize bir dizi yeni imkan yarattı. Çalışmamız olan okullarda bugüne dek kendini İLGP'li olarak tanımlayan ancak bültene yazı yazmak dışında hiçbir pratik sürecin içerisinde yeralmayan birçok arkadaşımız bu çalışmayla hareketlendi ve moral buldu.

Dönemi güçlü bir basın açıklamasıyla sonlandırdık!

8 Ocak günü Taksim, İstiklal Caddesi Galatasaray Postanesi önünde kampanyanın son aşaması olarak kurguladığımız basın açıklamasını gerçekleştirdik. Basın açıklamamıza yaklaşık 40 liseli katıldı. Liselerde birinci dönemin son günlerine denk gelen bir tarihte böylesi bir basın açıklamasını gerçekleştirebilmiş olmak bizim için ayrı bir anlam taşımaktaydı. Dönemin başından bu yana ara vermeksizin çalışmış, yoğun bir politik, pratik dönemi geride bırakmıştık. Son anına kadar tempomuzdan bir şey kaybetmediğimizi ortaya koyan basın açıklamamız coşkulu ve etkiliydi. Düzen cephesinden de anlamlı bulunmuş olacak ki, yoğun bir çevik kuvvet ve sivil ablukası vardı. Basın metninin okunmasından sonra, topladığımız kartları Milli Eğitim Bakanlığı'na postalayarak basın açıklamamızı sonlandırdık.
Bir okul dönemini böylece kapatmış olduk. İkinci dönemde aynı tempoyla, aynı güven ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Daha yapacak çok iş var, daha söyleyecek çok sözümüz var! İkinci dönemde çok daha güçlü bir çalışma hattı örebileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü bu kez elimizde verimli geçirilmiş bir dönemin deneyim ve birikimi var.
İstanbul Liseli Gençlik Platformu olarak, ikinci dönemde mücadele bayrağını daha fazla lisede dalgalandırabilmenin hedefi ve inancıyla kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz.
Yaşasın liselilerin örgütlü mücadelesi!

İstanbul Liseli Gençlik Platformu (İLGP)

----------------------------------------------------------------------------------

ALGP kampanya çalışmaları...

Müşteri değil öğrenciyiz,
zindanda değil lisedeyiz!

ALGP'yi liseli gençliğe tanıtmak amacıyla başlatmış olduğumuz kampanyamızı yaklaşık bir ay boyunca sürdürdük. Kampanyamızı panel, el ilanları, pul, afiş, basın açıklaması vb. araçlarla zenginleştirmeye çalıştık.
Kampanyamızı 8 Ocak'ta bir basın açıklamasıyla sonlandırmayı planlamıştık. Ancak afişlerimiz bazı teknik sorunlar nedeniyle gecikti. Biz de kampanyayı bir süre daha devam ettirdik. Yerelimizde çıkardığımız çağrı afişlerimizi lise önlerine ve Adana'daki tüm kurumlara asarak açıklamamıza çağrıda bulunduk.
8 Ocak günü saat 12:30'da İnönü Parkı'nda ‘Müşteri değil öğrenciyiz, zindanda değil lisedeyiz!/ALGP' imzalı pankart ve dövizlerimizi açtık. Eylemimizi ‘Yaşasın parasız, bilimsel, anadilde eğitim!', ‘Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!' sloganlarıyla başlattık. Basının ve etraftan geçen insanların yoğun ilgi gösterdiği eylemimiz coşkulu geçti. Basın metninin okumasından sonra sloganlarımızı gür bir şekilde haykırarak eylemimizi bitirdik. Açıklamaya 20 kişi katıldı.
Basın açıklamamızın ardından zaman kaybetmeden faaliyetimize devam ettik. Afişlerimizi Sabancı Tekstil, Paksoy, Turizm Otelcilik, İsmet İnönü Kız Meslek, Erkek Lisesi, Anadolu Güzel Sanatlar, İsmet İnönü Endüstri Meslek, Motor Meslek, Endüstri Meslek, Atatürk Kız Meslek, Şakirpaşa, Mehmet Kemal Tuncel, Anafartalar, Fatih Ticaret, Fatih Terim, Baraj, Tepebağ ile Karşıyaka Endüstri Meslek liseleri önlerine ve çarşı merkezine yoğun bir şekilde yaptık. Çalışmalarımıza tüm coşkumuzla devam edeceğiz.

Adana Lisesi Gençlik Platformu