15 Ocak 2005
Sayı: 2005/03(03)


  Kızıl Bayrak'tan
  CHP operasyonu ve yansımaları
  Sağlıkta özelleştirmenin ilk adımı atıldı
  İlaç üretiminde "veri imtiyazı" geliyor
  Afet bölgesine yardım sahtekarlığı
  Düzenin her kurumundan pis kokular yükseliyor
  İÜ'de iki kutup, iki farklı seçim
  Beytepe'de faşizme geçit yok!
  Sermayenin yeniden yapılanması ve "emeğin Avrupası"
  Fethullah Hoca'ya kulak verin!
  "İnsanlık için Küresel Kadın Şartı..."
  Sağlıkta tasarruf ölüm demektir
  Güvencesiz Çalışmaya Geleceksiz Yaşamaya Hayır Kampanyası
  Bilinç katliamının derinleştirilmesi
  Filistin; bölge barışı ve Mahmut Abbas
  Kirli savaş taktikleri işgalcileri kurtaramaz
  Kanlı pastadan beslenen leş kargaları
  Felaketin sorumluları bölgeye askeri yığınak yapıyor
  Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anıldı
  I. Ekim Gençliği kampı
  İLGP kampanyası
  Bültenlerden
  Düzenin yoz kültürü ve "Kurtlar Vadisi"
  Bir damlacık hayatlar...
  2005'te imparatorluk .
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

I. Ekim Gençliği Eğitim Kampı...

"Gençlik Parti'ye, devrime, sosyalizme!"

Yurtdışı Ekim Gençliği olarak düzenlediğimiz I. Ekim Gençliği Eğitim Kampı'nı başarıyla gerçekleştirdik. Üç gün süren kampımızı ‘I. Ekim Gençliği Eğitim Kampı' adıyla ve ‘Gençlik Parti'ye, devrime, sosyalizme!' sloganıyla düzenledik.
Eğitim kampımızı bir haftalık bir çalışma olarak planlamış ve sunum yapılması planlanan konuları daha kapsamlı ele almıştık. Fakat yurtdışında yaşadığımız süreç ve önümüze koyduğumuz görevlerimizi gözeterek, bu çalışmamızı daha kısa bir süreye sığdırmak zorunda kaldık. Bu nedenle daha önce sunumu düşünülen konularda da bir sınırlamaya gittik.

Başarılı bir çalışma

Eğitim kampımız dünyada ve ülkemizde devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen komünist ve devrimciler için yapılan saygı duruşu ile başladı. Kısa bir açılış konuşması ve başarı dilekleriyle çalışmalara geçildi.
Eğitim programı; ‘Bolşevik parti tarihi', ‘Parti tarihi', ‘Devrim stratejileri ve program sorunları', ‘Emperyalizm' başlıklarından oluşuyordu.
Sürenin kısa olması ve seçilen konuların kapsamının yarattığı tedirginliğe karşın görev alan tüm yoldaşlarımız başarılı sunumlar yaptılar. Sunum yapan yoldaşların görevlerini oldukça ciddiye aldıklarını ve konularına ilişkin kaynakları incelediklerini gözlemledik. Anlatım sırasındaki heyecan ve coşkuları dinleyicilere de yansıdı.
Sunumlar tek düze olmadı. Çeşitli bölümler halinde anlatım yoluna başvuruldu. Bu yöntem oldukça yararlı oldu, pek çok sorunun sorulmasını, böylece konuların anlaşılmasını kolaylaştırdı, verimli bir dizi tartışmaya zemin hazırladı ve sunum yapan yoldaşların kendilerini daha iyi ifade etmelerini sağladı.
Kampta gündüzleri belirlenen sunumlar, akşamları ise gençlik çalışmasının sorunları ve çözümü noktasında yararlı tartışmalar yapıldı. Hemen herkes bu tartışmalara katıldı ve katkı sundu. Daha önce hakkında fazla bir gözleme sahip olmadığımız kimi yoldaşlarımızın bu tartışmalara aktif bir biçimde katılmaları ve düşünceleriyle öne çıkmaları bizim açımızdan kampın bir diğer kazanımı oldu.

Kampın adı üzerine

Kampın adı konusunda yaptığımız ön tartışmalarda öncelikli öneriler şehit yoldaşlarımızın adını vermek şeklinde oldu. Partimizin özü ve özeti olan yoldaşlarımızın bizler için önemi ve anlamının, yarattıkları değerlerin farkındaydık. Fakat biz yine de, ülkedeki yoldaşlarımızın yaptıkları eğitim kamplarına sözkonusu yoldaşların adlarını vermelerinden de hareketle, başka bir tercih yaptık.  Kampın adını I. Ekim Gençliği Eğitim Kampı olarak belirledik. Bunun bizler açısından anlamı, en az yoldaşlarımızın adını vermek kadar önemliydi. Bizler yurtdışındaki Ekim Gençliği olarak, ülkemizdeki Ekim Gençliği'nin bir parçasıyız. Onların başarılı çalışmaları, ülkemizdeki gençlik hareketine kazandırdıkları dinamizm bizler açısından büyük bir moral ve motivasyon kaynağıdır. Dolayısıyla ülkedeki Ekim Gençliği'nin bir parçası olduğumuzu hissedebilmek, Ekim Gençliği kimliğini önplana çıkarmak ve onu her açıdan içselleştirmek istedik. Kampımızı bu ad altında düzenleme kararımıza bu düşünce yön verdi.
Öte yandan kampımızın adı ülkedeki yoldaşlarla gerçekten organik ilişkiler kurmak ve onlarla her açıdan bütünleşmek için bir çağrı niteliği taşımaktadır. Ülkedeki yoldaşlarımızın bu çağrıyı algılayacaklarına, bizlerin yurtdışındaki çalışmalarını daha ciddi izleyeceklerine ve organik bir ilişki kurmak yönünden daha istekli olacaklarına inanıyoruz.  

"Gençlik, Parti'ye, devrime, sosyalizme!"

İlk kez Bolşevik Parti tarihi gibi yüzelli küsur yıllık komünist mirasımızın son derece anlamlı bir bölümünü okuduk, inceledik ve kavramaya çalıştık. Bunu ‘Ekim'i ve ‘Yeni Ekimler'in Partisi'nin tarihini anlama ve içselleştirme çabasıyla birleştirdik. Türkiye devrimci hareketinin geçmişini anlama ve devrimci birikimini sahiplenme çabasıyla birlikte ele alınan bu konular, başta hazırlayıcılar olmak üzere herkese heyecan verdi, ilgi uyandırdı, okuma yönünde bir istek yarattı. Fakat en dikkate değer olan Partimiz'in temel özellikleri ve üstünlükleri konularındaki anlatım ve tartışmalara gösterilen ilgi ve kavrama çabası idi. Bu yoldaşlarımızın yarının kadro adayları oldukları düşünülürse, bu çok olumlu bir kazanım olmuştur.
Partimizin çizgisini kavramak, temel özelliklerini ve üstünlüklerini özümseyerek içselleştirmek gelinen yerde bizim için yaşamsal öneme sahiptir. Yurtdışının her yönüyle yozlaştırıcı, çürütücü ve ayakta kalmayı zorlaştırıcı koşullarında, çalışmalarımızın sürekleyicisi, güçlendiricisi ve dinamosu kadrolara olan acil ihtiyaç gözetilirse, bu çok daha iyi anlaşılacaktır. Zaten kampımız da bu ihtiyaca ve Partimiz'in biz Ekim Gençliği'ni yeni dönemi omuzlama çağrısına bir yanıt olmuştur. Çok kısa bir süreye sığdırılan yoğunlaştırılmış ideolojik eğitim faaliyetimiz genç yoldaşlarımızı daha donanımlı kılmıştır.
Şimdi önümüzdeki dönemde yerellerde bu kampın kazanımlarını koruma ve çalışmalarımızda etkin bir biçimde kullanma görevi bizi beklemektedir. İdeolojik eğitime bundan böyle daha çok önem vermeli ve daha yöntemli bir biçimde bu çalışmaya devam etmeliyiz. Gençlik yurtdışında da Parti çalışmasının geleceğidir ve şimdiden kendisini her bakımdan buna hazırlamalıdır. Bu sürecin hızlandırılması çerçevesinde gereken her çaba ortaya konmalıdır. Yıpranan güçlerin yerini taze ve yıpranmamış yeni güçler almalı, Parti'nin bayrağı genç komünistlerin ellerinde daha da yükseklere çekilmelidir.
Ekim Gençliği I. Eğitim Kampı'nın sağladığı moral ve motivasyonla, yenilenmiş bilicimiz ve iddiamızla, Partimiz'in çizgisini, temel özellik ve üstünlüklerini kavrama ve içselleştirme çabamızla bir kez daha söz veriyoruz; yurtdışındaki Ekim Gençliği olarak Parti, devrim ve sosyalizme daha bir kararlılıkla, daha büyük bir enerjiyle yürüyeceğiz.

Yurtdışı'ndan Ekimci Genç Komünistler

----------------------------------------------------------------------------

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi 3. yılını bir etkinlikle kutladı!

3. yılımızda Şakirpaşa'daki tüm işçi ve emekçilere kültür evimizi tanıtmak için şenlik çalışmalarımızı kampanya biçiminde kurguladık ve hedef kitlemize bu tarzda gittik. İki hafta öncesinden başlattığımız çalışmalarımıza ilk önce ‘Emperyalist kültüre, sömürüye, işgale hayır! /Şakirpaşa İşçi Kültür Evi 3. Yılında!' şiarlı afişlerimizi semtimizin hemem hemen her sokak ve caddesine yaptık. Çalışmalarımıza şenliğimize çağrı için çıkardığımız bildirilerimizle devam ettik. Yaklaşık 7500 bildirinin çoğunluğunu birebir konuşarak dağıttık. Birçok emekçinin kapısını çalarak dağıttığımız bildirilerimiz ilgiyle karşılandı. Bu sayede kültür evini ve çalışmalarımızı anlatma ve şenliğimize birebir çağrıda bulunma imkanı bulduk. Bildirilerimizi insanların yoğun olarak bulunduğu Perşembe ve Cumartesi pazarına  ajitasyon konuşmaları eşliğinde yaygın dağıttık. Ayrıca kültür evinin yakınındaki ana caddeye ‘Yeni bir dünya, yeni bir kültür için Şakirpaşa İşçi Kültür Evi 3. yılında!' şiarlı pankartımızı astık. Birebir ilişkide olduğumuz emekçileri evlerinde ziyaret ederek şenliğimize davet ettik. Semtimizdeki esnafların büyük bir bölümünü dolaşarak bildirilerimizi ulaştırdık.
9 Ocak Pazar günü saat 13:00'de yaklaşık 80 işçi, emekçi ve gencin katılımıyla etkinliğimize başladık. Devrim ve sosyalizm davasında şehit düşenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından İşçi Kültür Evi'ni anlatan bir konuşma yapıldı. Konuşmada açıldığından bu yana yapılan çalışmalar ve etkinliklerin yanısıra kültür evinin amaçları ve hedefleri, kapitalist sistemin bizlere dayattığı yoz, bireyci ve yozlaştıran kültürüne karşı kendi sınıf kültürümüzü yaratmak gerekliliği üzerinde duruldu. Etkinliğimize Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Müzik topluluğunun türkü ve marşlarıyla devam ettik. Topluluğun ardından yine kültür evinin kendi çalışması olan şiir topluluğumuz sahneye çıkarak bizlere şiir dinletisi sundular. Daha sonra Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Tiyatro topluluğu işsizlik sorununu işleyen yirmi dakikalık oyunuyla kitleye seslendi. Bu oyun insanlar tarafından coşkuyla izlendi ve çok beğenildi. Son olarak müzik topluluğumuzun söylediği türkülerle ve halaylarımızla yaklaşık ikibuçuk saat süren etkinliğimizi aynı coşkumuzla sonlandırdık. Etkinliğimizde BDSP, Kızıl Bayrak, Ekim Gençliği, ALGP, DHP, Halkevleri, Sosyalist Kamu Emekçileri, Sendikal Mücadelede Sınıf İnisiyatifi tarafından yollanan mesajlar okundu.
Şenliğimizin çalışmasını yoğun bir kitle çalışmasına konu etmeye çalıştık ve sınırlı da olsa bir başarı kazandık. Bu çalışmalar sırasında birçok yeni insanla tanışma imkanımız oldu ve daha şimdiden sıkı bağlar kurmaya başladık. Etkinliğimizin başından sonuna kendi emeğimizin ürünü olan topluluklarımızla katılmamız bizim açımızdan oldukça anlamlı bir durumdu. Bu durum etkinliğimize katılan insanları da olumlu yönde etkiledi ve birçok genç topluluklarımıza katılmak ve faaliyet yürütmek istediklerini belirttiler. Son dönemde gerçekleştirdiğimiz bu faaliyetler ve etkinliğimiz bizleri biraz daha ileri noktaya taşıdı diyebiliriz. Bundan sonra yapmamız gereken yaratılan bu etkiyi geliştirmek, güçlendirmek ve örgütlemektir. Bu anlamda çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz.

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi/Adana