15 Ocak 2005
Sayı: 2005/03(03)


  Kızıl Bayrak'tan
  CHP operasyonu ve yansımaları
  Sağlıkta özelleştirmenin ilk adımı atıldı
  İlaç üretiminde "veri imtiyazı" geliyor
  Afet bölgesine yardım sahtekarlığı
  Düzenin her kurumundan pis kokular yükseliyor
  İÜ'de iki kutup, iki farklı seçim
  Beytepe'de faşizme geçit yok!
  Sermayenin yeniden yapılanması ve "emeğin Avrupası"
  Fethullah Hoca'ya kulak verin!
  "İnsanlık için Küresel Kadın Şartı..."
  Sağlıkta tasarruf ölüm demektir
  Güvencesiz Çalışmaya Geleceksiz Yaşamaya Hayır Kampanyası
  Bilinç katliamının derinleştirilmesi
  Filistin; bölge barışı ve Mahmut Abbas
  Kirli savaş taktikleri işgalcileri kurtaramaz
  Kanlı pastadan beslenen leş kargaları
  Felaketin sorumluları bölgeye askeri yığınak yapıyor
  Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anıldı
  I. Ekim Gençliği kampı
  İLGP kampanyası
  Bültenlerden
  Düzenin yoz kültürü ve "Kurtlar Vadisi"
  Bir damlacık hayatlar...
  2005'te imparatorluk .
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

Beytepe'de faşizme geçit vermeyeceğiz!

Birçok üniversitede gerçekleştirilen faşist saldırıların ardından Beytepe'de de sivil faşistler harekete geçti. Beytepe'de henüz fiziki saldırı gücünden ve açık bir çalışma yapma olanaklarından yoksun olan faşistler, 31 Aralık'ta yazılama yaparak devrimcilere küfretmeyi tercih ettiler. Yazılama yapıldığı saatten kısa bir süre sonra farkedilerek devrimci-demokrat öğrencilerce üzerleri kapatıldı. Ardından kampüste çevreleri tarafından faşist olduğu bilinen kişiler cezalandırıldı.
Faşistlerin, Beytepe'de açık bir çalışma yapmaya cüret etmesi, devrimci, demokrat, duyarlı öğrencilerde büyük bir öfkeye neden oldu. Devrimci-demokrat öğrenciler o günden başlayarak okulun merkezi yerlerinde toplanmaya başladı. İnsanlar bir şeyler yapmak konusunda oldukça istekliydi. Ancak Beytepe'deki siyasetlerin ataleti konu hakkında bir toplantı alınması için dahi gecikmemize neden oldu. Yapılan toplantılarda, komünistlerin konu hakkında ajitasyon-propaganda önerilerine ve ısrarlı eylem çağrılarına ilk gün birkaç siyaset dışında yanıt veren olmadı. Aldığımız yanıtlar hayli ilginçti. Kimi siyasetler ‘Beytepe'de böyle bir sorun yok, olayı büyütmeyelim' derken, kimileri de ‘faşistler saldırıya geçmişken eylem yapıp güçsüzlüğümüzü göstermeyelim' gibi akıl almaz şeyler söylediler.
Bizim ısrarcı tutumumuz ve birkaç siyasetin daha desteğiyle konuyu Beytepe'de son dönem yoğunlaşan diğer saldırılarla birlikte ele alan bir bildiri yazıldı. Bildiriyi okulun birçok yerinde kalabalık gruplar halinde bir hafta süreyle dağıttık. Ancak tüm çabalarımıza rağmen ortak bir çalışma programı çıkaramamamız okulun birçok yerinde dağınık, örgütsüz ve kontrolsüz bir güç kullanımına neden oldu. Aslında yaşanan bu sıkıntının temelinde devrimci-demokrat akımların konuyu ele alış tarzları, konuyu kendinden menkul bir sorun olarak kavramaları ve meseleyi tek yanlı olarak devrimci şiddete sıkıştırmaları yatıyordu.
Uzun zamandır politik çalışmanın örgütlü insanlarla yürütüldüğü Beytepe'de, böyle bir gündem bir günde birçok bağımsız unsuru toparlamayı başarmıştı. Bu süreçte toparlanan bağımsız unsurlarla birlikte, son dönem yoğunlaşan soruşturma, turnike, kamera vb. saldırılar karşısında geniş bir muhalefet örme ve ortak bir çalışma hattı yaratma konusunda güçlü bir başlangıç yapılabilirdi. Siyasetlerin kendiliğindenci tutumları her geçen gün bir parça daha dağılmaya neden oldu. Politik çalışma konusunda bu denli atıl davranılırken, bir yandan da daha sonra sonuçları kaldırılamayacak aşırı sol eylem biçimleri önerildi. Yaşanan saldırının ancak 10 gün sonrasında, diğer siyasetleri bir eylem gerçekleştirmeye ikna edebildik. Eylem kararının alınacağı toplantıya ise, sürece hiç dahil olmayan Emek Gençliği ve TKP gibi reformist çevreler bir yana, sürecin başında imzası olan 11 siyasetten ancak 4'ü katıldı.
Çıkan kararlar doğrultusunda ilk önce kitlesel bir şekilde, kapattığımız faşist yazılamaların üzerine kendi sloganlarımızı yazdık. Ardından 12 Ocak'ta sonradan diğer siyasetlerin de eklenmesiyle bir eylem gerçekleştirdik. Eyleme Ekim Gençliği, Gençlik Derneği, SGD, SDG, DMG, DPG, DÜK, YDG, Öğrenci Muhalefeti, Koordinasyon, BAGEH katıldı. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı eylemde sık sık ‘Gazi bizimdir, Dil-Tarih bizimdir, ODTÜ bizimdir, Beytepe bizimdir, üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!', ‘Maraş unutmadık, Çorum unutmadık, 16 Mart unutmadık, Beyazıt unutmadık, faşizmi döktüğü kanda boğacağız!', ‘Faşizme karşı omuz omuza!', ‘Soruşturma terörüne son!', ‘Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!', ‘Biji biratiya gelan!', ‘Asya halkları yalnız değildir!', ‘YÖK, jandarma, soruşturma, bu abluka dağıtılacak!', ‘Katil jandarma Beytepe'den defol!' sloganları atıldı.
Eylem Edebiyat Fakültesi önünde başladı. Rektörlük önünde yol kesme eylemiyle devam etti. Ardından yemekhane önüne kadar yüründü. Burada yapılan basın açıklamasında rektörlük-jandarma işbirliği ile faşist terör, soruşturmalar, kameralar ve turnikelerin amacı anlatıldı. Bir yandan da üniversitedeki özelleştirme faaliyetlerinin hız kazandığı vurgulandı. Açıklama ‘Vardık, varız, varolacağız!' şiarıyla bitirilirken, mücadeleye ara vermeden ve daha da güçlenerek devam edileceği ifade edildi. Tüm olumsuz tabloya ve siyasetlerin ataletine rağmen eylemin gerçekleştirilmesi anlamlıydı, ancak sürece damgasını vuran çalışmadaki zaafiyet eyleme de yansıdı. Eylem katılım yönünden zayıf geçti.
Ancak bu eylemle birlikte saldırılara karşı önümüzdeki dönem ortak bir çalışma yürütüleceğinin deklare edilmesi önemliydi. 6 Kasım'dan sonra Beytepe'de gerçekleştirilen ilk eylem olmasının yanısıra dönem sonunda, gelecek dönem için böyle bir çalışma deklarasyonu anlamına gelen bu eylem önümüzdeki süreç için konumumuzu güçlendirdi. Aynı zamanda sivil faşistlere de devrimci, demokrat ve duyarlı öğrencilerce anlamlı bir yanıt verilmiş oldu.

Beytepe Ekim Gençliği

----------------------------------------------------------------------------

Ege Üniversitesi'nde yemekhane boykotu sürüyor!

Ege Üniversitesi öğrencileri olarak 20 Aralık'ta başlatılan yemekhane boykotu devam ediyor. Dördüncü haftasına giren boykot çalışması geçtiğimiz hafta 1 No'lu yemekhanede yaptığımız açık kitle toplantısıyla hız kazandı. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı toplantıda daha çok üzerinde durulan konu bir türlü hayata geçirilemiyen boykot komiteleri oldu. Tartışmanın ardından birçok fakültede komiteler oluşturuldu. Toplanan dilekçeleri rektörlüğe iletmek üzere bir heyet oluşturuldu.
11 Ocak günü 1 No'lu yemekhanenin önünde 50 kişinin katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamanın ardından Rektörlük'e gidilerek toplanan 4 bine yakın dilekçe teslim edildi.

Ege Üniversitesi/Ekim Gençliği