6 Mart'04
Sayı: 2004/01


  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci bir sınıf hareketi geliştirmek için görev başına!
  Ekonomik "canlanma" masallarının iç yüzü...
  Hükümet işçi ve emekçilerle alay ediyor!
  Hükümet ve muhalefet: Al birini vur ötekine!
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  İLGP kuruldu...
  ÖO Direnişi'nde 108. şehit: Muharrem Karademir
  Liberal solun yerel seçim perişanlığı... "Yerel yönetimler" ve liberal hayaller
  Yerel seçimler, EMEP reformizmi ve sosyal demokratlaşma
  Süresiz iş bırakmayı örgütleyelim!
  Kapitalizm ve kadın
  Türkiye'de işçi-emekçi kadın olmak!
  Savaş çetesinin "Büyük Ortadoğu Projesi"
  "Büyük Ortadoğu Projesi"nin merkez ülkesi Türkiye!..
  İşgalcilerde ahlaki çöküntü büyüyor
  Haiti'ye emperyalist müdahale
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Neo-liberalizme karşı reformist savunma
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Kızıl Bayrak'tan

Seçimler yaklaşırken, sınıfa ve emekçi kitlelere yönelik hak gaspları da giderek artıyor. Yeni saldırı yasaları, zamlar, işten çıkarmalar almış başını gidiyor. Seçimler zaten başlı başına siyasal bir saldırı aracı olarak kullanılmakta. Sağdan sola tüm düzen partileri bin bir yalanla kitleleri kendilerine çekmeye, kendileri üzerinden düzene bağlamaya çalışıyorlar. Kitlelerin politikaya artan ilgisi, onların düzenle bağı haline getirilmeye çalışılıyor.

İşçi sınıfı ve emekçi kitleleri, düzen politikalarının bu aldatmacalarına karşı uyaracak, onlardaki bu artan ilgiyi kendi sınıf politikalarına çevirecek tek imkan-tek güç siyasal sınıf çalışması. Çünkü sadece komünistlerin seçim faaliyeti, işçi ve emekçi kitleleri haklarını kendi mücadelelerinin gücüyle almaya çağırıyor. Düzene ve düzen partilerine karşı boş umutlar taşıyıp, sonuçta hayal kırıklığına uğramamaları için uyarıyor. Sadece “bağımsız, devrimci” işçi adaylar, onları boş vaatlerle oyalamak yerine hak ve özgürlükleri için alanlara çıkmaya çağırıyor.

Gazetemizin dağıtıma çıktığı gün, Ankara’da işçi ve emekçiler yeni saldırı yasasına karşı alanlarda olacak. Sendikalar her ne kadar bunu eylem takviminin son etkinliği olarak düşünmüş olsa da, saldırının arkası kesilmeyeceğine göre, mücadelenin de sürdürülmesi gerekecek. Sadece yerel yönetimler yasasına karşı da değil; gündemdeki diğer saldırılar nedeniyle, yerel ve dağınık da olsa işçi ve emekçilerin mücadelelerine tanık olmaya devam edeceğiz. Bu ise, bu eylemlere yönelik müdahalelerimizin de giderek daha etkin, daha sistemli ve daha sonuç alıcı hale getirilmesi gerekliliğini ortaya koyar.

Seçim kampanyamız, bölgemizdeki her fabrika, her işletme, her sektöre ulaşmalıdır. Fakat öncelikle ve yoğunlukla eylemdeki işletmelere ve işçi-emekçilere ulaşmak, eylemin gidişatını değiştirmeye yönelik bir müdahale kapasitesine ulaşmak zorundadır. Bu da, her yerellikte gelişmelerin somut bilgilerinden kalkarak hazırlanmış ve o gelişmelere müdahil olduğumuzun ifadesi araçların yaratılması ve kullanılması anlamına geliyor. Gazetemizde iktibaslarını yayınladığımız yerel bültenler, bu tür araçların iyi birer örneğini sunmaktadır. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun adayının bulunduğu ve seçim çalışmasının bu aday etrafında şekillendirildiği her yerellikte, tüm okurlarımızın çalışmaya destek vermesi, hazırlanan materyallerin en geniş dağıtımı için çaba göstermesi, hem kampanyanın güçlendirilmesi hem de kendi snıf devrimciliği “eğitimi”nin ilerletilmesi için gereklidir. Okur ve taraftarlarımız, seçim kampanyamızı, kendi gelişimleri için de bir fırsat olarak görmeli ve değerlendirmelidir. Ve elbette, çalışma birimleri, çevrelerindeki tüm okur ve taraftarlarımızı kampanya çalışmalarına katmayı ihmal etmemeli, onların bu yönlü isteklerini mutlaka değerlendirmeye çalışmalıdır.

***

Kızıl Bayrak ve Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak gazeteleri DGM kararıyla birer hafta süreyle kapatıldı. Bu kapatma kararının aynı zaman dilimi içinde gerçekleşmesini hiçbir biçimde bir rastlantı saymıyoruz. Devletin, seçim gündemli faaliyetlerini yoğunlaştırdığı bir dönemde, sınıf devrimcilerini en etkili silahlarından birinden yoksun bırakma çabası boşunadır. İşçi sınıfının sesi susturulamaz!