9Ağustos '03
Sayı: 31 (121)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sahte iyimserlik bombardımanıyla sersemletilmeden kitleleri mücadele ateşiyle buluşturmalıyız!
  İMF kredisi, Irak'ta jandarmalığın bedeli
  Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatı Kanunu yasalaştı...
  Toplu görüşmeyi toplusözleşmeye çevirmek için tabanda örgütlenelim!
  İşçi eylemlerinden...
  Sınıfa öncü müdahalenin zorunluluğu ve artan olanakları
  İMF'ye köle, ABD emperyalizmine jandarma olmayacağız...
  Ekim Gençliği'nden...
  GATS: Emekçilerin kafasına dayalı namlu!
  Ey Türk basınının satılmış uşak kalemleri...
  Ankara'dan destek yerine Amerikancı telkin...
  Amerikan barışına giden yol (haritası) tıkanmaya başladı bile
  Liberya: Emperyalist yağma talanın sonuçları
  Kürt halkı çifte kıskaç altında!
  Pişmanlık Yasası'nda ısrar etmenin anlamı...
  TC, ABD, İmralı Partisi KADEK ve devrimci yurtsever tutum...
  Zorunlu bir açıklama...
  ABD asker istiyor
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Genç İşçi Bülteni Doğu Sanayi ve
Marmara Sanayi işçileriyle buluştu

Genç İşçi Bülteni’nin ilk sayısını Doğu Sanayi ve Marmara Sanayi işçileri ile buluşturduk. Bu çalışmamızı kölelik yasasını teşhir eden bir anketle bütünleştirdik. İşçilerin öğle paydosunda yemek sonrasında grup grup bulundukları yerlere gittik. Kölelik yasası ile ilgili anket yapmak istediğimizi, Genç İşçi Bülteni’nden geldiğimizi söyledik. Olumsuz bir tepki ile karşılaşmadık, tersine kendilerini doğrudan ilgilendiren konuları ne kadar ilgiyle karşıladıklarını gördük.

İlk sorumuz “Yeni çıkan 4857 sayılı yasa hakkına bir bilginiz var mı?” sorusuna verdikleri yanıtlardan hiçbir bilgileri olmadığını gördük. “Toplam olarak bu yasaya karşı mücadele mi edeceğiz? İşsizlik, açlık ve sefalet göze alınarak çalışmaya devam mı edeceğiz?” sorularına çoğu işçi mücadele etmek gerekir cevabı verdi. Örneğin bir metal atölyesinde çalışan işçilerin yanına gittik. Ankete başlarken yaklaşık beş işçi vardı. Anketin ortalarına doğru bu sayı epeyce arttı. Artık anketi bir kenara koyarak 20-30 işçiyle beraber “nasıl mücadele edilmesi gerekiyor?”u tartışmaya başladık. Çoğu yıllardır aynı yerde çalışan, yaşları diğerlerine oranla biraz daha büyük olan işçiler yılgınlıklarını dile getirdiler: “Onlar yine zengin, biz yine fakir olacağız!”, “Hiçbirşeyyapamayız, kimse kimseye güvenmiyor, sosyalizmin gelmesi gerekiyor, ancak sosyalizm gelirse kurtulabiliriz!” İşçilere bu sömürünün bizim için bir kader olmadığını, patronu patron edenin biz olduğumuzu, biz olmazsak onların bir hiç olduğunu, sorunları ancak birlikte hareket ederek, birbirimize omuz vererek çözebileceğimizi anlattık. Tartışmaya katılmayan, ama gözleri ışıl ışıl olan, bizi dikkatle dinleyen iş&ccedi;ilerin oldukça etkilendiklerini gördük. Tartışmadan sonra işçilere Genç İşçi’yi verdik ve bu kürsünün onların olduğunu, bu nedenle sahiplenmeleri gerektiğini söyledik. Bunun üzerine bazı işçiler çalışma alanlarındaki sorunları bültene yazmak istediğini söylediler.

Faaliyetimizin ilk etkilerini bu çalışmayla gördük. Bu başlangıç bizi hayli motive etti. Bu çalışmayı hedeflediğimiz tüm sanayi sitelerine yaymayı düşünüyoruz. Genç İşçi çalışmasının Avrupa yakasının büyük bir bölümünü kapsayan bir faaliyet alanına sahip olmasının bizim için bir avantaj olduğunun bilincindeyiz.

İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!

Genç İşçi çalışanları