İşten atılan yaklaşık 200 İSDEMİR işçisi 23 Temmuz günü Dörtyolda avukatlarıyla bir toplantı yaptı. Toplantı işten atılan İSDEMİR işçi komite temsilcilerinin avukata talep listesi sunması gerekçesiyle yapıldı. Toplantıda, avukatın davayı kazanmasından sonra işçilerden talep ettiği %15'lik ücrete karşın işçilerin %6 ile %8 vermek istemeleriyle birlikte bir tartışma çıktı. Avukat, işçilerin alacağı paradan yine işçilerin layık gördüğü %6 ile %8'lik payı kabul etmedi. Yaşanan kısa süreli tartışmalardan sonra avukat toplantı yerinden ayrıldı. Daha sonra işçiler kendi aralarında tartışmaya başladılar. Konuşan komite temsilcileri, sık sık sorunlar karşısında ortak irade ile hareket edilmesi gerektiğini; hakların alınmasının biricik koşulunun etkin ve fiili bir mücadele olduğunu; fabrika önünün her saldırıya karşın mesken tutulması gerektiğini; hakların kazanılmasından sonra dahi sorunların bitmediğini ve dolayısıyla mücadelenin de bitmemesi, sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğini vurguladılar. 16 Temmuz günü fabrika önünde yapılan eylemde, o an toplantıda bulunan işçilerin eylemi sahiplenmediği, sahiplenilmiş olsaydı jandarmanın o kadar pervasız davranamayacağı söylendi. Özellikle son günlerde kapatılmak istenen Paşabahçe fabrikası işçilerinin birlik ve beraberlik içinde davranmaları, binlerce kişinin nasıl fabrikayı terketmediği üzerinde duruldu ve bu direniş tarzının örnek alınması gerektiği savunuldu. Yapılan sohbetin ardından, sırasıyla BİR-KAR'ın, Ankara Öncü İşçi-Emekçi Platformunun, Adana Öncü İşçi Platformunun yazıları bir işçi tarafından yüksek sesle okundu. İşçilerin isteği üzerine metinler fotokopiyle çoğaltılıp dağıtıldı. İşçi temsilcilerinin mücadele çağrısından sonra işçiler dağıldı. SY Kızıl Bayrak/Antakya
Yiğit İSDEMİR işçilerine... Emeğiniz, onurunuz ve Ekmeğinize, işinize göz dikenler ve bunu korumak istediğiniz için biberli gaz bombaları ve coplarla size saldıranlar emeğe ve sevgiye yabancıdırlar. Kendi insanını açlık, yoksulluk ve dayakla terbiye eden emek düşmanı egemenlerimiz, ülkemizin değerlerini talan eden ve yıkıma uğratanlara yaranmak için takla üzerine takla atıp yedi kat yerin dibine batıyorlar. Bize karşı bu kadar acımasız olanlar, İMF memurları karşısında söz hakkı olmayan zavallılardır. Çaresizlik içinde tüm zenginlik ve değerlerimiz, tepsi içinde dışarıda para babalarına peşkeş çekilirken yine de adam yerine konulmamanın acısını emeğimize ve haklarımıza saldırarak bizden çıkarıyorlar. Aynı topraklarda yaşamamıza rağmen ayrı dünyaların insanlarıyız. Onlarla aramızda bir çıkar birliği ve ortaklık yok, çünkü farklı sınıfların insanlarıyız. Onlar bir sınıf olarak bize hiçbir şeyi bağışlamadılar. Herşeyin bir bedelini ödedik ve onlardan kopartarak aldık. Bugün olduğu gibi. Emeğimizin ve sınıfımızın tarihinde tüm bunlar vardır. Direnişinizden heyecan duyuyor, sesinizi burada sınıf kardeşlerimize taşıyıp haklı davanıza destek oluyoruz. Sesiniz ne kadar güçlü çıkarsa o kadar yankı bulacaktır. Unutmayın güçlü bir ses güçlü bir emek demektir. Emeğiniz, onurunuz ve geleceğiniz için direnmekten başka yol yok. BİR-KAR/Frankfurt |
|||||