27 Temmuz'02
Sayı: 29 (69)


  Kızıl Bayrak'tan
  Irak'a karşı emperyalist savaşı durduralım!..
  Siyonist işgal ve katliamlar devam ediyor, Filistin halkı ayakta!..
  Düzen medyasının savaş çığırtkanlığı
  Irak'ın yıkımından azami kazanç elde etmek için kirli pazarlıklar
  Bir kez daha ABD'nin Irak'a saldırı planları üzerine
  Hükümetin 3 yılı/2
  Yine yağmur yine sel, yine yıkım yine ölüm...
  Paşabahçe'de işgal ve direniş!..
  '96 ÖO Direnişi'nde ölümsüzleşen devrimcileri saygıyla anıyoruz...
  Devrimci şair Adnan Yücel'i uğurladık...
  Yeni döneme hazırlık
  İş Kanunu Ön Tasarısı'nın saldırı ayaklarından biri de Özel İstihdam Büroları!..
  Borç batağında boğulan sistem
   Borç krizinin çanları çalıyor
   İzmir İşçi Bülteni'nden...
   Söz İngiliz işçi sınıfında
   İSDEMİR işçileri mücadeleyi sürdürme kararlılığında
   Pratik faaliyetlerden...
   "Öğrenci gençlik etkinliklere gelmesin" anlayışı üzerine...
   Batsın bu imparatorluk!..
   Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Söz İngiliz işçi sınıfında

İngiltere’de yüzbinlerce yerel yönetim işçisi greve çıktı. İnsanca yaşanabilecek bir ücret talebiyle yapılan grev nedeniyle okullar, müzeler, kamu tesisleri, kütüphaneler açılmadı, temizlik hizmetleri yapılmadı. Üç sendikanın ortaklaşa gerçekleştirdiği greve yaklaşık 800 bin işçinin katıldığı belirtildi. Eylem, 1979’daki “Hoşnutsuzluk Kışı” olarak adlandırılan grevler dalgasından sonra, ilk ulusal çaplı işçi eylemi oldu. “Hoşnutsuzluk Kışı”, dönemin İşçi Partisi hükümetini devirmişti.

Çarşamba günkü (17 Temmuz) grev; en çok Kuzey İrlanda, Galler, Newcastle, Manchester ve Leeds’te etkili oldu. Devlet okullarının henüz yaz tatiline girmemesi nedeniyle, grevden okullar da etkilendi. Kantin işçileri, temizlikçiler ve diğer okul görevlilerinin eyleme katılmasıyla, ülke çapındaki okulların yüzde 70’i fiilen kapandı.

ASLEF üyeleri de grevde

Yerel yönetim grevi sırasında, tren sürücüleri sendikası ASLEF’in üyeleri de 48 saatlik greve başladı. Grev, First North Western adlı şirkette çalışan işçiler tarafından sürdürülüyor.

Büyük greve katılan GMB, TGWU ve UNISON sendikaları, yüzde 6 ücret zammı talep ediyorlar. Patronlar ise, zammı yüzde 3’te sınırlı tutmak istiyor.

İngiltere’de pek çok belediye ve yerel hükümet işçisi, ayda 1300 dolardan az ücret alıyor. Asgari ücret, saatlik 6.40 dolar kadar. Bu rakam, grevlere katılmayan İskoçya’da ise 7.80 dolar.

Halktan büyük destek

GMB sendikası genel sekreteri John Edmonds, “İşçilerimiz çok az ücret alıyor ama, uygar bir toplumun dayandığı bütün sosyal hizmetleri yerine getiriyorlar. Umarım bu grev, yerel yönetimlerde düşük ücret politikasına son verir” diye konuştu.

En büyük kamu sendikası UNISON’un Genel Sekreteri Dave Prentis, eylemin ülke çapında “bomba gibi” geçtiğini belirterek, halkın desteğinin olağanüstü olduğunu vurguladı. İşçiler, grev sırasında ülkenin çeşitli yerlerinde gösteriler de düzenledi. Başkentteki Hazine binası önünde toplanan işçiler, yüzde 3’lük zam teklifinin komik olduğunu vurguladılar. Eylemde, Maliye Bakanı Gordon Brown’ın da bir kuklası taşındı.

Yeni bir dalga

TGWU sendikası yetkilisi Jack Dromey, patronların daha iyi bir teklifle masaya oturmaması halinde, bugün toplanacaklarını ve yeni bir grev dalgasına hazırlanacaklarını kaydetti. Hükümet ise, yüzde 3’ün üzerine çıkamayacağını öne sürüyor.

İngiliz medyası, yaklaşan yeni işçi eylemlerine dikkat çekiyor. İtfaiye çalışanları ile hükümet arasındaki müzakereler uyuşmazlıkla sonuçlandı. Önümüzdeki hafta yapılacak son görüşmeler, itfaiyecilerin greve çıkıp çıkmayacağını belirleyecek.

Shell petrol tesislerinde çalışan tanker sürücüleri, şirketin yüzde 4.5’lik zam teklifini reddederek greve hazırlanıyor. Sürücülerin grevi, bugün başlayacak ve üç gün sürecek.

Heathrow ve Gatwick havaalanlarındaki yer işçileri de, bir grev oylaması gerçekleştirdiler. Oylama sonucunda, işçilerin yüzde 90’ı greve “Evet” dedi.

Medyanın düşmanca tutumu

İngiltere işçi sınıfı ve emekçilerin, uzun bir zaman sonra yeniden hakları için harekete geçmesi, medya tarafından “korkutucu bir gelişme” olarak sunuluyor. Ancak bu işçi düşmanı koroyu bozan isimler de var. Dün The Guardian gazetesinde yayımlanan bir yorumda, sendikal dalganın yeniden yükseldiği tespiti yapıldı.

Seumas Milne tarafından kaleme alınan makalede, yüzbinlerin katıldığı grevin, hükümetin ilk döneminde görülen sendikal duyarsızlığın sona erdiğinin göstergesi olduğu kaydedildi. Milne, “Greve çıkan işçiler, modern İngiliz işgücünün ta kendisini temsil ediyorlar. Bu aynı zamanda, ülke tarihinde en çok kadın işçinin katıldığı grev. Böylece, sendikaların ‘toplumsal dinozorlar’ haline geldiği kanısı da yok olup gidiyor. Grev, halkın da desteğini topluyor ve ‘Hoşnutsuzluk Kışı’ gibi saçma korkutmaları geçersiz kılıyor” dedi.

Bürokratlar devriliyor

Milne, sendikalarda yaşanan “kan değişimi”ni de şöyle özetledi:

“Hükümet destekçisi sendika liderleri, daha radikal sendikacılar tarafından bir bir devriliyor. Geçen aya dek, bu eğilim küçük ve orta boyutta sendikalarla sınırlıydı: Demiryolları, iletişim, itfaiye, kamu hizmetleri ve eğitim gibi. Ama geçen ay, büyük sendikalara sıçradı. TGWU’nun ikinci adamlığına, sol eğilimli Tony Woodley seçildi. Bu hafta ise, Başbakan Tony Blair’in süs köpekliğini yapan Amicus sendikası başkanı Sir Ken Jackson, solcu Derek Simpson tarafından yenildi. Amicus’un mühendislik ve elektrik bölümleri, yirmi yıldır İşçi Partisi’nin sağ kanadının kalbiydi.” Amicus; aynı zamanda, İşçi Partisi’ne büyük miktarlarda bağışlar yapan bir sendikaydı. Sendikanın yeni lideri Simpson, muhtemelen, bu durumu hükümete karşı kullanacak. (Evrensel/19 Temmuz 2002)