Kızıl Bayrak'tan Sınıfa yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Şimdi de Paşabahçe Şişe Cam işçileri saldırının hedefinde. Daha doğrusu ve işçilerin deyimiyle bütün bir Beykoz. İşçisi, emekçisi, küçük esnafı ve rantiyenin iştahını kabartan doğasıyla hedef tahtasına oturtulmuş durumda. Bugün Paşabahçe, yarın Deri Kundura, ertesi gün Tekel. Bu üç fabrikanın kapatılma kararının çoktan verildiğini herkes biliyor. Ve fabrikaların tasfiyesini işçi semtlerinin boşaltılmasının izleyeceğini. İşçi sınıfı artık sadece kapatılan fabrikalardan değil, eğer rantiyenin göz diktiği bir alansa, oturduğu semtlerden de sürülmekle karşı karşıya. 1 yılı aşkın bir zamandır bir türlü içinden çıkılamayan ekonomik krize, alınmış olan erken seçim kararına ve buna yol açan siyasal istikrarsızlığa rağmen düzenin böyle bir saldırıyı göze alabilmesi, içerden destek almadan kolay değil elbette. Sınıfın, Paşabahçe işçilerinin satışıdır bir kez daha söz konusu olan. Paşabahçe örneği bir kez daha göstermektedir ki, işçi sınıfı eğer başını kaldırmak, sermayenin saldırılarına karşı durmak istiyorsa, önce içindeki hainleri temizlemek zorundadır. Sendikal ihanet çetelerine karşı bir mücadele yürütmeksizin sermayenin saldırılarına karşı durmak/püskürtmek imkanı görülmemektedir. *** Gazetemizin geçmiş sayıları 13 cilt halinde okurlarımızın kullanımına hazır hale getirilmiş durumdadır. İsteyenler bu ciltleri belirli bir ücret karşılığı yayınevinden edinebilirler. Bölgesel bir savaşın eşiğinde ve sistemin bir kez daha siyasal tahkimata ihtiyaç duyduğu bir süreçte, bu konulara ilişkin geçmiş değerlendirmelerimize tekrar tekrar başvurma gereksinimine cevap vermesi açısından, bunun ne kadar önemli bir imkan olduğu tartışma götürmez. |
|||||