2. İntifadanın 1. yılı... Direniş sürüyor!.. Filistin halkı kazanacak!
Yalnızca protestoların başladığı ilk iki günde 12 Filistinli katledildi.
Onlarcası yaralandı. Bir yıl içinde çocuk kadın ve yaşlıların da içinde
bulunduğu 696 Filistinli katledildi. 23 bin kişi yaralandı. Sınır bölgelerindeki
3500 Filistinli evi bombalarla, dozerlerle tamamen tahrip edildi. Binlerce
dönümlük bağ, bahçe, tarla ve tarım alanları tahrip edildi, yağmalandı.
Gazze şeridi üzerindeki Filistin yerleşim birimleri abluka altına alındı.
Yanı sıra Filistinli halk üzerinde fiili ekonomik bir ambargo uygulandı.
Bu ablukanın ve bu baskıların parçası olarak binlerce Filistinli işten
atıldı. Bölgedeki Filistinli halkın aldığı nefesi bile kontrol etmek
üzere yüzlerce denetim noktası oluşturuldu. Filistin halkına yönelik katliam adım adım öylesine tırmandırıldı ki
sonunda burjuva medya bile katliamın çarpıcı görüntülerine yer vermek
zorunda kaldı. Bir yıl boyunca Filistinin taş generalleri-Onlu
yaşlarındaki çocuklar, bir kez daha direnişin simgesi haline geldiler.
Yüzlerce çocuk ve genç, İsrail askerlerine taşlı mukavemette bulunduğu
gerekçesiyle bilinçli olarak hedef seçildi ve katledildi. Filistin halkı 2. intifada kalkışmasıyla Yaser Arafatın önderliğindeki
El Fetih çizgisinin sonuç getirmeyeceğini birkez daha göstermiş oldu.
Filistin halkı uzlaşmalar, sürekli tavizlerle dolu masabaşı görüşmeleriyle
gerçek bir barışın, Filistinin özgürlüğünün ve bağımsızlığının
sağlanamayacağını ortaya koydu. 2. intifada, ne kadar güçlü ne kadar zalimane ve barbarca olursa olsun,
hiçbir baskı yol ve yöntemle Filistinin özgürlük ve bağımsızlık
mücadelesinin boğulamayacağının kanıtıdır. Filistin halkı bu özgürlük
meşalesini en zor koşullarda dahi taşımaya kararlıdır. Emperyalist zorbaların
Afganistana ve bölge halklarına karşı başlatmış olduğu emperyalist
savaşa karşı sokağa ilk çıkan ve çatışanların ön saflarında Filistin
halkı tereddütsüz biçimde yeraldı. Bu bile kendi başına Filistin halkının
emperyalistlerden çözüm beklemediğinin, kendini kendi gücüyle özgürlüğünü
kazanmaya adadığının güçlü bir göstergesidir. A. Uğur/İstanbul
Sahibinin sesi Alman savaş medyası
Amerikan emperyalistlerinin dostlarıyla Afganistan halkı üzerine başlatacağı
savaş için adeta gün sayan Alman basın ve yayın kurumları da sahibinin
sesi olduklarını bir kez daha gösterdiler. CNN televizyonu ikinci saldırı dalgasının başlatıldığı haberini verirken,
Almanya 1. televizyonlarının güne bakış haber programında, bombardıman
ile insani yardımın yolu açılıyor, haberi müjdelendi. Almanyanın
Ramstein üssünden kalkacak C-17-US transport uçağı ile 37.500 yardım
paketi Afganistana atılacaktı. Paketlerde fasulye, pirinç, kurutulmuş
meyve, fıstık yağı ve çilek marmeladı bulunuyordu. Tam 2.200 kalori...
Yani bir insanın bir günlük kalori ihtiyacını karşılayacak miktar. Savaş muhabirliğinde öncülüğü ellerinden bırakmayan CNN ve BBC ölüleri
saymaya başlamışlardı bile. Ama Alman televizyonları gönderilecek yardım
paketleri ile meşguldü. Gerçi sınır tanımayan doktorlar örgütü,
Bu Amerika öncülüğünde askeri harekatı haklı çıkarmak için yaptığı
askeri propaganda operasyonudur diyerek hem bomba hem paket atılmasını
eleştiriyordu, ama olsundu. Amerikan imparatoru Busha ısrarla
sınırsız desteklerin açıklamalarına rağmen bir türlü cepheye
çağrılmayan Alman Başbakanı ve Dışişleri Bakanı kameralara, paketlerin
kültürel özellikler düşünülerek hazırlandığı üzerine demeçler veriyorlardı.
Tabii ki bu çok önemli bir ayrıntıydı. Düşünün ki, paketlerde şaraba
yatırılmış domuz eti de olabilirdi. Tam bir Alman düzeliliği. Bombardıman sürüyor. Alman televizyonları halen, Amerikan ve İngiliz
bombardımanı sonucu hakim olunan Afganistan hava sahasından atılan insani
yardım ile 2.200 kalorilik kültürel özellikler gözönüne alınarak hazırlanmış
paketlerin içinde nelerin olduğunu göstermekle meşguller. Vietnama Amerikan Bombalarının yağdırılmasından iki hafta sonra
Amerikan uçaklarından çocuk bayramı nedeniyle şeker atılmasını anımsatıyor
bu bana. Almanca bir şiir hiç gitmiyor bu günlerde aklımdan. Önce
şeker atsalardı keşke. Yiyebilirdi bu şekeri kızım da, iki hafta önce. G. A./Almanya
savaş medyası
Ancak bu uşak çetesine en iyi yanıtı da Faşizmi döktüğü kanda
boğacağız! sloganlarıyla yine bu arkadaşımız vermiştir. Gösterilen
kararlılık ve atılan sloganlar düzenin bu eli kanlı çetelerinin suratlarına
tokat gibi çarpmıştır. Düzen bekçileri çareyi, susturamayacaklarını
anladıkları arkadaşımızı bir köşeye atıp oradan uzaklaşmakta bulmuşlardır. Bu saldırılar artık tarafımızdan kanıksanmıştır. Bizim bütün bunlara
yanıtımız da elbette siyasal konumumuza uygun olacaktır. Onları dün
direnişle yanıtladık. Bugün de yarın da karşılarında yine direniş geleneğimizi
ve hiç susmayan sloganlarımızı bulacaklar. Onların içinde beslendikleri
pislik düzenlerini yıkıncaya kadar tek parolamız, direniş ve kavga bayrağını
daha da yükseltmek olacaktır. SY Kızıl Bayrak okurları/Edirne |
|||||