SAYI: 30, 13 Ekim 2001

İngiltere: Emperyalist saldırının suç ortaklarından İngiltere’de, Afganistan’a saldırının başladığı saatlerde, Başbakan Blair’in konutu önünde iki yüzü aşkın eylemci trafiği durdurarak savaş karşıtı sloganlar attılar. Aynı saatlerde İngiltere’nin Sheffield, Nottignham, Walsall ve Leeds kentlerinde de eylemler yapıldı.

Bir gün sonra ise Londra'nın Trafalgar Meydanı'nda bir eylem gerçekleştirildi. Yaklaşık 5 bin savaş karşıtı Blair hükümetini protesto etti. Katılımcıların çoğunluğunu göçmenler oluşturuyordu. İngiliz göstericiler “Benim adıma savaşma!” yazılı bir pankart taşıdılar.

Almanya: Münih’te gerçekleşen mitinge 1500 kişi katıldı. 8 Ekim’de ise tüm Almanya’da eylemler gerçekleştirildi. Berlin’de binlerce öğrencinin katıldığı savaş karşıtı eylemde, “Amerikan savaşını destekleme!”, “Savaş durdurulsun!” yazılı dövizler ve pankartlar taşındı. Hamburg, Köln, Bonn, Münster, Dresden, Berlin, Chemnitz, Bremen ve Bielefeld kentlerinde yapılan gösterilerde de savaş karşıtı sloganlar atıldı.

İtalya: Roma’da düzenlenen gösteride ABD ve İngiltere’nin Afganistan halkının tepesine bomba yağdırması protesto edildi. 3 bin gösterici ABD Büyükelçiliği’ne yürüdü. Filistin bayrakları ile komünist partisi bayraklarıyla yürüyen göstericiler, “NATO katilleri!”, “İtalya NATO’dan dışarı, NATO İtalya’dan dışarı!” yazılı pankartlar taşıdılar. “ABD askerleri sizden bıktık!” sloganları atıldı.

CUB, RDB ve Cobas işçi sendikaları üyeleri de eylemlerde yeralarak ABD’yi protesto ettiler. Bu sendikaların 9 Kasım günü “Savaşa ve savaşın finansmanına karşı” bir günlük genel greve gidecekleri açıklandı.

Hollanda: Den Haag kentinde Amerika konsolosluğu önünde "Savaşa hayır" adı altında bir gösteri düzenlendi. “Savaşsız bir dünya istiyoruz”, “Yaşasın barış” sloganları atıldı.

Başkent Amsterdam’da ABD Başkonsolosluğu önünde; Lahey, Groningen, Utrecht ve Rotterdam kentlerinde de eylemler gerçekleşti.

Yunanistan: Atina'da düzenlenen “Savaş karşıtı” gösteriye yaklaşık 4 bin kişi katıldı. “Kahrolsun ABD ve NATO!”, “Halkların katili ABD!” sloganları atan göstericiler ABD’nin Atina Büyükelçiliği’ne yürüdüler.

Danimarka: Kopenhag'da 9 Ekim’de bin göstericinin katıldığı bir miting düzenlendi.

Pakistan: Saldırıya karşı en yoğun protesto gösterileri bu ülkede gerçekleşiyor. Başkent İslamabad’da, sınırdaki Peşaver ve Keta kentlerinde ABD karşıtı kitlesel eylemler sürüyor. Onbinlerce kişinin katıldığı eylemlerde cihat çağrıları yapılıyor.

Keta kentinde yapılan ABD karşıtı gösteriye kolluk güçleri ateş açtı, 3 kişi hayatını kaybetti, birçoğu yaralandı. Ardından eylemciler UNICEF binasını ateşe verdiler. BM araçları yakıldı, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği bürolarının camları kırıldı. Camilerde saldırıya karşı direniş çağrıları yapılmasının ardından binlerce insan sokaklara döküldü. Kentin değişik yerlerinden gelen gösteri kolları birleşerek yürüyüşe geçti. “Amerika’ya ölüm!” sloganları atıldı.

Polis, Afgan mültecilerinin büyük bir bölümünün yaşadığı Peşaver kentinde yapılan protesto gösterisine de saldırdı. Eylemciler taş ve sopalarla karşı koydular.

İslamabad’da düzenlenen gösteride ise ABD ve Pervez Müşerref aleyhine sloganlar atıldı, Bush’un kuklası yakıldı. Ravalpindi kentinde de saldırının protesto edildiği bir gösteri yapıldı.

Filistin: Aylardır siyonist İsrail’in ablukası altında bulunan Gazze’de binlerce kişi ABD’nin Afganistan’a saldırısını militan sokak gösterileriyle protesto etti. Amerika ile ilişkileri iyi tutmak isteyen Arafat yönetimi gösterileri engellemek için teröre başvuruyor. Filistin polisinin ateş açması nedeniyle göstericilerden üçü öldü.

Endonezya: Başkent Cakarta’daki Amerikan Büyükelçiliği önünde yüzlerce öğrenci Afganistan’a düzenlenen saldırıyı protesto etti. “Gerçek terörist Amerika!”, “Amerika en büyük şeytan!” sloganları atıldı. Öğrenciler 9 Ekim günü yine ABD Büyükelçiliği önünde eylem gerçekleştirmek istediler. Elçilik binasını çevreleyen dikenli telleri zorlamaya başlamaları üzerine polis ateş açtı, göz yaşartıcı bomba ve tazyikli su kullandı.

Güney Kore: Başkent Seul’de protesto gösterisi düzenlendi. Gösteride “Amerikan misillemesine karşıyız!” sloganları atıldı.

Hindistan: Kalküta şehrinde Hindistan Sosyalist Birlik Merkezi tarafından ABD karşıtı bir eylem gerçekleştirildi. Kalküta’daki ABD merkezi önünde toplanan göstericiler Afganistan’a düzenlenen harekatı protesto ettiler, George Bush’un kuklasını yaktılar. Keşmir’de de üniversite öğrencileri protesto gösterisi yaptılar.

Mısır: Saldırıyı “İslam’a karşı savaş!” olarak değerlendiren 15 bin civarında öğrenci, Kahire’de bir protesto gösterisi düzenledi. Eylemde ABD ve İngiltere karşıtı sloganlar atıldı.

Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, 11 Ekim günü, Sultanahmet Adliyesi önünde savaşa karşı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada hükümetin bu belirsiz saldırılar arasında kendisine biçilen rolü oynadığını, savaş gündeminin içinde F tipi tecritin ve onlarca gencin ölümünün unutulduğu belirtildi. Şimdiden bir çok insanın öldüğü savaşta, ABD ve yandaşlarının uluslararası hukuk kurallarını da hiçe saydığı vurgulandı. Açıklama, halka ayrıntılı bilgi verilmeli, ülkedeki üsler kapatılmalı, asker gönderme, lojistik destek durdurulmalıdır vb. taleplerle sona erdirildi.

İzmir’de oluşturulmuş bulunan Savaş Karşıtı Platform tarafından 9 Ekim Salı günü Konak Sümerbank önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada; “İzmir’deki sendika, meslek örgütü, siyasi parti ve DKÖ temsilcileri olarak savaşa karşı çıkmak için bir araya geldik. Göze göz politikası gözleri kör etmesin, insanlık yeni bir vahşetin esiri olmasın diye sesimizi duyurmaya geldik. Dünyanın ezilen, yoksullaşan ve dışlanan toplumlarının yalnız olmadığını ifade etmeye geldik” denildi. “İşsizlik, yoksulluk, savaş istemiyoruz!” “Savaşa hayır, özgür eşit bir dünya!” sloganlarının atıldığı eyleme yaklaşık 150 kişi katıldı.

11 Ekim’de ise, yine İzmir Savaş Karşıtı Platform, bu kez Kemeraltı girişinde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada; Bornova, Buca, Şirinyer, Konak, Çiğli, Karşıyaka’da çalışmaların başlatıldığı, masalar açıldığı, toplanacak imzaların TBMM’ye gönderileceği belirtildi. Türkiye’nin topraklarını ABD’ye açmasının ve savaşa asker göndermesinin tehlikeli bir oyun olduğu vurgulandı.

İstiklal Caddesi'nin Tünel girişindeki ÖDP İstanbul İl Merkezi önünde toplanan ve “İstanbul Savaş Karşıtları Kadın Platformu”na bağlı kadınlardan oluşan yaklaşık 50 kişilik grup, “Savaşa hayır”, “Kadınlar savaşta yer almasın!” vb. sloganlar attı. Polis eylemcilere saldırarak, yaklaşık 30 kadın göstericiyi gözaltına aldı.

ODTÜ’de, 4 Ekim Perşembe günü, ortak bir inisiyatifle 200’ü aşkın öğrencinin katıldığı emperyalist savaş karşıtı bir eylem gerçekleştirildi. Yemekhane önünde alkışlarla başlayan eylem, yapılan konuşmaların ardından kütüphane önüne yürünerek devam etti. “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!”, “ABD askeri olmayacağız!”, “Savaşa hayır, kahrolsun emperyalizm!” sloganlarının sıklıkla atıldığı eylem basın metninin okunmasıyla sona erdi.

Ciddi bir ön hazırlık çalışması olmamasına rağmen eylemin nispeten kitlesel gerçekleşmesi oldukça anlamlıdır. Eylem gençliğin ileri kesimlerinin savaş ve militarizm karşıtlığının bir göstergesi olmuştur. Bu karşıtlık ve tepkiyi daha geniş kesimler nezdinde açığa çıkararmak, güçlü bir emperyalist savaş karşıtı cepheyi örgütlemek günün görevidir.

İstanbul’da üniversite öğrencileri, 11 Ekim günü Merkez Kampüsü önünde, emperyalist savaşa karşı bir eylem gerçekleştirdiler. Eylem başlamadan önce Beyazıt Meydanı ile üniversitenin tüm giriş çıkışı yüzlerce çevik ve sivil polis tarafından tutuldu. Saat 13:00’de İstanbul Üniversitesi kampüsten çıkan öğrenciler, diğer fakülte ve üniversitelerden gelenlerle birlikte 250 civarında bir sayıya ulaştı. Merkez binanın önünde biraraya gelen öğrenciler, ABD’nin Afganistan ve bölge halklarına yönelik saldırısını protesto etti.

Bu eylemle gençliğin ileri kesimleri savaşa ve militarizme karşı militan ve kararlı bir duruş içinde olduklarını gösterdiler.

Eylemde “Savaş; açlık, yoksulluk ve ölüm demektir! Emperyalist savaşa hayır!/Üniversite Öğrencileri’” pankartı açıldı. “Kahrolsun savaş!”, “Kahrolsun emperyalizm!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!” sloganları atıldı.
Yapılan açıklamanın ardından hep bir ağızdan “Gündoğdu” marşı söylendi ve eylem sona erdi.

9 Ekim’de Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde toplanan öğrenciler basın açıklaması yaptılar. Açıklamada ABD’nin dünya üzerindeki tüm dengeleri kendi lehine yeniden düzenlemeye başladığı söylendi. Türkiye’nin operasyona katılmaması gerektiği belirtilerek, “ABD üsleri kapatılsın, Türkiye NATO’dan çıksın!” sloganları atıldı. Açıklamanın ardından ABD bayraklı bir tişört yakıldı.

İstanbul SES emekçilerinden açıklama:

Emperyalist savaşa alet olmayacağız!

ABD’nin 7 Ekim’de Afganistan’a karşı başlattığı emperyalist savaşa karşı KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri, ortak bir basın açıklaması yaptı. 10 Ekim’de SES Aksaray Şubesi’nde yapılan açıklamayı SES Aksaray Şubesi Başkanı Songül Beydilli okudu.

‘91’de yaşanan Körfez Savaşı sırasında ülkemizde olağanüstü hal ya da savaş ilanı olmadığı halde binlerce sağlık personelinin 24 saat içinde ve yasadışı bir şekilde zorla cepheye gönderildiğini belirten Beydilli, bu şekilde gitmek istemeyen arkadaşlarına da sanki savaş ilanı varmış gibi “Vatan haini” olacakları gerekçesiyle baskı uygulandığını ve gitmeme haklarının engellendiğini söyledi. Kendilerinin o dönemde de savaşa karşı çıkarak yedek ordu olmayacaklarını açıkladıklarını belirtti. Ve bunun üzerine sadece İstanbul’da 51 sağlık emekçisinin savaşa gitmemek için istifa etmek zorunda kaldığını, verilen mücadele sonrasında bir ay içinde zorla gönderilen sağlık personellerinin ise geri gönderildiğini açıklamasına ekledi.

İnsanların sağlığını ve sosyal olarak da iyilik halinde olması gerektiğini savunan sağlıkçılar olarak, sağlık personelinin apar topar cepheye sürülmesinin kolay olmayacağını hatırlattı. Ve bu savaşa karşı başta sağlık emekçileri olarak diğer demokratik kitle kurumları ve halkın bu savaşa karşı çıktığını, askerlerin, emekçilerin bu savaşın aleti olmasına izin verilmeyeceğini vurguladı. Eskiden olduğu gibi bundan sonra da kendilerinin de içinde bulunduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun diğer sendikalarla birlikte savaşa karşı ortak mücadele vereceklerini açıkladı.