Rüsselsheimde Ölüm Orucu Direnişiyle dayanışma gecesi...
Politik ve coşkulu bir etkinlik...
Hedef kitlemiz başından itibaren Ölüm Orucu Direnişine belli
bir duyarlılık göstermişti. Bir ara zayıflayan bu duyarlılık son günlerde
Ölüm Orucundaki devrimci tutsakların peşpeşe ölümsüzlüğe ulaşmaları
ile yeniden artmıştı. Bunu Ölüm Orucu Direnişini desteklemek amaçlı
bir etkinliğe kanalize etmek düşüncesiyle bir gece yapma kararı aldık. Çalışmamızı dar ilerici bir çevreyle sınırlamadık. Direnişi bölgedeki
tüm işçi ve emekçilerin, ilerici çevrelerin gündemine sokmak, sahiplenmelerini
sağlamak ve etkinliğimizi tümünün katkılarından oluşan bir etkinliğe
çevirmek perspektifiyle hareket ettik. Etkinliğimizin hedef ve amacını
açıklayan ve destek talebinde bulunan kısa bir çağrı metni hazırlayıp
bazı ilerici kurumlara (Dersim Spor Klübü, Kelsterbach İşçi Derneği
vb.) gittik. Olabildiğince tek tek işçi ve emekçilerle konuştuk, ev
ziyaretleri yaptık. Kendimizi bilet satışıyla sınırlamayıp, asıl olarak
Ölüm Orucu Direnişi ekseninde propaganda ve ajitasyon faaliyetine yoğunlaştık. Ayrca yerli ilerici, kurum ve kuruluşların da desteğini almak için
somut girişimlerde bulunduk. Bu çerçevede PDS, LİEBERTAD-Frankfurt,
İPPNW (Uluslararası Hekimler Birliği) ve OTONOME LİNKE vb.den
destek istedik. Bu kurum ve kuruluşlar çağrı metnimizi imzalayıp, destek
sunacaklarını ve etkinliğimize katılacaklarını belirttiler. İkibuçuk haftalık yoğun bir çabanın ardından etkinliğimizi gerçekleştirdiğimiz
29 Nisan Pazar gününe geldik. Etkinliğimize 350yi aşkın bir kitle
katıldı. Gecemiz kısa bir açılış konuşmasıyla başladı. Ardından, Nazım Hikmetin
Zafere dair şiiri eşliğinde dünyada ve Türkiyede devrim
ve sosyalizm kavgasında şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşu
yapıldı. Etkinliğimize daha ilk andan itibaren coşku hakimdi. Özellikle
hapisanelerdeki yoldaşlarımızın direnişin çeşitli aşamalarına ilişkin
mesajlar içeren mektuplarının okunduğu anlarda bu coşku daha da arttı.
Hep birlikte attığımız gür sloganlarımızla, direnişimizin ve devrimin
onuru yoldaşlarımıza olan derin saygıyı dile getirdik. Soyadı gibi hep
yüreklice yaşayan, siyasal yaşamının her aşamasında (dışarda, poliste,
mahkemelerde ve hapishanelerde) yüreklice davranan ve yüreklice ölümsüzlüğe
ulaşan Hatice Yürekli yoldaşın gönderdiği bir mektuptan parçalar okunduğu
sırada atılan sloganlar oldukça coşkuluydu. Saygı duruşunun ardından Paris Gençlik Korosu sahnedeki yerini aldı.
Militan duruşlarıyla, son derece canlı bir biçimde söyledikleri devrimci
türkü ve marşlarıyla ve her türküden önce yaptıkları devrimci mesaj
yoğunluklu kısa konuşmalarıyla salondaki coşkuyu tırmandırdılar. Bu
arada dayanışmacı yerel ozanlar söyledikleri devrimci türküleriyle etkinliğimize
katkıda bulundular. Onları gür, etkileyici ve kendine özgü tarzıyla
Nazımdan şiirler okuyan dostumuz Erdoğan Egemenoğlu izledi. Egemenoğlu
büyük bir ilgi ve heyecanla dinlendi, şiirleri sık sık alkışlarla karşılandı.
Okunan şiirlerin işçi sınıfının ve sosyalizmin şairi Nazım Hikmete
ait olmasının bunda çok özel bir rolü vardı. Etkinliğimize yarım saatlik bir aradan sonra 19 Aralık katliamı ve
buna karşı konulan hayranlık verici direnişi belgeleyen sinevizyon gösterisiyle
devam ettik. Bu kanlı operasyonu belgeleyen vahşet sahneleri öfkeli
Katil devlet hesap verecek! sloganıyla, soylu direniş sahneleri
ise Devrimci tutsaklar onurumuzdur! sloganıyla karşılandı. Bir yoldaşın zindan direnişi ile ilgili yaptığı tok konuşma yoğun bir
politik atmosfer yarattı, son derece etkili oldu. Gecemize PDS temsilcisi K. Golka, Uluslararası Hekimler Birliğinden
M. Jocheim ve Otonom Linke temsilcisi Jajhen anlamlı kısa konuşmalar
yaptılar, devrimci tutsaklara desteklerini dile getirdiler. Konuşmaları
Almanca olarak Yaşasın enternasyonal dayanışma! sloganlarıyla
karşılık buldu. Bu arada Özgür Politika ve yerli basından F. Rundschau,
Rüsselsheim Echo ve Main-Spitzh etkinliğimizi izledi. Frankfurte Rundshau
muhabiri bir yoldaşla hapishanelerdeki direnişin bugünkü seyri, talepleri
vb. konusunda röportaj yaptı. Gecemiz Nilüfer Akbalın Kürtçe ve Türkçe olarak söylediği türkülerle
devam etti, halaylar çekilerek sona erdirildi. Gecenin en dikkate değer yanı, katılımcı kitlenin üçte ikisinin ilk
kez bizim düzenlediğimiz bir etkinliğe katılmış olmasıydı. Devrimci tutsaklarla dayanışmayı kesintisiz biçimde sürdüreceğiz. BİR-KAR/Frankfurt
Brükselde Avrupa Parlamentosu
önünde Avrupa Parlamentosunda 2-3 Mayısta Türkiyenin de
ele alınacağı bir toplantı yapılacaktı. Bizler bunu vesile ederek, zindanlarda
süren açlık grevi ve Ölüm Orucu Direnişine bir kez daha APnin
dikkatini çekmek, geçtiğimiz hafta Türkiyeye delege olarak gönderilen
Avrupa Parlamentosundan iki milletvekilinin yaptığı görüşmelerin
sonuçları hakkında bilgi edinmek, Hollanda ve Yunanistan milletvekillerinden
desteklerini sürdürmelerini talep etmek için eylem kararı aldık. Avrupa Parlamentosu binasının hemen girişinde birçok dilde Hücre
ölümdür! yazılı DETUDAK pankartı arkasında yerimizi aldık. Saldırılarda
şehit düşen devrimciler ile katliam resimlerini taşıdık. Almanca, Fransızca,
Hollanda ve Belçika dillerinde Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!,
Faşist Türk devletinin katliamları durdurulsun!, Hücreler
kapatılsın, AETnin faşist Türk devletine yardımı durdurulsun!,
Politik tutsaklara özgürlük! sloganlarının yanında sık sık
Yaşasın uluslararası dayanışma! şiarını haykırdık. Daha sonra delege olarak Türkiyeye giderek görüşmelerde bulunan
Avrupa Parlamentosu Fransız Yeşiller milletvekili Daniel John-Bendit
yanımıza gelerek izlenimlerini aktardı ve önümüzdeki günlerde tekrar
Türkiyeye gideceğini söyledi. Üç saat süren eylemimiz, Türkiye zindanlarında ve hastanelerde süren
direnişi destekleme eylemlerinde yerimizi almalıyız çağrısı ve şehit
düşen devrimciler anısına saygı duruşuyla sona erdi.
Son sözü direnenler ve sözü olanlar
söyleyecek! Tarihte onca bedel ödenmiş olmasına rağmen yozlaşan-yozlaştırılan devrimlerden
TKİP'nin gerekli dersleri çıkaracak olgunlukta olduğu inancımı asla
kaybetmek istemem. Çünkü o bedeli ödeyenlerin ödedikleri bedelin karşılığını
bir gün soracaklarını TKİP iyi biliyor. Hatice yoldaşın katli bir kayıp değil. Berlin'li yoldaşların deyimiyle,
arkasından ağlanmayacak da! Türkiye halkının bedel ödemeyen bir hareketi asla bağrına basmadığını
söylerdi bir değerli yoldaş. Habip ve Ümit yoldaşlardan sonra Hatice
yoldaşın da buna bir vesile olacağını umarım. Son sözü direnenler ve sözü olanlar söyleyecek! Haklı davanızın bir dostu... Hüseyin/Fransa
Pariste Ölüm Orucuna destek
eylemi
Bir-Kar/Paris |
|||||