5 Mayıs'01
Sayı: 07


  Kızıl Bayrak'tan
  1 Mayıs'ın gösterdikleri
  1 Mayıs ve sendika bürokrasisi
  İstanbul'da coşkulu 1 Mayıs!
  Sınıf ve emekçi hareketine ayna, hücre karşıtı muhalefete moral
  Yurdun dört bir yanında 1 Mayıs!
  1 Mayıs ön hazırlık çalışmaları
  Dünyada ve Türkiye'de 1 Mayıs
  Dünyada 1 Mayıs'ın gösterdikleri
  Ölüm Orucu ile dayanışma etkinikleri
  Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
  Zaferi biz kazanacağız!
  Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Hüseyin İnan...
  Ölüm Oruçlar'yla ilgili açıklamalar
  Mücadele Postası


Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Eyleme işçi ve gençlik ağırlıklı 70 bin kişi katıldı...

 

İstanbul kitlesel ve coşkulu 1 Mayıs!..

 
İstanbul’daki 1 Mayıs eylemine işçi ve gençlik ağırlıklı 70 bin civarında emekçi katıldı. İş gününe denk gelen bu katılım, bu yılın 1 Mayıs’ının en büyük başarısıydı. Eylem çoşkusu, militan havası, dayanışma ruhu, zindan direnişini sahiplenişi, devrim ve sosyalizme ilişkin şiarların yaygın atılışı ile de dikkate değerdi.

Bu yıl KESK’e göre işçi sendikalarının katılımı daha fazla oldu. DİSK’e göre de Türk-İş’in katılımı fazlaydı.

Bu seneki 1 Mayıs’a hem üniversite gençliğinin pankartlarıyla katılımı, hem de genel kitle içindeki gençliğin katılımı oldukça fazlaydı. Genç kitleler arasında devrim ve sosyalizm şiarı coşkulu ve sık bir biçimde atıldı.

Devrimci çevrelerin katılımı geçen seneye oranla daha fazla idi. Reformist çevrelerin katılımında da belli bir artış gözlemleniyordu. Genelde devrimci çevrelerin şiar, slogan ve pankartları ağırlıklı olarak F tipleri, direniş ve devrimci tutsaklar üzerineydi. Özellikle Perpa güzergahından devrimcilerin ağırlıklı olarak katılması, F tipleri ve direniş şiarlarının sık ve coşkulu bir şekilde atılmasına neden oldu.

Sendikaların şiarları ağırlıklı olarak “İMF ve hükümet” karşıtı sloganlar oldu. EP’nun programı EMEP çevresi dışında pek sahiplenilmedi. Sendikalar arasında “iş güvencesi”, “grevli-toplusözleşmeli sendika hakkı” (kamu cephesinden), “iş gününün kısaltılması” gibi somut talepler ile bağımsızlık ve demokrasi talebi öne çıkıyordu.

Devrimci çevrelerin aksine reformistler sınıfın taleplerini şiarlarıyla daha çok alana taşımış oldular. İMF karşıtlığı ve bağımsızlık talebi öne çıkarılan şiarlar arasındaydı. Fakat yer yer reformistlerle devrimci çevreler (F tipleri, devrim ve sosyalizm sözkonusu olduğunda) şiarlar çerçevesinde ortaklaştılar.

Eylemin bitmesine 1-1.5 saat varken, işçi ve kamu sendikaları alandan ayrıldılar. Yalnızca reformistler ve devrimci çevreler alanda kaldı. Ve bu süre boyunca devrimci çevreler F tipleri ve direnişle ilgili sloganlar attılar. Bu sloganlara SİP, ÖDP ve HADEP’ten de katılım oldu. Eylemin sonlarına doğru sendikaların gitmesi kürsüdeki konuşmaları etkiledi. F tiplerine kürsüden değinen DİSK sözcüsü, cezaevlerinde ölümlere devletin duyarsız kalmasını eleştirirken işçiler ve sendikalar olarak buna duyarsız ve sessiz kalamayacaklarını söyledi ve tecriti kaldırın, ölümleri durdurun dedi. Bu biraz da alandaki devrimci çevrelerin basıncı sonucu olabildi. Programda bir tutsak anasının konuşması olmasına rağmen söz verilmedi.

Kamu sendikalarında hücre karşıtı sloganlarda devrimci tutsaklar sahiplenildi. HADEP korteji içinde F tipleriyle ilgili şiarların bulunduğu döviz vb. materyal taşındı ve sloganlarıyla da direnişi desteklediler.

Alanda genelde atılan sloganlar; “Hükümet istifa/İMF defol bu ülke bu halk satılık değil/Zafer direnen emekçinin olacak/Yaşasın örgütlü mücadelemiz/Yaşasın sınıf dayanışması/Direne direne kazanacağız” vb. oldu. Genel grev-genel direniş sloganı diğer eylemlere göre daha az atıldı, zaman zaman kortejlerden yükseldi.

Güvenlik önlemleri burjuva medyanın söylediğinin aksine oldukça gevşekti. Üst aramaları sıkı değildi. Eylemin bitimine 1-1,5 saat kala arama noktalarını kaldırdılar. Alanda fazla polis yığınağı yoktu. Yürüyüş sırasında da kenarlarda polis korteji yoktu. Fakat ara sokaklarda çok sayıda polis vardı.

Şişli güzergahı: İşçi kortejleri, pankartlar, sloganlar, dövizler...

Şişli güzergahından yürüyen kortejlerin önünde “Yolsuzluğa ve yoksulluğa hayır!” yazılı ve EP İstanbul Bileşenleri imzalı pankart, hemen ardında da, “Temiz toplum, temiz siyaset, temiz yönetim istiyoruz!/Türk-İş” yazılı pankart yer alıyordu. Ardından sırayla; Yol-İş, Tek Gıda-İş Marmara ve Trakya Bölge şubeleri, Türk Metal-İş İst. Şb., GMİS-Zonguldak, TES-İş İstanbul 5 No’lu şube, Kristal-İş Paşabahçe, Lüleburgaz, Topkapı şubeleri, Basın-İş İstanbul şubesi, Harb-İş, T. Denizciler Sendikası, Hava-İş, Tez Koop-İş, Tes-İş, Tarım-İş, Ağaç-İş, Tek Gıda-İş 5 No’lu şube, Petrol-İş, Selüloz-İş İstanbul şubelerinin kortejleri dizilmişti.

Kristal-İş Paşabahçe Şubesi pankartı, düzenli korteji, kalabalık kitlesiyle yürüdü. “İMF defol/Yaşasın 1 Mayıs/Demokratik ve laik sosyal hukuk devleti için alanlardayız/Yoksulluk ve yolsuzluğa karşı alanlardayız/Ulusal egemenlik için alanlardayız/1 Mayıs işçilerin bayramı/İMF politikalarına karşı alanlardayız” dövizleri taşıdılar.

Kristal-İş Lüleburgaz “1 Mayıs 2001 yoksulluğa ve yolsuzluğa hayır!” pankartıyla, Topkapı Şubesi “Zorunlu tasarruflar ödensin/Özelleştirme=işsizlik/Satılık vekil müracat Türkiye” dövizleriyle yürüdüler. “Direne direne kazanacağız!”, “Hükümet istifa!” sloganlarını attılar.

Kitleselliği ve görselliğiyle dikkat çeken gruplardan biri de Petrol-İş idi. Mavi-beyaz renklerin hakim olduğu önlükleri ve şapkalarıyla gelmişlerdi eyleme. Dövizlerinde; “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek/Önce iş güvencesi/İMF defolsun emekçiler yönetsin/İşçi memur elele genel greve!” yazılıydı. Coşkulu ve disiplinliydiler.

Basın-İş İstanbul şubesi “Kaçak işçiliğin önlenmesi için alanlardayız/Yolsuzluğa karşı alanlardayız/Evrensel bayramımız kutlu olsun/Emeğin, birliğin bayramı” dövizlerini taşıdılar.

Deri-İş ve Tuzla Şubesi’nin muhtemelen sektörde uzun süredir yaşanan kriz ve örgütsüzleştirme saldırıları yüzünden kitlesellikte bir zayıflama yaşamasına rağmen, coşku ve militanlığını koruduğu gözleniyordu. “Zafer direnen emekçinin olacak, İMF uşağı hükümet istifa” sloganlarını coşkuyla attı ve attırdılar.

TÜMTİS “Yaşasın 1 Mayıs birlik, mücadele, dayanışma” pankartı ve100-150 kişilik bir kitleyle yürüdü. T. Denizciler Sendikası, “Biz buradayız İMF nerede/Tasarruf dediler hakkımızı yediler/İş güvencesi için alanlardayız” dövizlerini taşıdılar.

Son süreçteki her eyleme düzenli, kitlesel ve coşkulu kortejleriyle katılan Hava-İş üyeleri bu eyleme de aynı disiplin ve coşkuyu taşıdılar. “Kriz kapitalistlerindir faturasını ödemeyeceğiz/Tüm çalışanlara grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı/Kahrolsun İMF, NATO, DB, DTÖ/ Küresel krize karşı küresel direniş/Kamu çalışanı da işçidir yaşasın işçilerin birliği” yazılı döviz taşıdılar. Ayrıca Hava-İş kortejinde “Bütün ülkelerin işçileri birleşin!” ve “İMF, DB, NATO küresel saldırıya karşı enternasyonal direniş, yaşasın dünya işçilerinin anti-kapitalist mücadelesi” yazılı imzasız pankartlar taşındı.

Tez Koop-İş İstanbul 2 No’lu şube kortejinde, “Kadınlar mücadelede olmaksızın işçi sınıfı kazanamaz/Bütün ülkelerin işçileri birleşin/Yaşasın dünya işçilerinin birliği” yazılı bir pankart açılmıştı. Taşıdıkları dövizlerde ise “Krizin sorumlusu biz değiliz, krizin faturası patronlara/Örgütlüysek herşeyiz, örgütsüzsek hiçbir şeyiz/Özgürlük savaşan işçilerle gelecek/Sermayenin örgütlerine karşı işçilerin uluslararası mücadele birliği/İMF, DB, NATO, WTO’ya hayır/Emperyalist saldırganlığa hayır/Sendika bürokrasisi savaşırsak defolur/Sendikal yasaklar savaşarak aşılır/Kapitalizm öldürür, kapitalizmi öldürelim/Eşit işe eşit ücret” yazılıydı. Kortejde yaklaşık 1000 civarı bir kitle yürüdü.

Tes-İş iki pankart açtı ve 10-15 civarı bir katılım sağladı. Öz Çelik-İş “Yaşasın işçilerin birliği!” yazılı pankartla ve Parsat Piston işçileriyle sınırlı bir katılım sağlamıştı. Tarım-İş ve Orman-İş 10-15 kişiyle yürüdüler. Tek Gıda-İş 5 No’lu şube “0 zamma hayır/Yaşasın şanlı 1 Mayıs!” yazılı pankart ve dövizleriyle eyleme katıldı. Selüloz-İş İstanbul Şb. 20-25 kişilik bir katılım sağladı.

İnşaat İşçileri imzalı “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı bir pankart altında yaklaşık 40-50 civarı bir kitle yürüdü. Sloganları “Yaşasın 1 Mayıs işçilerin birliği/İçerde dışarda hücreleri parçala/Hücreler ölümdür girmeyeceğiz/Kahrolsun faşizm yaşasın sosyalizm” oldu.

Belediye-İş Şişli hattının en kalabalık kortejlerinden birisini oluşturuyordu. Kortej canlı ve coşkuluydu. Pankartlarında; “Zafer direnen emekçinin olacak/İşçiyiz haklıyız kazanacağız/İMF açlık ve zulümdür/İşçi memur elele genel greve/12 Eylül anayasasına ve yaşamın hücreleştirilmesine hayır/Birlik mücadele zafer” yazılıydı. Üzerlerinde ise “İş güvencesi hakkımız söke söke alırız/Yaşasın 1 Mayıs” yazılı önlükler vardı. Köprünün altında Belediye işçileri öne doğru geçerken “Bütün dünyanın işçileri birleşin!” sloganını attılar. Bu slogan kortejlerden coşkuyla sahiplenildi. Benzer bir gelişme deri işçileri geçerken de yaşandı.

Kitlesel katılım sağlayan, görsellik ve disipliniyle öne çıkan sendikalardan biri de Yol-İş’ti. Teksif, Bakırköy Şubesi ve sadece Bakırköy Sümerbank işçileriyle alandaydı. Kadın ağırlıklı kitlesi ve coşkusuyla göze çarpıyordu.

TMOBB kortejinde “Endüstri bölgeleri yasası kapitülasyondur! Yaşasın bağımsız demokratik Türkiye!” pankartı taşındı ve hücre karşıtı sloganlar yoğun olarak atıldı. İstanbul Meslek Odaları-İMOK, Veteriner Hekimler Odası, Diş Hekimleri Odası, İstanbul Tabip Odası, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, PSAD İstanbul Şube, TGS pankartlarıyla eyleme katıldılar. ÇHD “Ölümleri durdurun!” yazılı pankart açtı ve 30-40 civarı bir kitleyle yürüdü. Ayrıca eylemde “Sessiz kalmayacağız” yazılı kokart dağıttılar ve hücre karşıtı sloganlar attılar. Tiyatro ve Fotoğraf Emekçileri imzalı “Sınıf karşı sınıf! Sanata karşı sanat!” pankart altında yaklaşık 100 kişilik bir kitle yürüdü. “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” sloganını attılar.

Perpa güzergahı: İşçi kortejleri, pankartlar, sloganlar, dövizler...

DİSK, Genel-İş ve Birleşik Metal-İş sendikaları dışında eyleme fazla bir katılım sağlamadı.

Genel-İş “Tecrit ve izolasyona son verilsin ölümler durdurulsun” yazılı pankartla eyleme katılırken, Genel-İş 6 No’lu şube “Yaşasın birlik dayanışma ve mücadele günümüz” yazılı pankart ve yaklaşık 100 kişilik bir kitleye yürüdü. Genel-İş Gebze şubesi sadece pankartı ile sembolik olarak eyleme katıldı. Keşan temsilciliği pankartıyla yaklaşık 70 kişilik bir kitleyle yürüdü. Genel-İş 9 No’lu şube “Söz yetki karar çalışanlara” pankartı ve “Yaşasın işçilerin birliği” yazılı döviziyle yaklaşık 150 kişilik bir kitleyle yürüdü. Peşi sıra Genel-İş Sendikası İstanbul Konut işçileri Şubesi pankartı arkasında yaklaşık 50 kişi yürüdü. Genel-İş’te Konut İşçileri pankartıyla az bir kitle yürüdü.Genel-İş 1, 2, 5 No’lu şubeler ve 2 No’lu bölge eyleme katılanlar arasındaydı. Genel-İş kortejlerinde taşınauml;vizler; “İMF’ye değil eğitime bütçe/İMF defol/İşçiyiz haklıyız kazanacağız/İMF açlık ve zulümdür İMF’yi kovalım/Kahrolsun İMF, yaşasın bağımsız demokratik Türkiye”. Genel-İş Anadolu yakası imzalı pankart arkasında daha az sayıda bir kitle yürüdü.

Lastik-İş az bir kitleyle eyleme katıldı. Birleşik Metal-İş fabrika pankartı açan işçilerle yürüdü. Aksan, Alumag, PDK işçileri, Mertakiskangücü işçileri pankartlarıyla katılan fabrikalardı.

DİSK Bank-Sen 50-60 kişilik bir kitleyle yürüdü. Bank-Sen kortejinde “Ekmek yoksa barış da yok-Bileşim Emekçileri Dayanışma Ağı” imzalı pankart açıldı. Tekstil-İş pankartı arkasında “Cengiz Tekstilden BatekSE Hak mücadelemiz sürüyor-Cengiz Tekstil” pankartı arkasında 20 kişi yürüdü. Tekstil-İş pankartı arkasında ayrıca “Bütün ülkelerin işçileri birleşin” pankartları açıldı. İnsa işçileri de 1 Mayıs’a 15-20 kişi geldiler, Tekstil-İş pankartı arkasında yürüdüler.

KESK kortejinde 2 bin civarı kamu emekçisi yürüdü. “Sahte sendika yasasına hayır/Küresel saldırıya karşı emeğin uluslararsı dayanışmasını yükselteceğiz/Yaşasın halkların kardeşliği/Yolsuzluk ve yoksulluğa hayır/Emek barış, demokrasi-KESK” yazılı pankartlar taşındı.

Tüm Bel- Sen 1, 2, 3, 7, 5, 6 No’lu şubeler, Bem-Sen, Eğitim-Sen 2, 4, 5, nolu şubeler katıldı. Eğitim-Sen 2 No’lu “İçerde dışarda hücreleri parçala” yazılı pankart taşıdı. Eğitim-Sen 4 No’lu şube “F Tipinde katledilen insanlıktır/İnsan haklarıyla insandır” yazılı pankart taşıdı. Eğitim-Sen kortejinde ayrıca “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır!” yazılı pankart açıldı.

SES, SES Anadolu yakası “Bütün işsizlere iş, iş günü kısaltılsın/Herkese parasız sağlık” yazılı döviz taşıdılar, Enerji-Yapı Yol Sen, BES 1 No’lu, BES 2 No’lu “Emek, barış, demokrasi için 1 Mayıs” yazılı pankart açtı, BTS 1 No’lu, BEM-SEN, Tüm Bel-Sen 3 ve 6 nolu şubeler eyleme katıldı. Tüm Bel-Sen “F tipinde katledilen insanlıktır, durduralım” yazılı bir pankart açtı. Bu pankart daha sonra alanda duvara asıldı. Haber Sen ve Tüm Sosyal-Sen de az katılım sağlayan sendikalar arasındaydı.

Halkevleri “Sömürgeciliğe yoksulluğa tecrite, faşizme karşı yürüyoruz/Ölümleri durdurun!” yazan pankart taşıdılar. Devrimci tutsakları sahiplenen sloganlar attılar. HÖP, tüm çevresini peşpeşe yürüttü. Ağırlıklı olarak F tipi karşıtı, devrimci tutsakları ve direnişi sahiplenen sloganlar attılar.

YTÜ gençlik, İTÜ, MSÜ Beyazıt, Açık üniversite, Demokratik Öğrenci Birlikleri eyleme katılan gençlik kitlesi arasındaydı.

ÖDP, “Cezaevlerinde tecrite son siyasi mahkumlara özgürlük/Şovenizme ve faşizme karşı omuz omuza/Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği/Yaşasın proletarya enternasyonalizmi/Ya barbarlık ya sosyalizm/Üreten biziz yöneten de biz olacağız” vb. pankartlar taşıdılar. ÖDP kortejinde bulunanların ağırlığı gençlik kitlesinden oluşuyordu. Sıklıkla “İçerde dışarda hücreleri parçala/Yaşasın devrim ve sosyalizm/Susma haykır halklar kardeştir/Devrimci tutsaklar onurumuzdur/Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

En kalabalık katılımı HADEP sağladı. İlçe örgütleri imzalı pankartlarıyla eyleme katıldılar ve ağırlıklı olarak barış, demokratik cumhuriyet talepleri ile ilgili şiarları öne çıkardılar. Cinsel, sınıfsal, ulusal sömürüye son sloganını da attılar. “Biji 1 Mayıs -Yaşasın 1 Mayıs/Oligarşik değil demokratik yönetim” yazılı pankart taşıdılar.

***

Komünistler eyleme 5 ayrı pankartla katıldılar. Pankartlarda “Krizin faturası kapitalistlere/Yaşasın 1 Mayıs/İşçilerin birliği sermayeyi yenecek-Tekstil işçileri/Kahrolsun ücretli kölelik düzeni/Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim” yazılıydı. Ayrıca çeşitli taleplerin yeraldığı çok sayıda döviz taşındı. Alanda “İşçi sınıfının devrimci programı altında birleşelim, savaşalım!” pankartı ile “Krizin faturası kapitalistlere!” pankartı karşılıklı olarak asıldı. KB ve KEB imzalı bildiriler dağıtıldı. Diğer çevrelerin kamu kortejlerine yönelik materyal hazırlığının olmaması, buna ilişkin bildirilere olan ilgiyi arttırdı. Hatta kimi işçi kortejlerinden KEB bildirilerini isteyenler de oldu. “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük/Krizin faturası kapitalistlere/7 saatlik iş günü, 35 haftalık çalışma haftası vb.-KB imzalı kuşlar kuldı. TKİP imzalı kuşlar da alanda oldukça yaygın kullanıldı .

SY Kızıl Bayrak/İstanbul



İstanbul’da 1 Mayıs...

 
İstanbul’da 1 Mayıs, oldukça zayıf geçen son iki yılın hem kitlesellik, hem de coşku açısından bir hayli ilerisindeydi.

Konfederasyonlar, her eylemde olduğu gibi, işçi sınıfını alana taşımak için hiçbir çaba harcamadılar. Türk-İş’ten Yol-İş, Tek Gıda-İş, Petrol-İş, Hava-İş, TÜMTİS ve Belediye-İş diğer sendikalara göre daha yoğun bir katılım sağladılar. DİSK’e bağlı sendikalardan Genel-İş ve Birleşik Metal-İş dışındaki sendikaların katılımı sembolik düzeydeydi. KESK’e bağlı sendikalardan Tüm Bel-Sen, Eğitim-Sen ve SES belli bir kitlesellik sağladı. Hak-İş’ten ise sadece Parsat Piston işçilerinin fabrika pankartlarıyla katılımı oldu. Diğer sendikaların katılımı temsili düzeydeydi.

Reformist partilerin katılımı 14 Nisan eylemine göre daha fazlaydı. Bu partilerin katılımında dikkati çeken, kitlesellikten çok gençlik kitlesinin ağırlığı ve attığı sloganlar oldu. Devrimci tutsakları sahiplenen hücre karşıtı şiarların yanısıra devrim ve sosyalizmi öne çıkaran şiarlar atıldı. Bu partilerin düzenin icazet alanına sığınmaları gerçekliği ile gençliğin alana yansıyan özlem ve talepleri tam bir tezat teşkil ediyordu.

HADEP kortejinin durumu daha farklıydı. Kortejin kitleselliği ve gençliğin ağırlığı ilk göze çarpan olgulardı. PKK’nın 1 Mayıs öncesinde yaptığı çağrı sonucu kitlesel katılım, Öcalan çizgisinin Kürt emekçileri üzerindeki etkisini gösteriyordu. Bu etki atılan sloganlardan da yansıyordu. Ancak Kürt emekçilerinin teslimiyet çizgisine rağmen düzenle bütünleşemeyecekleri, buna nesnel imkan olmadığı, 1 Mayıs alanında bir kez daha ortaya çıktı. Demokratik cumhuriyet, sosyalizm özlemi ve hücre karşıtlığını dile getiren şiarlar birlikte atıldı. Bu da Kürt emekçi ve gençlik kitlelerinin içinde bulunduğu ikilemin bir dışavurumu oldu.

Bu 1 Mayıs’ta devrimci akımlar da daha kitlesel bir katılım gerçekleştirdiler. Bu durum, tutsak yakınları, öğrenci gençlik, bazı sendika kortejleri ve parti kortejlerinin bir kısmının katılımıyla, hücre karşıtı şiarların alanda belli bir ağırlık yaratmasını sağladı. Nitekim KESK, DİSK ve Türk-İş adına kürsüden konuşanlar da, bunun basıncıyla, F tiplerine değinmek ihtiyacı duydular.

Komünistler, sınırlı bir kitlesellikle katılmalarına rağmen, coşkuları, konumlanışları, materyallerinin içeriği ve görselliğiyle alanda farklılıklarını ortaya koydular.

“Emek Programı” alandaki kitlelerin gündemine girmedi. Birkaç sendikanın programı pankartlarına taşımaları dışında Emek Programı’nın esamesi okunmadı.

Sendika bürokratlarının 1 Mayıs’a dönük hiçbir çalışma yapmamalarına ve alanı kısa sürede boşaltmalarına rağmen, işçi ve emekçiler pankartları, dövizleri ve şiarlarıyla düzene olan öfkelerini ve mücadele etme isteğini ortaya koydular. Türk-İş, DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların bir bölümü sınıf dayanışmasını, saldırılara karşı direnmenin gerekliliğini, F tipi hücre karşıtlığı içeren şiarları coşkuyla haykırdılar.

Devrimci tutsakların yarım yılı geçen kararlı direnişinin devrimci şiarların alanda daha yaygın ve gür bir şekilde haykırılmasında önemli bir role sahip olduğu tartışmasız. Ancak zindanlarda ölümüne direnişin kararlılığı henüz işçi ve emekçi kitlelerin çoğunluğu için yol gösteren bir çizgi haline gelmediği bir gerçeklik.

Yürütülen yıkım saldırısının boyutuyla kıyaslandığında, 1 Mayıs’ın yeterli kitlesellik ve militanlıkta olmadığı açıktır. 8 Mart ve 14 Nisan eylemlerindeki zayıflık 1 Mayıs’ta da bir şekilde devam etmiştir. Ancak bu durum, işçi sınıfı, emekçiler ve gençliğin mücadele etme istek ve kararlılığının zayıflığı anlamına gelmiyor. Tam tersine, 1 Mayıs, talepler, şiarlar pankartlar ve dövizlerle, bu istek ve kararlılığın bir göstergesi oldu.




İTÜ’lü öğrenciler 1 Mayıs’ta haykırdı:

Sermaye defol, İTÜ bizimdir!

 
Bu sene yemek boykotuyla beraber yakalamış olduğumuz hareketliliği 1 Mayıs alanına da taşıdık. Birçok siyasetin ayrı durmasına rağmen, yakalanan birlikte mücadele anlayışıyla güçlü bir şekilde 1 Mayıs alanına çıktık. İTÜ’lü Öğrenciler pankartı arkasında yaklaşık 90 kişilik bir kitleyle yürüdük. Oldukça coşkulu ve hareketli bir kortejimiz vardı.

"Yaşasın 1 Mayıs", "Sermaye defol üniversiteler bizimdir" ve "Yemek zammı, Paralı eğitim = Ulusal Program’a Geçit Yok" pankartları açıldı. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!", "MAİ, MİGA, Tahkim kahrolsun emperyalizm!", "Sermaye defol üniversiteler bizimdir!", "İş Bankası defol İTÜ bizimdir!", "YÖK kalkacak, polis gidecek, İTÜ bizimle özgürleşecek!", "Müşteri değil öğrenciyiz!", "Otomasyona, 1.8 barajına, turnikelere, paralı eğitime GEÇİT YOK; parasız, bilimsel, anadilde eğitim!", "İşten çıkarmalara, yoksullaşmaya, Ulusal Program’a, IMF’ye GEÇİT YOK; bu ülke bu halk satılık değil!", "Susma haykır hücre ölümdür!", "Ölümlere izin vermeyeceğiz!" ve "Devrimci tutsaklar onurumuzquot; sloganları atıldı.

Ancak bu sadece bir başlangıç. Artık İTÜ’de yeni bir dönem açılıyor. Artık İTÜ’nün samimi devrimci ve muhalif güçleri, İTÜ’deki hareketliliği geleceğe taşımak için biraradalar.

Ekim Gençliği/İTÜ



TUYAB’lı aileler 1 Mayıs’ta alanlarda haykırdı:

1 Mayıs ruhuyla hücreleri parçala!

 
İşçi sınıfı ve emekçilerin kavga günü olan 1 Mayıs’ta tutsak yakınları da alandaki yerini aldılar. "Tecrite, izolasyona, İMF tipi yaşama hayır!/ TUYAB" yazılı pankart arkasında biraraya gelen aileler, "Tutsakların talebi kabul edilsin/TUYAB" yazılı önlükler giydi. "1 Mayıs ruhuyla hücreleri parçala!", "Devrimci tutsaklar teslim alınamaz!", "Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!", "Hücrelere değil, emekçiye bütçe!", "Anaların öfkesi katilleri boğacak!", "Katil devlet hesap verecek!" vb. yazılı dövizlerle birlikte, Ölüm Orucu şehitlerinin fotoğrafları da taşındı.

İlk olarak Darülaceze önünde biraraya gelen aileler, o sırada henüz toplanan ve alana giriş yapan işçi sendikalarından büyük ilgi gördü ve alkışlarla desteklendi. Sürecin yüklediği tüm ağırlığa rağmen son derece kararlı ve coşkulu bir kortej oluşturan tutsak yakınları, kitlesel olarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca ‘Devrim şehitleri ölümsüzdür!’, ‘Katil devlet hesap verecek!’, ‘Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!’, ‘Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek!’,‘Devrimci tutsaklar teslim alınamaz!’, ‘İçerde dışarda hücreleri parçala!’ sloganları gür bir şekilde atıldı.

‘Hücreleri parçala, tutsaklara sahip çık!’, ‘Devrimci tutsaklar onurumuzdur!’, ‘Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!’ sloganlarıyla Perpa’nın arkasındaki toplanma alanına giren tutsak yakınları, alandaki kitle tarafından ‘Anaların öfkesi katilleri boğacak!’, ‘Devrimci tutsaklar yalnız değildir!’, ‘Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!’ sloganlarıyla karşılandı. Sık sık Ölüm Orucu’nda yaşamını yitiren şehitlerin isimleri okundu ve ‘Yaşıyor!’ diyerek anıldı.

Burada bir süre bekledikten sonra miting alanına doğru yürüyüşe geçen TUYAB korteji yeni katılımlarla da oldukça düzenli ve uzun bir kortej oluşturdu. Yürüyüş boyunca yanından geçtiği tüm kortejler tarafından alkışlandı ve sloganlarla desteklendi. Miting alanına girmeden Ölüm Orucu’nda yaşamını yitiren tüm devrimci tutsaklar adına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan ailelere arkadaki devrimci kortejlerden de destek geldi. Ardından 5 dakika oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi boyunca şehitlerin adı tek tek okundu ve ‘Bize ölüm yok!’ marşı söylendi.

Bir tutsak yakınının okuduğu şiirin ardından tekrar yürüyüşe geçilerek ‘Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!’ sloganıyla alana girildi. Burada pankartı alarak alanın her yanından görülebilecek bir yere taşıyan tutsak yakınları, alandan yoğun bir alkış ve destekle karşılandı. Tüm miting boyunca seslerini duyurmaları tutsak yakınları payına önemli bir politik başarı oldu.

TUYAB’dan tutsak yakınları



1 Mayıs’ta sloganlar üzerinden söyleşi...

 
Kortej:
Hava-İş
Slogan: “Ölmeye ölmeye ölmeye geldik
Sermayeyi krize boğmaya geldik!”

-Sermayeyi krizde nasıl boğabiliriz?

1. işçi: Biraz zor olacak. Ama böyle birlik olursak boğabiliriz. Fakat birliği sadece 1 Mayıs’ta değil her zaman sağlamalıyız.

2. işçi: Bu eğitimimizle biraz zor. Herkesin kendini aşması gerekiyor. Dünya değişti, biz de değişmeliyiz. Bireylerin yönetimi değil, ekiplerin yönetimi gerekiyor. Hep birlikte fikir üretebilmemiz gerekiyor. Bizde ise hala bir takım adamların tek başına karar vermesiyle yürüyor işler. Onların da kimin çıkarına karar verdiğini görüyoruz.

Kortej: Tes-İş

-Enerjideki bu yağma ve yağmalatma furyası sürerken sizden çok daha güçlü bir katılım bekliyorduk. Katılım düşüklüğünün nedeni ne?

1. işçi: Biz de hayal kırıklığına uğradık. 15-20 personelle 1 Mayıs’a katılmak müthiş moral bozucu.

2. işçi: 3 bin personel var bizde, düşünebiliyor musunuz? Sendikaların basiretsizliğini gösteriyor bu katılım. Daha doğrusu, 1 Mayıs’a katılımı istemeyenler engelledi.

- Siyasi nedenlerle mi? 1 Mayıs solcu günüdür gibi...

- Hayır, öyle değil. Yağmadan pay alma meselesi. Sendikalar da bu işin içinde. Onun için istemiyorlar işçinin eyleme geçmesini. Üçbin mevcudu olan işyerinden bir tek sendika temsilcisi bile yok şurada. Belki temsilcilerin yetersizliği.

- Değil, özelleştirmede işverenle işbirliği var. Asıl neden bu.

3. işçi: Bayram Meral’e ettiğim duaları söyleyeyim, yaz. Allah geçmişlerine kavuştursun (bolca küfürlü dua...) İnsan ancak bu kadar şerefsiz olur, bu kadar alçak olur. 364 gün otel odalarında kumar oynarken aklına gelmedi sözleşme, 1 Mayıs günü görüşmeye gitti. Onun Şeraton otelde bir sabah kahvaltısına buradaki insanlar bir ay çalışıyor, bir ay.

Kortej: Öz Çelik-İş (Hak-İş) Parsat Piston fabrikası
Slogan: “Derviş evine, Ecevit huzurevine!”

-Derviş evine giderse bizi kim kurtaracak?!

Zeynel: Bizi kurtaran çıkacaktır. Biz Emek Programı’nın uygulanmasını istiyoruz.

-Kim uygulayacak Emek Programı’nı, Meral mi mesela?

Zeynel: Hayır. Programı hazırlayan bilim insanları var. Uygulamasını da onlar yapar.

-Yani bir “teknokratlar hükümeti” gibi mi?!..

Zeynel: Evet, neden olmasın?

2. işçi: Amerika birini daha bulup gönderir nasıl olsa!.. (Ciddileşerek) Derviş gidecek, başka yolu yok. Tamamen bağımsız bir ülke kurulana kadar uğraşacağız. Amerika’nın adamlarına ve uşaklarına kolayından boyun eğme niyetinde değiliz.