20. yüzyılın en önemi tarihsel-toplumsal olayı, kuşkusuz ki Büyük Sosyalist Ekim Devrimidir. 83 yaşındaki şanlı Ekim Devrimi, enternasyonal proletaryanın ve kapitalizm tarafından sömürülüp ezilen milyarlarca emekçinin kurtuluş yolunun gerçek simgesidir. Ekim Devriminin 83. yıldönümü aynı zamanda partimizin 2. kuruluş yıldönümüdür. Birincisi dünya proletaryasının kurtuluş umudu; ikincisi, birincinin deneyimlerinden yararlanarak ve kendine rehber edinerek Türkiye proletaryasının ve emekçilerinin kurtuluş umudu olmaya tek adaydır.
Kısa ömürlü (72 gün) Paris Komünü deneyimi dışında, tarihte ilk defa işçi sınıfı müttefiklerini yanına alıp önderlik ederek iktidarı ele geçirmiştir. Sömürücü sınıflar ve onların militarist-bürokratik temel egemenlik aracı olan devlet aygıtı ezilip dağıtılmıştır. Bu büyük tarihsel olayla; egemenler tarafından sürekli aşağılanan, horlanan, emeği yağmalanan ve ayak takımı, baldırı çıplaklar vb. gibi tanımlarla nitelenen işçi sınıfı ve emekçiler, gerçekte kimin ayak, kimin baş olduğunu göstermişlerdir. 1848den beri kapitalistlerin uykularını kaçırtan, onlara kabuslar yaşatan komünizm heyulası nihayet Rusyada Ekim Devrimiyle gerçekliğe dönüşmüştür.
Ekim Devrimi, emekçilerin binlerce yıllık özlemi olan insanca yaşamanın pekala mümkün olduğunu ve bunun ancak sosyalizmle hayata geçirilebileceğini somut olarak göstermiştir. İşçi sınıfının iktidarı koşullarında eğitim, sağlık, barınma, çalışma gibi temel insani ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra, sömürünün ortadan kaldırılması, halkların kardeşçe yaşaması, emekçi kitlelerin inisiyatif, yaratıcılık ve üretkenliklerinin açığa çıkartılması vb. mümkün olmaktadır.
Emperyalist-kapitalist sistemin dünya çapında yürüttüğü vahşi saldırı ve sömürü sonucu, milyarlarca insan, değil insani gereksinimlerinin karşılanması, günlük yaşamını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu gıdayı bile bulamamaktadır. Tekeller ise milyarlarca insanın açlığı ve sefaleti pahasına dev bir sermaye birikimlerine sahip olmuşlardır. İMF, DB, DTÖ, vb. kurumlarla dünya emekçilerinin kanını emmektedirler.
Türkiye işçi ve emekçilerinin maruz kaldıkları saldırı, yine emperyalist tekeller ve işbirlikçi burjuvazi tarafından hazırlanıp sermaye hükümeti/devleti eliyle yürütülmektedir. Dünyada olduğu gibi Türkiyede de işçi sınıfı ve emekçiler gittikçe yoksulluk ve sefalet batağına saplanmakta ve sahip oldukları kırıntı hakları da kaybetmektedirler. Sermaye iktidarının tarihinin en azgın saldırısını tam da ABye uyum sürecinde hayata geçirmesi, kapitalizmin insana baskı ve sömürü, açlık ve sefaletten başka hiçbir şey veremeyeceğinin kanıtıdır.
Dünyada ve Türkiyede işçi sınıfı ve tüm emekçi katmanların kurtuluşunun yolu yeni Ekimlerden geçmektedir. Zira proleter sosyalist bir devrim dışında bir çıkış yolu yoktur. Ve bu yolda yürümek ertelenemez bir görevdir. Artık ömrünü tamamlamış olan kapitalist düzen tarihin çöplüğüne gömülemediği koşullarda, varılacak yer barbarlık içinde çöküş olacaktır. Kapitalist zincirin Türkiye halkasından koparılması için, TKİPnin devrimci programının bayrağı altında birleşmek ve savaşmaktan başka bir yol yoktur. Partimizin 2. yaşını tamamladığı bu aşamada şiarımız: Yeni Ekimler için Parti saflarına!
Dostlar, yoldaşlar;
89 dağılışını tarihin sonu ilan eden burjuvazi, artık eskisi kadar rahat değil. Komünizm heyulası yeniden dünyaya yayılıyor.
Büyük Sosyalist Ekim Devriminin 83. yıldönümü, emperyalist küreselleşme ve kapitalizm karşıtı enternasyonal hareketin yeniden yükselişine tanıklık ediyor. Seattledan Praga, dünyanın dört bir yanında kavga ateşi yanıyor. Yıllardır İMF ve Dünya Bankası benzeri emperyalist mali jandarmaların sömürgen pençesinde acı içinde kıvranan işçi sınıfı ve emekçi kitleler, yeniden tarih yazmaya soyunuyorlar. Mazlum halklara barış sosuyla dayatılan teslimiyet ve tasfiye, Filistinli çocukların minik avuçlarından fırlayan İntifada taşlarıyla parçalanıyor.
Süreç, devrim ve sosyalizmin; insanlığı, uygarlığı ve doğayı yıkıma sürükleyen emperyalist-kapitalist dünya düzeninin karşısına tüm ihtişamıyla yeniden dikilmesine doğru evriliyor.
İMF-TÜSİAD yıkım program ve rejimin tahkimatı çerçevesinde topyekûn bir saldırıyla karşı karşıya kaldığımız Türkiyede, ezilen ve sömürülenler birçok bakımdan avantajlıdırlar. Sürecin henüz başında işçi sınıfımız, öncü devrimci siyasal partisine sahiptir. Habiplerin, Ümitlerin partisi, sınıfın öncü kurmayı TKİP bugün 2. yaşındadır.
Habip ve Ümitin zindanlardaki yoldaşları olarak bizler, bu görkemli günleri bedenlerimizi açlığa yatırdığımız genel direnişle karşılıyoruz. 3. bir mücadele yılının başında partimize, şehit yoldaşlarımıza ve işçi-emekçi kitlelere en büyük armağanımız; topyekûn saldırıyı zindanlar cephesinden yarmak, yaşamın hücreleştirilmesi anlamına gelen F tipi hücre saldırısını püskürtmek olacaktır.
Bu uğurdaki kararlılığımız ve zaferi mutlak genel direnişimizin coşkusuyla, Büyük Sosyalist Ekim Devriminin 83üncü, TKİPnin kuruluşunun 2nci yıldönümünü kutluyor, yeni bir mücadele yılında tüm partili yoldaşlarımızın, militan ve sempatizanlarımızın çalışmalarında başarılar diliyoruz.