15 Mayıs 2015
Sayı: KB 2015/19

Metalde büyük fırtına
Metal eylemleri ve sol hareket
Taban iradesi kurullara yöneltiyor - B. Çağ
Türk Metal hedef şaşırtmaya çalışıyor
Metalde kavga yeni başlıyor!
Metal işçilerinin sesi sanayi havzalarında
MİB Ege Meclisi metal sürecini değerlendirdi
Sosyalist adaylardan Soma açıklaması
Emekçiler Soma’nın yıldönümünde eylemdeydi
“Haklarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz”
İşçilerin dilinden İlbeyli-Beyteks’te kölelik koşulları
KEF’ten mücadele kararları
Metal işçilerinin sesi Almanya’da
“Türk Metal çetesini silmiş bir işçi bölüğü fazlasını da yapabilir!”
“Önümüzdeki günler yeni Greifler’e,yeni Bursalar’a gebe”
Din istismarcılığı ile oy peşindeler!
Ne seçim, ne meclis...
Düzenin seçim aldatmacasını değil, yaşamak için sosyalizmi seçin!
Emekçilere 'seçim oyununu' bozma çağrısı
İngiltere seçimleri, sonuçları ve gelecek
Erdoğan içerde ve dışarda savaşa hazırlanıyor
Almanya grev ülkesi
Ferinaz'ın katili molla rejmidir
"Birliğimizin gücüyle geleceğe yürüyoruz"
Evren: Fikirleri iktidarda, cesedi toprakta!
EKK: AKP’nin kadına sıfır toleransı
“Her sokakta, fabrikada, barikatta sizlerleyiz”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ferinaz'ın katili molla rejmidir

 

İran’ın Mahabad kentinde 26 yaşındaki genç kadın Ferinaz Xosrawani, istihbaratçıların tecavüzünden kurtulmak amacıyla, çalıştığı Tara Otel’in penceresinden atlayarak yaşamını yitirdi. Olay duyulur duyulmaz halk sokaklara döküldü. Ferinaz’ın çalıştığı oteli ateşe verdi. Gerici İran rejiminin acımasız saldırılarına rağmen, halkın bu aşağılık saldırıya tepkisi artarak devam ediyor. Kentte olağanüstü hal ilan edildi ve dört bir yanı asker kuşatması altına alındı.

Dostlar, arkadaşlar

Bir süre önce de tecavüzcüsünü öldüren Reyhaneh Jabbari, üstelik de hiçbir somut kanıt olmadığı halde, İran’ın gerici rejimi tarafından idam edilmişti. Özgürlük savaçısı Kürt kadın gerillalar da bu çağdışı aşağılık rejim tarafından idam sephalarında katlediliyor. Irak’ta sırf tek peçe ile sokağa çıktığı için kadınlar taşlanıyor. Afganistan’da kadınlar Taliban ve devletin dayanılmaz zulmü altında yaşam kavgası veriyorlar. Türkiye’de ise Özgecan’ımızı yakın zamanda kaybettik.

Sadece Ortadoğu gibi çağdışı rejimlerin hüküm sürdüğü yerlerde değil, kapitalizmin en ileri düzeyde geliştiği sözde "uygar dünya"da da, Amerika ve Avrupa’da da durum kadınlar için farklı değil. Sömürü, baskı, taciz ve tecavüz, fuhuşa sürükleme, fuhuş sektörlerinde pazarlanma utancı, bu sözde uygar ülkelerde de kadınların yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve fakat diğerlerinden farklı olarak modern kılıklar içinde uygulanmaktadır.
Kısacası, Türkiye, Afganistan, İran, Irak ve Suriye, Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika isimleri değişik, coğrafyaları farklı da olsa, her yerde kadınların yaşam koşulları bir ve benzerdir.

Emekçi kadınlar,

Nijerya’da kadın ve çocukları kaçırıp katleden Bako Haram, Ezidi, Kürt, Süryani ve Türkmen kadınları dağlara kaçırıp alçakça tecavüz eden, köle pazarlarında pazarlayan IŞİD, İran’da Reyhaneh ve Ferinaz’a tecavüz eden İran rejiminin istihbaratçıları da, 21. yüzyılda, Avrupa’nın ve "uygar dünya"nın her yerinde fuhuş sektöründe kadınları pazarlayanlar, fabrika ve işyerlerinde işçi kadınlara tacizlerde bulunup, tecavüze kalkanlar aynı soydandır. Hepsi de bir özel mülkiyet düzeni olan kapitalizmin bataklığının mahsulleridirler. Kadınlara dönük aşağılık tüm politika ve uygulamalar da, şu ya da bu sapığın, herhangi bir devlet ve hükümet temsilcisinin, icraatı olmayıp, her yerde bir devlet politikasıdır.

Kadınları ikinci sınıf insan konumuna düşüren, cinsel meta haline getiren, sömüren, ezen, taciz ve tecavüze uğramasına zemin hazırlayan özel mülkiyet düzeni sürdükçe, biz emekçi kadınlara yönelik tüm bu melanetler de sürecektir. Ortadoğu’nun çağdışı rejimleri ve modern dünyanın sözde modern devletleri yıkılmadıkça, emekçi kadınlar çocuklarıyla birlikte yokluk, açlık, yoksulluk ve savaşlarda yok olmaya devam edecek.

Kadın sorunu gerçekte ve esas olarak toplumsal bir sorundur. Kaynağı özel mülkiyet düzeni olan kapitalizmdir. Doğal olarak çözümü kapitalizmin yıkılmasından geçmektedir. Gerçek ve kalıcı kurtuluş ise, bir kez daha, sosyalizmdedir.

Kadına dönük sömürüye, şiddete, taciz ve tecavüze son!

Ferinaz’ın katili çağdışı Molla rejimidir!

Kadın-erkek ele ele, devrime, sosyalizme!

Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu

 

 

 

 

Köln'de Ferinaz için eylem

 

Ferinaz Xosrawani için 9 Mayıs’ta Almanya’nın Köln kentinde eylem yapıldı.

Dom Kilisesi önünde İranlı Kürt kadınlar tarafından örgütlenen eyleme katılanların çoğunluğunu İranlı kadınlar oluştururken, toplanmanın ardından sözkonusu saldırı hakkında bilgi verilerek İran gericiliğinin kadın düşmanlığı teşhir edildi.

Eylemde, aralarında Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu (EEKK) temsilcisinin de olduğu kadınlarla röportajlar yapıldı.

 

 

 

 

Kapitalizmde halklar birbirini katlediyor

 

2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda faşizme karşı galibiyet kazanan Yugoslavya Komünist Partisi önderliğindeki Yugoslavya halkları devrim yapmıştı ve sosyalizmi inşa edecekleri iddiasındaydı. YKP, iddiasına karşın Yugoslavya’da sosyalizmi inşa etme çabasında bulunmadı. Yugoslavya’da sosyalizmin inşası değil ama adı vardı. Sınırlı da olsa sosyalizme özgü uygulamalar yaşama geçirilmişti. Sosyalizmin sadece adının olduğu bir ülkede dahi halklar kardeşçe yaşadı.

Ne var ki Yugoslavya’da sosyalizmin adının bile kalkması ve kapitalizmin açıktan gelmesi üzerine halklar birbirini katletmeye başladı. Boşnaklarla Sırpların birbirlerini katletmeye başlaması, Yugoslavya’da sosyalizmin adının bile ortadan kaldırılmasından hemen sonra başladı.

Şimdi de Yugoslavya’dan ayrılan Makedonya’da Makedonlarla Arnavutlar birbirini katlediyor. Önce 2015 Martı’nda çatışmalar başladı. İlk çatışma haberini Habertürk’ten alıntılayalım: “Makedonya’da Arnavut kökenli eski isyancı komutan Caferi’nin Savunma Bakanlığı’na atanması gerilime yol açtı. Başkent Üsküp’teki çatışmalarda 30 kişi yaralandı.

Makedonya Savunma Bakanlığı’na Milli Kurtuluş Ordusu komutanlarından Arnavut kökenli Talat Caferi’nin atanması nüfusun çoğunluğunu oluşturan iki halkı karşı karşıya getirdi.

Makedonlar, Caferi’nin eski bir isyancı olması nedeniyle Savunma Bakanlığı’na atanmasına itiraz edip sokaklara döküldü.”

Son çatışmayı da DHA’dan alıntılıyalım: “Sabah saatlerinde (8 Mayıs) Kumanova kasabasının ‘Diva Naselba’ bölgesinde silahlı bir grupla çatışmaya giren özel polis güçlerinin sürdürdüğü operasyonda yaralanan polisler hastaneye kaldırıldı. Devreye giren helikopter ve ambulanslarla yaralılar Üsküp Hastanesi’ne getirildi.

İçişleri Bakanlığı’ndan çatışmayla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı. Şu anda Kumanova kasabasında sükûnetin hakim olduğu bildirildi. Halkın paniğe düşmemesi için yetkililerden çağrı yapıldı. Polis çok sayıda kişiyi göz altına aldı. Kumanova kasabasına takviye güçler sevk edildi.

Kosova basını ise aralarında 8 yaşındaki bir kız çocuğunun da olduğu 5 Arnavut’un öldüğünü ve 15 Makedon polisinin yaralandığını iddia ediyor.”

Her iki haber de Üsküp’te Makedon ve Arnavut halklarının birbirini katlettiğini anlatıyor. Kapitalist bir ülkede yaşayan halklar, kapitalistlerin çıkarları için birbirlerini katlederler. Ölen ve öldüren işçi ve emekçilerdir. Ama öldürdükleri ve öldürüldükleri çatışmalarda hiçbir şey kazanamayan da onlardır. Çatışmalardan Makedon veya Arnavut kapitalistlerin çıkarı yoksa, çatışmalar hemen biter. Ama kapitalistlerin çıkarları söz konusuysa, çatışmalar iç savaşa evrilir.

Teorik-ideolojik bir tespitten çok yaşamın tüm çıplaklığı ve acısıyla ortaya serdiği bir gerçekliği dillendirdik: Sosyalizmin adıyla bile kardeşçe yaşayan halklar kapitalizmde birbirini katlediyor.

M. Kurşun

 
§