14 Şubat 2014
Sayi: KB 2014/07

Greif Direnişi, sınıf hareketinde eski ile
yeninin mücadelesidir!
Gelecek ve özgürlük mücadelesinde sonucu...
İşgalci Greif işçileri:
“Emeğimiz ve onurumuz için, kölelik zincirlerimizi kırıyoruz!”
“Zaferimiz işçi sınıfı adına kazanım olacaktır!”
“Buz kırılmış, yol açılmıştır!”
“Ölmek var dönmek yok!”
“DİSK yüzünü işçilere dönmelidir!”
Karaca-Narin Triko’da direniş!
AKP de gitsin,
düzen de yıkılsın!
Demokrasi paketleri
kervan olup geliyor
Oy istiyorlar...
Seçim yılı ve devrimci sınıf çizgisi
Toprağın belediyeleştirilmesi
ve belediye sosyalizmi
V.İ.Lenin
Sömürgecilikle mücadele BM’nin değil ezilen halkların işidir!
NATO işgali Afganistan’da ölüm saçıyor
Dünyada işçi sınıfı ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor
Suriyeli kadınlar
bataklığa sürükleniyor!
Devrimci politika ve örgütlenme ilişkisi
Devrim Okulları’nın
son dersleri
Sömürü düzeninde “insan” olmak
ya da olamamak!
“AKP için sonun başlangıcı oldu!”
“Sınıf savaşımına hazırlık yapacağız!”
Greif işçisi emeği ve onuru için ‘İŞGAL’de...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşgalci Greif işçileri:

“Emeğimiz ve onurumuz için,
kölelik zincirlerimizi kırıyoruz!”

 

Dünya devlerine çuval üretimi yapılan ABD merkezli Greif-Sunjüt’ün Esenyurt Hadımköy ve Dudullu’daki fabrikalarında sendikal örgütlenme mücadelelerini sürdüren DİSK/Tekstil üyesi işçiler toplu sözleşme taleplerine sahip çıkıyor.
Geçtiğimiz hafta cuma günü Greif’ın Türkiye’deki fabrikalarının yöneticileriyle TİS masasına oturan DİSK Tekstil Sendikası, işçilerin kırmızı çizgi olarak nitelendirdikleri talepler konusunda herhangi bir adım atılmaması nedeniyle TİS masasından uzlaşmazlıkla ayrılmışlardı.

İşçiler fabrikada bekleyişte

Greif bünyesindeki taşeron çalıştırmanın tamamen son bulması ve taşeronda çalışan işçilerin kadroya geçirilmesi, TİS taslağında ücret ve sosyal haklara dair taleplerin olduğu gibi kabul edilmesi talepleri konusunda ısrarcı olan işçiler 10 Şubat’ta Greif yöneticileri ile sendika arasında süren toplantının sonucunu ise iş yavaşlatma eylemi yaparak takip ettiler.
Greif yönetiminin talebi üzerine şirketin Dudullu’daki binasında saat 14.00’te başlayan görüşme devam ederken, saat 15.00’te vardiya değişimi için fabrikaya gelen işçilerle vardiyası sona eren işçiler biraraya geldi. Servisleri kalkacak olan işçiler fabrikayı terk etmezken fabrikanın tüm bölümlerinde iş yavaşlatma eylemi başlatıldı. DİSK/Tekstil üyesi yüzlerce işçi, yaptıkları eylemle toplu sözleşme talepleri kabul edilene kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklarını ifade ettiler. Eylemli bekleyiş devam ederken, görüşme sonucunda anlaşma sağlanamadığı açıklandı. Greif’ta işçilerin bekleyişi hem Dudullu’daki hem de Hadımköy’deki fabrikalarda devam etti.

Hadımköy’deki fabrikada işçiler fabrika yöneticilerinin çıkışı sırasında alkış ve ıslıklarla protesto eylemi yaptı.
“Direne direne kazanacağız!” sloganı atıldı.

İşgal, grev, direniş!

Greif işçileri Hadımköy’deki fabrikanın bahçesinde sloganlarla eylemlerini sürdürürken gece vardiyasındaki işçiler de fabrikadaki eyleme katıldılar. Üç vardiya aynı anda eyleme geçti. Üretim tamamen durduruldu. Ve fabrika işgali başlatıldı.
İşçiler bu esnada, ‘Emek hırsızlığına, taşeron belasına, asgari ücret sefaletine geçit yok! Kölelik zincirlerimizi kırıyoruz!’ başlıklı bir yazılı açıklama yaparak işgal eyleminin nedenini kamuoyuna deklare ettiler.
İşçiler bahçede “Direne direne kazanacağız!”, ”Yaşasın sınıf dayanışması!”, “İşgal grev direniş!” sloganını haykırırken, sınıf devrimcileri de fabrikanın kapısında “Greif işçisi yalnız değildir!” sloganıyla işçilere destek verdiler. İşçiler, işgal için iş bölümü yaptı. Bir grup işçi fabrika kapısında nöbet tuttu. Fabrika içinde üretimin devam etmemesi ve provokatif girişimlere müdahale etmek için ekipler oluşturuldu. İşçiler fabrikadaki kameraları da kapatarak patronun görüntü almasını engellediler. İşçiler, Greif’ta çalışan özel güvenlikleri fabrikada dışına çıkardılar. Fabrika kapısına resmi ekip otosuyla gelen polisler, işçiler tarafından “Direne direne kazanacağız!” sloganıyla karşılandı. İşçiler fabrika kapısının açılmaması için bahçe kapısının önüne forkliftlerle hammaddeler yığarak önlem aldılar. Greif’ta taşeron şirketlere bağlı çalışan işçilerin patronları tarafından aranarak yarın fabrikaya gelmemeleri, gelirse de fabrikaya alınmayacakları söylendi.
Her bölümden bir işçinin katılımıyla bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Ardından tüm işçilere toplantının bilgisi verilerek, talepler karşılana kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlı olunduğu ifade edildi.

“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”

Greif işçileri kendi dokudukları çuval kumaşına yaptıkları “Emeğimiz ve onurumuz için direniyoruz! / Greif işçileri” şiarlı pankartı fabrikanın camlarından sarkıttılar. Kurdukları ses sistemi ile çaldıkları müzikler eşliğinde halay çektiler. Gece vardiyasındaki işçiler servisler iptal edilmesine karşın fabrikaya gelmeye devam ettiler.
Ayrıca işçiler fabrika genel müdürünün de fabrikadan çıkmasına izin vermediler.
İşçiler fabrikada yeni bir pankart daha hazırladılar. Haziran Direnişi’yle özdeşleşen “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” şiarını pankartlarına taşıyan işçiler işgalle başlattıkları mücadelelerinin başlangıç olduğunu gösterdiler. İşçiler dışardaki destekçileriyle birlikte coşkulu ve kararlı bekleyişlerini gecenin ilerleyen saatlerine rağmen “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”, “İşgal, grev, direniş!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarını haykırarak sürdürdüler.
Dudullu’daki fabrikada da DİSK Tekstil üyesi işçilerin üretimi durdurarak eylem yaptıkları bildirildi.
DİSK Tekstil İstanbul Şube Başkanı Kazım Doğan da fabrikaya gelerek bir açıklama yaptı. Doğan, işçilerin hakları için mücadele ettiklerini ifade ederek yanlarında olmak için fabrikaya geldiğini belirtti.

DİSK / Tekstil’in ihaneti

Doğan’ın açıklamasının ardından DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu adına resmi internet sitesinden başka bir açıklama yapıldı. Açıklamada, eylemin DİSK Tekstil bürokratları “Yetkili kurullarının bilgisi dışında” gerçekleştiğini ve “TİS sürecini baltaladığını” savundu.
Greif işçileri sendika bürokratlarının yapmış olduğu yazılı açıklamayı yaptıkları toplantı ile değerlendirdi. Toplantıda, sendikal bürokrasinin bu tutumu DİSK Tekstil’in geçmişte sergilediği tutumlarla birlikte anlatıldı. İşçiler, sendikanın bu tutumuna karşı olduklarını ve bu konuda neler yapılması gerektiğini tartışarak bir planlama yaparak ilk günü sonlandırdılar.
İşçiler işgalin ikinci gününe sabah kahvaltısı ile başladılar. “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganları atan işçiler alanda iş giriş saatinde toplandı. Sabah gelen işçilerle birlikte yapılan toplantıda tekrar kararlılıklarını ifade eden konuşma yapıldı. Greif işçileri, DİSK Tekstil bürokratlarının yapmış olduğu yazılı açıklama karşısında “Kahrolsun sendika ağaları!” sloganını da haykırarak tepki gösterdiler. Fabrikaya gelen DİSK Tekstil İstanbul Şube Başkanı Kazım Doğan, fabrika yönetimiyle görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
Doğan’ın konuşması sırasında işçiler sendikanın sitesinde yayınlanan yazıya ilişkin tepkilerini ifade ettiler.
Doğan’ın “bunu da çözeceğiz” söylemlerine rağmen işçiler “hesabı sorulacak”, “sendika biziz” gibi ifadelerle tepkilerini sert bir biçimde dile getirdiler. Kazım Doğan işçilere yaptığı konuşmanın ardından temsilcilerle görüştü. Yapılan görüşmede temsilciler sendika bürokratlarının yazdığı yazının siteden kaldırılması taleplerini ilettiler.

‘Direnişimizi baltalayanlardan hesap soracağız!’

Greif işçileri, DİSK Tekstil’in Merkez Yönetim Kurulu imzalı açıklamasını değerlendirerek bir açıklama yayınladılar. ‘Direnişimizi baltalayanlardan hesap soracağız!’ başlıklı İşgalci Greif İşçileri imzalı açıklamada, DİSK Tekstil Merkez Yönetim Kurulu’nun yalanları ve Greif yönetiminden yana aldığı tutum teşhir edilerek, sendika patrolarından hesap sorulacağı vurgulandı.
İşçiler sendika merkezinin tutumu üzerine günün ilerleyen saatlerinde bir toplantı daha gerçekleştirdiler. DİSK Tekstil Esenyurt Bölge Temsilcisi Engin Yılgın, işçilere hitaben yaptığı konuşmada sendika yönetiminin sabah saatlerinde direnişi karalayan yazıyı kaldıracağını söylediğini, ancak aradan gecen saatlere rağmen mevcut yazının yayından kaldırılmadığını belirtti.
Yılgın, yazının kaldırılması konusunda sendika içerisinde yetki kimdeyse onunla görüşeceklerini söyledi.

İşgalci işçilerden kaçan, sendika ağaları...

Kazım Doğan tekrar fabrikaya geldi. İşçiler yazılan yazının siteden kaldırılmamasına tepki gösterdi. Doğan, yeni yazı yazıldığını söyleyerek işçileri yatıştırmaya çalıştı. Bu arada yeni bir açıklama yapan sendika, yine işçleri sahiplenmeyen, beklemeye çağıran bir metin yayınladılar. İşçiler ile son durum üzerine konuşan Doğan, “sendika sizin sendikanız” dedi. İşçilere “5 kişilik bir komite kurun, bu şekilde sendika ile görüsün. Böyle bir şey yapmayın” diyen Doğan’a işçiler, sendika ile görüşmek için 40 kişilik bir komiteleri olduğunu, bu komite ile görüşmenin yapılacağı cevabını verdiler. İşçiler bu konuşmanın ardından “Direne direne kazanacağız!” sloganını haykırdılar ve araçlarına bindiler.
İşçiler DİSK Tekstil yönetimi ile görüşmek için sendikanın Şirinevler’deki binasına gittiler. Ancak işçilere kapıyı açan kimse olmadı. İşçiler durumu değerlendirerek, sendikanın önünden ayrıldılar. İşçiler, sendika binasının saat 16.00 ‘da kapalı olmasını ‘manidar’ bulduklarını belirttiler. Greif işçileri DİSK Tekstil’de yöneticileri bulamamaları üzerine DİSK Genel Merkezi’ne geçtiler.
DİSK Genel Merkezi’nde bulunan yetkililerle görüşen işçiler, durumlarını ifade ederek, DİSK Tekstil’in kendilerinden kaçtığını, bu sebeple DİSK merkezinin konuyla ilgili tutum almasını istediklerini söylediler.
İşçiler ile konuşan yetkiliyse konfederasyonun olaydan tam anlamıyla haberi olmadığını, işçilerin mücadelesini desteklediklerini belirttiler. Daha sonra konuyu Arzu Çerkezoğlu’na ileteceklerini söyleyen yetkililer, işçilerin taleplerini iletmek için işçilerin bulunduğu kattan ayrıldılar.
İşçiler bir görüşme yapmadan binadan ayrılmayacaklarını belirttiler ve taleplerini sıraladılar. İşçiler Arzu Çerkezoğlu ile görüştükten sonra DİSK binasından ayrıldılar.

Greif işçileri: Zafer bizim olacak!

Sendika ile görüşmeye gidildiği sırada ayrıca fabrika bahçesinde sürece ilişkin basın açıklaması okundu. Greif işçileri adına basın açıklamasını işçi temsilcilerinden Ferhat Alsaç okudu. Patronun toplu sözleşme sürecinde işçileri hiçe sayması, taşeron sistemi ve kölelik dayatmaları karşısında fabrikanın işgal edildiği ifade edildi.
Haklı ve meşru mücadelelerini baltalamaya çalışan sendika patronlarından hesap sorulacağı belirtilerek DİSK Tekstil Genel Merkez yönetiminin bunu göreceği söylendi.
Greif işçilerinin mücadelesini tanımayan ihanetçi sendika patronlarını kendilerinin de tanımadığı belirtilerek DİSK ve bağlı sendikalara mücadeleyi sahiplenme çağrısı yapıldı. Açıklama “Zafer bizim olacak. Zafer tüm işçi sınıfının olacak.” sözleri ile noktalandı.

Sınıf devrimcileri işgalci işçilerle omuz omuza

Basın açıklamasının ardından söz BDSP temsilcisine bırakıldı. Greif işçilerinin mücadelesini selamlayarak konuşmasına başlayan temsilci, bu mücadelenin Greif patronunu mağlup edeceğini ifade etti. İşçi sınıfının kendi sorunlarına sahip çıkamadığı oranda gerçek kazanımlar elde edemediğini ifade etti. Greif işçilerinin verdiği mücadelenin Türkiye ve dünya sermayesine karşı verildiğini söyledi. Sendikalı olmanın tek başına örgütlü olmak anlamına gelmediğini söyleyerek sınıf devrimcilerinin işçilerin öz örgütlülüğünü temel aldığını belirtti. Sendikal bürokrasiyi de teşhir ederek Greif işçilerinin bu mücadele içinde sendikal bürokrasi tabusunu yok ettiğini ifade etti. Birçok yerde örgütlenme eğilimi olduğuna işaret ederek sendikaların taşeron işçileri örgütlemekten kaçtığını ifade etti. Bu anlayışa karşı da verilen mücadele ile kazanımın elde edilebileceğini söyleyerek BDSP’nin başından beri Greif işçilerinin örgütlenmesi için çaba harcadığını ve bundan sonra da bu çabayı devam ettireceğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Basın açıklaması bittikten sonra Liman-İş Sendikası işçileri ziyarete geldi.

İşçilerle dayanışma büyüyor...

Greif önüne liman işçileri, DİSK Gıda-İş ve Eğitim-Sen üyeleri ziyarete geldiler. İşçiler televizyon kanallarıyla röportaj yaparak, sorunlarını aktardılar ve direnişten vazgeçmeyeceklerini kaydettiler. Bu sırada fabrikadan ayrılan taşeron firma yetkilileri ve fabrika müdürleri işçiler tarafından yuhlandılar. Daha sonra yapılan konuşmada bu yetkili ve idari birimin fabrikaya bir daha giremeyeceği dile getirildi. Greif işçilerine destek için direnişteki Punto Deri işçileri ziyarete geldi. Direnişteki işçileri saat 20.00’de Pınar Aydınlar ziyarete geldi. Destek konuşmasının sonrasında Pınar Aydınlar’ın söylediği “Çav Bella” marşına işçiler de eşlik etti. Ardından söylediği türküler eşliğinde halaylar çekildikten sonra sloganlar atıldı.
İşçiler ziyaretçilerin ardından bölüm komiteleriyle toplanarak değerlendirme yapıtılar.
Bu sırada DİSK Tekstil eski açıklamayı siteden kaldırdı ve ikinci açıklamada da tepki çeken kısımlarını çıkardı.
İşçiler DİSK Tekstil’in yayınladığı yazıya dair taleplerinin kabul edilmesi üzerine kısa bir açıklama yaptılar. “İşgalci Greif işçileri” yazılı pankart açan işçiler, direndiklerini ve kazandıklarını ifade ettiler. DİSK’teki bekleyiş sırasında desteğe gelen Kazova işçileri, Greif işçilerini yemeğe davet ettiler. İşçiler hep birlikte sloganlarla Kazova Kültür’e geçtiler.
Direnişçi işçiler yemek sırasında deneyimlerini paylaştılar. Greif işçileri, Kazova işçilerine teşekkür ederek araçlarına doğru sloganlarla yürüdüler.

Greif işgalinde 3. gün...

Sabah saat 08.30’da fabrika bahçesinde toplanan işçiler, kısa bir toplantı gerçekleştirdiler.
Toplantıda direnişin disiplini üzerine bazı kararlar alındı. İşçiler, spor yapan arkadaşlarını alkışladılar. Daha sonra, bir işçi, çevresine toplanan arkadaşlarına şarkı söyledi. Kürtçe ezgiler eşliğinde halay çekildi. Sabah saatlerinden itibaren çeşitli siyasal yapılar fabrikaya gelerek işçilere destek oldular. İşçiler vakitlerini halay çekerek ve voleybol oynayarak geçirdiler. Yeni gelişmeler olması halinde temsilciler işçileri bilgilendirdiler. Sendika ile ilgili konuşan temsilci, sendikanın işçilerin inisiyatifiyle hareket edeceğini, belirleyici olanın işçilerin iradesi olacağını ifade etti.
Temsilci, patronun kendilerine ve sendikaya yeni teklifler sunduğunu, ancak kırmızı çizgileri olduğunu belirterek, ciddi olmayan teklifler karşısında masaya oturmayacaklarını dile getirdi ve taleplerini sıraladı. DİSK Tekstil Genel Sekreteri Muzaffer Subaşı ile görüştüklerini kaydetti. Subaşı’nın yazının kaldırılması taleplerini kabul ettiğini kaydeden Yılgın, sendikanın TİS için ‘bir ilk olacak’ ifadesini kullandığını söyledi. Yılgın başta yemek olmak üzere, sendikanın işçilere yardım edeceğini belirtti ve sözlerini “Zafere kadar mücadele sürecek!” diyerek sona erdirdi.
Ardından Dudullu’daki fabrikadan gelen temsilcilerle birlikte toplantı yapıldı.
İşçiler, İngilizce olarak kaleme aldıkları metni Greif genel merkezine, DİSK Tekstil Sendikası’nın üye olduğu Uluslararası Tekstil Hazır Giyim Federasyonu’na (ITGLWF), yurtdışındaki sendikalara, işçi örgütlenmelerine ve BİR-KAR’a yolladılar.
İşçiler diğer sendikaları, sendika temsilcilerini bilgilendirmek ve direnişlerine destek oluşturmak amacıyla da çalışmalarını sürdürüyorlar. İki grup olarak görevlendirilen işçiler Aksaray, Taksim, Mecidiyeköy, Esenyurt, Avcılar ve Sefaköy’de bulunan sendika şubelerini ve temsilcilikleri dolaşarak direniş süreçlerini anlattılar.
Greif işçileri yeni bir pankart hazırladılar. “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” yazan pankart sloganlarla bahçeye taşındı, ardından hazırlanan pankart binaya asıldı. Sloganlar eşliğinde başın açıklamasına geçildi.
Basın açıklamasını temsilcilerden Orhan Purhan yaptı. Açıklamada taşeron işçileri için de direnişin önemli bir yerde durduğu, sergilenen bu sınıf mücadelesi içinde kazanana kadar mücadelenin süreceği vurgulandı.
Son olarak bütün sendika ve emek örgütlerine direnişle dayanışma çağrısı yapılarak açıklama sonlandırıldı.
İşçiler yaptıkları iki yeni pankartı, fabrika önündeki caddeden görülecek şekilde binaya astılar. Öncekilerden daha büyük olan pankartlarda “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” ve “Taşeronluğa, kölece çalışma koşullarına karşı direnişteyiz!” yazıyor. Kazım Doğan da fabrikaya gelerek, işçilere yaptığı açıklamada Greif yönetiminin taleplerin karşılanması konusunda esnediği bilgisini verdi. Ancak yapılan teklifler, işçilerin temel taleplerini karşılayacak düzeyde değil.
Greif yönetimi yemek şirketine yemek getirilmemesi talimatı verdiği için işçiler kendi imkanlarıyla yemek sorununu çözüyorlar. Bölüm komitelerinin aldığı karar üzerine bütün Greif işçileri toplantıya girdiler. Toplantıda fabrika yönetiminin teklifleri üzerine bilgilendirmede bulunuldu ve buna dair fikir alış verişi yapıldı. Ayrıca, BİR-KAR’ın Greif işçileri için kampanya başlattığı bilgisi işçilerle paylaşıldı.

Sınıf devrimcilerinden dayanışma çadırı

İlk günden beri Greif işçilerinin yanında olan sınıf devrimcileri, fabrika karşısına kurdukları çadırda desteklerini sürdürüyorlar. Yaktıkları ateşle ısınan sınıf devrimcileri halaylar ve sloganlarla bekleyişlerini sürdürüyorlar.
İşçilerin aileleri de fabrikaya gelerek yiyecek getirdiler. Aileler direnişin yanında olduklarını gösteriyorlar.
Kaldıraç-İşçi gazetesi de desteğe geldi. EHP Greif işçilerini ziyaret etti. Ziyarette EHP adına yapılan konuşmada direnişin haklı ve onurlu olduğu belirtildi. Direnişin yanında olmaya devam edecekleri söylendi.
İşçiler hazırladıkları karikatürleri fabrikanın kapısına astılar. İşçiler gün içinde türküler söyleyerek halay çektiler. Ayrıca dışarıda voleybol ve futbol oynadılar. İşçiler akşam yemeklerinin ardından görevlerinin başlarına geçtiler. Görevleri bulunmayan işçilerse bölümlerinde ya da çay ocağında dinlendiler. Bir kısım işçi yeni pankartlar hazırlığı yaptı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Greif işçileri Çerkezoğlu’yla görüştü...

 

Greif işçileri, direnişin 2. günü DİSK Tekstil’e gittiklerinde bürokratlar sendikada olmadığı için görüşme yapılamadı. Bunun üzerine işçiler sendikalarının bağlı olduğu konfederasyonu göreve çağırmak üzere DİSK Genel Merkezi’ne geçti.

İşçiler ile görüşmeye gelen Çerkezoğlu’na Greif’taki TİS süreci aktarıldı ve patronun TİS’i sürdürülemez bir duruma getirmesi üzerine, sendikanın bilgisi dahilinde masadan kalkıldığı aktarıldı. Daha sonra işçilerin üretimi durdurarak fabrikayı işgal ettiği belirtildi. Sendikayla yaşanan sıkıntılar ifade edildi.

DİSK Tekstil Esenyurt Bölge Sorumlusu Engin Yılgın, sendikanın direnişi gayrı-meşru göstermeye çalışan bir açıklama yaptığını, bu yazının ise verilen tüm çabalara rağmen kaldırılmadığını kaydetti. Yılgın DİSK Genel Merkezi’ne gelmeden önce sendika ile görüşmeye gittiklerini, ancak muhatap olarak kimseyi bulamadıklarını aktardı.

Bürokrasiye “uyum”, yasalara “bağlılık”

Çerkezoğlu ise DİSK’in tek doğrusunun işçi iradesi olduğunu, ancak kendilerine bağlı sendikaların ‘içişlerine karışamayacaklarını’ söyledi. Çerkezoğlu, sendikanın kendilerine TİS sürecinin devam ettiği bilgisi verdiğini ifade etti ve “yasal sürece” dikkat çekerek, grevin başlaması için 15 gün süre olduğunu kaydetti. Sendikalarının TİS sürecine müdahale edemeyeceklerini dile getiren Çerkezoğlu, işçilerin sorunlarını sendikaları ile çözmelerini söyledi.

Bunun karşılığında Çerkezoğlu’na tekrar sendikanın Greif’taki tutumu hatırlatıldı ve DİSK Tekstil’in ‘mücadele’ pratiklerinden bazı örnekler verildi.

DİSK 47. yılında işgali sahiplenmeli!

Ardından işçiler DİSK’ten bir basın toplantısı ile Greif’taki işgali destekleyici bir açıklama yapmalarını talep ettiler. Ayrıca DİSK Tekstil’in karalayıcı açıklamasının yerine direnişi sahiplenen bir açıklama yapması taleplerini ilettiler.

Çerkezoğlu işçilerin taleplerini sendikalarına iletmelerini ifade ederek süreç ile ilgili sorumluluk almamaya çalışan bir tutum takındı. Ayrıca, yasal sürece dair hatırlatmalarda bulundu ve işçilere sendikalarından bağımsız tutum almamaları yönünde telkinde bulundu. TİS süreçlerinde tıkanmaların olabileceğini söyledi.

İşçiler, arkadaşları işten atıldığında şalteri indirdiklerini, karşılığında sendikanın kendilerine tepki gösterdiğini kaydettiler. Çerkezoğlu tavrını sürdürerek bunun işçiler ile sendika arasında olduğunu söyledi.

Basını çekim yapmamaları konusunda uyaran Çerkezoğlu, konuşmasının devamında DİSK’in mücadele çizgisi olduğunu, ona bağlı sendikaların da bu çerçeve içerisinde hareket ettiğini iddia etti.

İşçiler yer yer DİSK yöneticilerine tepki gösterdiler ve dışarıda “Direne direne kazanacağız!” şeklinde slogan attılar.

DİSK’in 47. yılında işgali sahiplenmesi gerektiğini söyleyen işçilere Çerkezoğlu, bir kez daha DİSK Tekstil’i sahiplenen bir tutumla karşılık verdi. Çerkezoğlu işçilerin taleplerini anladığını, kendisinin bu talepleri DİSK Tekstil yönetimine ileteceğini söyledi ve “yanlış yerdesiniz” dedi.

Daha sonra telefon ile DİSK Tekstil Genel Sekreteri Muzaffer Subaşı ile görüşüldü. İşçiler bu sırada bekleyişlerini sürdürdüler.

İşçilerin basıncı açıklamayı kaldırttı

Çerkezoğlu da Subaşı ile yaptığı görüşmeyi aktardı ve Subaşı’nın kendisine yazının kaldırılacağını söylediğini kaydetti. Ayrıca yarın sendikanın işçiler ile TİS’e dair görüşeceğini belirtti.

Zaman zaman işçiler ile Çerkezoğlu arasında gerginlikler yaşandı. Çerkezoğlu kendisinin patrona benzetildiğini söyleyerek tepki gösterdi ve bu mücadelede tanındığını, bedeller ödediğini ifade etti.

İşçiler yazı kaldırılana dek DİSK’te bekleyişlerini sürdüreceklerini kaydettiler.

Bir süre sonra sendika bürokratlarına ait açıklamanın kaldırıldığı öğrenildi. İşçiler taleplerinin kabul edilmesini coşkuyla karşıladılar. Arzu Çerkezoğlu da işçilere TİS sürecinde de başarılar diledi. İşçiler binadan ayrılan Çerkezoğlu’nu alkışladılar ve teşekkür ettiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 
§