30 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/42

  Kızıl Bayrak'tan
  “Açılım süreci”nin
ölü doğma ihtimali güçleniyor…
  Hezeyana dönüşen “Kürt açılımı”
“Açılım” eşliğinde
devlet terörü sürüyor
25 Kasım uyarı grevine hazırlanalım!
25 Kasım’a doğru şube ve işyerlerinden yansıyanlar...
  Entes güncesinden...
  Kent AŞ işçileriyle dayanışma eylemlerinden...
  Sınıf hareketinden...
  Gençlik çalışmasının güncel sorunları
  Gençlikten...
  İşçilerle konuştuk...
  Honduras halkının cunta
karşıtı direnişi sürüyor!
  NATO Savunma Bakanları’nın Bratislava Toplantısı…
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden
  Sermaye, meslek odalarını denetimi altına almak istiyor...
  EMO “Yetkin, Yetkili ve Uzman Mühendislik Kavram ve Uygulamaları Kurultayı” düzenledi
  “Demokratik Türkiye ulusu”
hakkında birkaç söz -I-
M. Can Yüce
  Hrant Dink davasında kontrgerilla hukuku
işlemeye devam ediyor…
  Hasta tutsaklara özgürlük!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hacettepe’de devlet terörü!

Üniversitemize ve özgürlüklerimize yönelik saldırlar boşa düşürülecektir!

26 Ekim günü Hacettepe Üniversitesi öğrencileri imzalı “YÖK’ü tartışıyoruz!” başlıklı el ilanlarının dağıtılması sırasında ÖGB dağıtımı engellemeye çalıştı, polis çağırma tehdidinde bulundu. Ardından açılan masanın etrafında yığınak yapan ÖGB’ler standa saldırdı. Saldırı üzerine standın önüne toplanan ilerici ve devrimci öğrenciler ÖGB terörüne karşı faaliyeti savundular.

Ardından rektörlüğün izniyle kampüse panzerlerle giren polis, tazyikli su ve gaz bombalarıyla öğrencilere saldırdı. Bunun üzerine birçok öğrenci kütüphaneye doğru çekildi. Kütüphaneyi ablukaya alan polis içeri giriş-çıkışları yasakladı.

Kütüphane dışında toplanan öğretim üyeleri ve öğrenciler de saldırıdan nasibini aldı. Kütüphaneye girme ve içerideki arkadaşlarla dayanışma girişimleri sonuçsuz kaldı ve çevik kuvvetin gaz bombaları eşliğindeki saldırısı ile karşı karşıya kalındı. Kütüphane önünde toplanan yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubunu dağıtmak için polis okulu savaş alanına çevirdi, birçok alanda çatışmalar yaşandı.

Dışarıda çatışmalar yaşandığı sırada polis kütüphaneye gaz bombası atarak içeriye girdi. İçerideki direnişe rağmen kütüphaneye giren polis, 57 öğrenciyi döverek gözaltına aldı.

Rektör saldırıyı sahiplendi, tehdit etti!

Gözaltı haberinin ardından yol kesilerek gözaltı araçlarının okuldan çıkmasına engel olunması kararlaştırıldı. Yaklaşık bir saatlik oturma eylemine çevik kuvvet bir kez daha gaz bombaları ve coplarla saldırdı, çatışma yaşandı.

Bu saldırının ardından kitle yeniden toparlandı ve 150-200 kişi rektörlüğe yürümeye başladı. Coşkulu bir şekilde ve sloganlar eşliğinde gerçekleşen yürüyüşün ardından 5 öğrenci rektörlükle görüşmeye çıktı.

Rektör, bundan sonra stand açılmaya izin verilmeyeceğini, afişlerinse camlara değil sadece panolara asılabileceğini, aksi takdirde bundan böyle okulda sürekli bulunacak olan polisin müdahale edeceğini söyledi.

Saldırı Yüksel’de protesto edildi!

Yaşanan devlet terörü akşam saatlerinde Yüksel Caddesi’nde protesto edildi. “Üniversitede polis-jandarma-ÖGB istemiyoruz! Gözaltılar serbest bırakılsın! / İlerici, Devrimci, Demokrat, Yurtsever Öğrenciler” pankartının açıldığı açıklamada saldırı anlatıldı, faşist terörün tırmandırıldığı, bunun bir parçasının da üniversitede yaşanan saldırı olduğu ifade edildi. Gözaltındaki öğrencilerin derhal serbest bırakılması talep edildi.

“Devrimci faaliyet engellenemez!”

Okullara rektörlüğün izni olmadan polisin girmediğini, rektörlüğün olası olaylara karşı okulda bulunması için polisi çağırdığını ve kendi sözleriyle polisin artık okulda sürekli bulunacağını ve rektörlük-polis işbirliği ile siyasal faaliyeti bitirmeye yönelik saldırıların hız kesmeyeceğini biliyoruz.

Tüm baskılara ve zorbaca yöntemlere rağmen stand açmaya ve afişlerimizi asmaya, bildirilerimizi dağıtmaya devam edeceğiz. Çünkü bu haklar yıllardır mücadeleler sonucu, canımız pahasına kazanılmış haklarımızdır, bunları sahiplenmek ve korumak bizlerin görevidir. Yaşanan bu olaylar düzenin korkularının bir sonucudur ve buradan tekrar söylüyoruz ki, korkuları olmaya devam edeceğiz.

Hacettepe Üniversitesi’nden
Ekim Gençliği okurları


 

 

İstanbul Üniversitesi
öğrencilerine destek

İstanbul Üniversitesi’nde “afiş asmak”, “eyleme katılmak” vb. gerekçelerle toplam 14 yıl 9 ay uzaklaştırma cezası alan öğrencilerin Beyazıt Kampüsü ana giriş kapısı önünde başlattığı ‘”Demokrasi Nöbeti” devam ederken, destek ziyaretleri de artıyor.

“Demokrasi Nöbeti”nin 9. gününde öğrencilere destek ziyareti gerçekleştiren İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Veteriner Hekimleri Odası, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İstanbul Öğretim Üyeleri Derneği ve İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası yöneticileri ortak bir basın açıklamasıyla, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nü, öğrencilere yönelik verdiği cezaları geri almaya, üniversitelerde yaşanan sorunların çözümünde demokratik teamüller üzerinden hareket etmeye ve üniversitelerde akademik-bilimsel-yönetsel özerkliğin sağlanması yönünde adımlar atmaya davet ettiler.  

Kızıl Bayrak / İstanbul


 

 

Anadolu Üniversitesi’nde
faşist provokasyon 

Anadolu Üniversitesi’nde ilerici, devrimci öğrenciler bir süredir faşistlerin tehditleriyle karşı karşıya kalıyorlar.

Faşistler 26 Ekim günü Ekim Gençliği okurlarına fiili saldırıda bulundu. Ekim Gençliği bildirilerinin dağıtımı sırasında bildiriyi alan bir faşistler Ekim Gençliği okurlarının göreceği şekilde bildirileri yırttı.

Gerçekleştirilen bu faşist provokasyona karşın bildirilerin neden yırtıldığı sorulduğunda faşistler devrimci faaliyete yönelik hakarette bulundular. Provokasyona karşı faşistlerle anladıkları dilden konuşuldu ve ajitasyon konuşmaları ile olay teşhir edildi. Bu sırada faşistler kurt işareti yaparak yapılan teşhir konuşmasına karşılık vermek istediler. Bunun üzerine faşistlere müdahale edildi ve çıkan arbedede bir Ekim Gençliği okurunun burnu kırıldı.

Tekrar ajitasyon konuşmaları ile teşhir yapıldı. Diğer devrimci öğrencilerin de alana gelmesiyle beraber faşistler alandan ayrılmak zorunda kaldı.

Devrimci öğrenciler, bu saldırının ardından hala okul içerisinde pervasızca dolaşan faşistleri teşhir ederek cezalandırdı.


Faşist saldırıya kitlesel tepki!

27 Ekim günü devrimci ve demokrat öğrenciler faşist saldırıyı protesto etti.

İİBF önünde toplanan devrimci-demokrat öğrenciler ajitasyon konuşmaları eşliğinde kantinde oturan faşist bir grubu teşhir ettikten sonra rektörlüğe yürüdü. Yürüyüş boyunca öfkeli sloganlarla faşist saldırıyı protesto eden öğrenciler rektörlük önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasında Türkiye genelinde son birkaç gündür şovenist havanın tırmandırıldığını söylediler.

Açıklamada, 26 Ekim günü yaşanan saldırı hatırlatılarak, devlet tarafından ipleri çözülen ve sokağa salınan faşist çetelerin devrimci faaliyeti engellemek ve hak arama mücadelesini geriletmek için devlet güçleriyle eş zamanlı saldırılar örgütlediği ifade edildi.

Kapitalist sistemin krizi derinleştikçe saldırıların da artarak süreceğinin vurgulandığı açıklamada şunlar söylendi:

“Üniversitemizdeki saldırı 6 Kasım’a bir hafta kala gerçekleşmiştir YÖK’e ve YÖK’ü yaratan sisteme, faşist çetelerin provakasyonlarına karşı 6 Kasım’da alanlarda olacağız ve üniversitemizde faşist çeteleri barındırmayacağımızı bir kez daha ve daha güçlü haykıracağız.”

Eyleme yaklaşık 200 öğrenci katıldı.

Eskişehir  Ekim Gençliği


 

 

6 Kasım çalışmalarından...

İstanbul Üniversitesi

“Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “YÖK düzeninin krizine ve geleceksizliğe karşı 6 Kasım’da alanlara!” şiarlı afişler Edebiyat Fakültesi’nde yaygın bir şekilde kullanıldı. 6 Kasım çağrısı yapan ve YÖK’ü teşhir eden bildiriler dağıtıldı.

Bununla birlikte anket çalışması. Yabancı Diller Bölümü ve Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen anket çalışmasında öğrencilere bölümü seçme sebepleri, gelecekten ne bekledikleri soruları yöneltildi.

Öğrencilere üniversiteyi nasıl gördükleri soruldu. Edebiyat Fakültesi yemekhanesinde yapılan bu çalışma ile birçok öğrenci ile YÖK düzeninin üniversiteleri tartışıldı.

Dönemin başında ceza alan öğrencilerin Merkez Kampüs önünde başlattıkları direnişi Ekim Gençliği’nin desteklediğini ifade eden ve herkesi destek olmaya çağıran “Cezalar geri çekilsin! Eğitim hakkımız engellenemez!” şiarlı afişler de Edebiyat Fakültesi’nde kullanıldı.


Anadolu Üniversitesi

Yunus Emre Kampüsü’nde Ekim Gençliği satışı ve 6 Kasım propagandasıyla başlatılan faaliyet, afiş ve bildiri kullanımı ile sürüyor.

2 Eylül Kampüsü’nde ise, bu yıl hazırlık binalarının taşınmasıyla birlikte ortaya çıkan ulaşım sorunu öğrencilerin gündeminde olanca ağırlığıyla duruyor. Ekim Gençliği de ulaşım sorunuyla ilgili hazırlanan bildiri, afiş ve 6 Kasım materyalleriyle birlikte sorunu gündemleştirerek 6 Kasım çağrısını öğrencilere ulaştırıyor.


Kocaeli Üniversitesi

Ekim Gençliği satışı ile YÖK düzenini ve eğitimin ticarileşmesini teşhir eden bildirilerin dağıtımı ile 6 Kasım çalışmaları devam etti. Çarşamba günü ÖGB’lerin bütün engelleme ve terörize etme çabalarına rağmen militan dergi satışı Umuttepe Kampüsü’nde yemekhane önünde gerçekleştirildi. 40 dakika süren dergi satışı sırasında öğrencilerle sohbet edildi. Dergi satışından sonra, 25 Ekim Perşembe günü Umuttepe’de, 26 Ekim Cuma günü ise Anıt Park Yerleşkesi’nde YÖK karşıtı bildiriler öğrencilere dağıtıldı.

“YÖK düzeni ve eğitimin neo-liberalleşmesi’’ konulu söyleyişi...

24 Ekim Cumartesi günü Kocaeli Eğitim-Sen’de 12 Eylül faşist darbesini ve sonrasında hayata geçirilen neo-liberal yıkım politikalarını tartışan bir söyleşi gerçekleştirildi.

İÜ/AÜ/KÜ Ekim Gençliği


 


Ege Üniversitesi Genç-Sen:

“Parasız, sağlıklı, nitelikli
barınma hakkımızı istiyoruz”

Ege Üniversitesi Genç-Sen’in barınma sorunu çalışması kapsamında kurulan çadır kentte her akşam çeşitli etkinlikler düzenlendi. Gerçekleştirilen söyleşilerin ve film gösterimlerinin yanısıra yaygın bir biçimde her gün dilekçe toplandı, yurtlara müzik yayını yapılarak bildiri dağıtıldı.


İkinci gün

DEÜ Genç-Sen’den çadır kente ziyaret

20 Ekim günü Dokuz Eylül Üniversitesi Genç-Sen’in yaptığı ulaşım eylemine katılım sağlandı. DÜ Genç-Sen, eylemin ardından çadır kente gelerek dayanışma ziyaretinde bulundu. Çadır kentte bulunan Genç-Sen üyeleri dayanışma ziyaretine gelen Genç-Sen’lileri sloganlara karşıladı. Burada hep birlikte halaylar çekildi.


Üçüncü gün

“Protesto” filminin gösterimi yapıldı. Üçüncü günün sonunda TÜMTİS’ten üç işçi çadır kenti ziyaret etti.


Dördüncü gün

Akşam saatlerinde faaliyetin değerlendirildiği bir toplantı yapıldı. Toplantıda, yapılamayan söyleşiler değerlendirildi ve planlama yapıldı.

Akşam “The Wall” filminin gösteriminden sonra birçok öğrenci Genç-Sen ile tanışarak çadır kentte konakladı.


Beşinci gün

İzmir Dev-Lis’ten çadır kente ziyaret

İzmir Dev-Lis’ ten liseliler çadır kente ziyaret gerçekleştirdiler. Dev- Lis adına yapılan konuşmada, Genç-Sen’lilerin mücadelelerinin desteklendiği ifade edildi. Genç-Sen adına yapılan konuşmada ise liselerde ve üniversitelerde yaşanan sorunların sistemin eğitim üzerindeki neo liberal politikalarından kaynaklandığı belirtilerek liselerde yürütülen mücadele olumlandı ve Genç-Sen’in de Dev-Lis’in çalışmalarına destek olacağı ifade edildi.

Akşam “Sürü” filminin gösterimi yapıldı.

“Barınma sorunu ve Genç-Sen” söyleşisi

Film gösteriminin ardından “Barınma sorunu ve Genç-Sen” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşiye birçok yurt sakini katılırken canlı tartışmalar yapıldı.


Altıncı gün

Pazar akşamı “Persapolis” filminin gösterimi gerçekleştirildi.


Yedinci gün

TÜM-TİS’ten Genç-Sen’e destek!

26 Ekim Pazartesi günü sabah saatlerinde TÜMTİS üyesi işçiler çadır kente ziyaret gerçekleştirdiler. Karşılıklı olarak deneyim aktarımları yapılan sohbetin ardından TÜMTİS adına Ege Genç-Sen’e maddi destek sunuldu.

Öğle saatlerinde ise 6 Kasım’a yönelik olarak DGH ve Genç-Sen’in örgütlediği açık toplantı yapıldı. Çadır kentte yapılan toplantıda İzmir’de yaşanan süreç değerlendirildi ve 6 Kasım’a yönelik çalışmalar planlandı.

Akşam programında Yeni Kapı Tiyatro Topluluğu’nun oynadığı “Palto” isimli oyun ilgiyle izlendi. Tiyatro gösteriminin ardından Ege Genç-Sen’in hazırladığı “Çadır kent”  sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından Yapıcıların Türküsü ezgilerini öğrencilerle paylaştı.

  

Nitelikli barınma hakkı için eylem!

Ege Üniversitesi Genç-Sen’in barınma sorununa karşı başlattığı imza kampanyası 27 Ekim günü gerçekleştirilen yürüyüş ve ardından yapılan basın açıklamasıyla son buldu.

Hazırlık Binası önünde biraraya gelen öğrenciler ajitasyon konuşmaları ve alkışlarla eyleme başladı. “Parasız, sağlıklı, nitelikli barınma hakkımızı istiyoruz!” şiarlı ozalitle birlikte çok sayıda dövizin taşındığı eylem oldukça coşkulu geçti.

Basın açıklamasında barınma sorununun üniversitede karşı karşıya kalınan diğer sorunlardan bağımsız olmadığı, diplomalı işsizlik, harçlara yapılan zamlar, öğrencilerin adına çıkarılan kredi kartları gibi daha da çoğaltabilecek tüm bu sorunların kapitalist sistemden ve onun eğitim sistemine yansımalarından kaynaklandığı ifade edildi.

Açıklamada Kent AŞ işçilerine, Hacettepe Üniversitesi’nde ve Eskişehir’de devrimci demokrat öğrencilere yönelik gerçekleştirilen saldırılar kınandı ve dönem başından bu yana estirilen soruşturma terörü hatırlatıldı.

Basın açıklaması 6 Kasım’da alanlara çıkma çağrısıyla son buldu.

İlgiyle dinlenen basın açıklamasının ardından toplanan dilekçeleri KYK’ya göndermek üzere PTT önüne gidildi ve dilekçeler gönderildi. Ardından çadır kente dönüldü ve Sokak Orkestrası’nın hazırladığı müzik  programı gerçekleştirildi.

Eyleme yaklaşık 60 kişi katıldı.

Ege Üniversitesi Ekim Gençliği