Kızıl Bayrak'tan...
Kapitalist sistem gençliğe geleceksizlikten başka bir alternatif sunmuyor. Kapitalizmin krizinin faturasını en ağır şekilde ödeyen kesimlerden birisi de gençliktir. Çünkü kapitalizm işsizlik, yoksulluk ve sefalet üretir. Milyonlarca genci yozluğa ve bataklığa sürükler.
Gençlik içinde diplomalı işsizler ordusunu oluşturan üniversiteli gençlik ise sadece geleceksizlikle değil aynı zamanda anti demokratik, bilimsel olmayan, ezbere dayalı bir eğitim sistemiyle de kuşatılmıştır. Üniversitelerde gençliği baskı altına almanın diğer bir adı ise YÖK’tür.
6 Kasım günü ülkenin dört bir yanında gençlik kitleleri alanlara çıkarak paralı eğitime, özelleştirmelere, yasak ve baskılara, faşist saldırılara, soruşturmalara, işsizliğe ve geleceksizliğe karşı taleplerini haykıracaklar. Genç komünistler de eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitimin, özgür bir üniversitenin, gençliğin geleceğinin sosyalizmde olduğunu dile getirerek gençliği devrim ve sosyalizm mücadelesine çağıracaklar.
***
Alevi örgütleri 8 Kasım günü Kadıköy’de “Eşit yurttaşlık hakkı’’ taleplerini dile getirmek için miting düzenleyecekler. Demokrasi ve laiklik için İstanbul’da biraraya gelecek olan Alevi işçi ve emekçiler taleplerini bir kez daha haykıracaklar.
Geçen yıl Ankara’da gerçekleştirilen kitlesel mitingin ardından düzen güçleri konuyu gündemine alarak, farklı söylemlerle ama özünde aynı mantıkla Alevi kültürünün gericileştirilmesi, Aleviler’in muhalif niteliğinin yok edilmesi, düzene yedeklenmesi için çaba harcamaya başladılar.
Ancak sermaye devleti Alevileri potansiyel tehlike ve düşman olarak görmeye devam etmektedir. Aleviler, yıllardır mezheplerinden dolayı baskı görmektedirler. Zorunlu din dersleriyle, ibadetlerinin tanınmamasıyla, Sünni propagandasıyla, köylerine zorla dikilen camilerle, inançlarının yok sayılmasıyla çeşitli biçimlerde engellenmektedirler.
Bugün sermaye devletinin var olduğunu iddia ettiği laiklik sözde bir laikliktir. Sermaye devleti diyanet işleri kurumuyla, zorunlu din dersleriyle, devletin dinini Sunni mezhebi olarak tanımlamakla, maaşa bağladığı onbinlerce din adamıyla dinsel gericiliği bizzat örgütlemektedir.
Alevi işçi ve emekçiler devletin sahte açılımlarına ve çözümlerine kanmamakta, demokrasi ve laiklik mücadelelerine devam etmektedirler. Çünkü bugün Alevilere yönelik baskı, demokrasi ve laiklik mücadelesinden ayrı düşünülemez. Ancak, devlet ve din işlerinin tam olarak ayrıldığı, diyanetin dağıtıldığı, zorunlu din derslerinin kaldırıldığı, devletin kurumlarından maaşlı din adamlarının arındırıldığı, hiçbir dinsel faaliyete devlet yardımının yapılmadığı vb. istemler, ancak demokrasi ve gerçek laiklik mücadelesinin tek tutarlı temsilcisi devrimci işçi sınıfının öncülüğünde bir mücadele ile elde edilebilir.
Sınıf devrimcileri İstanbul’da 8 Kasım mitingine bu bakış ve bilinçle hazırlanacak, tüm işçi ve emekçileri mücadeleye çağıracaklar. Sınıf devrimcileri bugünden buna uygun bir hazırlık yaparak tüm güçleriyle, talep ve pankartlarıyla, enerji ve coşkularıyla Kadıköy’de olacaklar. |