7 Aralık 2007 Sayı: SİKB 2007/47(47)

  Kızıl Bayrak'tan
   Sermayenin asgari ücret oyunu başladı…
  Kürt sorununu ABD de, işbirlikçi sermaye devleti de çözemez!..
PKK’nin Kürt sorununa ilişkin yeni “çözüm anahtarı”!..
Telekom grevinin öğrettikleri....
Oylanan ve seçilen senin geleceğindir;
geleceğine ve Türk–İş’e sahip çık!- Yüksel Akkaya
TİB 2. Tersane İşçileri Kurultayı’na hazırlanıyor!
  Dine, gericiliğe ve simgelerine karşı
tutumumuz üzerine
  İşçi partisinin din karşısında tutumu
V. İ. Lenin
  Sosyalizm ve Din
V. İ. Lenin
  “Yalanlarınızı da alın gidin!”
  BMİS Genel Kurulu’na doğ
  Putin AKKA’yı askıya alan parlamento kararını onayladı…
  Dünyadan...
  “Çözüm Deklarasyonu” ya da “Demokratik Özerklik” mi, yoksa teslimiyet platformunun tekrarı mı? - M. Can Yüce
  Kasım ayında tüm yayın dönemimizin
en yüksek rakamları...
  Yeni bir mevzi: Kartal İşçi Kültür Evi Derneği açıldı
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Brötanya’da “İşçileri birliği, halkların kardeşliği” gecesi

1 Aralık günü Fransa’nın Brötanya bölgesinde bulanan Lanester kentinde “İşçileri birliği, halkların kardeşliği” gecesi gerçekleştirildi. Geceye 150 civarında bir kitle katıldı.

Büyük metropollerden uzak olan bu bölgede küçümsenmeyecek sayıda Türkiye kökenli göçmen işçi bulunuyor. Bu kitleye yönelik pek bir faaliyetin olmadığı bir dönemde böyle bir etkinliğin gerçekleşmesi büyük bir anlam taşıyordu. Bir yandan bölgede dağınık bir şekilde yaşayan kitleyi buluşturmak, diğer taraftan da yaşanan sıcak gelişmelere uygun bir etkinlik gerçekleştirmek hedefi ile çalışmalarımızı sürdürdük.

Haftalar öncesinden afiş ve biletler hazırlandı ve ardından aile ziyaretleri yapıldı. Bölgedeki arkadaşlar büyük bir çaba ve özveri ile yoğun bir çalışma ortaya koydular. Programda popüler sanatçıların olmamasının katılımı etkileyeceği düşünülebilir, fakat çalışmalar bu mantıkla yürütülmedi. Bu vesileyle gecenin anlamını ve bu konuda yıllardır sürdürdüğümüz politikamızı tekrar hatırlama imkanı doğdu. Etkinliğe katılan insanların sanatçılar için değil, burada verilecek politik mesajlar için geldiği söylenebilir. Bu nedenle katılım oldukça anlamlıdır.

Gecenin kazanımlarından biri de önemli sayıda Fransız’ın katılması oldu. Etkinliğimizi bu katılımı da gözeten bir tarzda hazırladık. Sunucular hem Türkçe hem de Fransızca tanıtım yaptılar, iki dilden şiirler okudular, gece konuşması da iki dilde yapıldı. Gecemize bölgenin yerel gazetecileri de katıldı. Grup Su ile röportaj yaptılar ve etkinlik hakkında bilgi aldılar.

Etkinlik tanıtımı ve saygı duruşu ile başladı. Ardından düzenlenen etkinliğin anlamını üzerine bir konuşma yapıldı. Konuşmadan sonra dayanışma amacıyla gelen GPG Quartet Broton müzik grubu güzel bir dinleti sundu. Ardından Ali Gül dostumuz devrimci türkü ve marşlar okudu, devrimci dayanışmanın ve düzenlenen etkinliğin önemine vurgu yaptı. Aradan önce Mehmet Vural dostumuz da Kürtçe ve Türkçe türkülerden oluşan bir program sundu.

20 dakikalık bir araın ardından “Ya barbarlık, ya sosyalizm!” başlıklı sinevizyon dikkatle izlendi. Ardından Ozan Kemal sahneye çıktı. Kürtçe ve Türkçe türküleri ve okuduğu şiirler beğeniyle izlendi.

Daha sonra Haluk Gerger sahneye davet edildi. Haluk Gerger’in Kürdistan’da yaşanan son gelişmelerle ilgili yaptığı konuşma büyük bir dikkatle dinlendi. Kürt işçi ve emekçilere yönelik reformizm ve liberalizme karşı devrimci mesajlar verildi.

Son olarak Grup Su sahneye çıktı, devrimci marş ve türkülerin söylenmesinin ardından çekilen halaylarla etkinlik sona erdi.

Brötanya / Kızıl Bayrak

Kızıl Bayrak susturulamaz!

GOP BDSP, 2 Aralık günü Kızıl Bayrak Gazetesi’ne ardarda verilen yayın durdurma ve toplatma kararlarını protesto etmek ve Kızıl Bayrak Gazetesi ile dayanışmayı büyütmek için Gazi Mahallesi’nde gazete satışı örgütledi. Saat 14.00’de başlayan gazete satışında kahveler, dükkanlar ve sokaktaki insanlara Kızıl Bayrak’ı hedef alan saldırılar anlatıldı. Gazili emekçilerle anlamlı sohbetlerin gerçekleştirildiği bir saatlik gazete satışının sonunda 30 gazetenin satışı yapıldı.

“Devrimci basın susturulamaz!”

Gazete satışının ardından 15.30’da Gazi Dörtyol’da, coğrafyamız genelinde artırılan şovenist histeri atmosferinin sonucu olarak Kızıl Bayrak’a, Kürt halkına, devrimci, demokrat, ilerici kişi ve kurumlara yönelik saldırıları protesto etmek, işçi ve emekçileri mücadeleye çağırmak için bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklaması yapılan yerin 300 metre ilerisinde iki polis otosu aracılığıyla çekim yapılmakta olduğu da çevredeki emekçilerin uyarısı üzerine farkedildi. 

Açıklamada “Kızıl Bayrak susmadı, susmayacak!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” “Devrimci basın susturulamaz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları sıklıkla ve coşkuyla atıldı.

Basın metninin okunmasının ardından Kızıl Bayrak Gazetesi’ne TKİP’nin 2. Kongresi’ni gerçekleştirdiğini ilan eden belgesel metne yer verdiği için ceza verildiğini anlatan ve bu saldırının sadece Kızıl Bayrak Gazetesi’ne yönelmediğini, coğrafya genelinde artan saldırıların bir parçası olduğunu ifade eden bir konuşma yapıldı. Konuşmanın sonunda işçi ve emekçilerin Kızıl Bayrak Gazetesi ile mücadeleyi büyütmesi çağrısı yapıldı. Ve bundan sonra her hafta GOP’un farklı mahallelerinde toplu gazete satışı ve basın açıklamalarının yapılacağı ilan edilerek ve işçi-emekçiler bu açıklamalara destek olmaya çağrılarak eylem sonlandırıldı.

GOP/Kızıl Bayrak

Sorun Yayın Kolektif’inden dayanışma!

Kızıl Bayrak Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü’ne...

Burjuva diktatörlüğünün “hudutların ötesi-berisi” politikası bir yandan Güney’deki Kürtler’i savaş ve yağma niyetleriyle tehdit ederken, Kuzeydekiler için de son derece “şık” sömürücü/sömürgeci niyetlerini gizlememektedir. Diğer yandan proletaryanın yoğun olduğu kentlerde açık mücadele alanlarında mevzii almış ilerici, demokrat, devrimci, yurtsever, sosyalist ve komünist kurumlarla basın-yayın faaliyetlerini birer “boy hedefi” ve “canlı hedef” yerine koymuştur. Bu türden baskı ve terör uygulamaları sistemin doğasına uygundur.

Sistemin en büyük korkusu Devrimci ve Marksist Sol Kadroların anlamlı ve ileri bir adım atmasıdır.

Sınıflar mücadelesinin vazgeçilmez birer parçası olan Devrimci ve Marksist yayın organlarına karşı yapılan çok yönlü baskı, tehdit ve kapatma girişimlerini kendimize de yapılmış olarak algılıyoruz.

Basın-yayın organlarımız faşizmin en yoğun saldırı koşullarında dahi susturulamamış ve işlevsel olma mücadelesinden geriletilememiştir.

Düşünce ve örgütlenme özgürlüklerimizi bilinç ve özverilerimizle yerine getirip kullanırken sistemin muhtemel baskı ve terörüne karşı da hazırlıklı olmak durumundayız.

Burjuvazinin idarî, malî, cezaî, hukukî, keyfî, fiilî baskı ve terörünü geriletip aşabilmek için,

Ulusallık ve sınıfsallık temelinde yükselen sosyal muhalefet dinamiklerinin arasındaki makası kapatmak için,

“Savaşa Karşı Savaş” diyebilen güçlerin etkili bir sese dönüşebilmesi için,

İlerici, demokrat, devrimci, yurtsever, sosyalist ve Marksist kadrolar arasındaki yaratıcı diyalogların iklim ve altyapısını oluşturabilmek için,

Anılan sosyal muhalefet dinamiklerini temel ilkeler ve amaçlar doğrultusunda uyumlandırıp seferber etme yeteneğine sahip yeni tipte Kurum ve Araç’larımızı üretebilmek için,

Var olanları koruyup güçlendirmek için,

“Komünistlerin Birliği” davamızı pratik örgütçü çabalarla kuvveden fiile çıkarabilmek için,

“Marksizmin yorumu, özümlenmesi ve pratikte yeniden üretilmesi” için,

Yerel, ulusal, sosyal ve enternasyonal diyalektik birliğine bulunduğumuz coğrafyadan ileri ve anlamlı bir katkı halkası demek olan kendi sentezimizi üretebilmek için,

vb., vb.

Kadroların rolü ve sorumluluğu bir kez daha sınanmaktadır.

Kızıl Bayrak Gazetesi mücadelesinde yalnız değildir.

Gazetenize karşı girişilen 15 günlük kapatma kararını/baskısını şiddetle protesto ediyor, savaş ve açık faşizm niyetlerine karşı Devrimci ve Marksist Kadrolarla birlik ve dayanışma içinde olacağımızı tekrarlıyoruz.

Devrimci selâmlarımızla.

 20 Kasım 2007

Sorun Yayınları Kolektifi ve SORUN Polemik Dergisi Çalışanları Adına

Sırrı Öztürk

 Not: Telekom Grevi nedeniyle mesajımız daha önce iletilememiştir.

 

İntifada 20. yılında: “Yaşasın halkların kardeşliği!”

Emperyalizmin ve siyonizmin işgal ve katliamlarına karşı yiğitçe direnen Filistin halkının İntifada’sı 20. yılını geride bırakmış bulunuyor. Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği, 1 Aralık günü Galatasaray Postanesi önünde gerçekleştirdiği bir eylemle İntifada’nın 20. yılını selamladı.

Eylemde “Annapolis aldatmacasına son! Filistin’de direniş kazanacak!” pankartı ve “Katil ABD Ortadoğudan defol!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Filistin’de İntifada Irak’ta direniş kazanacak!”, “Direnen Filistin halkının yanındayız!” ve “Siyonist İsrail Filistin’den defol!” dövizleri açıldı.

Yapılan açıklamada, Annapolis konferansının Filistin’de süren mücadeleyi sindirme amacına hizmet ettiği, zirvenin Filistin halkının taleplerini ve direnişini hiçe saydığı ifade edildi. İsrail siyonizminin 2000’den bu yana yüzbine yakın Filistinli’yi ve onbine yakın çocuğu öldürdüğü, beşyüze yakın Filistinli’nin yargısız infaz sonucu yaşamını yitirdiği ve 1450 Filistinli’nin ise hastaneye taşınırken, askeri denetim noktalarında bekletildikleri için yaşamlarını yitirdikleri vurgulandı. Tekstil-Sen, HKM, Mücadele Birliği, SGD ve ESP’nin destek verdiği eyleme 25 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul