31 Ağustos 2007 Sayı: 2007/34(34)

  Kızıl Bayrak'tan
   İşçi sınıfı saldırıları meşru-militan
mücadeleyle karşılamalıdır!
  Gül Cumhurbaşkanı oldu, düzenin krizi sürüyor...
Hak ve özgürlükler sınıf
mücadelesiyle kazanılabilir!
Grev hakkı sermaye medyasının
hedef tahtasında!
Liberal sol için bir pusula ya da islami
demokratik faşizmin işçi sınıfı ile imtihanı / II
Yüksel Akkaya
Toplu görüşme oyununda sona gelindi...
  Siyonizm destekçilerinin ikiyüzlülüğü!
  Sermayenin saldırılarına karşı taban inisiyatifini geliştirelim...
  Seçimler ve yeni dönem/3
Dinsel gericiliğin güçlenmesinde dış etkenler
  Anayasa değişikliğinin perde arkası
  Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu’yla iş cinayetleri üzerine konuştuk…
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Texim işçileri mücadeleyi yükseltiyor!
  Tarım işçilerinin sömürü ve baskıya karşı
örgütlenmekten başka yolu yok!
  4. Mamak Kültür-Sanat Festivali başarıyla gerçekleşti!
  Gerçek barış, sosyalizm uğruna
savaşılarak kazanılır!
  Kürdistan’da AKP’nin oyları
neden yükselişte?
M. Can Yüce
  İdeolojik ve ekonomik zorun konsantrasyonu: Özelleştirmeler
Volkan Yaraşır
  Dünyadan...
  Bir-Kar Gençliği temsilcisi ile konuştuk...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dünyadan...

“Yangınların sorumlusu önlem almayan iktidardır!”

Yunanistan’daki yangın bir milyon dönümden fazla alanda etkili oldu. 110 köy tamamen yandı. 23 Ağustos’tan bu yana 170 yangın çıkan Yunanistan’da olağanüstü hal devam ediyor. Şu ana kadar kundakçı olduğu iddiasıyla sorgulanan 100 kişiden 13’ü “kasıtlı yangına sebebiyetten” tutuklandı. Hükümet kundakçı avına çıkmışken, Yunan halkı ise sorumluluğu hükümette görüyor.

27 Ağustos günü Yunanistan’da, Mora Yarımadası’nın yarısının yanması ve 63 kişinin ölmesi ile sonuçlanan orman yangınlarında yeterli önlemi almadığı için hükümet protesto edildi. Atina’daki sol grupların, barış örgütlerinin ve çevre örgütlerinin katıldığı eylemde tepkiler sloganlarla ifade edildi, hükümet istifaya çağrıldı.


AİDS’lileri diri diri gömüyorlar!

AİDS bütün dünyada hızla yayılıyor. Gerek eğitim sorunu, gerek maddi olanaksızlıklar hastalığı tetikliyor. Özellikle yoksul ülkelerde insanların hastalıkla ilgili yeterli düzeyde bilgiye sahip olmamaları ve sağlık hizmetlerinin niteliksizliği AİDS hastaları ile ilgili korkunç önlemleri gündeme getiriyor.

Güney Pasifik’teki Papua Yeni Gine’de AİDS hastalarının akrabaları, HIV virüsünün kendilerine de bulaşmasından korktukları için, hastaları diri diri toprağa gömüyorlar. Hasta yakınları, AİDS taşıyıcısının yaşamasına izin verdikleri taktirde, kendilerinin de öleceğini düşünüyorlar. Yeni Gine’nin özellikle dağlık bölgelerinde bu çok yaygın bir uygulama.

Gün geçtikçe artan AİDS vakalarına rağmen, dünya ölçeğinde hastalığa ilişkin ciddi önlemler alınmıyor. Birçok insanın AİDS’in salt cinsel ilişki yoluyla bulaştığı önyargısını taşıyor olması, hastaların çoğu kez kötü muamelelerle, hakaret vb. ile karşılaşmalarını meşrulaştırıyor. Oysa, Türkiye’de hastanede kan nakli sırasında AİDS bulaştırılan anne-çocuk örneği hafızalarımızda!


Notting Hill Festivali’nde gözaltı terörü!

İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere’ye yerleşen göçmenlerin başlattığı ve o günden bu yana en büyük sokak festivali olarak bilinen Notting Hill Festivali’nin bu yıl 43.’sü düzenlendi. Afro-Karayipliler için tarihsel ve kültürel bir öneme sahip olan festival bu yıl “Her şey özgür olsun!” sloganı ile organize edildi. Festival köle ticaretinin kaldırılmasının 200. yıldönümüne atfedildi. Her yıl ortalama 1,5 milyon insanın katıldığı festivalin ilk gününde 54 kişi gözaltına alındı.


Bangladeş’te devlet terörü sürüyor!

Dakka Üniversitesi’nde öğrenciler ve askerler arasında başlayıp bütün ülkeye yayılan çatışmaların ardından Bangladeş’in ordu destekli yönetimi sokağa çıkma yasağı ilan etti ve bütün ülkede bir cadı avı başlattı.

Olayların merkezi olan Dakka Üniversitesi’nde görev yapmakta olan 2 profesör 23 Ağustos günü gözaltına alındı. Dakka Üniversitesi Öğretmenler Derneği Sekreteri Prof. Enver Hüseyin ile Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Harun Reşid’in nerede alıkonuldukları bilinmiyor. Her iki profesörün de ordu merkezli yönetimin karşısında oldukları ve öğrenci eylemlerini destekledikleri biliniyor. Gözaltına alınan diğer iki profesörün ise Rajşahi kentinden olduğu açıklandı.

Sokağa çıkma yasağını devlet terörünü tırmandırmanın bir aracına dönüştüren yönetim, eylemlere katılan öğrencileri aramaya başladı. Ev baskınları ile öğrenciler gözaltına alınıyor ve baskınlar sırasında şiddet kullanılıyor.

Ülkedeki basın kuruluşları da tehdit altında. Birçok televizyon kanalı, yönetim aleyhine haber yapmamaları konusunda “uyarı” aldı.


Birleşmiş Milletler’den Darfur için tecavüz raporu

Birleşmiş Milletler, Darfur bölgesinde Sudan ordusununa bağlı askerlerin işlediği tecavüz suçlarıyla ilgili rapor hazırladı. Rapor, Sudan hükümetinin geçen Nisan ayında 50 kadın ve çocuğun tecavüze uğramasıyla ilgili soruşturma sözüne ilişkin bir adım atmadığını söylüyor.

Darfur’da konuşlanacak mavi bereli askerlerin tecavüzü engelleyeceğini ve sorumluların yargılanmasına hizmet edeceğini düşünenler var. Ancak “Barış gücü” olarak farklı bölgelere gönderilen birlikler, gittikleri yerlerde hiç de barışı sağlamıyor. Halklara saldırılar ve baskılar daha da artıyor, kadınlar tecavüzden geçiriliyor. Darfur bölgesinde de farklı olmayacak. Kadın ve çocuklar, savaşın en ağır sonuçlarını bir kez daha yaşayacaklar.


Yunanistan’da protesto!

Yunanistan’da işportacılak yapan Nijeryalı bir genç kafetaryada camdan atladı. Kendisini sivil polislerin takip ettiğini söyleyen Nijeryalı genç öldü. Gencin cenazesi 22 Ağustos günü Selanik’te düzenlenen törenle kaldırıldı. Cenaze töreninde çatışma çıktı.

Göçmen olduğu için “tehlikeli” görülen ve sivil polis tarafından izlenen gencin ölümü öfke yarattı. Cenaze töreni sırasında Angellaki Caddesi’nde bulunan devlet kanalı ER-3 taş yağmuruna tutuldu. Eylemcilere saldıran Yunan polisi, gaz bombası ve biber gazı kullanarak göstericileri dağıtmaya çalıştı. Eylemcilerle polis arasında çıkan çatışmada 21 kişi gözaltına alındı. Selanik Polis Karakolu’na götürülen arkadaşları için eylem yapan kitlenin protestosu karakol önünde de sürdü.


 

Avrupa’da ırkçılık yükseliyor!

Avrupa genelinde ırkçılık yükseliyor. Avrupa parlamenterleri bir yandan ırkçılık karşıtı açıklamalar yaparak endişelerini dile getirirken, diğer yandan ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını besleyen ve hatta devlet eliyle yürüten yasalar çıkartıyorlar.

Ciddi bir yabancı nüfusun yaşadığı Almanya, yabancı karşıtlığının dorukta olduğu bir ülke durumunda. Yapılan bir ankete göre 12-25 yaş arasındaki Alman gençlerinin 2’sinden 1’i “Nasyonal Sosyalizm”in iyi yanları olduğuna inanıyor. Gençler arasında gittikçe yaygınlaşan bu inanışın sokaktaki yansıması ise özellikle Almanya’daki göçmenler için ağır oluyor.

Geçtiğimiz hafta Doğu Almanya’nın Mügeln kentinde yaz festivali sırasında 50’ye yakın Alman sokaklarda 8 Hintli’yi kovaladı. Bir pizzacıya sığınan Hintliler hastanelik edildi.

Aynı hafta diğer bir olay ise Almanya’nın Mainz kentinde yaşandı. Burada da şarap festivali sırasında 2 Afrikalı dövüldü. Sudanlı bir kişinin durumu oldukça ağır.

Almanya’nın Saksonya eyaletinde sadece bu yıl başından beri 137 neo Nazi saldırı yaşandığı bildiriliyor

İki Afrikalı’nın yaralandığı olaydan iki saat önce Almanya’nın faşist partisi NPD (Ulusal Demokratik Parti) liderlerinden Udo Voigt, Hitler’in yardımcısı Rudolf Hess’in 20. ölüm yıldönümü vesilesiyle Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesini isteyen bir konuşma yapmıştı. Parlamentodaki diğer partiler cephesinden saldırılara tepki yağsa da, aynı parlamento Almanya’nın yeni Göç Yasası’nın mimarı!