8 Haziran 2007 Sayı: 2007/22(22)

  Kızıl Bayrk'tan
   Devrimci mücadele çağrısını gür sesle
yükseltmenin zamanıdır!
  Polis terörüne yol veren yasa meclisten geçti…
BDSP bağımsız devrimci sosyalist adaylarını açıkladı...
“Sınır ötesi operasyon” tartışmaları
Rant kavgası nedeniyle DYP-ANAP birleşmesinin sonu geldi!
Dinar’da ortaya saçılan pislik!
  Düzen partileri söylemde bile asgari ücretin adını anmıyorlar...
  ÖSS’ye ve geleceksizliğe karşı Liselilerin Sesi yükseliyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Ne seçim, ne meclis, ne Amerikancı-İMF’ci kokuşmuş düzen partileri!.. Çözüm işçilerin ve emekçilerin devrimci ücadelesinde!..
  BDSP’nin seçim çalışmalarından.
  G8 protestolarından...
  G8 günlüğünden...
“Direniş verimlidir!”
  Artık örgütlenme zamanı / Mumia Abu-Jamal.
  Lübnan’da çatışmalar devam ediyor!
  Seçimler ve devrimci yurtsever tavır / III - M. Can Yüce
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ÖSS’ye ve geleceksizliğe karşı Liselilerin Sesi yükseliyor!

“Öğrenci Sömürü Sınavı Kaldırılsın!” Şenliği başarıyla gerçekleştirildi!

İstanbul Liseli Gençlik Platformu’nun hazırlıklarını 1 Mayıs’ın hemen ardından başlattığı “Öğrenci Sömürü Sınavı Kaldırılsın!” Şenliği başarıyla gerçekleştirildi.

Ön çalışması süresince İstanbul’un dört bir yanında afişler yapılarak, el ilanları kullanılarak, ÖSS’nin kaldırılması talebiyle 3 bine yakın imza toplanarak duyurusu yapılan şenlik, 3 Haziran günü Muammer Karaca Tiyatrosu’nda 300’e yakın bir katılımla gerçekleşti.

Etkinlik saat 12.00’de, Yaşar Kemal’in “Merhaba” şiirinin okunmasıyla başladı. Sunucuların şenliğin anlam ve önemine ilişkin konuşmalarının ardından etkinliğin açılış konuşmasını yapmak için bir İLGP’li söz aldı. Açılış konuşmasında liselilerin ÖSS geleceksizliğine mahkum olmadığı, ancak bu tabloyu değiştirebilecek tek şeyin gelecek için mücadele etmek olduğu vurgulandı.

İLGP’nin açılış konuşmasının ardından Ekim Gençliği adına şenliği selamlayan bir konuşma yapıldı. Konuşmada eğitim alanında yaşanan dönüşümlerin bütünlüklü çerçevesi çizildi ve liseli gençliğin sorunları ile üniversiteli gençliğin sorunlarının kökeninin aynı olduğu vurgulandı. Ekim Gençliği adına yapılan konuşma birleşik ve örgütlü mücadele çağrısı ile son buldu.

Ardından Yersiz Oyuncular sahneye çıktı. Doğaçlama tiyatro yapan bu grup, salondaki izleyicileri de oyuna katarak oldukça canlı bir performans sergiledi. Üç ayrı kısa bölümden oluşan doğaçlama oyunun özellikle ilk bölümü ilgi çekiciydi. Seyircilerin yönlendirmesiyle ÖSS’yi oyunlaştıran tiyatrocular, doğaçlama sahneledikleri oyunun sonunda ÖSS’ye karşı örgütlü mücadele çağrısında bulundular.

Yersiz Oyunculardan sonra Eğitim-Sen İstanbul 2 No’lu Şubesi adına Hasan Toprak bir konuşma yaptı. ÖSS’ye karşı verilecek mücadelenin tek başına yetersiz kalacağını, mücadelenin bir bütün olarak ÖSS’yi de yaratan sistemi hedef alması gerektiğini vurguladı. Öğrenci ve öğretmenlerin birleşik mücadelesinin öneminden söz etti.

Hasan Toprak’ın konuşmasından sonra lise ve dershanelilerin oluşturduğu müzik gruplarına geçildi. İlk olarak Grup GÖÇ sahneye çıktı. Üç parça seslendiren grup oldukça iyi program sahneledi. Böyle bir şenlikte yer almanın kendileri için ciddi bir anlam taşıdığını vurgulayan grup, son parça olarak Ulucanlar şehitleri için kendilerinin sözlerini yazdığı ve bestelediği bir parçayı söylediler.

Ardından sahneye Grup Meyman çıktı. Yine üç parça söyleyen Grup Meyman, Kartal İLGP adına bir konuşma yaparak etkinliği selamladı.

Vefa Anadolu Lisesi müzik grubu ise dershanede ÖSS denemeleri olduğu için etkinliğin ilk kısmına yetişemedi. İlk bölümde son olarak sahneye Grup Keops çıktı. Farklı dillerden şarkılar söyleyen Grup Keops da katılımcılar tarafından ilgi ile izlendi. Ardından etkinliğe 20 dakika ara verildi.

Etkinliğin ikinci bölümü “Hasan Hüseyin’in Haziran’da ölmek zor” şiirinden bir bölüm ile başladı. Ardından 3 Haziran günü Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü olduğu için “Şiirlerle Nazım Hikmet” başlıklı bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından devrim ve sosyalizm davasında şehit düşmüş tüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Saygı duruşu sonrası eski bir Kavel işçisi ve şu an Emekli-Sen üyesi olan Ramazan Ergezer, Nazım Hikmet’in üç şiirini okudu. Ayakta alkışlanan Ergezer’in ardından Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına eski bir ALGP’li konuşma yaptı. Konuşmada seçim süreci ve düzen partilerinin iç yüzü teşhir edildi. Liseli gençliğin işçi sınıfının yanında saf tutması çağrısı yapıldı.

BDSP konuşmasının ardından 9 Haziran’da gerçekleşecek olan “ÖSS duvarını yıkalım!” şiarlı mitinge katılmaya çağıran bir konuşma yapıldı. İLGP’li bir yoldaşın yaptığı konuşmada mitinge katılımın önemi vurgulandı, mitingin içeriği aktarıldı.

Ardından Hasan Sağlam sahneye çıktı. Zazaca türkülerin yanısıra Kazım Koyuncu’dan da bir türkü seslendirdi. Liseliler Hasan Sağlam’ı ayakta alkışladılar. Zazaca Çav Bella’yı söyleyerek programını bitiren Hasan Sağlam’ın ardından salonda “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm”, “Yeni Ekimler için ileri” sloganları atıldı.

Hasan Sağlam’dan sonra Hasan Hüseyin’in Kızılırmak şiiri ile Grup Kızılırmak sahneye çıktı. Grup 20 dakika kalabileceğini söylemişti. Ancak salondaki atmosferin de etkisiyle 40 dakika sahnede kaldılar. Birçok türkü söyleyen Kızılırmak halay parçası çalmaya başladığında salonun fiziki koşullarına karşın liseliler halaya durdular. Ardından Çav Bella’nın Türkçe versiyonu ile programlarını bitirdiler. Çav Bella bütün bir salon tarafından ayakta ve gözle görülür bir coşkuyla söylendi. Marş bitiminde “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları atıldı.

Kızılırmak’ın sahneden inmesinin ardından bir İLGP’li tarafından kapanış konuşması yapıldı. Konuşmada İLGP’nin aylardır sürdürdüğü faaliyet vurgulandı ve “önümüzde 2 sınav vardı. Bugün hep beraber birincisini başarıyla vermiş olduk. Şimdi 9 Haziran’da olacak ikinci sınava hazırlanmamız gerekiyor!” dendi.

Kapanış konuşmasının ardından etkinlik sona erdi. İstanbul’un dört bir yanından, 40’tan fazla dershane ve liseden öğrencilerin katıldığı etkinliğe Grup Fırtına ve Tersane İşçileri Birliği mesaj gönderdi. 250’yi aşkın katılımın tamamına yakınının liseli olması, etkinliğin coşkusunu gözle görülür bir biçimde artırdığı gibi, başarısının da temel belirleyeni oldu.

Şimdi İstanbul Liseli Gençlik Platformu olarak 9 Haziran’da gerçekleşecek olan mitinge yürüyoruz! Bugün liselilerin sesi ÖSS’ye karşı türkülerle, marşlarla yükseltildi. ÖSS’ye karşı birlik ve beraberliğimizin gücünü ve coşkusunu açıkça hissettik. Yarın bu gücü ve coşkuyu alanlara taşıyacağız. 9 Haziran’da Liselilerin Sesi ÖSS’ye karşı atılan sloganlarla yükselecek!

İstanbul Liseli Gençlik Platformu


İÜ Bahar Şenliği gerçekleşti

Senelerdir kapatılmak istenen İÜ Öğrenci Kültür Merkezi’ne (ÖKM) geçen dönem provokatif bir saldırı gerçekleşmişti. Polis ve idare destekli faşistler tarafından ÖKM tahrip edilmişti. Arkasından ÖKM uzunca bir süre kapatılmış, kulüp faaliyetleri durdurulmuştu.

Sene başında ise valilik, muhalif şenlikleri yasaklamış, öğrencilere kendi yoz şenliklerini alternatifsiz bir seçenek olarak sunmuştu. Ülke genelinde de öğrencilerin düzenledikleri şenliklerde terör estirilmişti.

Öğrenci şenliklerine yapılan saldırılara karşı 1 Haziran günü ÖKM’nin düzenlediği şenlikle anlamlı bir yanıt vermiş olduk. 29 ve 30 Mayıs günleri çeşitli etkinliklerle başlayan şenlik 31 Mayıs günü Biyoloji Bölümü bahçesinde yapılan konser ve etkinliklerle sona erdi.

Cahit Berkay, Yasemin Göksu, Erdal Bayrakoğlu, YTÜ Bağlama Ekibi, Perküsyon Grubu ve Grup Yorum türkü ve marşlarıyla aramızdaydılar. Halkoyunları ekipleri Diyarbakır ve Antep yöresi oyunlarını sunarken, ÖKM Sahnesi Dario Fo’nun Japon Kuklası oyununu sergiledi. Tiyatro ve halkoyunları kitle tarafından ilgiyle izlendi. Öğrenciler tüm türkülere, marşlara ve halaylara coşkuyla katıldılar.

Oldukça coşkuyla geçen şenlikte, İstanbul Üniversitesi’nde yaşanan fakülteler arası geçiş yasağının son bulması için sürdürülen kampanya anlatılarak, destek çağrısı yapıldı. Şenliğin bu coşkulu ve politik atmosferi şenlik alanına girmeye çalışan faşistler ve bunu bahane eden güvenlikler tarafından provoke edilmek istendi. Fakat faşistler devrimci öğrenciler tarafından alandan çıkartıldı. Provokasyon devrimci ve demokrat öğrencilerin kararlı tutumuyla boşa düşürüldü.

Şenliğe yaklaşık 500 kişi katıldı.

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği

ÖSS’ye ve geleceksizliğe mahkum değiliz!

ÖSS duvarını yıkmak için 9 Haziran’da Kadıköy’e!

Bir ÖSS daha yaklaşıyor… İki milyona yakın genç yeni hayaller kuruyor… Bir avuç asalak yüzbinlerce gence pembe gelecek yalanları dağıtıyor… Ve bir kenarda tüm bu olanları denetleyen asalaklar yeni hayaller kuruyor… Yani koca bir sistem hayaller üzerinden dönüyor.

Liseli gençliğin tamamı için geleceksizlik anlamına gelen ÖSS, 17 Haziran günü gerçekleştirilecek. Her sene olduğu gibi bu sene de sınava girenlerin büyük çoğunluğu elenecek, yine yüzlerce okul birincisi açıkta kalacak.

Özünde eşitsizlik olan bu sistem, tümüyle haksız ve adaletsizdir. Daha işin en başından binler bu sınavın dışına itiliyor. Dershanelere milyarlar dökemeyen, okullarda toplanan paraları veremedikleri için sınıfları temizleyen annelerin, çatıyı aktarırken ölen babaların çocuklarıdır dışarı itilenler… Anadilini konuşması yasaklanarak yabancı bir dilde düşünmesi ve anlaması beklenen, sınav sonrasında ise utanmadan en başarısız ilan edilenlerdir dışarı itilenler… Çocuk sayılacak yaşta fabrikalarda, atölyelerde sabahlamaya başlayan, azgın sömürü çarkları arasında büyüyen genç işçilerdir dışarı itilenler… Kısacası toplumun aylık geliri 1.600 YTL’nin altında kalan %80’idir dışarı itilenler.

Kazananlar yarışa girmeden önce bellidir. Belirleyici olan başarı değil hangi sınıfsal kesime ait olunduğudur. Parası olmayanın okuyamayacağı, üniversiteyi kazanmak bir yana, bu eşitsiz yarışın bir parçası dahi olamayacağı bir düzenektir karşımızda duran.

Kaldı ki “büyük bir başarı” sonucunda üniversiteye girebilen, hatta mezun olabilen emekçi sınıflara mensup bir öğrenci de bu geleceksizlik kıskacından kurtulabilmiş değildir. Sonuçta onu bekleyen diplomalı işsizlik ya da en fazla sömürü çarklarının arasında öğütülen bir yaşam olacaktır.

ÖSS’nin ve bir bütün olarak sınav sisteminin bir diğer yansıması ise toplamda eğitim sürecine yaptığı etkilerdir. Zaten eğitim sisteminin her alanında hakim olan anti-bilimsel ve ezberci eğitim anlayışı ÖSS’de doruk noktasına ulaşmıştır. Biz öğrenciler eğitim almak yerine belirlenmiş kalıpları ezberlemeye mecbur bırakılıyoruz. Örneğin bir matematik probleminin çözümü için, konuya hakim olup farklı çözüm yolları geliştirebilmek yerine, çoktan seçmeli sınav tipinin bir getirisi olan kısaltılmış formüllerle edinmemiz gereken bilgilerin üzerinden atlıyoruz. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir.

Ezberci eğitimin ve anti-bilimsel bir metod olan sınav sisteminin doğal sonucu öğrenmeye yabancılaşma, körüklenen rekabet duygusu, yalnızlaşma ve asosyalleşmedir. Sınav, belirgin olarak gelecek kaygısı taşımayan, ekonomik sıkıntı çekmeyen liseliler için salt bir sosyal statü belirleme aracı olarak bile yoğun bir baskı anlamına gelmektedir.

Ekonomik ve sosyal planda sıkıntı çeken emekçi sınıflara mensup liselilerde ise bu, sistemin tek alternatif olarak göstermesiyle birlikte, açık bir varlık-yokluk ikilemine dönüşmektedir.

Kısacası; ÖSS geleceksizliktir; sömürüdür; yabancılaşmadır; yalnızlaşmadır; ticari eğitimdir; intihardır; baskıdır; bugünün olmayan, geleceğin olamayacak yanıdır… Tüm bunları tuğla edip karşımıza dikilen duvardır.

Bu duvarı aşmanın yolu ise yüzyıllardır değişmedi: Sesini yükseltmek! Bugün, geleceğimize ördükleri sömürü duvarının üzerine yürüyoruz; harcı yabancılaşma, baskı, yalan olan; sınav stresi altında ezilen arkadaşlarımızın kanıyla büyüyen bu korku duvarının… Ve biz bu duvarı yıkmaya talibiz!

9 Haziran’da Kadıköy’deyiz!

ÖSS karşısındaki duyarlılığı güce dönüştürmek, düzenin pervasız saldırılarının karşısına liselilerin dinamizmi ile çıkabilmek çabasıyla örgütleyici bileşenlerinden biri olduğumuz “ÖSS Duvarını Yıkalım!” mitingi 9 Haziran günü saat 14:00’te Kadıköy’de gerçekleşecek.

Öğrenci Sömürü Sınavı karşısında tutum alan, bu sınava karşı olan tüm liselileri İLGP pankartının arkasında Liselilerin Sesi’ni yükseltmeye davet ediyoruz! Biz sesimizi yükselttikçe engelleri aşacağız! Biz sesimizi yükselttikçe umut dolu yarınlara bir adım daha yaklaşacağız! Biz sesimizi yükselttikçe kazanacağız!

İstanbul Liseli Gençlik Platformu


 

“Öğrenci Sömürü Sınavı Kaldırılsın!” Şenliği’nin ardından…

ÖSS karşıtı kampanya çalışmaları

İLGP olarak “Öğrenci Sömürü Sınavı kaldırılsın!” şiarı ile örgütlediğimiz şenliği 3 Haziran günü gerçekleştirdik. Şenlik çalışmalarından önce dönem başından beri devam eden ÖSS karşıtı kampanyamız referandumla başlamıştı. 2 bine yakın referandum sonucuna göre liselilerin azımsanamayacak çoğunluğunun ÖSS’ye karşı olduğu ortaya çıktı. Referandum çalışması sırasında liselilerle ÖSS ve ÖSS’nin getireceği “gelecek” üzerine tartışmalar yaptık. ÖSS’ye karşı olmanın, özünde eşitsizliğe, paralı eğitime ve geleceksizliğe karşı koyuş anlamına geldiğini görmüş olduk. Referandum çalışması film gösterimleri, söyleşiler vb. etkinliklerle devam etti.

“Öğrenci Sömürü Sınavına hayır!” şenliği ön hazırlıkları

3 Haziran’daki şenliği gerçekleştirme kararı alırken, ÖSS karşıtı tepkinin güçlü bir şekilde açığa çıktığı, bizlerin ÖSS’ye ve temelde bu sisteme neden karşı çıktığımızı ifade edebilmeyi hedefliyorduk. ÖSS’nin liselileri geleceksizliğe mahkum eden, özünde toplumsal yapıdaki eşitsizlikten beslenen bir sistem olduğunu anlatmak, bu sisteme karşı örgütlü mücadelenin önemine ve gerekliliğine vurgu yapmak hedefiyle davrandık. Bu yanıyla şenliği ÖSS karşıtı kampanyamıza soluk kazandıracak bir araç olarak gördük ve ÖSS karşıtı mücadeleyi daha kitlesel bir hale getirebilmek için kampanya hazırlıkları çerçevesinde çeşitli araçlar kullandık.

Bu çerçevede ÖSS karşıtı bir imza kampanyası başlattık. Okullarımızda, dershanelerimizde, sokaklarımızda mümkün olduğunca çok imza toplayarak, hem liselilerin kendi sorunlarının çözümü için bir adım atmasını sağladık hem de bu sayede daha fazla liseliyle tanışarak, ÖSS karşıtı kampanyamızı ve örgütlediğimiz şenliği anlatma imkanı bulduk. Özellikle açtığımız imza standları bu noktada fazlasıyla anlamlı oldu. Standda tanıştığımız birçok liseli ÖSS üzerine yaptığımız tartışmalar sonucunda şenliğimize katılmak ve kampanyamıza destek vermek istediklerini belirttiler. Aynı zamanda şenliğin ön hazırlığını yaparken bütün bölgelerde yaygın afiş kullanarak şenlik çağrımızı daha geniş kitlelere ulaştırmaya çalıştık.

“Öğrenci Sömürü Sınavına Hayır!”

300’e yakın kişinin katıldığı şenlik başından sonuna kadar büyük bir coşkuyla sürdü, şenliğin ön hazırlıklarını yaparken hedeflediğiz ÖSS karşıtı tepkinin dışavurulması somutlanmış oldu. ÖSS karşıtı mücadelenin salt eğitim sistemine değil aslında bu eğitim sistemini yaratan ve işçi-emekçi kesimden gelen liselilerin eğitim almasını zorlaştıran düzene karşı mücadele ile birlikte düşünülmesi gerektiği vurgusu güçlü bir şekilde yapıldı. Şenlik esnasında “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yeni Ekim’ler için ileri!” sloganları büyük bir coşkuyla atıldı.

Şenlik İLGP olarak verdiğimiz mücadelede anlamlı bir araç oldu, yeni bir soluk kazandırdı. Kazandığımız deneyim ve birikimi gelecek dönem mücadelemizde basamak yapacak, mücadelemizi daha ileriye taşıyacağız.

İstanbul Liseli Gençlik Platformu