10 Kasım 2006 Sayı: 2006/44 (44)
  Kızıl Bayrak'tan
   İstanbul İşçi Kurultayı öncü işçileri göreve çağırıyor!
  Ecevit’in ölümü işçi ve emekçilerin bilincine yönelik bir saldırıya dönüştürüldü…
  Azılı bir devrim düşmanı, azılı bir Kürt düşmanı ve sinsi bir emekçi düşmanı!..
  Ecevit’in zor ölümü!
Ecevit’in misyonu ve sendikacıların gözyaşları
YÖK protestolarından.
6 Kasım’da yansıyanlar…
 Burjuva ideolojik egemenliğe karşı mücadele ve sınıf hareketi (Orta Sayfa)
  “Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı” çalışmalarından…
  Sınıf bilinçli işçiler Kurultay’a çağırıyor!..
  Vi-Ko Elektrik’te sendikal örgütlenmeye patron saldırısı
  UNO patronu işçilerin sendikalaşma talebine saldırıyor!
  ODTÜ’de soruşturma terörü: Baskılar bizi yıldıramaz!
  Nikaragua halkı Amerikan tehditlerine boyun eğmedi!
  ABD-İsrail ikilisi Lübnan’da iç çatışmaları kışkırtıyor
  Siyonistlerden Beyt Hanun’da Nazi uygulamaları!
  Irak hezimeti neo-faşist çetenin birliğini parçaladı
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Sınıf bilinçli işçiler Kurultay’a çağırıyor!..

“Örgütlü olursak barbarlık düzeninden kurtulabiliriz!”

Çürümüş vahşi kapitalist sistem işçi sınıfının kaderi ve kurtuluşu olamaz! İstanbul İşçi Kurultayı işçi sınfının kendi geleceğini kurması için örgütlü mücadele çağrısıdır. İşçiler ancak örgütlü olabilirlerse barbarlık düzeninden kurtulabilirler. İstanbul İşçi Kurultayı işçi sınıfının tıkanan mücadelesine yol gösterecektir.

Anadolu Yakası Telekom’dan işçileri

İşçileri İstanbul İşçi Kurultayı’na katılmaya çağırıyoruz!

Sömürü düzeni işçi sınıfını her geçen gün daha zor koşullar içine itiyor, bizleri örgütsüzleştirip kimliksizleştiriyor. Bizler ise sömürü düzeninin bu azgın sömürüsü altında ezilen milyonlar olarak, böylesi zor bir süreçte işçi sınıfına birleştiğinde, örgütlü davrandığında bir sınıf olarak tarihin seyrini değiştirecek tek devrimci sınıf olduğunu kurultay vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz.

12 Kasım’da toplanacak olan İstanbul İşçi Kurultayı’na tüm işçi ve emekçilerin katılarak bu onurlu kavgada herkesi yer almaya çağırıyoruz. Unutmayalım ki, kurtuluş tek başına olamaz ya hep beraber bu köhne düzeni yıkacağız ya da bizleri bekleyen kölece çalışma koşullarına mahkum olacağız. 12 Kasım Pazar günü İstanbul İşçi Kurultayı’nda buluşalım!

Çelik Dirsek A.Ş.’den işçiler

“Tek yumruk olup ilerlemeliyiz!”

Bizler Kale Kilit Fabrikası’nda çalışan metal işçileriyiz. 12 Kasım’da yapılacak olan İstanbul İşçi Kurultayı’nı çok önemsiyoruz. Sınıf hareketinin dibe vurduğu bir dönemde böyle bir kurultayın yapılacak olması çok önemli. Biz, işçi sınıfıyız, bu sınıfa mensup işçileriz. Geleceğimizi kendi ellerimizle belirlemek, ancak ve ancak bir araya gelip sorunlarımızı tartışarak, fikir birliğine varıp gücümüzü birleştirmekle mümkün. İşte bu kurultay, bunun mütavazi ama cüretkar bir adımı. Bizler işçi sınıfını oluşturan bireyler olarak tek yumruk olup ilerlemeliyiz. Birbirimize olan güvensizliğimizi kırmak ve yalnız olmadığımızı görmek için bu kurultaya katılacağız. Tüm sınıf kardeşlerimizi de sınıfa karşı sınıf kurultayına bekliyoruz.

Yaşasın işçilerin birliği!

Kale Kilit’ten işçiler


“Örgütlü ve bilinçli bir sınıf hareketiyle geleceği kazabiliriz!”

Gittikçe artan saldırıların, sosyal hak gasplarının ve sömürünün ağırlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Tüm bu saldırılara karşı koymanın, yeni haklar talep edip kazanmanın ancak örgütlü ve bilinçli bir sınıf hareketiyle mümkün olacağını bilmeliyiz. Bu açıdan İstanbul İşçi Kurultayı’nın, işçi sınıfının bilinçlenmesi ve örgütlü bir mücadele yürütebilmesi yolunda atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Samet Kalıp işçileri olarak, tüm sınıf kardeşlerimizi sorunlarına duyarlılık göstermeye ve sorunlarımıza çözüm yollarının tartışılacağı İstanbul İşçi Kurultayı’na çağırıyoruz.

Samet Kalıp’tan işçiler


Cehennemden kurtulmak için İstanbul İşçi Kurultayı’na katılalım!

Biz tersane işçileri olarak oldukça ağır ve yorucu çalışma koşullarında çalışıyoruz. Bu da yetmezmiş gibi hemen her gün işçi arkadaşlarımızdan birini “iş kazaları”nda yitiriyoruz. Asalak tersane patronları daha fazla kâr uğruna bizleri gece-gündüz demeden sömürüyorlar. Aylardır İstanbul İşçi Kurultayı çalışmalarını takip ediyorum ve bu çalışmalara destek olmaya çalışıyorum. Şimdi ise kurultay çalışmalarının son haftasına gelmiş bulunuyoruz. Buradan tüm tersane işçisi kardeşlerime ve İstanbul’un dört bir yanında bizimle benzer koşullarda çalışan sınıf kardeşlerime sesleniyorum. 12 Kasım günü o salonu dolduralım ve insanca bir yaşam ve özgür yarınlar için bir adım atalım!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

Yıldırım Tersanesi’nden işçiler

Gücümüzü, sesimizi Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’nda birleştirelim!..

Sermaye sınıfı bizleri açlığa, yoksulluğa, köleliğe mahkum etmek istiyor. Sermaye bizlere bu koşulları dayatarak bizleri örgütsüz, yalnız bırakmak istiyor. İstanbul İşçi Kurultayı ise, işçi sınıfının üst üste binmiş sorunlarına çözüm üretme yolunda atılmış önemli bir adım. Böyle bir adımı daha ileriye taşımak ise biz işçilerin boynunun borcudur. Bizler de çalıştığımız fabrikalardan kurultaya katılım sağlayacağız ve diğer sınıf kardeşlerimizi de bu kurultaya katmaya çalışacağız. Bu yüzden tüm işçi kardeşlerimizi sömürüden ve zincirden kurtulmak için 12 Kasım’da toplanacak olan kurultaya davet ediyorum ve herkesi kendi kürüsüsüne sahip çıkmaya çağırıyorum.

Konvayör’den işçiler

“Yaşasın sınıfa karşı sınıf mücadelemiz!”

Hadımköy’de üretim yapan bir metal fabrikasında çalışıyorum. Bildiğimiz gibi bu ülkede emeğini satarak yaşamak çok zor. Zor çünkü; aldığımız ücret, çalışma koşullarımız, yaşadığımız hayat, geçmişte yaşamış olan kölelerden hiçbir farkı yok. Aldığımız ücret insanca yaşamaya yetmiyor. Çalışma koşullarımız insanlık dışı koşullar.

Peki bizler ne yapıyoruz? Bunlara karşı tamamen örgütsüz, dağınık, bireysel davranarak sorunun gerçek kaynağını görmüyoruz. Asıl sorun, iki temel sınıf arasında yatıyor. Biri kendini var edebilmek için diğer sınıfı sömürüyor. Bizler tam da bu sömürülen sınıfın mensuplarıyız. Çünkü fabrikalarımızda patron daha fazla kâr elde edebilmek için bizleri düşük ücret ve daha az masrafla çalıştırmak istiyor. Durum böyle olunca bizler insanca yaşmak istiyorsak, fabrikalarda, patronlara yani sömüren sınıfa karşı mücadele etmeliyiz. 12 Kasım’da İstanbul merkezli düzenlenecek olan Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’na bizler de sınıfımızın bireyleri, fabrikalardan işçiler olarak örgütlü bir tarzda katılmak için çalışma yürütüyoruz. Ve bütün sınıf kardeşlerimizi böyle bir süreçte sınıfa karşı sınıf tavrı almaya çağırıyoruz.

Teknogon işçisi

İnsanca bir yaşam, özgür bir gelecek için kurultayda birleşelim!

Gözünü kâr hırsı bürümüş tersane patronları bizleri insan yerine koymuyorlar. Onlar için biz ölmüşüz, kalmışız bunların hiçbir önemi yok. Onlar en kısa sürede denize kaç gemi indirebileceklerini düşünürler. Evet bu havzada 25 bin işçiyiz fakat bir avuç asalağın karşısında hiçbir şey yapamıyoruz. Çünkü bizler gücümüzün farkında değiliz. Birçoğumuz yanıbaşımızda ölen arkadaşlarımızın cenazesine dahi katılmıyoruz, korkuyoruz.

Haftalardan beri gittiğimiz, dolaştığımız her yerde İstanbul İşçi Kurultayı’nın afişlerine, bildirilerine rastlıyoruz, biz de bulunduğumuz havzada bu çalışmalara destek veriyoruz.

İşçiler, kardeşler; tüm bu emeklerimiz boşa gitmemeli ve 12 Kasım günü tüm gücümüzle kurultaya katılmalıyız, destek vermeliyiz. İstanbul’un her yanından yapılan bu çağrı yanıtsız kalmamalı!

Torlak Tersanesi’nden işçiler

Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’nda gücümüzü birleştirelim!

Kapitalist sömürü düzeninde işçi sınıfı yönünü belirlemek için biraraya gelmeli ve safını belirlemelidir.

Ne yazık ki hayatı yaratan işçiler gerçek gücünün farkında değil. Biraraya geldiğimizde, güçlerimizi birleştirdiğimizde bu sömürüyü sona erdireceğimizi göreceğiz. Biz Alkom işçileri olarak tüm işçileri, Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’nda güçlerini birleştirmeye, mücadele hattını tayin etmeye çağırıyoruz.

Alkom’dan işçiler

“Yıkalım bu köhne düzeni biz başka bir alem isteriz!”

Bir sınıfın neferleri olarak biz işçiler, sendikalı veya sendikasız olmamıza rağmen örgütsüzüz. Çünkü patronların saldırıları karşısında gücümüzü, birliğimizi sağlayamıyoruz. Çünkü yaşadığımız sorunların nereden kaynaklandığını göremiyoruz. Görenlerimiz de birbirinden habersiz bir şekilde yaşıyorlar. Halbuki kendi tarihimize biraz baksak örgütlendiğimizde, birlik olduğumuzda gücümüzün nasıl bir deprem yaratacağını çok kolay görebiliriz.

Mücadelemizin önünde birçok engel, birçok sorun olabilir. Ancak bu engeller aşılamayacak engeller değildir. Yerel kurultaylardan beri çalışmalara katılıyoruz ve şimdi de önümüzde Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı var. Adı üzerinde bu kurultay bizleri azgınca sömürenlerin düzenine karşı toplanıyor, bu kurultay bizlerin izlemesi gereken rolü tartışmak, tartıştırmak için toplanıyor. Herbirimiz İstanbul İşçi Kurultayı için az veya çok emek harcadık, ter döktük. Öyleyse 12 Kasım günü de Çağlayan’da yapılacak olan kurultayda tüm coşkumuzla, tüm inancımızla yer almalıyız.

Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!

Adel’den işçiler


Bizler baretlerimizle İstanbul İşçi Kurultayı’ndaki yerimizi alacağız!

İstanbul İşçi Kurultayı 6 ayrı bölgede işçilerin örgütlediği yerel kurultaylara dayanarak örgütlendi. Bu kurultaylardan biri de Tersane İşçileri Kurultayı olmuştu. İstanbul İşçi Kurultayı’nın ise işçi sınıfının örgütsüzlüğüne, dağınıklığına, özgüven yoksunluğuna bir parça müdahale imkanı yaratabilmesi koşullarında anlamlı bir çaba olacağı inancını taşıyoruz.

Bu kurultay çalışmasının başarılı olabilmesi biraz da bizim gibi ilerici, öncü, bilinçli işçilerin çabasına bağlıdır. Biz bu gündemleri işçi arkadaşlarımıza ne kadar iyi anlatırsak işçi kurultayı o kadar başarılı olur. Buradan kendisine işçiyim diyen, emeğimle, alınterimle geçiniyorum diyen tüm işçileri 12 Kasım’da kendisi için ayrılan kürsüye bekliyoruz.

Başta tersane işçileri olmak üzere, işçi ve emekçileri 12 Kasım’da kurultayda buluşmaya çağırıyoruz. Bizler tersane işçileri olarak baretlerimizle İstanbul İşçi Kurultayı’ndaki yerimizi alacağız.

Gemak Tersanesi’nden işçiler


Selam olsun İşçi Kurultayı’na!

Bizler Oktaş Oluklu Mukavva işçileri olarak “Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’ında yerimizi alacağız. İşçi sınıfının haklı mücadelesini bizden sonraki kuşaklara aktarmak için bu kavganın takipçisi olacak ve genç kuşaklara güneşli günler armağan etme umudunu taşıyacağız.

Bu kurultay aynı zamanda, bugüne kadar işçi sınıfı adına verilmiş mücadelenin, bu mücadelede ödenmiş bedellerin takipçisi olacaktır.

Biz işçiler, sistemli olarak baskı ve sömürüye maruz kalıyoruz. Sendika hakkımız yasal-fiili engellerle yok sayılıyor. Bu hakkı kazanmak için bedel ödemeye devam ediyoruz. Haklarımızı korumanın ve yeni haklar kazanmanın yolu örgütlü bir sınıf olmamızdan geçiyor. İşçilerin birliği ve beraberliği sermayeye inecek en ağır tokat olacaktır.

Öyleyse tüm duyarlı işçiler elele, omuz omuza vererek bu haklı mücadelede yerimizi almalıyız. Tüm işçi arkadaşlarımızı ezilenin ezene karşı verdiği bu onurlu mücadeleye davet ediyoruz.

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

Oktaş Oluklu Mukavva’dan işçiler

Köle değil işçiyiz, 12 Kasım’da sınıfa karşı sınıf kurultayındayız!

Merhaba işçi arkadaşlar,

Yoğun çalışma saatleri, düşük ücretler ve sendikasız çalışma koşullarında çalışan tekstil işçileriyiz. Bugünlerde işçiler fabrikalarda asgari ücret konuşuyor. Evet bu sefer susmayalım ve insanca yaşamaya yeten, vergiden muaf bir ücret talebiyle mücadeleyi yükseltelim.

Arkadaşlar, 12 Kasım günü toplanacak olan “İnsanca bir yaşam, özgür bir gelecek için Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı”na destek vermeliyiz. Bizler Beşyol’dan tekstil işçileri olarak kendi sınıf çıkarlarımızı savunmak, sorunlarımızı tartışmak için 12 Kasım’da işçi kurultayında yerimizi alacağız. Tüm sınıf kardeşlerimizi kurultayda yerini almaya çağırıyoruz.

Kurtuluş yok tek başına ya hep bareber ya hiçbirimiz!

Birleşim, örgütlenelim, kazanalım!

Beşyol’dan tekstil işçileri


Tüm işçileri kurultaya katılmaya ve güç vermeye çağırıyoruz!

İstanbul İşçi Kurultayı işçilerin sorunlarından çok çözüm önerilerinin tartışıldığı özgür bir kürsü olmalıdır. İşçi sınıfının kendine güven duyabileceği ve sorunlarına karşı daha duyarlı hale gelebileceği bir kürsü olmalıdır. Silvan işçisi olarak İstanbul İşçi Kurultayı’nı bizlerin özgürce konuşabileceği bir kürsü olarak görüyor, tüm işçileri kurultaya katılmaya ve güç vermeye çağırıyorum.

Silvan’dan işçiler


“Kurultayın birliğimizi güçlendirmenin ve sesimizi duyurmanın bir kürsüsü olmasını diliyorum!”

İstanbul İşçi Kurultayı’nı, işçilerin bilinçlenmesi için olumlu bir adım olarak görüyorum. Kurultayın birliğimizi güçlendirmenin ve sesimizi duyurmanın bir kürsüsü olmasını diliyorum! Bizler için bu kurultay belki bir kıvılcım olacak. Çalışma ve yaşam koşullarımızdan memnun değilsek İstanbul’daki işçiler olarak bu kurultayda yeralmamız gerekiyor.

Silvan işçisi

KHK: “12 Kasım’da Kurultay’da buluşalım!”

İstanbul İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi 8 Kasım günü Taksim Galatasaray Postanesi önünde yaptığı basın açıklaması ile “Tüm işçi ve emekçileri, sınıfın ileri kesimlerini, devrimcileri, ilerici sendikacıları, emekten yana güçleri 12 Kasım’da İnsanca Bir Yaşam ve Özgür Bir Gelecek İçin Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’na” çağırdı.

Kurultay Hazırlık Komitesi adına basın açıklamasını Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu okudu. Açıklamada şunlar söylendi:

“Sınıf devrimcileri olarak bizler bugün en yakıcı sorunun işçi sınıfı ve emekçilerde biriken öfke ve tepkinin, mücadele ve direniş potansiyelinin bir avuç asalağın, emperyalist barbarların iktidarını yıkacak bir kuvvete dönüşmesini sağlamak olduğunu biliyoruz. Toplumsal yaşamın her alanında ‘Sınıfa karşı sınıf’ çizgisinde, kapitalizme karşı sosyalizm programında net bir tutum, açık bir ısrar ve sınıf mücadelesinde militanca bir fedakarlık gösterilmeden bunun başarılamayacağını da biliyoruz. Bizler ayları bulan yoğun çaba ve emeğin ardından fabrika fabrika, ev ev, bölge bölge, havza havza düzenlediğimiz toplantılarla, bildirilerle, afişlerle, anketlerle, seminerlerle, bültenlerle, işçi sınıfına seslendik. İşçi sınıfını ‘Sınıfa karşı sınıf’ tutumunun bir ifadesi olarak devrimci sınıf mücadelesini yükseltmeye çağırdık.

Sınıfın ileri kesimleriyle, ilerici sendikacılarla, öncü işçilerle, dışımızdaki devrimci güçlerle Kurultay’ın gündemlerini, sınıfın örgütlenmesinin ve mücadelesinin önündeki engelleri tartışmaya çalıştık.

‘Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı’na tüm enerjimizle, planlı ve sistemli bir şekilde titizlikle hazırlandık. Politik ve teknik açıdan tüm ayrıntıları en ince noktasına kadar tartıştık.”

Basın açıklaması tüm işçi ve emekçilere 12 Kasım’da “Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı”na katılma çağrısı ile sona erdi.

“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!”, “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!” sloganları ile basın açıklaması bitirildi.

Kızıl Bayrak/İstanbul