10 Kasım 2006 Sayı: 2006/44 (44)
  Kızıl Bayrak'tan
   İstanbul İşçi Kurultayı öncü işçileri göreve çağırıyor!
  Ecevit’in ölümü işçi ve emekçilerin bilincine yönelik bir saldırıya dönüştürüldü…
  Azılı bir devrim düşmanı, azılı bir Kürt düşmanı ve sinsi bir emekçi düşmanı!..
  Ecevit’in zor ölümü!
Ecevit’in misyonu ve sendikacıların gözyaşları
YÖK protestolarından.
6 Kasım’da yansıyanlar…
 Burjuva ideolojik egemenliğe karşı mücadele ve sınıf hareketi (Orta Sayfa)
  “Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı” çalışmalarından…
  Sınıf bilinçli işçiler Kurultay’a çağırıyor!..
  Vi-Ko Elektrik’te sendikal örgütlenmeye patron saldırısı
  UNO patronu işçilerin sendikalaşma talebine saldırıyor!
  ODTÜ’de soruşturma terörü: Baskılar bizi yıldıramaz!
  Nikaragua halkı Amerikan tehditlerine boyun eğmedi!
  ABD-İsrail ikilisi Lübnan’da iç çatışmaları kışkırtıyor
  Siyonistlerden Beyt Hanun’da Nazi uygulamaları!
  Irak hezimeti neo-faşist çetenin birliğini parçaladı
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

YÖK protestolarından...

5 Kasım Adana: “YÖK’e ve
emperyalist işgale hayır!”

Adana’da 5 Kasım günü YÖK’e ve emperyalist işgale karşı öğrenciler ve kamu emekçileri alanlardaydı. Eğitim-Sen binası önünde saat 12.30’da toplanan kitle buradan Uğur Mumcu Meydanı’nda kadar yürüdü. Eylem yapılan basın açıklamaları ve çekilen halaylarla sona erdi.

Uzun zamandır yürütülen çalışmalar sonucu gerçekleştirilen 5 Kasım yürüyüşü coşkulu ve kitlesel bir katılımla gerçekleştirildi. Eğitim-Sen binası önünde “Parasız eğitim, parasız sağlık! 12 Eylül ürünü YÖK kaldırılsın!” ortak pankartı açıldı. Bu pankartın arkasından Adana Eğitim-Sen imzalı pankart açıldı ve 50 kişilik kamu emekçileri kitlesi yürüyüşte yeraldı. Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu “YÖK ve Emperyalist İşgal Karşıtı Öğrenci Platformu”, “YÖK’e ve emperyalist işgale hayır!” şiarlı imzasız pankart ile “Parasız, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim istiyoruz!” şiarlı imzalı pankartların arkasında yürüdü. Ayrıca “TMY-YÖK çöpe, anadilde, parasız, bilimsel eğitim!/Ceyhan MYO Öğrenci Birliği” pankartı açıldı. Bu pankartların arkasında yaklaşık 250 kişi yürüdü.

Atatürk Caddesi’nde tek şerit kapatılarak gerçekleştirilen yürüyüşte YÖK ve emperyalist işgal karşıtı sloganlar haykırıldı. Yürüyüş boyunca YÖK’e, emperyalist işgale, yemekhane zammına, saldırılara ve soruşturmalara dair ajitasyon konuşmaları yapıldı, sloganlar gür ve coşkulu bir şekilde atıldı.

Kitlenin Uğur Mumcu Meydanı’na gelmesiyle birlikte, ilk önce Eğitim-Sen Başkanı Güven Boğa basın metnini okudu. Ardından ÇÜ Öğretim Elemanları Derneği ile YÖK ve Emperyalist İşgal Karşıtı Öğrenci Platformu’nun basın metinleri okundu.

Eylem çekilen halaylar, atılan sloganlar ve 6 Kasım günü saat 12.00’de ÇÜ Fen-Edebiyat Fakültesi önünde gerçekleştirilecek eyleme ve ardından Akif Kansu Toplantı Salonu’nda yapılacak panele katılma çağrısı ile bitirildi.

YÖK ve Emperyalist İşgal Karşıtı Öğrenci Platformu ve Eğitim-Sen’in ortak örgütlediği eyleme; Türk-İş Bölge, DİSK Bölge, KESK, ÇÖED, ATO, DİSK Dev Sağlık-İş, TMMOB, PSAKD, Tunceliler Derneği, Halkevleri, İHD, ESP, THAY-DER, BDSP, HÖC, DTP, EMEP, SDP, ÖDP, EKD’de de destek verdi.

Eyleme kamu emekçileri ve liseli gençliğin katılımı sınırlı oldu. Ceyhan MYO Öğrencileri’nin katılımı anlamlıydı.

Yaklaşık 300 kişinin katıldığı eylem coşkulu geçti.

Adana Ekim Gençliği


6 Kasım Adana: “Parasız, bilimsel, anadilde eğitim istiyoruz!”

Çukurova Üniversitesi’nde 6 Kasım günü saat 12:00’de Fen Edebiyat Fakültesi’nden Rektörlüğe gerçekleştirilen yürüyüşün ardından, saat 14:00’te Akif Kansu Toplantı Salonu’nda, İzzettin Önder’in katıldığı bir panel düzenlendi.

Sabah saatlerinden itibaren okulun bütün fakülte ve kantinlerine afişler asıldı, eyleme çağrı yapıldı. Saat 12:00’de R1 dersliklerinin önünde, “YÖK’e ve emperyalist işgale hayır!” ve “Parasız, bilimsel, anadilde eğitim istiyoruz!/YÖK ve Emperyalist İşgal Karşıtı Öğrenci Platformu” pankartlarının açılmasıyla eylem başladı.

Yapılan konuşmaların ardından toplanma yeri olan Fen Edebiyat Fakültesi’ne yüründü. Fen Edebiyat Fakültesi önünde bekleyen kitleyle birleşildi. Buradan R1 derslikleri ve kütüphane önünden geçilerek yemekhane önüne gelindi. Yemekhanede bulunan öğrenciler eyleme çağırıldı. Yemekhaneden, Ziraat Fakültesi önünü gelinerek yine ajitasyon konuşmaları eşliğinde, sloganlar haykırıldı. Ardından ana caddeye çıkılarak yol trafiğe kapatıldı ve rektörlüğe doğru yürüyüşe devam edildi.

Rektörlüğün önüne ÖGB, çevik kuvvet ve sivil polis yığınağı yapılmıştı. Polisin ablukası, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!” sloganlarıyla protesto edildi. Ardından basın metni okundu. Ardından tekrar R1 dersliklerine yüründü. Burada İzzettin Önder’in katılacağı panel çağrısıyla ve çekilen halaylarla eylem sonlandırıldı.

YÖK ve Emperyalist İşgal Karşıtı Öğrenci Platformu (ÇÜÖDER-G, DGD, Ekim Gençliği, Gençlik Derneği, Öğrenci Kolektifleri, SDG, SEH, SGD, TÖP, YÖGEH) tarafından örgütlenen eyleme yaklaşık 150 öğrenci katıldı. Yürüyüş boyunca emperyalist işgale, ticari eğitime ve YÖK’e dair sloganlar ön plana çıktı. Yemekhane zamlarına karşı sloganlar coşkuyla atıldı.


ÇÜ’de “YÖK ve YÖK stratejileri” konulu panel...

Panel ÇÖED Başkanı Prof. Dr. Nazire Akbulut’un yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Yapılacak panelin içeriğine dair bilgilendirme yapıldı. Ardından İzzettin Önder, “YÖK ve YÖK Stratejileri” konulu konuşmasına başladı. Üniversitelerin kapitalist sistemdeki konumuna, YÖK’ün tarihsel misyonuna ve akademik özgürlük sorununa değindi. Günümüzde sermayenin, üniversiteleri kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğinden bahsederek, bu sistemde üniversitelerin tek amaçlarının sömürülmeye hazır insanlar yetiştirmek olduğunu vurguladı. YÖK’ün 12 Eylül darbesi nden sonra toplumun şekillendirilmesi ve üniversitelerin sistemle uyumlu bir hale getirilmesi için oluşturulmuş, idari ve siyasi baskı mekanizması olduğunu söyleyen Önder, bu entegrasyon sürecinin de ancak üniversitelerin ticarileşmesiyle sağlanabileceğine değindi.Sunumların ardından salondan gelen sorular yanıtlandı.

Panele yaklaşık 150 öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı.

Çukurova Üniversitesi Ekim Gençliği


6 Kasım İzmir: “Geleceğimize sahip çıkıyoruz!”

İzmir’de YÖK protestosu 6 Kasım günü saat 12:00’de Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünden başlayan yürüyüşle gerçekleşti. “Geleceğimize sahip çıkıyoruz! YÖK’ü dağıtacağız!/Üniversite Öğrencileri” pankartının açıldığı eyleme 150 kişi katıldı. Edebiyat Fakültesi’nden yurda doğru yapılan yürüyüşe Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri “Gelecek biziz değiştireceğiz!” pankartı ve turnikeleri, cezaları, ticari eğitimi, işgali vurgulayan dövizlerle katıldılar.

Yürüyüşte Gazi Üniversitesi’nde ve diğer üniversitelerde yaşanan faşist saldırıların ve polis-idare işbirliğinin teşhiri yapıldı, dayanışma sloganları atıldı. Mühendislik fakülteleri önüne gelindiğinde yetkin mühendislik ve ticari eğitim karşıtı sloganlar atıldı. Yürüyüş mediko önüne kadar sürdü. Burada ise “Parasız eğitim, parasız sağlık istiyoruz! Mediko kapatılamaz!” yazılı pankart açıldı. Paralı eğitim uygulamalarını teşhir eden konuşmalar yapıldı, basın açıklaması metni okundu.

Eylem YÖK’e ve YÖK zihniyetine karşı yapılan mücadele çağrısıyla sona erdi.

İzmir Ekim Gençliği


6 Kasım Antakya: “Yaşasın özerk demokratik üniversite mücadelemiz!”

MKÜ-ÖĞDER, YÖK’ün kuruluş yıldönümünde MKÜ Eğitim Kampüsü’nde saat 12:30’da bir eylem gerçekleştirdi. Ana giriş kapısı önünde toplanan yaklaşık 150 öğrenci burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında YÖK ve 12 Eylül teşhir edildi. Son dönemde üniversitelerde açılan soruşturmalar protesto edildi.

Açıklamanın ardından kitle sloganlar eşliğinde rektörlük binasına doğru yürüyüşe geçti. Eylemde “Yaşasın özerk demokratik üniversite mücadelemiz/MKÜ-ÖĞDER” imzalı pankart taşındı.

Eyleme Ekim Gençliği, ESP, Partizan, Dayanışma Evleri ve Halkevleri de destek verdi.

Aynı gün ayrıca MKÜ Öğrenci İnisiyatifi tarafından Ulus Alanı’nda saat 14:30’da YÖK karşıtı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Dernek binası önünde toplanan yaklaşık 20 kişi yolu trafiğe kapatarak sloganlar eşliğinde Ulus Alanı’na doğru yürüyüş yaptı. Alanda yapılan açıklamanın ardından kitle yolu trafiğe kapatarak sloganlar eşliğinde dernek binasına geri dönmek için yürüyüşe geçti. Bu sırada müdahale etmek isteyen polis geri püskürtüldü.

Eyleme Ekim Gençliği ve Alınteri de destek verdi.

Antakya Ekim Gençliği


6 Kasım Bursa: “YÖK’ü dağıtacağız!”

6 Kasım günü yapılan iki ayrı eylemle YÖK protesto edildi. İlk eylemi gündüz okulda, ikinci eylemi akşam şehirde yaptık.

Uludağ Üniversitesi’nde saat 12:15’te kütüphane önünde toplanıp “Söz, eylem, örgütlenme özgürlüğümüzü istiyoruz! YÖK’ü dağıtacağız!/Uludağ Üniversitesi Öğrencileri” yazılı pankartımızı açarak kortej halinde yürümeye başladık. Mediko önüne kadar sloganlarla yürüdük ve burada bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Ardından marşlar ve halaylar eşliğinde bir süre daha mediko önünde durduk. Bu sırada çevremezde toplanan öğrencilere YÖK ve jandarmanın teşhirini yaparak, kitleyi şehirdeki eyleme davet ettik. Sonra kortej halinde marşlar ve sloganlarla mühendislik kantinine geçtik. Pankartımızı ve dövizlerimizi kantine asarak YÖK üzerine konuşmalar yaptık ve eylemi sonlandırdık.

Eyleme BATİS, KESK ve Emek Gençliği de destek verdi. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı eylem oldukça coşkulu geçti.

Şehirde düzenlenen eylem saat 18.00’de Setbaşı/Mahfel önünden AVP önüne doğru yürünmesi ile başladı. “Söz, eylem, örgütlenme özgürlüğümüzü istiyoruz! YÖK’ü dağıtacağız!” pankartının taşındığı yürüyüş, yolun bir şeridi trafiğe kapatılarak başladı. Ancak polisle yürütülen tartışmalar sonucu yürüyüşe kaldırımdan devam edildi. AVP önünde düzenlenen basın açıklamasının ardından eylem slogan ve marşlarla sonlandırıldı.

DPG, DTP, Ekim Gençliği, SDGve SGD’nin örgütlediği eyleme; DGH, YDG, KESK, TMMOB, BDSP, ESP, Partizan, SDP ve Öğrenci Sendikası Örgütçüleri de destek verdi. Eyleme yaklaşık 70 kişi katıldı.

5 Kasım Pazar günü Eğitim-Sen’in çağrısıyla yapılan toplantıda birlikte eylem yapma kararı çıkmasına rağmen, ÖDP Gençliği, Emek Gençliği ve Öğrenci Kolektifleri okulda ayrı bir eylem yaptılar.

Bursa Ekim Gençliği


6 Kasım: Trabzon’da kolluk güçleri terör estirdi

Bu yıl Trabzon’da DPG, Trabzon Gençlik Derneği, YDG, Öğrenci Kolektifi, ÖEP, ÖDP Gençliği, Emek Gençliği tarafından düzenlenen foruma 25 kişi katıldı. Forumda YÖK düzeni teşhir edildi.

Trabzon öznelinde birleşik bir 6 Kasım örgütleyebilmek önemli iken, forumun birkaç siyasal gençlik grubu tarafından örgütlenmesi ve forum sırasında örgütleyici gruplardan birinin kendi imzasıyla kuş ve bildiri kullanması Öğrenci Kolektifi cephesinden tartışmalara yol açtı. “Birleşik bir 6 Kasım çalışması yürütülürken, siyasetlerin kendi çalışmalarını yapmalarını ahlak dışı bulduklarını” söylediler, 6 Kasım bileşeninden ayrıldılar. Eylemlerini farklı bir tarihte Öğrenci Kolektifi olarak yapacaklarını söylediler. ÖDP Gençliği de birleşikliğin bozulduğunu ve bu bileşende yer almayacağını, 6 Kasım protestosunu kendi kurumlarında gerçekleştireceğini söyledi.

6 Kasım Pazartesi günü YÖK protestosunu Makine Mühendisliği önünde 45-50 kişilik katılımla gerçekleştirdik. Ancak biz gelmeden abluka oluşturulmuştu. Jandarmalar, rütbeli askerler, sivil polisler ve faşistlerin ablukası altında jandarma komutanı ile tartışma yaşandı. Slogan attığımızda saldıracaklarını dile getirdiler. Eylem Komitesi tartışmalardan sonra oturma eylemi kararı aldı. Dövizlerimizi açmamız üzerine jandarma komutanı dövizlerimize saldırdı ve elimizden çekerek parçaladı. Jandarma komutanının azgın tavrı basına teşhir edildi. Ajitatif konuşmalar gerçekleştirildi. Daha sonra toplu yürüyüşle İnşaat Mühendisliği kantinine geldik ve burada eylem değerlendirmesi yaptık.

Öğrenci Kolektifleri’nin 7 Kasım günü Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği eyleme jandarma saldırdı. Saat 12:30’da Makina Mühendisliği bölümü önünde toplanan 18 öğrenciyi abluka altına alan jandarma, slogan attıkları taktirde müdahale edeceğini belirtti. Öğrenciler bu tehditleri “Parasız eğitim!”, “YÖK’e hayır!” vb. sloganlarla yanıtladılar. Bunun üzerine saldıran jandarma, öğrencilerin birbirlerine kenetlenerek direnmesi ile karşılaştı. Yaşanan arbede sonucu 18 öğrenci yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı.

KTÜ Ekim Gençliği


6 Kasım Eskişehir: “Emperyalizmin askeri YÖK’ün kölesi olmayacağız!”

6 Kasım günü Anadolu Üniversitesi’nde YÖK protestosu gerçekleştirildi. Saat 12:00’de AÜ Migros önünde tiyatro oyunuyla başlayan eylem okunan şiir ve çekilen halaylarla devam etti. Bir gün önce saldırıya uğrayan bir arkadaşımız saldırının nasıl gerçekleştiğini anlattı. Gerçekleştirilen bu etkinliğin ardından “Emperyalizmin askeri YÖK’ün kölesi olmayacağız!AÜ-OGÜ Öğrencileri” imzalı pankartı açarak sloganlarımızla rektörlük önüne yürüyüşe geçtik. Rektörlük önüne gerçekleştirilen yürüyüşün ardından basın metni okundu.

Ekim Gençliği, DPG, Gençlik Derneği, SGD ve mücadele birliğinin örgütlediği eyleme 35 kişi katıldı. DGH ve Öğrenci Kolektifi eyleme temsili düzeyde katılarak destek verdi. Katılımın az olmasına rağmen eylem coşkulu geçti.

Öncesinde 6 Kasım toplantılarına katılmayan gençlik gruplarına ve ön hazırlık çalışmalarının istenilen düzeyde olmamasına, 2 Kasım’da kampüste yaşanan polis terörüne rağmen gerçekleştirilen eylem kararlı ve coşkuluydu.

Eskişehir/Ekim Gençliği


6 Kasım: Kocaeli’nde polis barikatı...

Kocaeli’nde bayram tatili sonrası Emek Gençliği, SDG, SGD, YÖGEH tarafından yapılan eylem çağrısına Ekim Gençliği, DGH, DGD, EHP ve DPG katıldı. 6 Kasım gündeminin tartışıldığı toplantılarda soruşturmalar ve anadilde eğitim hakkı taleplerini de işleme kararı alındı.

Yapılan tartışmaların sonucunda 4 Kasım günü, İstanbul mitingine katılma ve 6 Kasım günü de kendi yerelimizde bir eylem yapma kararı alındı. İstanbul’daki mitingte her siyaset kendi pankartı arkasında yürüdü ve mitinge Kocaeli’nden yaklaşık 60 kişi katıldı.

6 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirilen Kocaeli eylemine 180 kişi katıldı. Belediye İşhanı önünde oluşturulan kortejlerle KOÜ Merkez Kampüsü’ne doğru yürüyüşe başladık. İnsan Hakları Parkı’na geldiğimizde polis barikatıyla karşılaştık. Polis bizi kesin yürütmeyeceğini, basın açıklamasını İnsan Hakları Parkı’nda yapmamızı söyledi. Bir süre barikatın önünde oturma eylemi yaparak sloganlarımızla ve alkışlarla bu durumu protesto ettik. Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Basın metninin okunmasının ardından tekrar kortejler eşliğinde Belediye İşhanı’nın önüne gelerek, burada eylemin engellenmesini ve YÖK’ü teşhir eden konuşmalar yapıldı. Eylem halaylarla son buldu.

Kocaeli Ekim Gençliği


Kadıköy: “Eşit, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim istiyoruz!”

İstanbul’da 6 Kasım süreci 4 Kasım günü Kadıköy’de örgütlenen mitingle başlamış oldu. Bir dizi siyasal gençlik örgütlenmesinin birlikte örgütlediği eylem olumsuz hava koşullarına rağmen oldukça coşkulu geçti.

Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin önünde toplanan gruplar, buradan Kadıköy Meydanı’na doğru yürüyüş başlattılar. Yürüyüş kolunun en önünde, mitinge çağrı için kullanılan şiarın yeraldığı ortak pankartlar açıldı. “YÖK’e, paralı eğitime ve soruşturmalara karşı eşit, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim istiyoruz!” ve “Emperyalist işgale ve operasyonlara karşı özgürlük, kardeşlik ve gelecek istiyoruz!” yazılı pankartların ardından ise mitingin örgütleyicisi olan gençlik örgütlenmeleri yürüdü. Ardından ise katılımcı gruplar sıralandı.

Saygı duruşu ile başlayan mitingde ortak metin okundu. Metinde, “Bugün üniversitelerdeki YÖK karanlığına karşı bir araya toplandık. Üniversitede bilimin, düşüncenin özgürlüğünü savunan bizler, eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim isteyen bizler, üniversitede söz, eylem, örgütlenme hakkı isteyen bizler bir aradayız. Bilimi, özgürlüğü, kardeşliği savunanlar olarak yan yanayız. Ve üniversitelerdeki yaşanan gelişmeler karşısında tutum almanın, YÖK’e karşı çıkmanın sadece üniversite öğrencilerinin sorunu olmadığını bilenlerin desteğini alarak alanlardayız” denildi.

Ortak metinde üniversitelerde yaşanan dönüşümden soruşturmalara, ülke genelinde yaşanan baskı koşullarından Ortadoğu’da süregelen emperyalist işgale, Kürdistan’da yaşanan katliamlara kadar geniş bir yelpazede sorunlar dile getirildi.

Ortak metnin okunmasının yanısıra destek mesajları okundu ve konuşmalar yapıldı.

Ardından kürsüye İstanbul Üniversitesi’nde atılanlardan Meltem Aydin çıktı. Aydin konuşmasında, soruşturmalar karşısındaki tutuma vurgu yaparak, önemli olanın mücadele kararlılığını kaybetmemek olduğunu belirtti.

Kürsüden liseli gençlik adına da bir konuşma yapıldı, liseli gençliğin ÖSS kabusu ve liselerde yaşanan dönüşüm vurgulandı. Son olarak Çav Bella’nın söylenmesi ile program sonlandırıldı.

Ekim Gençliği olarak mitinge, iki ayrı pankartla katıldık. Kampanya logomuzu taşıyan pankartlarımızdan birinde, “Gelecek ve özgürlük istiyoruz, alacağız!” şiarı yazılıydı. Diğerinde ise alanda slogan olarak da sıklıkla dile getirdiğimiz çağrımız vardı: “YÖK’e, ticari eğitime ve emperyalist işgale karşı 6 Kasım’da Beyazıt’tayız!” Kampanya dövizlerimizin taşındığı mitingde yaklaşık 60 kişilik kortejimiz, eylem boyunca canlı ve coşkuluydu.

Mitinge Ekim Gençliği, EHP (merkezi), DGH, PDG, Emek Gençliği, SGD, SDG, YÖGEH, DGD, YDG, Genç Direnişçi, Tüm İGD, Devrimci Sosyalist Gençlik, Özgürlükçü Gençlik Derneği örgütleyici olarak katıldı. Boğaziçi’den Öğrenciler, DPG, İÜ Öğrenci Derneği, ÖEP, SAÜDER, KESK Şubeler Platformu, Tekstil-Sen ve Limter-İş de katılarak destek verdi.

1 Mayıs’ta liseli gençlik cephesinden alana yansıyan güçlü katılım aynı ölçüde bu mitinge taşınamadı. Ancak yine de liseli gençliğin katılımı geçmiş yıllara göre güçlü oldu.

Eylemin başlarında yükselen coşku sonlara doğru dağıldı. Bunda olmsuz hava koşullarının etkisi fazlaydı.

Demokratik kitle örgütlerinin mitinge dönük ilgisini yok denecek kadar azdı. Miting öncesi yürütülen hazırlık çalışmalarında yaşanan eksiklikler bir yana onlarca gençlik örgütlenmesinin böyle bir eylemi örgütleyebilmiş olması anlamlı bir başarıdır.

Eyleme yaklaşık bin kişi katıldı.

İstanbul Ekim Gençliği


Ankara: YÖK eyleminde polis terörü

7 Kasım günü saat 14:00’te değişik üniversitelerden öğrenciler YÖK’ün 25. kuruluş yıldönümünü protesto etmek için Kurtuluş Parkı’nda biraraya geldi.

Polis barikatı ile karşılaşan kitle Sakarya Caddesi’ne yürüyeceğini ve eylemi burada gerçekleştireceğini söyledi. Ancak polis yürütmeyeceğini ifade etti. Öğrenciler buluşma yeri olan Kurtuluş Parkı’nda yaklaşık üç saat polis ablukasında bekledi. Polisin tutumu yürüyüşe hiçbir şekilde izin vermemek yönündeydi. Bu durum 6 Kasım hazırlık sürecinde üniversite öğrencileri olarak gerçekleştirilen soruşturma eyleminde ve diğer eylemlerde de gözlemlenebilen bir tutumdu. Polisin engellemesi karşısında öğrenciler kararlı bir duruş sergilediler. Polisle görüşmelerde eylemin kesinlikle bitmeyeceği, her ne koşulda olursa olsun etkinlik alanına yürünerek gidileceği belirtildi. Öğrencilerin kararlı tutumu karşısında kolluk kuvvetleri pankartsız ve slogansız bir şekilde Sıhhiye yönüne doğru yürünebileceğini söyledi. Yürüyüş başladıktan kısa bir süre sonra kitle sloganlarla yürüyüşe devam etti. Bekleyiş sırasında ve yürüyüşte sık sık “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak!”, “YÖK’e hayır!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!” sloganları coşkuyla atıldı.

Yürüyüş sırasında polisin saldırgan tutumu, sözlü sataşmalarda bulunması ortamı iyice gerdi, kısa süreli gerginlik yarattı. Yürüyüş boyunca slogan atılmasına tahammül edemeyen polis birkaç kez kortejin önünü kesti, sonra yeniden açmak zorunda kaldı. Kortej Mithatpaşa Caddesi’nden geçtiği sırada çevik kuvvet arkadan korteje saldırdı. Bu andan sonra tekrar toparlanma sağlanamadı. Ara sokaklarda süren çatışmalarda birçok arkadaşımız darbe aldı, yaralandı. İçinde yoldaşlarımızın da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Ankara Ekim Gençliği


Beyazıt eylemi: “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!”

YÖK’ün kuruluşu 6 Kasım günü Beyazıt Meydanı’nda yapılan eylemle protesto edildi. Gün boyunca, önce TKP’li öğrencilerin, ardından Eğitim-Sen’in eylemlerine sahne olan meydan, saat 13.30’da üç koldan alana giren öğrencilerin “YÖK kalkacak, polis gidecek! Üniversiteler bizimle özgürleşecek!” sloganlarıyla çınladı.

Eylem öncesinde, okuldan atılan ve uzaklaştırılan öğrenciler Beyazıt Kampüsü ana kapısı önünde buluştular. Ancak bu kez çadır kurmak yerine öğleden sonra gerçekleşecek eyleme çağrı amaçlı bildiri dağıttılar. Üniversitede 6 Kasım eylemi fazlasıyla etki yaratmıştı. Ellerinde dışarıda dağıtılan bildirilerden olan öğrencilerin içeri alınmaması ÖGB’lere emredilmişti. “Ceza”lılar bildiri dağıttıkça, ÖGB’ler kimlik kontrolünün yanısıra “içeride okuyamazsınız, dışarıda okuyun, atın ve öyle girin” gibi saçma sapan gerekçelerle bildirileri toplamaya çalıştılar.

Bu arada İstanbul’daki bütün üniversite kampüslerinde devrimci-demokrat öğrenciler yoğun bir çalışma içerisindeydi. Amfiler, koridorlar gezildi. Yemekhanelerde konuşmalar yapıldı.

Alana ilk önce “Emperyalist işgale ve paralı eğitime karşı başkaldırıyoruz!” pankartıyla Fen-Edebiyat Kampüsü’nden çıkan öğrenciler geldi. Alanda “ceza”lılarla beraber bekleyen öğrencilerle buluştular. Ardından Merkez Kampüs “Siyaseti bitiremedin! Tüccar rektör istemiyoruz!” pankartıyla ana kapıya geldi. ÖGB ve çevikler kapıyı açmayacaklarını ve öğrencilerin ancak turnikeden geçebileceklerini söylediler. Ancak öğrenciler kapının önünde durarak, slogan atmaya devam ettiler. Bunun sonucunda ana kapı açıldı ve Beyazıt Meydanı’nda buluşan öğrenciler coşkulu sloganlar ve marşlarla dışarıdan gelenleri beklemeye başladılar. Diğer üniversitelerin Beyazıt Meydanı’na girmesiyle beraber, İÜ’den katılanlar da meydana doğru yürüyüşe başladılar. Lise öğrencileri de “Paralı eğitime ve ÖSS’ye karşı geleceğimize sahip çıkıyoruz!” pankartıyla eyleme katıldı.

Ses sisteminin kurulmasının ardından programa geçildi. Program devrim şehitleri anısana yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından okuldan atılan öğrencilerden Meltem Aydin basın metnini okudu: “Bugün 6 Kasım. Bugün üniversitelerin YÖK gölgesi altında varlığını sürdürüşünün 25. yılı. 12 Eylül ile birlikte toplumda yaşanan yeniden yapılandırma sürecinden üniversitelerin payına düşen bu kurum çeyrek yüzyıldır, üniversiteleri, bilimi, üniversite öğrencilerini sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden, yeniden yapılandırıyor.

Bugün 6 Kasım. Bugün bizlerin YÖK karşıtı mücadelemizin 25. yılı. Bütün sindirme operasyonlarına, soruşturmalarla susturulmaya, sivil faşist saldırılarla dağıtılmaya çalışılmamıza rağmen, bizler çeyrek yüzyıldır YÖK karşısında gençliğin muhalefetini örüyor, mücadelemizi yeniden, yeniden yapılandırıyoruz!

6 Kasım tarihi iki ayrı cephenin en dolaysız açığa çıktığı gündür. Bu cephelerden biri bugün şu saatlerde gösterişli salonlarda YÖK’ün kuruluşunu kutlamaktadır. Üniversitelerin bugünkü ticarileşen görünümünden kendilerine pay çıkartarak, liselerde yaşanan ÖSS eşitsizliğini görmezden gelerek, onlara karşı çıkan her sese kulaklarını tıkayarak birbirlerini tebrik ediyorlar. Biz ise ikinci cepheyi oluşturuyoruz işte. Biz yine buradayız. YÖK düzeninin karşısında binlerce genç bugün alanlardayız. Türkiye’nin dört bir yanında, alanlarda ‘Başka bir dünya, başka bir üniversite mümkün!’ diye haykırıyoruz.”

Basın metninin okunmasının ardından üniversiteden atılan öğrencilerden birinin velisi yaptığı konuşmada çocuklarının sonuna kadar yanlarında olacaklarını ifade etti.

Daha sonra Ruhan Mavruk kürsüye çıktı. Şiiri ile öğrencilere destek olan Mavruk, oldukça coşkulu bir konuşma yaptı. “Daha önce yoldaşlarımı kaybettiğim bu meydanda mücadeleyi sürdüren sizlere merhaba” diyerek başladığı konuşmasını “Biz hep var olacağız!” diye bitirdi. Mavruk, yoğun yağmura ve soğuğa rağmen alandaki yüzlerce öğrenciyle beraber eylemin sonuna kadar bekledi.

Ardından liseliler adına bir konuşma yapmak üzere kürsüye bir liseli çıktı. Liseli arkadaş konuşmasında “Denizler’den, Mahirler’den, Erdal Eren’den aldığımız güçle bizler mücadelemize sahip çıkacağız!” diyerek, okullarda yaşadıkları sorunlara değindi.

Liseli gençliğin konuşmasının ardından kürsüye yetkin mühendislik ve mesleki yeterlilik saldırılarını anlatmak üzere mühendislik öğrencisi Tuncay Karaca çıktı. Neoliberal dönüşümlerin yansımalarını özlü bir biçimde tanımlayan Karaca, konuşmasını “sınıfsız, sömürüsüz bir dünya için mücadele!” çağrısıyla bitirdi.

Ardından kürsüye emperyalizmin Ortadoğu’da gerçekleştirdiği işgali ve sonuçlarını anlatmak üzere Filistinli bir öğrenci çıktı. Oldukça etkili olan konuşmasını hem Arapça, hem de Türkçe “yeter” diyerek bitiren Filistinli öğrenci, Filistin’e, Lübnan’a özgürlük dedikten sonra, “işte bu alanda da hep bir ağızdan Türkiye’ye özgürlük diyoruz” diyerek bitirdi.

Konuşmaların bitiminde kürsüden hep birlikte halay çekme çağrısında bulunuldu. Sloganlarla biten halayın ardından Beyazıt Marşı okundu. Marşın bitiminde eylemin sonlandırılacağı alan olan Eğitim Fakültesi önüne doğru yürüyüşe geçildi. Ana kapının önünden geçilirken, üniversitenin içine, hemen kapının arkasına sıra sıra çevik polis dizildi. Bunun üzerine bir teşhir konuşması yapıldı. Öğrenciler okula giremezken, çevik kuvvetin cirit atıyor olması protesto edildi.

Daha sonra sloganlarla Eğitim Fakültesi’ne yüründü ve eylem burada sonlandırıldı. Eyleme 250 kişi katıldı.

Ekim Gençliği, DPG, Öğrenci Kolektifi, DGH, ÖDP Gençliği’nin örgütleyicisi olduğu eyleme, Devrimci Sosyalist Gençlik, YDG, SGD, Öğrenci Muhalefeti, Kaldıraç, TKP’li öğrenciler, SEH, TMMOB destek verdi. KESK Şubeler Platformu ise destek mesajı gönderdi.

Önümüzdeki dönem üniversite mücadelesi açısından umut verici olan eylem, neredeyse hiçbir aksama yaşanmadan başarıyla örgütlenmiş oldu.

İstanbul Ekim Gençliği


6 Kasım’ı Trabzon merkezine taşıdık!

6 Kasım akşamı Eğitim-Sen ve KTÜ Öğrencileri olarak Atatürk Meydan Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdik. Eğitim-Sen’in desteğiyle standımızı kurduk. 3 gün boyunca Trabzon halkı YÖK’ü oyladı. Referanduma katılım oldukça yoğundu. Lise öğrencileri, emekçi aileler YÖK’e karşı yanımızdaydılar. ÖSS ve OKS ile çocuklarının geleceklerinin karartıldığını, özel derslere, dershanelere, üniversite harçlarına, barınma-ulaşım-yemekhane masraflarına çok miktarda para harcadıktan sonra diplomalı işsizler ordusuna katıldıklarını söylediler.

‘’YÖK’e hayır!’’ tişörtlerimizle, ajitasyon konuşmalarımız, taleplerimizle, dövizlerimizle üç gün boyunca Trabzon halkıyla YÖK’ü tartıştık. Bizim cephemizden olumlu bir çalışmaya imza atmış olduk ve 8 Kasım 17:00’da oyları basın önünde açıkladık. 800 kişi “YÖK’e hayır” derken 30 kişi de “evet” oyu kullanmıştı.

Oylamanın sonuçlarının açıklanmasının ardından 60 kişilik bir katılımla basın açıklaması gerçekleştirdik. Açıklamada, üniversiteleri ticarethane haline getiren, bizleri müşteri gören zihniyetin bugün Irak’ta, Filistin’de çocukları öldürdüğünü, Lübnan’a askerleri işgalci olarak gönderdiğini vurguladık. Ayrıca sermaye için değil toplum için bilim talep ettik.

Trabzon’da ilk kez YÖK tartışması, eylemlikleri KTÜ sınırları dışına çıktı ve Trabzon halkının gündemi oldu. Taleplerimizin meşruluğuna Trabzon halkının da katıldığını görmek bizim cephemizden gayet olumluydu.

Trabzon Ekim Gençliği