Bir yanda emperyalist-siyonist vahşete karşı tepki, diğer yanda Lübnan direnişine duyulan sempati işgal altındaki Irak'ta da yankısını buluyor. Geçen hafta Mukteda Es Sadr'ın çağrısı üzerine başkent Bağdat'ta kitlesel gösteriler düzenlendi. Irak halkı, Lübnan halkını ve Hizbullah direnişini destekleyen şiarlar yükseltti.

Katar'dan yayın yapan El-Cezire televizyonu, gösteriye katılanların bir kısmının beyaz kefenler giydiklerini ve gösteri sırasında yerlere serilip çiğnenen İsrail, ABD ve İngiliz bayraklarının halk tarafından yakıldığını bildirdi. Aynı haberde, gösteride konuşma yapan Sadr hareketi temsilcilerinden Hazım El-Ureyci'nin, Hizbullah hareketiyle birlikteliklerini ifade ettiği ve Lübnan meselesinde takındıkları tavırdan dolayı birçok Arap lidere kızgınlıklarını dile getirdiği belirtildi.

Sadr önderliğindeki hareket Lübnan halklarıyla dayanışma şiarlarını yükseltirken, Amerikan ordusu Bağdat'ta bulunan işgalci asker sayısını 7 binden 14 bine çıkarma hazırlığını son aşamaya getirmişti. Asker kaydırmayı gerekçelendiren emperyalist orduların şefi General George Casey, Amerikan birliklerinin Bağdat ve çevresini teröristlerden ve ölüm timlerinden temizleyeceklerini iddia etti.

Amerikan askerlerinin Bağdat'taki işgal kuvvetlerini güçlendirmesi ile Sadr kentinde yaşayan Şii Araplar'ı hedef alan büyük bir saldırının başlatılması aynı zamana denk geldi. Karadan ve havadan Sadr kentine saldırı başlatan işgal ordularına, Iraklı devşirme asker ve polislerin de katıldığı bildirildi. İşgalci ABD ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Amerikan askerlerinin Irak ordu güçleriyle birlikte Mukteda Sadr'a bağlı Mehdi ordusuna yönelik geniş çaplı bir saldırı başlattığı” söylendi. Böylece asker kaydırmanın asıl nedeni resmen ilan edilmiş oldu.

ABD emperyalizminin saldırısı, Lübnan halklarını hedef alan saldırının kirli amaçlarına ulaşamaması, Hizbullah direnişinin Sadr önderliğindeki hareket tarafından açıkça desteklenmesi olgularından bağımsız düşünülemez. İşgalci emperyalist ordular, Hizbullah'ın izinden gitme olasılığı olan hareketlere karşı taarruz başlatmış bulunuyorlar.

Devşirme Irak polisine bağlı kaynaklar da, ABD birliklerinin Sadr kentine geniş çaplı bir saldırı başlattığını bildirirken, çok sayıda ABD tankının ve zırhlı aracının bölgeye sevk edildiğini duyurdu.

Mehdi ordusu dahil işgale karşı aktif bir direniş göstermeyen Şii Araplar'ın, ABD ordusunun başlattığı vahşi saldırıya karşı nasıl bir tutum alacağı önümüzdeki günlerde belli olacak. Sadr kentinde üslenen Mehdi ordusuna bağlı silahlı güçlerin ABD ordusuyla şiddetli çatışmalara girdiği haberleri geliyor.

Irak “cumhurbaşkanı” Celal Talabani, Amerikalılar'ı Sadr kentine yönelik saldırıyla ilgili uyararak, “Sadr taraftarları ile çatışmak kimsenin çıkarına olmaz” diye konuştu. Görünen o ki, emperyalist ordu komutanları, Bağdat'taki kukla yönetimin fikrini almadan Sadr hareketine karşı saldırıya geçmiştir. Gözlemciler, işgal ordularının son günlerde Sünni Arap direnişçilerden çok, Şii Araplar'ı hedef almaya başladığını dile getiriyor.

İşgal ordularının geliştirdiği bu kirli taktik, Ortadoğu'da yaratılmak istenen Şii-Sünni çatışmasının bir parçasıdır aynı zamanda. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün gibi Amerikancı rejimlerin, böyle bir çatışmayı körüklemek için emperyalist/siyonist şefleriyle uyum içinde çalıştıkları, Lübnan saldırısına karşı takındıkları tutumla belli olmuştu. Irak gibi bir yerde bile böyle bir taktiğe başvuran savaş kundakçılarının, mezhep çatışmasını yaymak için her yola başvuracağından kuşku duyulmamalıdır.

Halkları birbirine kırdırtma planı, ABD, İsrail ve onların suç ortaklarına aittir. Ancak halkların gönlü bölgeyi kan gölüne çeviren emperyalist/siyonist cellat takımına karşı mücadele etme yönündedir. Dolayısıyla bu kanlı planın başarıya ulaşıp ulaşmaması kan döken zorbalara bağlı olmayacaktır. Belirleyici olacak olan, emperyalist/siyonist saldırganlığa karşı biriken öfkenin, tıpkı Filistin ve Lübnan'da olduğu fiili direnişe evrilmesidir.

-------------------------------------------------------------------------------------

Amerikalı asker tutuklu Iraklılar'ın öldürüldüğünü itiraf etti

ABD ordusuna mensup genç bir askerin verdiği ifade, işgal ordusunun Irak'ta uyguladığı vahşeti bir kez daha gözler önüne serdi. Ebu Garib'den yansıyan işkence görüntüleri, gözaltında katledilen Iraklılar, bombalanan kentlerden sorumlu olan işgal ordusunun son olarak gözaltındaki 3 Iraklı'yı öldürdüğü ortaya çıktı.

Amerikalı asker, askeri mahkemede yaptığı açıklamada, arkadaşlarının olayı anlatmaması için kendisini ölümle tehdit ettiklerini söyledi. ABD ordusunun 101. Hava İndirme Tümeni'ne mensup 4 asker cinayetten yargılanacak. Askerlerin ifadesine göre emri veren bir albay. Sanık askerler, Albay Michael Steele'nin, 9 Mayıs'ta El Kaide Üssü diye şüphelendikleri bir yere düzenlenen baskında “Askerlik yapacak çağda olan tüm erkeklerin öldürülmesi” emrini verdiğini ifade ettiler. Er Bradley Mason, Irak'ın Tıkrit şehrinde ABD'nin Camp Speicher Askeri Üssü'nde yapılan ön duruşmada bugün tanık olarak ifade verdi. Duruşma, 4 Amerikalı askerin kasten adam öldürmekten suçlanmasıyla sonuçlanabilecek.

Askerlerden 20 yaşındaki Mason, olayın cinayet olduğunu söyleyerek, “Ben tutukluların öldürülmesinde onlara katılmadım” diye konuştu. Ön duruşma sonunda askerler hakkında yargılama kararı verilebilecek.

---------------------------------------------------------------------------------------

Bağdat'ta yüzbinler emperyalist-siyonist saldırganlığı lanetledi!

Geçtiğimiz hafta Bağdat'ta Hizbullah'la dayanışma amacıyla yüzbinlerce kişinin katıldığı bir gösteri düzenlendi. İsrail'in Lübnan saldırısını lanetleyen göstericiler ‘'İsrail'e ölüm!'', ‘'Amerika'ya ölüm!'' sloganları attı, ABD ve İsrail bayrakları yakıldı.

Bağdat'taki gösteri, İsrail'in Lübnan'a karşı başlattığı saldırıdan bu yana Ortadoğu'daki Hizbullah yanlısı bu en büyük gösteri olarak gerçekleşti. Gösteriye, El Cezire televizyonuna göre, 250 bin kişi katıldı.

Gösteri Şii lider Muktada el Sadr tarafından örgütlendi. Sadr, gösteriye katılmak için Irak'ın güneyindeki Şii kitlesini Bağdat'a çağırmıştı.

Gösteride Hizbullah bayrakları ile Lübnan ve Irak bayrakları taşındı, İsrail ve Amerikan bayrakları yakıldı.

-------------------------------------------------------------------------------------

Cindy Sheehan: “Bush oğlumu öldürdü!''

Irak işgali sırasında oğlunu kaybeden Cindy Sheehan, Bush'u suçlamış ve geçen yıl Irak savaşı karşıtı eylemlerin önderi haline gelmişti. Cindy Sheehan Bush'u tatilde de rahat bırakmadı. Irak'ta, Filistin'de, Lübnan'de halklar kimyasal silahlarla, misket bombalarıyla, açlık ve susuzlukla boğuşurken Teksas'taki çiftliğinde gününü gün eden Bush'u protesto etti. Tatile çıkması üzerine yine Texas'taki çiftliğinin önünde protesto gösterilerine başladı.

Sheehan, Bush'un Crawford'daki çiftliğinin önünde bu yıl düzenlediği ilk eylemde, ‘'Bir numaralı savaş suçlusu Bush!'' yazan bir pankart açtı. “Bush oğlumu öldürdü!'' diye haykırdı. Geçen yıl da Bush ile görüşme talebi olan Sheehan, bu yıl bu talebini de yineledi.

Bush'un çiftliğinin hemen yanındaki araziyi satın alan Sheehan, artık gösterilerini “yerleşik'' olarak sürdüreceğini söyledi.