11 Ağustos 2006 Sayı: 2006/31 (31)
  Kızıl Bayrak'tan
   Halkların birleşik devrimci gücü, işçi ve emekçilerin devrimci sınıf savaşı karşısında emperyalizm kağıttan kaplandır!
  Milletvekillerinden timsah gözyaşları.... Kim kimin dostu kim kime düşman?
  Katliam ortaklığına izin vermeyelim, kardeş halklarla dayanışmayı yükseltelim!
  İşbirlikçi uşak takımı ABD emperyalizminin Ortaoğu'daki taşeronluğuna hazırlanıyor
  DİSK yönetimi siyonist temsilciyi DİSK Genel Merkezi'nde ağırladı! İşçi sınıfı bu hainlere artık dur demelidir!
Sağlık alanında saldırılar sürüyor!
Elektrikte zam kapıda
Öncü AŞ işçileriyle sendikalaşma süreci üzerine konuştuk
  Mamak 3. Kültür-Sanat Festivali başarıyla gerçekleştirildi / Orta sayfa
  Mamak 3. Kültür-Sanat Festivali onbini aşkın işçi ve emekçinin katılımı ile gerçekleşti.
  İran emperyalist/ siyonist saldırganlığın maşası BM'nin dayatmalarını reddetti
  Siyonist zorbalar Filistin meclis başkanını da tutukladı
  ABD işgal ordusu Bağdat'taki Sadr kentine saldırdı
  Lübnan yönetimi saldırgan İsrail'i savunan BM tasarısını reddetti
  Dünyada emperyalist-siyonist saldırganlığa karşı eylemlerden
  Almanya'da doktorların grevi yayılıyor
  Meksika'da milyonlar ayakta
  Batı, İsrail ve ortadoğu / Abu Şehmuz Demir
  Yedi aydından savaşa karşı ortak bildiri: İtham ediyoruz!
  Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı gündemde
  Eylem ve etkinliklerden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Mamak 3. Kültür-Sanat Festivali onbini aşkın işçi ve emekçinin katılımı ile gerçekleşti...

Binler “sosyal yıkım saldırılarına, emperyalist saldırganlığa geçit yok!” dedi!

1. Gün: Festival direnen Ortadoğu halkalarına ithaf edildi

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Mamak Kültür-Sanat Festivali tüm engelleme çabalarına rağmen Mamak halklının güçlü katılımıyla gerçekleşti. Festivalin ilk gününde Ortadoğu halklarıyla dayanışma öne çıkan gündem oldu.

Festival Mamak İşçi Kültür Evi'nin önünden festival alanı olan Tek Mezar Hacı Bektaş Veli Parkı'na doğru yapılan bir yürüyüşle başladı. Önde “Ortadoğu halkları yalnız değildir!/İşçi Kültür Evleri” imzalı pankart açıldı. Yürüyüşte “Ortadoğu halkları yalnız değildir!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!”, “Kahrolsun İsrail siyonizmi!”, “Kahrolsun ABD emperyalizmi!” sloganlar sıklıkla ve coşkuyla atıldı. Mamaklı işçi ve emekçiler alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdiler.

Eylem festival alanına gelinmesiyle bitirildi.

Festival uzun ve ısrarlı bir kitle çalışmasının sonucunda gerçekleşti. Binlerce afiş ve onbinlerce el ilanı ve bildiriyle Mamaklı emekçi halka ulaşıldı. Mamaklı işçi ve emekçiler bu çağrıya kulak verdi ve ilk günün ilk saatlerinde festivale katılan kitlenin sayısı bini aştı.

Festival 1. gün saat 20:00'da başladı. İlk olarak Mamak Kültür-Sanat Festivali'nin amacı ve festival programı anlatıldı. Ardından bu yılki festivalin direnen Ortadoğu halkalarına ithaf edildiği açıklandı.

Ardından Adana Şakirpaşa İKE Tiyatro Topluluğu oyunlarını sergilemek için sahneye davet edildi. Şakirpaşa İKE'nin sergilediği oyun kitle tarafından ilgiyle izlendi. Programa düzeni teşhir eden bir konuşma ile devam edildi. Ardında İşçi Kültür Evleri adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada İşçi Kültür Evleri'nin sermaye düzenine karşı kendi cephesinden yürüttüğü mücadele anlatıldı. Konuşmanın ardından Mamak İşçi Kültür Evleri Müzik Topluluğu sahneye davet edildi. Müzik topluluğu söylediği ezgilerle ve arada yaptığı konuşmalarla halkların kardeşliğini, Filistin ve Lübnan halkıyla dayanışma vurgusunu öne çıkardı. Siyonist İsrail'in yaptığı katliamlar lanetlendi. Lübnanlı ve Filistinli taş generaller unutulmadı. Sahneden dillendirilen “yüreklerimiz onlarla atıyor” mesajı alkışlarla karşılandı.

Müzik topluluğunun ardından Dertli Divani ve ekibi sahneye çıktı. Dertli Divani alkışlarla karşılandı. Söylediği deyişlerin ardından MİKE'nin düzenlediği bu etkinliğin devamını diledi ve emekçi halkın bu etkinliklerin arkasında durması gerektiğini dile getirdi. Konuşmasında Denizler'i devrimci duygularla andı. Bu konuşma yoğun bir alkışla karşılandı. Ardından kısa bir semah dönüldü. Bu esnada festivale katılan kitlenin sayısı 3 bin civarına ulaştı.

Dertli Divani sunduğu programının ardından işçi ve emekçilerin alkışlı desteğini alan bir konuşma yaptı. Ozanımız yaptığı konuşmada halklar olarak değerlerimize, türkülerimize sahip çıkmamız gerektiğini vurguladı. Emeği ile geçinenlerin onurlu bir yaşam sürdürdüklerini ve emeği sömürenlerin asla affedilmemesi ve hesap sorulması gerektiğini vurguladı. Dünyanın dört bir yanında halkları katledenlerin suçlarının yanlarına kâr kalmaması için biraraya gelmeliyiz dedi.

Dertli Divani'den sonra MİKE adına bir konuşma yapıldı. Mamak halkının MİKE çalışmasına verdiği destek dile getirildi. Emperyalist katliamlar teşhir edildi, işçi ve emekçiler Ortadoğu halkları ile dayanışmaya ve festivalin ikinci ve üçüncü günü yapılacak olan yürüyüşlere katılmaya çağrıldı. Konuşma “Ortadoğu halkları yalnız değildir!” sloganının coşkulu bir şekilde atılmasıyla devam etti. Tüm emekçiler yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı İşçi Kültür Evleri'nin faaliyetlerine destek vermeye çağrıldı .

Daha sonra Şakirpaşa İKE şiir topluluğu sahneye çıktı. Bu sırada elektrikler kesildi. Aynı anda ses sistemimiz sustu ve bütün park sessizliğe gömüldü. Halk bu durum üzerine kapılara doğru yöneldi. İşçi Kültür Evleri çalışanlarımız hızla yeni kaynaktan elektrik buldular. Etkinliğimizin bitmediği ve engellemelere rağmen programa devam edileceği anons yapıldı. Bu anonsun etkisi ile yaşanan dağılma engellendi. Elektrik kesintisi protesto edildi. ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!' sloganları atıldı. Mamak İşçi Kültür Evi Müzik topluluğu halay türküleriyle Mamaklı işçi ve emekçileri coşturdu. Mamaklı işçi ve emekçiler bu saldırıya halaya durarak yanıt verdiler. Elektrik kesintisine rağmen İşçi Kültür Evleri'ni yalnız bırakmadılar. Bu İşçi Kültür Evleri'nin işçi ve emekçilerle bütünleştiğinin bir kanıtıydı, Mamaklı işçi ve emekçilerin festivallerine sahip çıkışlarının göstergesiydi.

Sermaye düzenin güçleri elektriği keserek programımızı boşa çıkaracaklarını ve çalışmamızı kesintiye uğratacaklarını sandılar. Ancak bu çabaları boşunaydı, saldırı boşa çıkarıldı. Bu saldırıyla festivalimizi en fazla 5 dakika aksatabildiler. Ardından programımızı kaldığı yerden olağan akışına devam etti.

Elektrik kesintisi nedeniyle giden emekçilerin hemen hepsi geri geldi, hem de daha coşkulu ve inançlı bir şekilde. Gerici belediyenin gerçek yüzünü de işçi ve emekçilere dolaysız bir şekilde göstermiş olduk!

Etkinliğin 1. günü “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganı ve “yarın yine burada olacağız!” çağrısıyla bitirildi.

2. Gün: Festivalin coşkusu tüm Mamak'ı sardı…

Mamak Kültür Sanat Festivali ikinci günü çalışmaları ilk günün değerlendirmesi ile başladı. Festivali örgütleyen güçlerin katılımıyla yapılan tartışmalarda ilk gün eksik görülen noktalar belirlendi, neler yapılabileceği üzerine konuşuldu. Festival Hazırlık Komitesi birinci günün değerlendirmesi ve alınan önlemlere ilişkin bilgi verdi. Elektrik kesintisinin festivalin sabote edilmesine yönelik olduğu noktasında ortaklaşıldı. Bunun gibi saldırıların olabileceği ifade edildi. Geçen yılların deneyimiyle İşçi Kültür Evleri çalışanlarının böylesi durumlarda daha hazırlıklı olması ve daha soğukkanlı davranması gerektiği vurgulandı.

İlk güne dair yapılan ön tartışmanın ardından sempozyuma geçildi. İşçi Kültür Evleri'nin misyonuna dair kısa bir giriş konuşmasının ardından ilk tebliğ sunuldu. “Kültür Sorununa Genel Bir Giriş” başlıklı ilk tebliğ Kayseri İşçi Kültür Evi tarafından sunuldu. Ardından yine Kayseri İşçi Kültür Evi'nin hazırladığı “Tarihsel Sorunlar Ekseninde Kültür Sorunu” başlıklı ikinci tebliğin sunumuna geçildi. Tebliğ genel olarak Sovyet Devrimi ile devrim sonrasında kültür-sanat politikalarına ve bu politikaların yarattığı sonuçları ele alıyordu.

“12 Eylül Sonrası Kültür ve Sanat” başlıklı üçüncü tebliğin sunumu Sefaköy İşçi Kültür Evi tarafından yapıldı. Sefaköy İşçi Kültür Evi'nin tebliğinde somut önergeler yaralıyordu. Dördüncü başlık olarak “Aydın sorunu” üzerine tebliği Kayseri İşçi Kültür Evi sundu.

Son başlık olan “Kültür-Sanat Mücadelesinin Sorunları ve İşçi Kültür Evleri” tebliği Mamak İşçi Kültür Evleri tarafından sunuldu. Tebliğde öncelikle sorunun tarihsel boyutuyla ele aldı. Devrimci kültür-sanat çalışmasının kendisini sınıf çalışmasının içerisinde varetmesinin yakıcılığı vurgulandı. Bu nedenle kültür-sanat çalışmasının kendisine eksen olarak sınıf mücadelesinin gündemlerini ve ihtiyaçlarını alması gerektiği belirtildi. Tebliğin son kısmında kültür-sanat alanında güncel devrimci sorumluluklar tanımlandı.

Sempozyuma tebliğlerle ilgili sorularla devam edildi. Canlı tartışmaların yaşandığı bu bölümde sorular genellikle aydın sorunu üzerinde odaklandı. Soru ve yanıtlarda aydınların işçileşmesi, işçilerin aydınlanmasının önemi üzerinde duruldu. Sosyalizmin tarihsel sorunları içerisinde kültür-sanat boyutu ele alındı. Bürokratlaşmanın yol açtığı yıkıcı sonuçlara değinildi. Tarihsel deneyimler içinde özellikle sosyalizmin tarihsel sürecinde ortaya çıkan sorunları ve deneyimleri gözeten bir politik pratiğin yaşama geçirilmesine dikkat çekildi. İşçi Kültür Evleri'nin kültür-sanat mücadelesindeki rolü üzerine dile getirilen düşüncelerin ardından sonuç bildirgesinin çıkarılması kararlaştırıldı.

Sempozyum Enternasyonal Marşı'nın hep birlikte söylenmesiyle sona erdi.

Festivalin 2. günkü akşam etkinlikleri yine Ortadoğu halklarıyla dayanışmak amacıyla MİKE önünden Tek Mezar Hacı Bektaş Veli Parkı'na yürüyüşle başladı. En önde “Ortadoğu halkları yalnız değildir!/İşçi Kültür Evleri” imzalı pankart açıldı. Yürüyüş boyunca “Ortadoğu halkları yalnız değildir!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yeni Ekimler için ileri!”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı. Yürüyüş sırasında kapı önlerinde oturan emekçi Mamak halkı İşçi Kültür Evleri'ni ve direnen Ortadoğu halklarını alkışlarıyla selamladı. Bunun üzerine “Emekçiler saflara hesap sormaya!” sloganı atıldı. Ana caddeye çıkıldığında ise Mamaklılar bizleri kornalarıyla selamladılar. Parka gelindiğinde eylem sona erdi ve hazırlıklara geçildi.

2. gün devrimci siyasetlerden İşçi Köylü, Devrimci Demokrasi ve Alınteri stand açtılar.

Program saat 20:00'de başladı. Sermayenin gerici belediyesinin festivalin ilk günü almış olduğu yenilgi onları kudurtmuş olmalı ki, 5 Ağustos günü ana trafodan elektriği kesmişlerdi. Fakat bizler dünden daha da hazırlıklıydık. Biz de jeneratörlerimizi devreye soktuk. Ses sistemimizden parkın her yanını aydınlatan lambalara kadar elektrik sorunu yaşamadık. Hatta hava karardıkça öyle bir tablo ortaya çıkamaya başladı ki, mahallede tek aydınlık yer festival alanı oldu. Bu durum karşısında elektrikler yeniden geldi.

Programın okunmasının ardından Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu “Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerden” adlı oyunu sergiledi. Oyun kitle tarafından yoğun ilgi gördü. Ardından Mamak İşçi Gençlik Kültür Evi Müzik Topluluğu sahneye çıktı. İşçi Kültür ve Gençlik Evi Müzik Topluluğu'nun gençlerden oluşması ve ilk defa böylesi bir etkinliğe çıkmış olmalarının ayrı bir anlamı vardı. İşçi Kültür ve Gençlik Evi Müzik Topluluğu ilk olarak Partizan şiirini okudu ve halktan yoğun alkış aldı. Ardından Partizan marşını okudular. Programlarının sonunda bir konuşma yaptılar. İşçi Kültür ve Gençlik Evi Müzik Topluluğu'nun yeni oluştuğunu ifade ettiler ve tüm Mamaklı gençleri İşçi Kültür ve Gençlik Evi'nin çalışmalarına katılmaları için çağrı yaptılar.

Sonrasında sahneye davet edilen Oğuz Boran farklı müzik tarzıyla Mamaklı işçi ve emekçikleri coşturdu. Oğuz Boran dünyanın bütün işçilerini ve onları dünyaya getiren bütün anneleri selamladı. Mamak 3. Kültür Sanat Festivali'nde bulunmaktan onur duyduğunu dile getirdi. Her türküyle birlikte Mamaklı emekçilerin coşkusu daha da arttı. Saat 21:30'da festivale katılım 3.500'ü bulmuştu. Bahtiyar şarkısı söylendiğinde kitle yine alkışlarla Oğuz Boran'a teşekkür etti. Ardından halaylara geçildi. Mamaklı işçi ve emekçiler hep birlikte omuz omuza halaya durdular. Festival alanı öbek öbek halay gruplarıyla doldu. Oğuz Boran alkışlarla sahneden uğurlandı.

Tersane İşçileri Birliği Derneği'nin mesajının okunmasının ardından Mamak İşçi Kültür Evleri adına bir konuşma yapıldı. MİKE temsilcisi konuşmasında tüm olanaksızlıklara rağmen festivalin yapıldığını söyledi. Sermaye güçlerinin devrimci alternatif karşısında gösterdiği tahammülsüzlüğü dile getirdi. Fakat hiçbir şeyin kendilerini haklı mücadelelerinden alıkoyamayacağını ifade etti. Konuşmanın sonunda “bizler Mahirler'in, İbolar'ın ve Denizler'in devamcısıyız” ifadeleri alkış fırtınası ile yanıtlandı. Ardından Ortadoğu halklarıyla dayanışmak amacıyla slogan atıldı.

BDSP adına yapılan konuşmada işçi sınıfının devrimci programı altında birleşme çağrısı yapıldı. BDSP'nin sermaye düzenine karşı yılları bulan ve süreklilik kazanan bir çalışması olduğu vurgulandı. Bu çalışmanın oturduğu zemin olan devrimci sınıf programına işaret edildi. BDSP'nin geçmiş devrimci değerlerin üzerinden yükseldiği ve bu değerlerin taşıyıcısı olduğu vurgulandı.

Ardından Sefaköy İşçi Kültür Evi Şiir Topluluğu sahneye çıktı. Şiir topluluğu Filistin halkının haklı ve meşru direnişini selamlayan tiyatral bir şiir sunumu yaptı.

Sonrasında TUYAB adına Muharrem Kurşun bir konuşma yaptı. Kurşun konuşmasında sermaye düzeninin cezaevi politikalarını anlattı. Bu politikaların devrimci tutsakların kimliklerini ve kişiliklerini yok etmeye yönelik olduğunu vurguladı. Bu saldırıyla asıl olarak dışarıdaki emekçilerin hücreye alınmaya çalışıldığını, bu nedenle işçi ve emekçilerin bu saldırıya karşı durması gerektiğini ifade etti. Kurşun, “İçerde dışarıda hücreleri parçala!” sloganıyla uğurlandı.

Adana sanayi işçilerinin göndermiş olduğu mesajın okunmasının ardından Kızıl Bayrak adına bir konuşma yapıldı. Emekçi Mamak halkını selamlayan Kızıl Bayrak temsilcisi, Kızıl Bayrak'ın misyonunu anlatan bir konuşma yaptı. Nazım'ın mısraları ile düzenin yozlaştıran, esaret zincirlerini güçlendiren medyasını teşhir etti. Bu yalan bombardımanı karşısında aydınlık gelecekleri temsil edenlerin verdiği kavgayı anlattı. Kızıl Bayrak temsilcisinin konuşması alkışlarla kesildi. Bütün baskı ve engellemelere rağmen mücadeleyi büyüten komünistlerin beslendiği ideolojik zemini ve devrimci kimliği, bu kimliği yansıtan tarihsel mirası güçlü bir şekilde aktardı. Sözlerini Alman komünistlerinin yüz yıl önce ortaya koyduğu iddianın güncelliğini koruduğunu vurgulayarak bitirdi. “Devrim daha yarın olmadan çıkıp gelecektir ve şunu bildirecektir: Vardım, varım, var olacağım!” Bu iddiayı güçlendirmek için dayanışmayı, birlikteliği, mücadeleyi büyütme çağrısı ile biten konuşmanın ardından kitle “Kızıl Bayrak yukarı daha daha yukarı!” sloganını attı.

Kavel Müzik Topluluğu'nun coşkulu halay parçalarıyla yaklaşık 2 bin kişi halaya durdu. Bu manzara, emekçilerin biraraya gelişinin, kendi kültürleri ve türküleri ile dayanışmayı ve umudu somutlaştırmalarının tablosu idi. Binlerce işçi ve emekçi bir yandan “Reşo dağların piri” türküleri ile halaylara durdu, diğer yandan Ortadoğu halkları ile dayanışma ve sermaye düzenine karşı mücadele çağrısını ifade eden sloganları haykırdı.

Etkinliğin sonunda MİKE Kadın Komisyonu'nun festivalin üçüncü günü oynayacağı tiyatronun duyurusu ile ertesi günkü etkinlikler için yine saat 19:30'da Tek Mezar Parkı'nda olma çağrısı yapıldı. Emekçiler ertesi gün yine bu alanda buluşmak üzere park alanından ayrıldı.

Mamak Kültür Sanat Festivali'nde son gün...

Üçüncü günün akşamı Ortadoğu halklarıyla dayanışmak için bir kez daha Mamak İşçi Kültür Evi'nin önünden toplanılarak festival alanı olan Hacı Bektaş Veli Parkı'na doğru yürüyüşe geçildi. Önde “Ortadoğu halkları yalnız değildir!/İşçi Kültür Evleri” imzalı pankart taşındı. Festivalin son günü coşku daha da artmıştı. Yürüyüş güzergahı boyunca Mamaklı işçi ve emekçiler desteklerini bir kez daha alkışlayarak gösterdiler.

Akşam programı saat 20:00'de başladı. Programın okunmasının ardından ŞİKE Tiyatro Topluluğu “Kamera şakası” isimli sokak oyununu sahneledi. Yeni Terörle Mücadele Yasası'nı eleştiren oyun ilgiyle izlendi.

Ardından sahneye davet edilen dost Ozan Hüsnü İyidoğan programına başlamadan önce kısa bir konuşma yaptı. “Bir avuç insanın başka insanları sömürerek kurduğu düzene karşı örgütlü bir toplum olmak gerekir” dedi ve “bizleri yanyana getirdiği için sizlerin huzurunda İşçi Kültür Evleri'ni selamlıyorum” vurgusuyla konuşmasını bitirdi. İyidoğan, devrimci marş ve türküleriyle festivalin devrimci havasına kendi cephesinden katkı yapmış oldu.

Bir kez daha sahneye çıkan Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu “Ali Mehmet” isimli oyunu oynadı. Oyun, fabrikada bir işçinin başından geçen olayları anlatıyordu. Anlatılan hikayenin gerçeği yansıtması Mamaklı işçi ve emekçilerin ilgisini daha da çekti. Oyunun bitiminde emekçiler ŞİKE Tiyatro Topluluğu'nu alkışlarla uğurladılar.

Kayseri BDSP'nin göndermiş olduğu mesajın okunmasının ardından halk müziği sanatçısı Ali Şahin sahnede yerini aldı. “Ötme Bülbül” deyişi söylendiğinde kitle kendiliğinden semaha durdu. Ali Şahin programının sonunda sözlerini büyük Ozan Nazım Hikmet'in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” dizeleriyle noktaladı. Alkışlarla sahneden ayrılan Ali Şahin'in ardından DHP ve Partizan'ın mesajları okunurken kitle “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganını gür bir şekilde attı. Hemen ardından Pir Sultan Abdal Derneği Mamak Şubesi'nin mesajı okundu. Konuşmaların ardından Mamak İşçi Kültür Evleri'nin çalışmalarına katılım çağrısı yapıldı.

Serbest kürsü bölümünde ilk olarak, Ankara İşçi Bülteni İşçiden İşçiye çalışanı bir işçi söz aldı. İşçi dostumuz akıcı konuşmasında, son dönemlerde yasalaşan sosyal saldırıları teşhir etti. Sermayenin saldırılarının önleyebilmek için işçi ve emekçilerin birlik olması gerektiğinden bahsetti. Son dönemde sermayenin kıdem tazminatlarımıza göz diktiğini, buna izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Mamaklı işçi ve emekçileri bağımsız devrimci sınıf çizgisinde örgütlenmeye çağırdı. İşçi Bülteni adına yapılan coşkulu konuşma Mamaklı işçi ve emekçilerden yoğun alkış aldı. Ardından kamu emekçileri adına söz alan bir sağlık emekçisi sağlıkta özelleştirme saldırısına değindi. Bu anlamlı konuşma “Parasız sağlık, parasız eğitim!” sloganlarıyla karşılandı.

Daha sonra kürsüye bir eğitim emekçisi çıktı. Konuşmasında genel olarak sosyal yıkım saldırılarına değindi. Kamu emekçilerinin on yılı aşan mücadelesi sonucunda yaratılan Eğitim-Sen'in bilimsel, anadilde eğitim talebini yükselttiği için kapatılmak istenmesine vurgu yapan eğitim emekçisi arkadışımız, sermaye iktidarının anti-demokratik uygulamalarına dikkat çekti. Toplu görüşmelerin toplu sözleşmeye çevrilebilmesi için örgütlülüğe vurgu yaptı. Bunun için de emekçilere Kamu Emekçileri Bülteni çatısı altında biraraya gelme çağrısı yaptı. Serbest kürsüden sonra Mamak İşçi Kültür Evleri Müzik Topluluğu sahneye çıktı.

BDSP temsilcisi Mamaklı emekçileri selamlayarak konuşmasına başladı ve komünistlerin kimliğini Nazım Hikmet'in Vatan Haini şiirinden yaptığı alıntıyla ifade etmeye çalıştı. Bu sırada konuşma anti-emperyalist sloganlarla kesildi. Sloganların ardından konuşmasına devam eden BDSP temsilcisi, sermaye düzeninin mücadele eden işçileri ve onların öncüsü komünistleri niçin düşman ilan ettiğini anlatan kısa ama coşkulu bir konuşma yaptı. İlgiyle dinleyen kitle konuşmayı sık sık alkışlarla kesti. BDSP temsilcisi konuşmasını “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!” sloganıyla bitirdi.

Ardından İstanbul İsçi Kurultayı Hazırlık Komitesi'nin, İzmir BDSP'nin ve Mamaklı Halkevciler'in mesajları okundu.

Son olarak sahneye çıkan Çiğli İşçi Kültür ve Sanat Evi Kavel Müzik Topluluğu söylediği halaylarla Mamaklı işçi ve emekçileri bir kez daha coşturdu. Yaşlısı, genci, kadını, erkeği hep birlikte omuz omuza halay çektiler. Festival alanındaki görüntü görülmeye değerdi. İşçi ve emekçiler İşçi Kültür Evleri'nin çağrısına yanıt vererek dayanışmanın verdiği coşkuyu hep birlikte yaşıyorlardı. 3. gün katılım 3500'ü geçmişti.

Halayların sonunda “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!” sloganı atıldı. Ardından Mamak İşçi Kültür Evleri adına son bir konuşma yapıldı. Konuşmada “Mamak 3. Kültür Sanat Festivali her türlü engellemeye rağmen 10 bini aşkın Mamaklı emekçinin katılımıyla gerçekleştirildi. 3 gün boyunca burada Deniz vardı, Mahir, İbrahim, Habip, Ümit, Hatice vardı. Ve var olmaya devam edeceğiz. Bu etkinliği birlikte başardık. 4. Mamak Kültür Sanat Festivali'ne kadar 2 Temmuzlar'da, 1 Mayıslar'da sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz” denildi.

Festivalin bitiminde parktan ayrılan emekçiler, Mamak İşçi Kültür Evleri'ne teşekkür ettiler ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganını attılar. Bu da gösteriyor ki, yapılan bunca emek, harcanan onca çaba boşuna gitmemişti. Mamaklı işçi ve emekçiler bu çağrıya yanıt vermişlerdi.

Parkın temizlenmesinin ardından hep beraber Mamak İşçi Kültür Evi'ne gidildi. Kısa bir değerlendirmeden sonra Enternasyonal Marşı büyük bir coşkuyla söylendi. Yine gelenek olduğu üzere güneşin sofrası kuruldu ve hep beraber yemek yenildi.

Yapılan kısa konuşmada, daha güçlü festivallerin örgütlenmesinin ön koşulu sürekliliği olan çalışmaya bağlandı. Ayrıca festivalde politik gündemlerin işlemesi bir olumluluk olarak vurgulandı. Bu gündemlere güçlü bir tarzda müdahale edildiğinin altı çizildi.

İşçi Kültür Evleri/Ankara