21Ocak 2006 Sayı: 2006/02 (02)
  Kızıl Bayrak'tan
  Çok yönlü bir hazırlıkla karşılanması gereken bir dönemecin eşiğindeyiz
  Ordu kontrgerilla olarak inkar ettiğini Özel Harp Dairesi olarak savunuyor
  Devlet için kurşun atan Ağca serbest bırakıldı
  Kuş gribi yayılıyor...
İnsan ölümleri umurlarında değil
Neler anlatır kısa hikayeler... Suçlu kim!
  Devlet hastanelerinin alacakları silindi
TEKEL’de tasfiyeye karşı direniş!
  Tekel işçileriyle konuştuk... “Bedel ödemeden kazanamayız!
  Avrupa Birliği, sosyal güvenlik ve işçi
sınıfı: Dünden bugüne / Yüksel Akkaya
  2005 yılında sınıf hareketi-1: Alınan yenilgiler, büyüyen ihanet ve filizlenen çıkış arayışları (Orta sayfa)
  Kurultaylara çağrı
  Ümraniye İşçi Kurultayı
Sonuç Bildirgesi
  Amerikan İşbirlikçileri İran Cumhurbaşkanı’nın Ankara’ya gelmesini
engelleyecek formül arıyor.
  Alman emperyalizmi de emperyalist savaşın suç ortağı!
  Filistin genel seçimleri 25 Ocak’ta yapılıyor
  Kanlı tiranlar geçici,
direnen halklar kalıcıdır!
  Berlin’de kitlesel Rosa Luxemburg ve
Karl Liebknecht anması
  Bültenlerden...
  Yeni bir dünya hedeflenmeden
yeni bir kültür yaratılamaz!
  Devrimci veDemokratik Yapılar Arası Diyalog ve Çözüm Platformu’nun
açıklaması
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Berlin'de kitlesel Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anması...

Onlar şahsında dile getirilen büyüyen sosyalizm özlemidir!

Alman proletaryasının ve sosyalizmin iki seçkin önderi Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, 15 Ocak 2006 tarihinde, Berlin'de gerçekleştirilen bir yürüyüş ve anıt mezar töreni ile bir kez daha anıldılar.

Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen yürüyüşe, dondurucu soğuğa rağmen Almanya'nın çeşitli kentlerinden İspanya, Norveç ve başka ülkelerden gelen binlerce kişi katıldı. Anıt mezar ziyaretine ise toplam 70 binin üzerinde ilerici, devrimci ve komünist katıldı. Yürüyüşe katılanların ağırlığını gençler, anıt mezar ziyaretine katılanların ezici bölümünü ise özellikle Doğu Alman kökenli yaşlı kuşak sosyalistler oluşturuyordu.

Alman devletinin ve polisinin tüm provokasyon ve engellemelerine karşın, on binlerce işçi, emekçi ve sosyalistin, her yıl Ocak ayının ikinci haftasında Berlin'de toplanması son derece anlamlıdır. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht emperyalist savaşa karşı devrimi, kapitalist barbarlığa karşı sosyalizmi savundukları için katledildiler. Her yıl Berlin'de gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerde biraraya gelen onbinlerce işçi, emekçi ve genç de bunu bilerek etkinliklere katılmakta, böylece onların şahsında bir kez daha sosyalizme bağlılıklarını dile getirmektedir. Bu yılki eylem ve etkinliklerde de onbinlerce işçi ve emekçi bir kez daha emperyalist yalanların ve kapitalist barbarlığın inadına sosyalizme bağlılıklarını ve sosyalizme duydukları özlemi dile getirdiler.

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht için yapılan yürüyüşte, Doğu ve Batı Alman ilerici ve devrimcilerinin yanısıra Türk, Kürt, İran, Filistin, Yunan, Afrika vb. ilerici ve devrimciler de vardı. Hepsi de, bu iki başeğmez komünistin yalnızca Alman devriminin önderi değil kendilerinin de önderleri olduğunun bilinciyle yürüyüşe katılmışlardı. Yürüyüş boyunca en çok ve en sık atılan sloganın “Rosa ve Karl Liebnekcht yaşıyor!” sloganı ile birlikte “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” olması bunun somut ifadesiydi.

Onlar, yüzyılın ilk çeyreğinde başgösteren bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler döneminin komünistleriydi. Tüm yaşamları da militarizme ve savaşa karşı mücadele ile devrim ve sosyalizm davasını savunmakla geçti. Rosalar için yapılan yürüyüş ve diğer etkinliklere damgasını vuran tema da, sosyal yıkım saldırısının yanısıra savaşa karşı ajitasyondu. Hemen tüm bildirilerin içeriğinde, pankartlara yazılan sloganlarda ve dövizlerde dile getirilen taleplerde bu konu işlenmişti. Başını ABD'nin çektiği emperyalist saldırganlık ve savaşın yanısıra, Alman burjuvazisinin, son yıllarda, alttan alta geliştirdiği militarist ve saldırgan politikaların da bunda büyük rolü vardı. Özellikle son dönemlerde yoğunlaştırılan Alman ordusunun yeniden iç güvenlik gücü haline getirilmesi çabaları bu konuda belirgin bir hassasiyete yolaçmaktadır. İşte bu durumun kendisi Rosa ve Karl Liebknecht anması ile anlamlı bir örtüşmeyi oluşturuyordu.

Yürüyüş Berlin'in Franfurter Tor Meydanı'nda saat 10:00'da başladı, anıt mezarların bulunduğu alanda sona erdi. Alman partilerinden DKP'nin organize katılımı ile MLPD'nin özellikle gençlik örgütü Rebell'in kitlesel katılımı dikkat çekiciydi.

Bu yılki yürüyüş ve anma etkinliklerine Almanya'nın yeni partisi Sol Parti de katıldı. Sol Parti- PDS Genel Başkanı Lothar Bisky, Sol Parti'nin parlamento Eşbaşkanları Oskar Lafontaine ve Gregor Gysi, Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin (DDR) son devlet ve parti başkanı Egon Krenz ve DDR'in son başbakanı Hans Modrow gibi ünlü simaların yanısıra çok sayıda sol partiye mensup parlamenter de yürüyüşte yeraldılar. Gerçekte Schröder'in SPD'sinden boşalan yeri doldurmaya aday Sol Parti'nin adı geçen bu temsilcileri, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'e “sahip çıkmak”tan geri durmadılar. Gysi‚ “Almanya Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ile gurur duymalı” şeklinde açıklama yaptı. Şüphesiz ki bu inandırıcılıktan yoksun bir açıklamaydı. Gelinen yerde yeniden güçlenen sosyalizm özleminin oluşturduğu basıncın sonucuydu.

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'i anmak amacıyla gerçekleştirilen yürüyüş ve anıt mezar ziyaretine her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiyeli parti ve örgütlerin hemen tümü de katıldı. Fakat katılımlarındaki belirgin zayıflık ile hemen tüm etkinliklerde günün anlamına uygun sloganlar yerine dar grup sloganlarına duydukları belirgin eğilim, sözkonusu bu parti ve örgütlerin zaafı olmaya devam ediyor.

Bu yürüyüş ve anıt mezar ziyaretinde Yurdışı Örgütü olarak Partimizi temsil ettik. Yürüyüş boyunca ve anıt mezarların olduğu alanda “Ya barbarlık ya sosyalizm!” başlıklı yurdışı örgütü imzalı bildirimizi dağıttık. “Gelecek her yerde sosyalizme aittir/TKİP!” imzalı pankartımızı taşıdık. Arkamızda ise üzerinde “Kapitalist saldırılara karşı birleşik mücadeleye!/Bir-Kar” imzalı pankart taşındı. “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”‚ “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”‚ “Kahrolsun emperyalist savaş!” en çok attığımız sloganlar oldu.

Yürüyüş, anıt mezarın ziyaret edilmesinin, karanfiller bırakılmasının, Rosa ve Karl Liebknecht'e saygı ve bağlılık bildiriminin ardından sona erdi.

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht sosyalizme aittir ve hep öyle kalacaktır. Onları hep anacağız. Hiçbir çaba ve güç onları bize unutturamayacaktır.

TKİP Yurdışı Örgütü

----------------------------------------------------------------------------------------

Tahran Otobüs İşçilerinin Protestosu...

“Tahran bugün otobüs işçilerinin yanındaydı”

Tahran otobüs işçileri bugün (Cumartesi) araçlarının camlarında tutuklu sendika lideri Mansur Osanlu'nun posterleri asılı ve tüm gün farları açık trafiğe çıkarak bir protesto eylemi gerçekleştirdiler. Hatta bazı otobüslerde “Bağımsız bir sendika kurulmalı” dövizleri asılıydı.

Görgü tanıklarına göre, insanlar otobüslere el sallıyorlar, şoförlerle sohbet ediyor ve alkışlarla destekliyorlardı. Özel araç sürücüleri de eyleme katıldılar. Bir görgü tanığının ifadesiyle “Tahran işçilerin yanındaydı ve rejime karşı koydu”.

Güvenlik güçlerinin ve otobüs şirketinin güvenlik biriminin (Herasat) otobüslerin hareket etmesini engellemeye ve Osanlu'nun posterlerini indirmeye çalışması sırasında arbede çıktı.

Üç şoför, Javad Kefayati, Seyyed Reza Nematipoor ve Mohammad Namaanipoor gözaltına alındılar, ancak daha sonra serbest bırakıldılar. Fakat, 7. Bölge'den Hossein Şahsavari ve ismi tespit edilemeyen başka bir şoför hala gözaltında tutulmaktadır.

Eylemde Tahran'ın on ulaşım bölgesinin tamamından işçiler yer aldı. Özellikle 4., 5. ve 9. Bölge'lerden katılım yoğundu. 5. Bölge'de protestocuları sindirmek amacıyla rejimin Özel Birim'i (Yegane Vizhe) konuşlandırılmıştı.

Bu arada, gözünden ameliyat olacak iken 22 Aralık'ta tutuklanan Mansur Osanlu'nun gözünün durumu hakkında endişeler artmakta. Osanlu, gözündeki hasarı 2005 Mayıs'ında otobüs işçileri sendikasının bir toplantısına devletçe kurulan ve yönetilen “İslami Çalışma Konseyleri” ve “İşçilerin Evi”nin haydutlarınca gerçekleştirilen vahşice saldırı sırasında almıştı.

İşçiler, taleplerine destek olması ve Osanlu ile gözaltındaki bütün diğer işçilerin derhal serbest bırakılması için uluslararası emek örgütlerine ve insan hakları kuruluşlarına acil eylem çağrısında bulunuyorlar.

Lütfen protesto mektuplarınızı İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'a (ahmadinejad@president.ir) gönderiniz ve bir kopyasını da bize (b.soroush@ukonline.co.uk) iletiniz. Ayrıca, İran'daki işçilerin ve kamuoyunun derhal dikkatine sunabilmemiz için gerçekleştirdiğiniz herhangi bir destek eyleminden (web sitelerinizde protesto haberlerinin yayınlanması da dahil) lütfen bizi haberdar ediniz. (7 Ocak 2006)

İran Komünist İşçi Partisi Uluslararası Emek Dayanışması Komitesi

Koordinatör: Şahla Daneşfar (shahla_daneshfar@yahoo.com)

Halkla İlişkiler: Bahram Soruş (b.soroush@ukonline.co.uk)

http://www.kargaran.org

http://www.wpiran.org