24 Aralık 2005 Sayı: 2005/50 (50)
  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalist saldırganlığa karşı
komşu halklarla dayanışmayı
yükseltelim!
  17 Aralık eyleminin gösterdikleri
  Çelebi’nin gerçek yüzü ortaya çıktı
  Asgari ücretteki 30 milyonluk artış bir
kavga çağrısıdır
TÜSİAD patronlarının arsızlığı
Sevda Aydın yalnız değildir!
  Katliamcı polisler ödüllendirildi; Uğur’u unutturamayacaklar!
  19 Aralık katliamını protesto eylemlerinden...
  Şemdinli eylemleri...
Katil devlet hesap verecek!
  Ümraniye İşçi Kurultayı’nda Kurultay
Hazırlık Komiteleri
adına sunulan tebliğ
  Ortadoğu’da gelişmeler ve sermaye
düzeninin büyüyen açmazları /Orta sayfa
  Orhan Pamuk sevdası ve emperyalist
dünyanın ikiyüzlülüğü
  Orhan Pamuk: Burjuva demokratların yeni misyoneri
  Hedef genişleten
NATO dünya halklarını tehdit ediyor
  Hong Kong; Emekçiler emperyalist-kapitalist yağmaya karşı ayakta!
  Filistin halkı iradesini
emperyalist/siyonist zorbalara teslim
etmiyor
  Alman burjuvazisi polis devletine yönelik
adımlara hız veriyor
  “Emek” Partisi nereye?
  19 Aralık katliamı ve direnişi
  Ekim Gençliği’nden
  Basından...
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Asgari ücretteki 30 milyonluk artış bir kavga çağrısıdır...

Kavga çağrısını yanıtlayalım, mücadeleyi örgütleyelim!

2006 yılında uygulanacak asgari ücret açıklandı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 21 Aralık günü gerçekleştirdiği son toplantısında, asgari ücrete yüzde 8.6 tutarında zam yapılmasını kararlaştırdı ve 2006 yılında uygulanacak ücret miktarını net 380.46 YTL olarak belirledi. Yani asgari ücrete sadece 30 milyon zam yapıldı.

Komisyon toplantısından sonra bir açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın verdiği rakamlara göre asgari ücret 1 Ocak 2006’dan itibaren 16 yaşından büyükler için brüt 531 YTL, net 380 YTL 46 YKr olacak. Bakanın açıklamasında asgari ücretin patrona maliyetinin 645 YTL civarında olması özellikle öne çıkartıldı.

Gene bakanın verdiği bilgiye göre asgari ücret 16 yaşından küçük işçiler için brüt 450 YTL, net 322 YTL 43 YKr olacak. Kapıcılar için asgari ücret ise brüt 531 YTL, net 448 YTL 16 YKr olarak tespit edildi.

Komisyonun asgari ücrette ne oranda bir artışa gideceği aslında önden biliniyordu. Çünkü hem İMF ile yapılan görüşmelerde ve sunulan niyet mektubunda, hem de 2006 Bütçe Yasası’nda ücretlere yapılacak zammın yüzde 5-7 civarında tutulacağı ifade ediliyordu. Komisyon İMF’nin ve hükümetin önden belirlediği bir rakamı kendi kararı gibi açıklamış oldu. Böylece de aslında yapılan işin işçileri aldatmaktan ibaret olduğunu bir kez daha ispatladı. Ardı ardına yapılan komisyon toplantıları, devlet kurumlarının ve sendikaların sundukları dosya ve raporların uzun uzun incelenmesi, tartışılması sadece bu oyunu daha gerçekçi ve inandırıcı kılabilmek içindi.

Sermaye cephesinde kim ne zaman ağzını açsa ekonomideki olumlu gelişmelerden sözediyor. Bu gelişmelerin giderek tüm topluma daha iyi yaşam koşulları ve refah olarak yansıyacağını, yavaş yavaş tüm problemlerin çözüleceğini bir nakarat gibi tekrarlıyor.

Neredeyse iki yıldır ekonomide düzelmeden söz etmelerine rağmen işsizlik oranlarında en ufak bir düşüşün olmaması bunun kanıtıydı. Asgari ücretin 380 milyon olarak açıklanması sermayenin düşük ücret politikasına 2006 yılında da büyük bir kararlılıkla devam edeceğini, açlık ve sefaletin büyüyerek süreceğini gösteriyor. Bu da söylenen yalanların yeni bir kanıtıdır.

Pembe tabloların tersine 2006 yılı işçi ve emekçiler açısından açlığın, yokluğun, sefaletin daha da ağırlaşarak devam edeceği bir yıl olacak. Asgari ücret belirlenirken uygulanan politika önümüzdeki aylarda toplusözleşmeler gündeme geldiğinde de karşımıza çıkacak. Toplusözleşme masasına oturan patronlar, ücret zamlarından kaçınmak için her zaman yaptıkları gibi asgari ücretteki komik artışı bahane olarak kullanacaklar.

Öte yandan asgari ücretteki zam oranı hükümetin İMF politikalarını uygulama konusundaki kararlılığının sürdüğünü, hiç değilse yakın zamanda seçim ya da başka bir kaygıyla, bu konuda bir gevşeme yaşanmasının sözkonusu olmadığını da göstermiştir. Bütçe rakamları kesinleştikçe, 2006 yılına ilişkin özelleştirme planları belirginleştikçe hükümetin uygulayacağı ağır saldırı politikaları da netlik kazanacaktır. Fakat sermayenin üzerindeki vergi yükünün önemli ölçüde hafifletilmesi ve özellikle cari açığın rahatsız edici oranda büyümesi, bir noktadan sonra hükümetin kabaran faturayı yeni zamlar ve vergiler yoluyla işçi ve emekçilerin sırtına yükleyeceğini göstermektedir.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararı sermaye adına yapılmış bir meydan okumadır. İşçi ve emekçilere dönük bir saldırı ilanıdır. Aynı zamanda işçi ve emekçilere de “biz hakkınız olanı vermiyoruz, gelin alabiliyorsanız alın” denilmekte, bir kavga çağrısı yapılmaktadır.

Bu kavga çağrısı yanıtsız bırakılmamalıdır. Toplusözleşme kapsamında olmayan işyerlerinde, 2006 yılında uygulanacak ücret artış oranları Ocak ayı içerisinde belirlenecek. Hükümetin asgari ücret artış oranını düşük tutması patronlar için önemli bir avantajdır. Bütün patronlar ücretlere zam yaparken hükümetin belirlediği rakamı aşmamaya özel bir dikkat göstereceklerdir.

Fakat sınıflar mücadelesinde tayin edici olan her zaman için güç dengeleridir. İşçiler güçlerini birleştirdiklerinde, örgütlenip mücadele ettiklerinde patronlarını, devletin açıkladığı rakamın üzerinde bir ücret artışına zorlayabilirler. İşçilerin kendi aralarında birlik ve dayanışmayı sağladığı işyerlerinde böyle bir mücadelenin ve kazanımın koşulları da vardır.

Dolayısıyla öncü işçiler, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararını her şeyin sonu olarak yorumlama, buna göre davranma lüksüne sahip değillerdir. Tek tek fabrikalarda ya da aynı bölgedeki fabrikalarda mücadele bayraklarını yükseltmenin tam zamanıdır.

------------------------------------------------------------------------------------------

Tekel Adana Sigara Fabrikası işçileri eylemde...

Tekel işçisi yalnız değildir!

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından kapatılması kararlaştırılan Tekel Adana Sigara Fabrikası’nda fabrika işçileri daha önce Tekel’in özelleştirilmesine karşı verdikleri mücadeleye tekrar başladılar. 21 Aralık günü fabrika kapısında toplanan 500 kadar işçi kapatma kararına karşı bizim buradan ölümüz çıkar sloganıyla sermayeye işinin ne kadar zor olacağını hatırlattılar. Tek Gıda İş Bölge Temsilcisi Gürsel Diliçıkık Marlboro ve Pamel tekellerinin istemesiyle kâr eden kuruluşlar Adana ve Malatya sigara fabrikalarının kapatılma kararının alındığını söyledi. Diliçıkık buna karşı sonuna kadar direneceklerini de belirtti. Daha sonra Türk-İş adına söz alan Hüseyin Elbek hiç kimsenin 700 kişinin ekmek yediği, tüm engellemelere rağmen 2003 yılında 13 trilyon, 2004 yılında 14 trilyon, 2005 yılında 3 trilyon kâr eden bir kuruluşu kapatamayacağını, buna izin vermeyeceklerini belirtti.

İşçiler eylem boyunca “Genel grev genel direniş!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Tekel’e uzanan eller kırılır!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Suskun vekil/Türk-İş istemiyoruz!”, “Bizim buradan ölümüz çıkar!” sloganlarını haykırdılar. Eyleme Tümtis işçileri ve bazı DKÖ’ler de destek verdi.

Kızıl Bayrak/Adana

------------------------------------------------------------------------------------------

Sefalet ücreti değil insanca yaşayacak ücret!

22 Aralık günü saat 12:30’da biraraya gelen KESK, DİSK ve TÜMTİS sendikaları asgari ücretle ilgili bir basın açıklaması yaptılar. 100 kişinin katıldığı eylemde açıklamayı Haber-Sen Şube Başkanı okudu.

Daha sonra Tek Gıda-İş Bölge temsilcisi  sözalarak TEKEL’in kapatma kararına karşı başlattıkları mücadeleye bütün emek dostlarını çağırdı. Eylemde “Genel grev, genel direniş!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Hükümet zammını al başına çal!” sloganları atıldı. Ayrıca eylemde “İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadele edelim!” başlıklı BDSP bildirileri dağıtıldı.

Kızıl Bayrak/Adana